GÜNDEM - 27 Şubat 2017 Pazartesi 17:39

Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü | Necmettin Erbakan kimdir?

A
A
A
Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü | Necmettin Erbakan kimdir?

Necmettin Erbakan kimdir? Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü. Necmettin Erbakan ile ilgili bilmeniz gerekenler haberimizde.

Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü. Necmettin Erbakan’ın hayatını sizler için derledik. Necmettin Erbakan 29 Ekim 1926 Sinop doğumludur. 27 Şubat 2011’de Ankara’da hayatını kaybetmiştir. Başbakanlık görevini 28 Haziran 1996 ile 30 Haziran 1997 tarihleri arasında sürdürmüştür. 28 Şubat süreci'nden sonra istifa etmeye zorlanmıştır ve 5 yıl süreliğine siyaset yasağı getirilmiştir. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi mezunudur. Üniversite tarafından 1951'de gönderildiği Almanya'da RWTH Aachen'de doktorasını yaptı. Klockner Humboldt Deutz AG motor fabrikasına davet edildi. Alman Ordusu için araştırma yapan DVL Araştırma Merkezi'nde Prof. Dr. Schmidt ile çalışmalar yaptı ve Alman üniversitelerinde doktorasını verdi.

Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü | Necmettin Erbakan kimdir?

NECMETTİN ERBAKAN KİMDİR?

1953'te doçentlik sınavını vermek üzere Türkiye'ye döndü. 1954'te, 27 yaşındayken İTÜ'de doçent oldu. Araştırmalar yapmak üzere altı aylığına tekrar Almanya'nın Deutz fabrikalarına gitti. Mayıs 1954-Ekim 1955 arasında askerlik yaptı. Tekrar üniversiteye döndü. 1956-1963 arasında 200 ortaklı ilk yerli motoru üretecek olan Gümüş Motor'u kurdu ve motor üretimini gerçekleştirdi. 1965'te profesör unvanını aldı. 1967'de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Sekreterliği'ne seçildi. Aynı yıl, TOBB'da sekreteri olarak görev yapan Nermin Erbakan'la evlendi. Bu evliliğinden üç çocuğu Elif ve Fatih oldu. Bu dönemde, büyük sanayici ve tüccarlara karşı Anadolu tüccar ve küçük sanayicilerini savunmasıyla dikkati çekti. 25 Mayıs 1969'da TOBB genel başkanlığına seçildi. Ama Adalet Partisi (AP) hükümetinin seçimleri iptal etmesiyle 8 Ağustos 1969'da başkanlıktan ayrılmak zorunda kaldı

Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü | Necmettin Erbakan kimdir?

NECMETTİN ERBAKAN’IN SİYASET HAYATI

1969'da Adalet Partisi'nden (AP) milletvekili aday adaylığı Süleyman Demirel tarafından veto edildiği için Konya'dan bağımsız aday oldu ve iki milletvekili seçtirecek oy alarak milletvekili seçildi. 17 Ocak 1970'te 17 arkadaşıyla Milli Nizam Partisi'ni (MNP) kurdu. Ancak parti 12 Mart 1971 Askeri Müdahalesi'nden kısa süre sonra, "laikliğe aykırı çalışmalar yürüttüğü" iddiasıyla açılan dava sonunda 20 mayıs 1971'de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı; yöneticileri hakkında ise ceza davası açılmadı. Erbakan, MNP'nin kapatılmasından sonra İsviçre'ye gitti ve bir süre orada kaldı. 1973 Genel Seçimlerinden önce, Türkiye'ye döndü. Türkiye'ye dönüşüyle ilgili olarak Süleyman Demirel'in liderliğindeki Adalet Partisi'nin oylarını bölmek amacıyla Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur ile Orgeneral Turgut Sunalp tarafından ikna edilerek Türkiye'ye döndüğü iddia edildi. 11 Ekim 1972'de MNP kadrolarıyla Milli Selamet Partisi'ni (MSP) kurdu. 14 Ekim 1973 seçimlerinde Milli Selamet Partisi yüzde 12 oy oranıyla 48 milletvekilliği kazandı. Seçimlerden hemen sonra Bülent Ecevit'in liderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisi'yle (CHP) ile MSP arasında kurulan koalisyon hükümetinde devlet bakanı ve başbakan yardımcısı oldu. Bu dönemde, Kıbrıs Harekâtı'nın yapılmasını savundu. Harekâttan sonra adanın tamamının ele geçirilmesini konusunda Ecevit ile görüş ayrılığına düştü. 17 Eylül 1974'de hükümet dağıldı.

Mart 1975'te Adalet Partisi, Milli Selamet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP) arasında kurulan I. Milliyetçi Cephe Hükümeti'inde devlet bakanı ve başbakan yardımcısı oldu. 1977 Genel Seçimleri'inde Milli Selamet Partisi'nin milletvekili sayısı yarı yarıya düşerek 24'e geriledi. Temmuz 1977'de AP, MSP ve MHP koalisyonuyla kurulan II. Milliyetçi Cephe Hükümeti'nde yine devlet bakanı ve başbakan yardımcısı oldu. Adalet Partisi'nin Kasım 1979'da kurduğu azınlık hükümetini dışardan destekledi. 6 Eylül 1980'de partisinin Konya'da düzenlediği Kudüs Mitinginin 12 Eylül Darbesi'nin sebeplerinden birisi olduğu söylenmiştir.

12 Eylül'de bir süre İzmir Uzunada'da gözaltında tutuldu. 15 Ekim 1980'de 21 MSP yöneticisiyle birlikte 'MSP'yi illegal bir cemiyete dönüştürmek ve laikliğe aykırı davranmak' suçlamasıyla tutuklandı. 24 Temmuz 1981'de serbest bırakıldı. 1983'te hakkında verilen hüküm Askeri Yargıtay'ca bozulduktan sonra beraat etti.
1982 Anayasası gereğince 10 yıl siyaset yapma yasağı aldı. 6 Eylül 1987 halk oylamasıyla tekrar siyasete döndü. 11 Ekim 1987'de Refah Partisi genel başkanı seçildi. Refah Partisi'nin Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ve Islahatçı Demokrasi Partisi'yle (IDP) ittifak kurduğu 1991 seçimlerinde Konya'dan milletvekili seçildi.

Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü | Necmettin Erbakan kimdir?

Milli Görüş Hareketi'nin tarihindeki en büyük başarıyı elde ettiği 1995 seçimlerinde Refah Partisi, aldığı yüzde 21,37 oy oranı ve kazandığı 158 milletvekili ile birinci parti oldu. Doğru Yol Partisi (DYP) ile Anavatan Partisi (ANAP) arasında kurulan kısa ömürlü koalisyon hükümetinin istifasından sonra DYP ile kurduğu REFAHYOL hükümetinde, 28 Haziran 1996'da başbakan olarak göreve başladı. Koalisyon hükümeti başbakanı olarak görevde olduğu 1996-1997 arası 1 yıllık dönemde Türkiye ekonomisi \%7,5 oranında büyümüş ve Türkiye'nin GSMH'si Dünya toplamının binde 11,96'sınden binde 12,37'sine yükselmiştir. Yapılan reformlar arasında, kamu kuruluşları arasında havuz sisteminin kurulması ve gelişmekte olan halkın çoğunluğu Müslüman ülkelerden 8 tanesini biraya getiren D8 oluşumu gösterilebilir.

Laiklik ve Atatürkçülük tartışmaları sonucunda, "post-modern darbe" olarak adlandırılan 28 Şubat Süreci ile Erbakan istifa etmeye zorlansa da bu teşebbüs ilk etapta başarıya ulaşamamıştır (Koalisyon 30 Haziran 1997'ye kadar devam etmiştir). 21 Mayıs 1997 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, "yasadışı bazı eylemlerin odağı olmaya başladığı ve bazı üyelerinin laik rejimi hedef alan girişimleri" nedeniyle Refah partisi'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı. Başsavcı Vural Savaş, dava ile ilgili yaptığı açıklamada partinin "laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini ve ülkeyi giderek bir iç savaş ortamına sürüklediğini" belirtti. Dava devam ederken Erbakan, başbakanlık görevini Tansu Çiller'e devretmek amacıyla 18 Haziran 1997'de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e istifasını sundu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise yeni hükümeti kurma görevini, Doğru Yol Partisi genel başkanı Tansu Çiller'e değil, Mesut Yılmaz'a verdi. 55. Hükûmet (ANASOL-D) Mesut Yılmaz'ın liderliğinde Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti, Demokrat Türkiye Partisi koalisyonu ile kuruldu.

Açılan kapatma davası sonunda Anayasa Mahkemesi, 16 Ocak 1998'de Refah Partisi'nin kapatılmasına ve aralarında Erbakan'ın da olduğu 6 kişiye 5 yıl süreyle siyaset yasağı getirilmesine karar verdi. Refah Partisi'nin kapatılma kararından bir ay önce Milli Görüş çizgisindeki Fazilet Partisi kuruldu, partinin başına önce İsmail Alptekin, ardından da Recai Kutan getirildi. Bu dönemde tarafların aksi yöndeki demeçlerine karşın, Fazilet Partisi'nde Necmettin Erbakan'a yakın olan ve "ak saçlılar" ya da "gelenekçiler" olarak tanımlanan kanat ile Recep Tayyip Erdoğan'ın temsil ettiği kanat olan "yenilikçiler" arasındaki gerilim tırmanmaya başladı.Kanatlar arasındaki çekişmenin artık görünür hale geldiği 14 Mayıs 2000'de yapılan FP 1. Kongresi'nde, yenilikçi kanadın adayı Abdullah Gül 521, Recai Kutan 633 oy aldı. Haziran 2001'de Anayasa Mahkemesi'nin Fazilet Partisi'nin kapatılmasına karar vermesinden sonra kurucusu olduğu Milli Görüş Hareketi bölündü. Erbakan'ın desteklediği Milli Görüş'çü (gelenekçi) kanat Recai Kutan başkanlığında Saadet Partisi'ni (SP) kurarken, "yenilikçiler" ise Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nde örgütlendiler.

Erbakan, "Kayıp Trilyon Davası" olarak bilinen -Refah Partisi'ne 1998 yılı için yapılan yaklaşık 1 trilyon TL'lik hazine yardımının harcanmış gibi gösterilerek devlete iade edilmemesi- davada, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 Mart 2002'de "özel evrakta sahtecilik" suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezasına mahkûm edildi.[13] 2002 Genel Seçimleri'nde Konya'dan bağımsız milletvekilliği adaylığı başvurusu Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından reddedildi. 5 yıllık siyasi yasağı Şubat 2003'te sona eren Erbakan, 11 Mayıs 2003'te Saadet Partisi Genel Başkanlığına seçildi. 3 Aralık 2003'te hakkındaki mahkûmiyet kararı Yargıtay tarafından onandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, "Kayıp Trilyon Davası"nda mahkum olan ve mahkumiyet kararları kesinleşen Erbakan dahil 6 kişinin parti üyeliğinden çıkarılması ve parti organlarındaki görevlerine son verilmesini isteyince Erbakan, 30 Ocak 2004'te Saadet Partisi Genel Başkanlığından ve parti üyeliğinden ayrıldı.

Aldığı sağlık raporu doğrultusunda infazı ertelen Erbakan’ın "Kayıp Trilyon Davası" nedeniyle aldığı hapis cezası Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yapılan değişiklik uyarınca Nisan 2008'de ev hapsine çevrildi. Erbakan ev hapsini çekerken Adli Tıp Kurumunun ‘sürekli hastalık’ raporu doğrultusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından 19 Ağustos 2008’de affedildi.

17 Ekim 2010'da tekrar Saadet Partisi'nin tekrar genel başkanlığına seçildi. Sağlık durumu giderek kötüleştiği halde vefat ettiği güne dek kurmaylarıyla parti ve ülke meseleleri hakkında görüşmelerine devam etmiştir.

Necmettin Erbakan’ın bugün ölüm yıldönümü | Necmettin Erbakan kimdir?

NECMETTİN ERBAKAN’IN VEFATI

19 Ocak 2011'de ayağında nükseden damar iltihabı rahatsızlığı sebebiyle hastanede yoğun bakım altına alınarak bir süre tedavi görerek taburcu edilmesinin ardından, kısa süre sonra solunum ve kalp yetmezliği rahatsızlığı sebebiyle kaldırıldığı Ankara'daki Güven Hastanesi'nde yoğun bakım altında uygulanan tüm tedavilere rağmen solunum yetmezliğine bağlı, kalp ve çoklu organ yetmezliği sebebiyle 27 Şubat 2011 sabahı saat 8:50'de doktorlarının muayenesi esnasında koroner arter rahatsızlığı sonucu şuurunu yitirerek komaya girmiş, saatler aynı sabahın 11:40'ını gösterirken doktorların tüm müdahaleleri ile yaşamsal işlevlerinin desteklenmesine rağmen yaşamını yitirmiştir.

Vasiyetine uygun olarak resmi devlet töreni tertip edilmemiş ve 1 Mart 2011 Salı günü önce Ankara'da Hacı Bayram Camii'nde sabah namazına müteakip cenaze namazı kılındıktan sonra, cenazesi İstanbul'a getirilerek öğlen namazını müteakip Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrasında Zeytinburnu Merkezefendi Mezarlığı'na defnedilmiştir. Mezarına, sevenleri tarafından Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden getirilen topraklarla birlikte Kudüs, KKTC ve Boşnak lider Aliya İzzetbegoviç'in mezarından getirilen topraklar serpilmiştir.

Cenaze merasimine Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Genel Başkanlar, Bakanlar, Milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetleri Mensupları, Büyükelçiler, Belediye Başkanları, partililerin yanı sıra 60 ülkeden cemaat ve hareket liderleri ile temsilcileri katılmış, cenaze namazı iki milyonu aşkın kişi tarafından kılınarak, naaşı aile kabristanın da bulunduğu Merkezefendi Mezarlığı'na defnedilmiştir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris’te bulunan 2500 yıllık kaya mezarı turizme kazandırılıyor Muğla’nın Marmaris ilçesindeki kaya mezarının turizme kazandırılması için çalışmalar hızlandırıldı. Muğla’nın Marmaris ilçesinde faaliyet gösteren Marmaris Ticaret Odası (MTO) Meclis Üyeleri, Müze Müdürü Şehime Atabey, Müze Uzmanı ve Arkeolog Esengül Yıldız Öztekin, Doç. Dr. Mehmet Gürbüzer ve Arkeolog Emre Mandacı geçtiğimiz gün Marmaris’in Yeşilbelde Köyü’nde bulunan Kaya Mezarı’nı yerinde inceleyerek yapılacak çalışmalar hakkında görüşme gerçekleştirdi. Tarih boyunca birçok kadim uygarlığa ev sahipliği yapan Marmaris’te bulunan Karya Dönemi’ne ait Kaya Mezarı turizme kazandırılacak. Dor düzenine sahip Kaya Mezarı’nın çevresinde yapılacak temizlik, yürüyüş güzergahı düzenlemesi ve tabelalandırma çalışmaları tamamlandıktan sonra koruma altına alınarak turizme kazandırılması hedefleniyor. Marmaris Ticaret Odası girişimleri ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gürbüzer ve ekibi Marmaris Yeşilbelde Köyü sınırları içerisinde yer alan Kaya Mezar’da çalışma yürütecek. Lykia tipi kaya mezarı olarak bilinen yapının, Güneyde Fethiye’den başlayarak batıda Akyaka’ya kadar uzanan bir mezar geleneğini temsil ettiği belirtiliyor. Özellikle Anadolu’da çoğunlukla Ion düzeninin tercih edilmesine rağmen keşfedilen kaya mezarının Dor düzenindeki az sayıda kaya mezarından biri olduğu ifade ediliyor. Kaya mezarı geleneğinin batıdaki son temsilcisi olması ile öne çıkan ve 5 gömü yatağının olduğu mezarın MÖ 4. yüzyıla ait önemli bir aileye ait olduğu tahmin ediliyor. Kaya Mezarı’nda yapılması planlanan çalışmalarla ilgili konuşan MTO Başkanı S. Mutlu Ayhan şunları kaydetti; “Marmaris Ticaret Odası olarak Marmaris’te turizm çeşitliliği öncelikli çalışmalarımızın arasında yer alıyor. Bu çerçevede uzun yıllardır Amos Antik Kenti Kazı Başkanlığı’nı da yürüten Mehmet Hoca’mızla birlikte kültür varlıklarımız ve tarihi değerlerimizin gün yüzüne çıkarılması için çalışmalar yürütüyoruz. Yeşilbelde Köyü’müzde yer alan Kaya Mezarı buluntusu ile de yeni bir tarihi değerimizi Marmaris’e kazandırıp tarih ve arkeoloji meraklıları ile buluşturacak olmanın heyecanı içerisindeyiz. Bölgede yapılacak araştırma ve düzenlemeler kapsamında gereken izinleri almak için çalışmalara başladık. Bu projede de beraber çalışacağımız Marmaris Müze Müdürümüz Şehime Atabey, Esengül Yıldız Öztekin ile Mehmet Gürbüzer ve ekibine çok teşekkür ediyoruz”
İstanbul Tahkim Kurulu’ndan, Hüseyin Göçek ve Suat Arslanboğa’nın başvurularına ret! Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Tahkim Kurulu, hakemler Hüseyin Göçek ve Suat Arslanboğa’nın klasman terfi listesine yapmış oldukları itirazların reddedildiğini açıkladı. TFF’nin sitesinden Tahkim Kurulu kararlarına ilişkin yapılan açıklamada, "Hakem Hüseyin Göçek’in 03.01.2024 tarihinde açıklanan “Devre Arası Klasman Hakemleri ve Süper Lig A, B Klasman Gözlemcileri” terfi listesine ilişkin yapmış olduğu başvurusu incelendi. Kurulumuz’un 08.03.2024 tarihli toplantısında incelemeye alınan dosyada, yapılan müzakere neticesinde; Hakem Hüseyin Göçek’in itirazının reddine, esas hakkında verilen kararın niteliğine göre başvuranın yürütmenin durdurulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, oybirliği ile, Hakem Suat Arslanboğa’nın 03.01.2024 tarihinde açıklanan “Devre Arası Klasman Hakemleri ve Süper Lig A, B Klasman Gözlemcileri” terfi listesine ilişkin yapmış olduğu başvurusu incelendi. Kurulumuz’un 08.03.2024 tarihli toplantısında incelemeye alınan dosyada, yapılan müzakere neticesinde; Hakem Suat Arslanboğa’nın itirazının reddine, esas hakkında verilen kararın niteliğine göre başvuranın yürütmenin durdurulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, oybirliği ile, Hakem Sinan Bilen’in 03.01.2024 tarihinde açıklanan “Devre Arası Klasman Hakemleri ve Süper Lig A, B Klasman Gözlemcileri” terfi listesine ilişkin yapmış olduğu başvurusu incelendi. Kurulumuz’un 08.03.2024 tarihli toplantısında incelemeye alınan dosyada, yapılan müzakere neticesinde; itirazın kısmen kabulüne, Merkez Hakem Kurulu kararının onaylanmasına dair 03.01.2024 tarih ve 34 sayılı TFF Yönetim Kurulu kararının başvurucu yönünden iptaline, oybirliği ile, Galatasaray’ın ve Başkanı Dursun Aydın Özbek’in PFDK’nın 14.03.2024 tarih ve E.2023-2024/926 - K.2023-2024/1183 sayılı kararına itirazı incelendi. Yapılan müzakere neticesinde; Galatasaray’ın 11.03.2024 tarihinde kulüp resmi internet sitesinde (www.galatasaray.org) yayınlanan beyanlarda yer alan hakem ve diğer müsabaka görevlileri hakkındaki açıklamalar nedeniyle FDT’nin 38/3. maddesi uyarınca 400.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasında sübut, hukuki niteleme ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile kararın onanmasına, oybirliği ile, Galatasaray Başkanı Dursun Aydın Özbek’in 11.03.2024 tarihinde kulüp resmi internet sitesinde (www.galatasaray.org) yayınlanan beyanlarda yer alan hakem ve diğer müsabaka görevlileri hakkındaki açıklamalar nedeniyle FDT’nin 38/3. ve 38/2. maddeleri uyarınca 400.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasında sübut, hukuki niteleme ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile kararın onanmasına, oybirliği ile, Beşiktaş’ın AFDK’nın 14.03.2024 tarih ve E.2023-2024/945 - K.2023-2024/1479 sayılı kararına itirazı incelendi. Yapılan müzakere neticesinde; AFDK’nın başvurunun süre yönünden reddine dair kararında isabetsizlik bulunmadığından onanmasına, oybirliği ile karar verilmiştir" denildi.
Muğla Başkan adayı Tosun, “Emlak vergilerindeki mağduriyeti gidereceğiz” dedi Cumhur İttifakı Bodrum Belediye Başkan Adayı Mehmet Tosun, seçime sayılı günler kala saha gezilerini sıklaştırdı. Kurum ziyaretleri sırasında Bodrum Vergi Dairesi’ne de uğrayan Tosun, Bodrum’da emlak vergilerinin çok yüksek olduğundan yakınan bir vatandaşa “Haklısınız, Bodrum’da her alanda olduğu gibi bu konuda da bir plansızlık var. 2021 yılında yapılan fahiş zamla vatandaş tarlasına, arazisine küstürüldü. Bu konuyu bizzat Bakanlıklar nezdinde gerekli girişimleri yaparak çözeceğim, söz veriyorum” dedi. Tosun, Bodrum’da imar sorunlarına da köklü bir çözüm getireceğini söyledi. Cumhur İttifakı Bodrum Belediye Başkan Adayı Mehmet Tosun, Bodrum Yokuşbaşı, Dağbelen ve Yalıkavak’ta esnaf ziyareti yaptı, vatandaşlarla sohbet etti. Gezdiği her mahallede vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılanan Tosun, istek ve şikayetleri dinleyerek Bodrum’un başta su olmak üzere, trafik, altyapı, imar ve çevre temizliği gibi sorunlarına yönelik çözüm projelerini anlattı. Yalıkavak Tersane bölgesini de gezen Mehmet Tosun, “Bodrum’da yaşadığımız her sorunun temelinde plansızlık, vizyonsuzluk yatıyor. Bu şekilde belediyecilik yapılmaz” dedi. Yeniköy’de de esnaf ziyaretlerinde bulunan Tosun, Bodrum Ziraat Odası’na ve Bodrum Vergi Dairesi’ne de uğrayarak personele hayırlı işler diledi. Bodrum Vergi Dairesi önünde bir vatandaşın “emlak vergilerinin yüksekliği” ile ilgili şikayetini dinleyen Cumhur İttifakı Bodrum Belediye Başkan Adayı Mehmet Tosun, seçim sürecinde bu konuda çok fazla şikayet aldıklarını belirterek “2026 yılındaki yeniden değerlendirme döneminde emlak vergilerinin düşürülmesi ya da zam oranlarının halkımızı mağdur etmeyecek şekilde yapılandırılması için gerekli girişimleri yapacağız” dedi. Tosun, şöyle devam etti: “2021 yılında pandeminin hemen akabinde Bodrum Belediyesi emlak vergilerine yüzde 300 ile yüzde 1200’e varan artış getirdi. Vatandaşımız, üzerine bina yapamadığı, gelir elde edemediği, tarla vasfındaki arazisine sadece imar planı içinde yer alması nedeniyle ‘arsa vergisi’ ödüyor. Halbuki, tarla olarak duran plan içindeki araziye arsa vergisi tahakkuk ettirilemez. Bu konuda 80’li yıllarda yayımlanan bir tamim var. Bu konuda da Bodrum’da yanlışlar ve eksikler var. Biz göreve geldiğimizde, merkezi hükümetle, Maliye Bakanlığımızla bunu görüşüp 2026 yılındaki yeniden değerlendirme döneminde zam yapmayarak, ya da minimize ederek bu mağduriyeti gidereceğiz” Bodrum’un Büyükşehir sınırları içinde kalmasından dolayı vatandaşların iki katı emlak vergisi ödediğini, yapılan vergi zamlarıyla da arazisine küstürüldüğünü söyleyen Mehmet Tosun, “Evladını evlendirecek, kendi arazisi üzerine bir ev yapamıyor. Fakat 50-60 bin TL yıllık emlak vergisi ödüyor. Bir müddet sonra arazisini satmak zorunda kalıyor ya da kat karşılığı veriyor. Fakat bunun da ötesinde imar problemini çözmemiz gerekiyor” diye konuştu. “İmar sorunu var, vatandaş kendi çözümünü oluşturuyor” Bodrum’da bütüncül bir imar planlaması olmadığını, mahalle bazında da imar planlarının değişik mahkeme kararlarıyla durdurulduğunu hatırlatan Mehmet Tosun, “Halkımız, kendi problemini kendi çözmeye çalışıyor, bu da kaçak yapılaşmayı beraberinde getiriyor. Yalıkavak, Bitez, Ortakent-Yahşi bunlardan sadece üçü. Narenciye bahçesinden hiç gelir elde edemeyen hemşehrim, buraya oturacağı bir ev dahi yapamıyor. Çünkü plan yok! Çözümümüz ortada. Biz göreve gelince, meslek odalarıyla birlikte bu planları yeniden düzenleyip hızlı şekilde onaylatacağız, diğer bölgelerin de planlama eksiklerini gidererek bodrumun geniş çaplı envanterin yapıp, 50 yılını planlayacağız. Plansızlık bir yönetim şekli olamaz. Aksi takdirde ne doğayı koruyabiliriz, ne de sürdürülebilir turizm yapabiliriz” şeklinde konuştu. “Bodrum’un trafik sorununu çözmezsem, beni o koltuktan indirin” Seçim ziyaretleri kapsamında her akşam bir iftar davetine katılan Mehmet Tosun, dün akşam iftarı Bodrum Karslılar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Kasım Aydın ve dernek üyeleriyle birlikte Dağbelen’de yaptı. Ortakent’ten Yalıkavak’a giden yolda çalışmaların başlaması için Karayolları ile görüştüğünü ve Değirmenler’e kadar olan kısmın sezona kadar tamamlanacağını söyleyen Tosun, “Bodrum’un bu bölgesinde trafik ve ulaşım sorunu kalmayacak, bunun sözünü verdim, sizler takipçisi olun, eğer beş yılda başaramazsam beni o makamdan indirin” diye konuştu. Tosun, aynı akşam Yalıkavak Geriş’te halk buluşması gerçekleştirdi.