EĞİTİM - 29 Mart 2017 Çarşamba 17:20

Nişantaşı Üniversitesi 150-180 puanın altında kalan 350 bin öğrenci için yetenek bölümlerine hazırlığın kapısını açtı

A
A
A
Nişantaşı Üniversitesi 150-180 puanın altında kalan 350 bin öğrenci için yetenek bölümlerine hazırlığın kapısını açtı

2017 YGS’ ye giren 2 milyon 162 bin 895 adayın heyecanla beklediği sınav sonuçları açıklandı. Sınava giren adayların yüzde 70.91’ i LYS’lere girmeye hak kazandı. 350 bine yakın aday ise 150-180 puan aralığında kaldı. LYS’ye katılamayacak olan bu adaylar önlisans bölümlerini, açıköğretim bölümlerini ve yetenek sınavıyla öğrenci alan 4 yıllık lisans bölümlerini tercih edebilecekler.

Nişantaşı Üniversitesi Rehberlik ve Kariyer Daire Başkanı Nazik Kösegil 2017 YGS’ yi şöyle yorumladı: “ 2017 YGS sonrası beklenen bir durum ile karşı karşıyayız. Matematik testinin zorlayıcı oluşu tüm testlerin Türkiye ortalamasını ve sınav sonuçlarını olumsuz etkiledi. Öğrencilerin yoğunlukla yer aldığı sınav puanı 300 puan ve altı oldu. Geçen yıl aynı netlerdeki öğrenci bu yıl ki puanın yaklaşık 60 puan üstünü almıştı. Bu durum LYS sonrası puanlara yansıyacak ve okul puanlarında geçen yıla göre ciddi düşüşler olacak.
2017 YGS’nin sonuçları ile geçen yılların sonuçları karşılaştırıldığında LYS’ ye katılabilecek öğrenci sayısında ciddi azalma olduğunu görmekteyiz. Meslek Lisesi mezunu öğrencilerinin sınavsız geçiş hakkının kaldırılmasıyla 150-180 puanı arasında kalan 350 bine yakın öğrenci için doğru tercih ve kariyer danışmanlığı daha da önem kazandı.

LYS’ ye katılamayacak olan öğrenciler ne yapabilirler? Bu dönem çok fazla bilgi kirliliğinin olduğu bir dönem. Gerek aileler gerekse öğrenciler sağlıklı ve doğru bilgilere ulaşmakta güçlük çekiyorlar. Aslında öğrencilerin bulundukları puan diliminde tercih ve yerleştirme hakları varken bunları öğrenemiyorlar. Biz Nişantaşı Üniversitesi olarak tüm uzmanlarımızla gerek sosyal ağlar üzerinden gerekse kampüslerimizde ücretsiz tercih ve kariyer danışmanlığı yapmaktayız. Danışmanlığımız sırasında öğrencilerin en çok merak ettiği soru 180 puanın altında kalan öğrencinin ön lisans bölümleri dışında 4 yıllık bir bölümü tercih edip edemeyeceği? Öğrenciler bilmeli ki yetenek sınavı ile öğrenci alan 4 yıllık lisans bölümlerine başvuru yapılabilmesi için 150 puan ve üzeri almak yeterli. Öğrencinin bölüme ilgi duyması ve yeteneği olması ile birlikte yetenek sınavları özel olarak hazırlanılması gereken sınavlar. 

Nişantaşı Üniversitesi öğrencinin her anında yanında olan bir vakıf üniversitesi. Üniversitemiz 2017-2018 akademik yılında eğitim görmek üzere 4 farklı lisans bölümüne yetenek sınavı ile öğrenci alacak. Grafik Tasarımı, Tekstil ve Moda Tasarımı, Müzik, Sahne ve Gösteri Sanatları bölümlerine yerleşmeyi isteyen öğrencileri üniversitemizde ücretsiz kurslarla bu bölümlere hazırlayacağız. Bu sayede öğrenciler yetenek sınavlarına doğru ve verimli bir şekilde hazırlanacak. Yetenek sınavlarına hazırlık kursları Nişantaşı Üniversitesi Sadabad Kampüsünde yapılacak. Bu hazırlık sonunda yetenek sınavına katılacak olan öğrenciler içinde başarılı olanlar istedikleri bölümde okuyabilecekler. Kurslara katılmak isteyen öğrenciler http://hepyaninda.nisantasi.edu.tr/ adresinden başvuru yapabileceklerdir. Başvuru için YGS puanlarının en az birinden 150 puan ve üzeri almak yeterli. Başvurular 30 Nisan 2017 tarihine kadar devam edecek. Öğrenciler hepyaninda@nisantasi.edu.tr adresinden tüm sorularını sorabilir böylece uzmanlarımızdan tercih ve kariyer desteği alabilirler.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Ermeni katliamı izleri 104 yıldır duruyor Adana’da Ermeniler tarafından 1920 yılında Camili köyü basılarak 500 Türk’ün katledilmesinin izleri bir çiftlikte hala dün gibi duruyor. Ermeni Diasporası 24 Nisan’ı "sözde Ermeni soykırımı" diye ilan etse de Adana’nın bir çok yerinde Ermenilerin yaptığı katliamların izleri görünüyor. Bunlardan biri de Yüreğir ilçesine bağlı Camili Mahallesinde 1920 yılında meydana geldi. Kayseri’den Adana’ya doğru inen sayıları yaklaşık bin Ermeni silahlı komitacılar, 15 Haziran 1920 yılında Adana’nın Camili köyüne saldırdı. Kadın, çocuk, yaşlı demeden herkesi kurşuna dizen silahlı Ermeniler, son kale olan Camili çiftliğinde katliam yaptı. Kapıları, duvarları ve çiftliğin ortasında yer alan tulumbayı kurşun yağmuruna tutan silahlı Ermenilerin kurşun izleri hala çiftliğin kapı ve duvarlarında yer alıyor. 19. yüzyılda yapılan ve hala ayakta olan bu tarihi çiftlik Ermeni mezaliminin izlerini taşımaya devam ediyor. “Kadın, çocuk ve hayvanları yukarıda ki mağaralara saklamışlar” Tarihi Camili Çiftliğinde yaşayan Abdullah Özdemir, o dönem de köyün yaşadığı olayları anlatırken şu ifadelere yer verdi; “Ermeniler 1920 yılında Kilikya bölgesi, yani bu bölgede topladıkları insanları buraya, Camili çiftliğine yığmışlar. Kaçan kadın, çocuk ve hayvanlar yukarıda ki mağaralara saklanırken erkekler çiftliğin içerisinde kalmışlar. Bazı bilgilere göre katledilen Türk sayısının 500’ü aşkın olduğu söyleniyor. Silahlı Ermenilerin bıraktığı mermi izleri hala kapı ve içeride yer alan Osmanlı armasında kendini gösteriyor. Türkler gelen Ermeniler tahılları yağmalamasın diye çiftliğin içerisinde kuyularda tahıllarını saklamışlar. Geçmişte burada çok büyük bir katliam yapılmış”. “1920 yılında Ermeni çeteleri katliam yapmıştır” Ermeni çetelerin Kayseri’den aşağıya inerek ne var ne yok her yerde katliam yaptıklarını ifade eden Özdemir, 1920 yılında çor çocuk demeden silahlı Ermeni çeteleri Kayseri’den bu tarafa doğru ne var ne yok toplayıp, buldukları yerde katliam yaparak buralara kadar gelmişlerdir” dedi
Bursa (Özel) Toz taşınımında solunum rahatsızlığı olanlar risk altında Meteoroloji Genel Müdürlüğü; Kuzey Afrika’dan beklenen toz taşınımı uyarısı yaptı. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlı hamile ve çocukların da toz taşınımı sırasında risk altında olduğunu ifade etti. Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini söyleyen Cengiz, zorunlu durumlarda maske takılması gerektiğini kaydetti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirmelerde Marmara’nın güneyi, İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu ile Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde yer yer toz taşınımı beklenildiği açıklandı. Kuzey Afrika’dan beklenen çöl tozlarının hava kirliliği ve görüş mesafesini düşürmesine karşı yerel yönetimler vatandaşlara tedbirli olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca uzmanlar toz taşınımına uzun süreli maruz kalınması durumunda solunum yetmezliğine varabilecek rahatsızlıklar nedeniyle en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerektiğini dile getirdi. Solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlılar, hamileler ve çocukların risk altında bulunduğunu ifade eden uzmanlar, mümkün olduğunca toz taşınımı geçene kadar dışarı çıkılmaması, mecburi durumlarda ise maske takılması gerektiğini kaydetti. Uzmanlardan maske uyarısı Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini ifade eden Acıbadem Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, “Toz taşınımı dediğimiz dönem 3 gün boyunca ülkemizde çöl tozlarının yoğun olarak görülmesi demek. Hava kirliliğine neden olarak görüş mesafesini bozabildiği gibi özellikle solunum rahatsızlığı bulunan hastalarımızda, solunum sıkıntısına neden olabilir. Özellikle astım ve alerjisi olan kişilerde astım atağı gibi solunum sıkıntılarının yoğun olduğu dönemlere neden olabilir. KOAH’lı (kronik obstrüktif akciğer) ve kronik hastalığı olan kişilerde de solunum sıkıntısı ataklara neden olabilir. Bu dönemde en önemlisi toza maruz kalmamaktır. Kronik ve ciddi hastalığı olan kişilerin bu dönemde mümkünse dışarıya çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Dışarıya çıkmaları gerekiyorsa özellikle toza karşı koruyu N95 gibi kullanmaları, bulamıyorlarsa bile normal maske faydalı olabilir. Maske kullanmak bu dönemde çok önemli. Astım hastalıklarında özellikle atağı tetikleyebilir, astım krizine neden olabilir. Böyle bir durum oluştuğunda hastaların bir sağlık kuruluşuna başvurarak etkili bir astım tedavisi almaları gerekebilir” şeklinde konuştu. Solunum rahatsızlığı bulunanlar kadar yaşlı, hamile ve çocuklar da risk altında Kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra çeşitli grupların da risk taşıdığını belirten Cengiz, “Yaşlılarda ek hastalıklar, kronik rahatsızlıklar daha fazla olduğu için onlar daha hassas. Hamileler ve çocuklar etkilenebilir. Solunum hastalığı olanlar ekstra risk altında. Çünkü bu tozlar çok küçük partiküller halinde olup solunum yollarını etkileyebilmekte, hastalarda atakları tetikleyebilmektedir. Uzun süreli maruz kalma durumunda solunum yetmezliğine görülebilir Toz taşınımına uzun süreli maruz kalınmaları durumunda solunum yetmezliğine varan ciddi rahatsızlıklar görülebileceğine dikkat çeken Cengiz, “Kriz atak dediğimiz kriz tablosuna neden olabilir. Ciddi solunum sıkıntısı, hatta çok fazla maruz kalınırsa solunum yetmezliğine bile neden olabilir. Bizim en çok beklediğimiz tablo, öksürük ile birlikte nefes darlığı ve atak tablosudur” ifadelerini kullandı.