EKONOMİ - 21 Eylül 2016 Çarşamba 10:15

Nüfusun yüzde 14,7’si yoksulluk sınırının altında

A
A
A
Nüfusun yüzde 14,7’si yoksulluk sınırının altında

En yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay 2015 yılında yüzde 46,5'e yükseldi. Nüfusun yüzde 14,7’sinin de yoksulluk sınırının altında kaldığı açıklandı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2015 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı. Buna göre, en yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay 2015 yılında yüzde 46,5'e yükseldi.Hanehalkı kullanılabilir gelirinin, hanehalkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak hesaplanan eşdeğer hanehalkı büyüklüğüne bölünmesi ile elde edilen eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,6 puan artarak yüzde 46,5, en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan azalarak yüzde 6,1 oldu. Buna göre; toplumun en zengin yüzde 20’sinin gelirinin en yoksul yüzde 20’sinin gelirine oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 7,4'den 7,6'ya yükseldi.

Gelir eşitsizliği bir önceki yıla göre 0,006 puan arttı

Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etmektedir. 2015 yılı sonuçlarına göre Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,006 puan artış ile 0,397 olarak tahmin edildi. Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 13,5 artarak 14 bin 553 TL’den 16 bin 515 TL’ye yükseldi. Toplam eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirleri içerisinde en yüksek pay yüzde 49,7 ile maaş ve ücret gelirlerine ait iken, ikinci sırayı yüzde 20 ile sosyal transferler, üçüncü sırayı ise yüzde 18,8 ile müteşebbis gelirleri aldı. Sosyal transferlerin yüzde 92’sini emekli ve dul-yetim aylıkları, müteşebbis gelirlerinin ise yüzde 73,4’ünü tarım dışı gelirler oluşturdu.

Nüfusun yüzde 14,7’si yoksulluk sınırının altında kaldı

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,3 puanlık düşüş ile yüzde 14,7 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 60'ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,1 puan artarak yüzde 21,9 oldu. Hanehalkı tiplerine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hanehalklarının yoksulluk oranının bir önceki yıla göre 0,9 puan artışla yüzde 8,1, bağımlı çocuğu olmayan hanehalklarının yoksulluk oranının 0,1 puan artışla yüzde 4,8, bağımlı çocuğu olan hanehalklarının yoksulluk oranının ise 0,3 puan düşüşle yüzde 18,1 olduğu görüldü.

Okur-yazar olmayanların yüzde 27,2’si, yükseköğretim mezunlarının yüzde 1,6’sı yoksul

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayanların yüzde 27,2’si, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 23,7’si yoksul iken, bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 12,8, lise ve dengi okul mezunlarında ise yüzde 5,6 oldu. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 1,6 ile yoksulluk oranının en düşük gözlendiği grup oldu. Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2014 yılında sürekli yoksulluk oranı yüzde 15,1 iken 2015 yılında bu oran yüzde 15,8 oldu.

Konuta ilişkin en önemli problem izolasyondan dolayı ısınma sorunu oldu
Nüfusun yüzde 43’ü konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşarken, yüzde 39’u sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi ve yüzde 20,6'sı odaların karanlık olması veya yeterli ışık almaması gibi sorunlar yaşadı. Nüfusun, yüzde 68,5’i yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını ekonomik nedenlerle karşılayamadığını, yüzde 67,9’u konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu ve yüzde 23,2'si konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti.

Maddi yoksunluk oranı yüzde 30,3 oldu
Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon, otomobil sahipliği, beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir et, tavuk, balık içeren (veya vejetaryenler için eşdeğer yiyecekler) yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak karşılanamaması şeklinde tanımlanmaktadır.
Yukarıda belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı 2014 yılında yüzde 29,4 iken 2015 yılında yüzde 30,3’e yükseldi.
Bu göstergelerden, evden uzakta bir haftalık tatili karşılayamayanların oranı yüzde 71,4, iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren (veya vejetaryenler için eşdeğer yiyecekler) yemek masrafını karşılayamayanların oranı yüzde 35,8 ve beklenmedik harcamaları karşılayamayanların oranı yüzde 32,6 oldu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kulüpler Birliği, TFF seçimini haziranda istiyor Kulüpler Birliği, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) seçimleriyle ilgili açıklama yayımlayarak, seçimin haziran ayının ilk haftası yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Kulüpler Birliği’nin konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle: "Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı tarafından 18 Temmuz’da yapılacağı ilan edilen seçimli genel kurul tarihinin, aşağıda paylaştığımız sebeplerden ötürü haziran ayının ilk haftasında yapılmasının elzem olduğunu düşünmekteyiz. Ülkemizde futbol sezonu genel olarak her yıl Mayıs ayının bitimiyle kapanmakta, Avrupa Kupaları öne elemesi oynayacak kulüplerimiz açısından ise en geç Haziran sonu itibarıyla futbol faaliyetleri yeniden başlamaktadır. Hal böyle iken, yeni sezon planlamalarının tamamının bu takvime uygun olarak yapılması gerekmektedir. Zira; 1. Spor kulüplerinin mali takvim yılı 31 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasındadır. Bu kapsamda, Kulüp Lisans ve Finansal Sürdürülebilirlik Talimatı’nda yapılması gereken değişikliklerin bu takvime uygun olarak yapılması kaçınılmaz bir gerçekliktir. Bu konularda yeni sezon için yapılacak değişiklikler için yeni yönetime kendi bakış açısı, futbol yönetim anlayışı ve ilkelerine uygun hareket alanı tanınmalıdır. 2. Ülkemizde futbol faaliyetlerinin sezon içerisinde ortaya çıkan eylem ve davranışlar, TFF Yönetim Kurulu ve Hukuk Kurulları ile diğer yürütme kurulları tarafından değerlendirilerek karara bağlanmaktadır. Gelinen noktada, en büyük sorun ülkemiz futbolunun organizasyonu ve idaresinden sorumlu TFF Yönetim Kurulu’na ve diğer kurullara duyulan güvensizliktir. Dolayısıyla, kurulların yönetim ve karar istikrarı sağlayabilmesi adına aynı yönetim anlayışı ile döneme başlaması ve devam etmesi elzemdir. Bu sebeple, yeni seçilecek yönetimin kendi bakış açısı ve ilkelerine uygun kurullar oluşturması için yeni sezon başlangıcına kadar makul bir zaman dilimi tanınmalıdır. Yeni yönetim, 18 Temmuz’da seçildikten sonra kendi ilke ve bakış açısıyla yeterli çalışma zamanı olmasa da bu değişiklikleri yapmış olsa dahi ilan ve tahkim itiraz süreleri dikkate alındığında liglerin başlama tarihine yetişmesi mümkün değildir. 3. 2024/2025 futbol sezonunun 9 Ağustos 2024 tarihinde başlayacağı ilan edildiği göz önünde bulundurulduğunda; transfer dönemlerinin, lig statülerinin, A Takım listelerinin ve futbolcu uygunluklarının yeni yönetim tarafından hazırlanması fiilen mümkün olmayacağından, değişmesini talep ettiğimiz bugünkü anlayışla hazırlanması hedeflenen amaca hizmet etmeyecektir. 4. Yeni sezon için yapılacak olan hakem klasman atamalarının belirlenmesinin yeni seçilecek yönetim kuruluna bırakılması gerekmektedir. Bu sebeple yeni seçilecek yönetime hareket alanı bırakmayacak olan 18 Temmuz tarihinin kabulü mümkün değildir. 5. Ülke futbolunun yönetim esaslarını teşkil eden TFF Ana Statüsü, talimatlar, lig ve kupa statülerinin maddi gerçekliğe uygun olarak detaylı araştırma ve futbol paydaşlarıyla bilgi alışverişi neticesinde hazırlanması gerekmektedir. Bu şekilde hazırlanmayan talimatların yıl içerisinde sezon devam ederken sürekli olarak revizyona uğraması hakkaniyet ve adalet duygularını zedeleyecektir. En güncel örnek olarak 2023/2024 futbol sezonu içerisinde Futbol Disiplin Talimatı’nın 44.maddesinin 3.fıkrasında yapılan değişikliğin tahkim kurulu tarafından iptal edilmesi karşımıza çıkmaktadır. 6. 2024/2025 sezonu TFF bütçesinin mevcut Yönetim Kurulu tarafından belirlenirken, seçilecek yeni yönetimi etkileyebilecek kararların alınma ihtimali de bugünkü talebimizin ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemiz futbolunun içerisinde bulunduğu kaotik durum, bir gün dahi gecikmeyi kaldırabilecek noktada değildir. Bunun için hep birlikte şahsi menfaat ve beklentilerimizi bir kenara bırakarak Haziran ayı başında TFF Seçimli Genel Kurulu’nu yapmak zorundayız. Bugün bu sorumluluktan kaçanlar tarihte Türk futboluna verdikleri zararla hatırlanacaktır."
Edirne Önce kardeşleri sonra kendisi... Edirne’nin en meşhur ciğercisi hayatını kaybetti Edirne’de 2 ay önce toprağa verdiği ağabeyinin acısını sindiremeden geçen hafta Perşembe günü yine bir ağabeyini daha toprağa veren Edirne’nin meşhur ciğercisi Bahri Dinar, uyurken geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Edirne’nin tanıtıma büyük katkı sağlayan kentin sevilen yüzü, Edirne’yi Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı 63 yaşındaki Bahri Dinar, hayatını kaybetti. Sabah eşi tarafından yatağında hareketsiz halde bulunan Dinar’ın kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiği belirlendi. İki ay içersinde 2 kardeşini toprağa veren ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın kalbi daha fazla bu acılara dayanamadı. Ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın ağabeyleri Nazmi Dinar (68) Şubat ayında geçirdiği kalp krizinden, Bahattin Dinar (65) ise Perşembe günü Uzunköprü ilçesinde geçirdiği iş kazasında hayatını kaybetmişti. Ciğerci Bahri Dinar, ikindi namazının ardından Eski Camide düzenlenen cenaze töreni ile birlikte son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine katılan çok sayıda vatandaş, göz yaşlarına hakim olamadı. Cenazeye Adülhey de katıldı Kurtlar Vadisi dizisinde hayat verdiği Abdülhey karakteriyle akıllarda yer edinen ünlü oyuncu Kenan Çoban da, "Sabah çok üzücü bir haberle uyandık. Yakın dostumdu. Bahri abi bir değerdi. Ciğerci Bahri diye anılıyordu ama bizim ciğerimizi yaktı. Edirne’mizin Türkiye’mizin başı sağ olsun" dedi.