GÜNDEM - 29 Mart 2015 Pazar 23:27

O dekandan açıklama geldi

A
A
A
O dekandan açıklama geldi

Geçen hafta Uşak Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi kantininde yaşanan bayrak krizinin baş aktörü olan Prof. Dr. Cengiz Soykan’dan açıklama geldi.

Dekan Prof. Dr. Cengiz Soykan yazılı olarak yaptığı açıklamada, Uşak Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde yaklaşık 10 günden beri farklı görüşteki öğrenci grupları arasında bazı etkinlikler gerekçe yapılarak sürtüşme ortamı oluşturulmak istenilmesi nedeniyle, Fakülte Dekanı olarak idari görev ve yükümlülüklerim çerçevesinde olaya gereken hassasiyeti göstererek, istenmeyen olayların meydana gelmemesi adına kesintisiz olarak çaba sarf ettiğini ifade ederek şunları belirtti; “Uşak Üniversitesi yerleşkesinde merkezi konumdaki Fen Edebiyat Fakültesi kantini içerisindeki duvara bir gruba mensup öğrencilerce yer edinme amacıyla Türk Bayrağı asılmış ve o kısım kendilerinin merkezi haline getirilmek istenmiştir. Buna karşılık aksi düşüncedeki bir kısım öğrenciler zaman zaman kantinde yer edinme yaklaşımına tepki göstermiş, öğrenciler arasında farklı sürtüşme zeminleri oluşturulmak istenilmiş, karşıt gruplarca camlara ve farklı yerlere tepkilerini dile getiren ve gerginliğe neden olan poster, afiş ve yazılar asılmış, asılanlar yerlerinden kaldırılmıştır. Söz konusu kantin, Fen Edebiyat Fakültesi içerisinde bulunduğundan anılan fakültenin dekanı olarak yasal görev ve yükümlülüklerim nedeniyle, öğrenciler arasında istenmeyen olayların yaşanmaması için sürekli olarak gerilim ortamındaki farklı gruba ait öğrencilerle irtibat kurdum. Bu kapsamda defalarca kantinde ve odamda farklı görüşteki öğrencilerle görüşmelerde bulundum; gerilim nedenlerini aklıselim bir şekilde ortadan kaldırmaya gayret ettim. Öğrenciler ile görüşmelerim sonucunda 26 Mart 2015 tarihinde akşamüzeri, Türk Bayrağı’nı kantin duvarına asan öğrenciler benimle bağlantı kurmuş ve Türk Bayrağı’nı duvardan birlikte indirmeye hazır olduklarını belirtmişlerdir.

Ben de bunun üzerine kantine indim öğrencilerimizi sükûnete davet eden kısa bir konuşmadan sonra Türk Bayrağı’mızı büyük bir saygıyla duvardan aldım. Öğrencilerimiz arasında huzur ve güveni tesis etmek amacıyla iyi niyetle gerçekleştirilen bu olay, bazı art niyetli kişilerce bağlamından koparılarak şahsımı ve üniversitemizi, hem öğrenci hem de toplum nezdinde yıpratma aracına dönüştürülmek istendiğini büyük bir üzüntü ile müşahede ettim. Türk Bayrağı, bir grubun değil, Devletimizin ve Milletimizin vazgeçilmez ortak bir değeridir. Bağımsızlığımızın, milli birlik ve beraberliğimizin simgesidir. Mevzuatımızda Türk Bayrağı’nın nerelere ve ne zaman asılacağı açıkça bellidir. Üniversitemizde ve Fen Edebiyat Fakültemizde bu konuya büyük hassasiyet gösterilmekte ve Türk Bayrağımız mevzuatımızda belirtilen yerlerde ve zamanlarda daima asılı bulundurulmaktadır. Türk Bayrağı, siyaset ve ideolojilere hizmet etmez; tam aksine siyaset ve ideolojiler, Türk Bayrağı’na, Vatanımıza ve Aziz Milletimize hizmet etmek için vardır. Aksi takdirde hayat bulmalarına asla izin verilmez. Kamu menfaati ve mevzuat açısından, üniversite/fakülte kantininde bir gruba yer tahsisi mümkün olmadığı gibi, Türk Bayrağı’nın böyle bir maksada vasıta kılınması da Bayrağımızın onuruyla bağdaştırılamaz. Ayrıca belirtmekte yarar var ki; gündelik ve basit ideolojik çatışmalardan Ülkemiz uzun yıllar boyunca birçok değerli evladını kaybetmiştir. Fakültemizde yaşanan bu olaylara sessiz kalmamız, evlatlarını bize emanet eden ana ve babaların yüreğini yakacak elim hadiselere dönüşebilirdi. Zira geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimizin acısı halâ yüreğimizdeyken, bu Ülkenin evlatlarına kurulan benzer tezgâhlara prim vermemiz beklenemez. Biz öğrencilerimizi ailelerine Türk Bayrağı’na sarılı tabutlar ile değil, diplomaları ve başarıları ile göndermeyi amaçlıyoruz. Bir kez daha şunu tüm samimiyetimle ifade etmek isterim ki şahsımın, farklı maksatlarla, tamamen yanlı ve yanlış şekilde Türk Bayrağı düşmanı gibi internet ve bazı yayın organlarında gösterilmeye çalışılması, geçmişinden beri gençlerimize İman Sevgisi-Vatan Sevgisi-Bayrak Sevgisi anlatan, vatan ve milleti için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan, Türkiye sevdalısı bir insan olarak beni derinden yaralamıştır.” 

ERTUNÇ ÖZTÜRK

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.