SAĞLIK - 07 Kasım 2018 Çarşamba 13:26

Obezite ameliyatı hakkında merak edilenler

A
A
A
Obezite ameliyatı hakkında merak edilenler

Obezite Cerrahisi ve Genel Cerrrahi Doç. Dr. Burak Kavlakoğlu, obezite ameliyatlarına ilişkin merak edilenleri paylaştı.

Kavlakoğlu, dünyada ve Türkiye’de obezitenin giderek arttığını, bu hastalıkla mücadeleye ciddi bütçe ayrıldığını söyleyerek obez olan hastaların üretici olmaktan çok tüketici konumunda bulunduklarını dile getirdi.

Medicine Hospital Obezite Cerrahisi ve Genel Cerrrahi Doç. Dr. Burak Kavlakoğlu obezite ameliyatı hakkında merak edilenleri yanıtladı. 

Doç. Dr. Burak Kavlakoğlu, obeziteyi, “Yiyeceklerle aldığımız enerji miktarı, fiziki aktiviteler ve metabolizma tarafından harcanan enerjiden fazla olduğunda, zamanla vücutta fazla yağ birikir. Vücutta işte bu şekilde istenmeyen yağ birikimi olmasına şişmanlık ya da obezite diyoruz” şeklinde tanımladı.

Doç. Dr. Burak Kavlakoğlu, cerrahi girişim için seçilecek hastaların özelliklerini şu şekilde sıraladı: 

“Vücut kitle indeksi 40 kg/metrekare ve üzerinde olmalı, 

Vücut kitle indeksi 35-40 kg/metrekare arasındaysa, şeker hastalığı, hipertansiyon, uyku apnesi vb gibi yandaş hastalığı olmalı, hastanın yaşı 18 ile 60 yaş arasında olmalı,
Var olan obezite en az 3 yıldır olmalı,
Hastanın hormonal bir rahatsızlığı olmamalı,
Alkol, uyuşturucu ve ilaç bağımlılığı olmamalı,
Kabul edilebilir ameliyat riski olmalıdır”.

Obezite estetik bir ameliyat mıdır? 

Obezitenin estetik bir sorun olarak değerlendirilmemesi gerektiğinin altını çizen Kavlakoğlu, “Aksine kalp-damar hastalıklarından kanserlere kadar değişen birçok ölümcül hastalığın önemli sebeplerinin başında gelmektedir. Dünyada ve ülkemizde obezite giderek artmakta olup bu hastalıkla mücadeleye ciddi bütçe ayrılmaktadır. Obez olan hastalar üretici olmaktan çok tüketici konumundadır. Ülkemizde kadınların üçte birinin, erkeklerin ise beşte birinin obez gurubuna girdiği tahmin edilmektedir” ifadelerini kullandı.

Ameliyattan sonra ne yapılmalıdır? 

Doç. Dr. Burak Kavlakoğlu, ameliyat sonrası süreç hakkında şunları belirtti: “Ameliyat sonrası hasta genellikle aynı gün yürütülmektedir. Ertesi gün bir test sıvısı içirildikten sonra ağızdan su ve komposto gibi sıvı besinlere başlanmaktadır. İkinci gün ise çorba yoğurt, süt ve ayran menüye ilave edilmektedir. Aşama aşama eklenen gıdalar sonrası ameliyattan 6 hafta sonra hemen her gıda serbest hale gelmektedir. Ancak kilo verme süreci boyunca yüksek kalorili karbonhidratlarda kısıtlamalar olabilmektedir. Zaten özellikle tüp mide ameliyatında Midenin iştah hormonunun (Ghrelin) salgılandığı Fundus kısmı çıkarıldığı için iştah duygusu yüzde 80 oranında azalmaktadır.

Bu ameliyatlar olunduktan sonra karşımızda çok yemek istemeyen, çok az yemekle doyan kişiler olmakta ve iştahın azalmasına bağlı olarak az yeme isteği nedeniyle konforlu bir şekilde rahat rahat kilo kaybedilme durumu ortaya çıkmaktadır. Tabi ki bu tedavi sadece cerrahın yaptığı ameliyattan ibaret değildir. Başarılı bir morbid obezite tedavisi, obezite ve bariatrik cerrahi uzmanının yanısıra anestezi uzmanıyla, uzman psikiyatristiyle, psikoloğuyla, diyetisyeniyle, hasta koordinatörüyle, ameliyat teknisyeniyle tecrübeli bir ekibin imzasını taşımaktadır. Özellikle ameliyattan sonraki 3 yıl çok kritiktir. 3. yıldan sonra kilo almaların tekrar başlamaması için hastaların yukarıda saydığım ekip tarafından ömür boyu takip edilmesi şarttır”.

Obezite ameliyatlarının riskleri nelerdir? 

Obezite ameliyatlarının korkulan başlıca 3 riski olduğunu söyleyen Doç. Dr. Burak Kavlakoğlu, “Bunlar leakage (kaçak), emboli (pıhtı oluşması) ve kanama olmasıdır. Bu riskler deneyimli cerrahların uyguladığı ameliyatlarda yüzde 1 ve civarındadır. Böyle sorunların olması kadar erken farkedilip gerekli müdahalenin yapılması önemlidir. Zamanında yapılan tedavi sorunu genelikle bertaraf etmektedir” diye konuştu.

Doç. Dr. Burak Kavlakoğlu, yapılan çalışmaların ameliyattan sonra 1,5 yılda verilen kiloların uzun yıllar korunduğunu ortaya çıkardığını belirterek, “Ancak 7-8 yıldan sonra bir miktar kilo alınabilmektedir, ancak hiçbir zaman ameliyattan önceki kiloya ulaşılamamaktadır. Örneğin 130 kg ile ameliyat olan birisi ameliyat sonrası 60 kiloya düşmüş ise 10 yıl sonra 70-75 kiloya çıkabilmektedir. Tekrar kilo almamak için doktorunuz ve diyetisyeninizle sık olmamakla birlikte iletişimi koparmamak gerekir. Neticede organizma aktif bir yapıdır, yeni durumlara uyum sağlama yeteneği vardır” diye konuştu.

“Bu dönemde her beslenme disiplinini korumakta fayda vardır” diyen Doç. Dr. Kavlakoğlu, "Tedavi yöntemleri yaşlandığında her tedavi yöntemi herkese uygun değildir. Kişiye göre hekim ve hasta birlikte uygun tedavi yöntemine karar vermelidir. Hastanın karar verme sürecine katılması önemlidir. Çünkü hekimin söylediklerini uygulayacak olan neticede hastanın kendisidir” ifadelerini kullandı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.