SAĞLIK - 16 Ekim 2018 Salı 09:25

Obezite cerrahisi olan hastalar deneyimlerini paylaşmak için kahvaltıda buluştu

A
A
A
Obezite cerrahisi olan hastalar deneyimlerini paylaşmak için kahvaltıda buluştu

Obezite cerrahisi olan hastalar ve olmayı düşünen hastalar, zayıflamada yeni yöntem mide botoksunu, en güncel tedavi yöntemlerini, ameliyat sonrası estetik, beslenme ve süreç takibi gibi konuları dinlemek ve ameliyat sonrası deneyimlerini paylaşmak için Galata’da bir araya geldi.

Medicana International İstanbul Hastanesi tarafından düzenlenen buluşmada zayıflamada yeni yöntem mide botoksu, en güncel tedavi yöntemleri, ameliyat sonrası estetik, beslenme ve süreç takibi gibi konular ele alındı. Ameliyat olan hastalar deneyimlerini paylaşırken, Beslenme ve Diyet Uzmanı Yıldız Melek Aksoylu, toplantıda protein ağırlıklı tarifler hazırladı ve hazırlanan tarifleri katılımcılarla paylaştı. 

Etkinlikte açıklamalarda bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Yıldız Melek Aksoylu, obezite cerrahisinin son zamanlarda giderek artan ameliyatlardan birisi olduğunu belirterek, “Hastalarım gelen sorulardan çok fazla sıkıntılı olan durumlar üzerinde duruyorlar. Oysaki abartıldığı gibi değil. Hiçbir zaman 5-6 ay boyunca aç kalmıyorsunuz. Yaklaşık 10 günlük bir sıvı döneminiz oluyor, 10 günlük püre döneminiz oluyor. Daha sonra normal gıdalara geçiyorsunuz. Tabi bu bireylere göre değişiyor. Ama hiçbir şey kilolar kadar hayat kalitenizi kötüleştirmez. Bu yüzden hastalar iki kere düşünsünler” dedi.

“Gerçekten hayat kalitelerinin düzeleceklerinden emin olabilirler”
Obezite cerrahisi olmuş hastalarla beraber sürekli takip içerisinde olduğunu vurgulayan Aksoylu, “Her zaman sağlıklı beslenmelerini öneriyorum. Mutlaka takipli gitsinler. Obezite cerrahisi olacak hastalar, gerçekten hayat kalitelerinin düzeleceklerinden emin olabilirler” ifadelerini kullandı.

“Obezite cerrahisini doğru hastada, doğru şekilde kullanırsak gerçekten sonuçları çok yüz güldürücü oluyor”
Etkinlikte hastalarla buluşan Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Çipe yaptığı açıklamada, obezite cerrahisinin uzun yıllardan beri obezitenin önemli bir rol olduğunu söyleyerek, “Eğer kişilerde kilo hastaya zarar verebilecek düzeye geldiyse, mutlaka bunun tedavi edilmesi gerekiyor. Uzun yıllardan beri Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve ülkemizde Sağlık Bakanlığı bunun tedavisi ile ilgili önemli adımlar attı. Bunun birinci tedavisi diyet ve egzersizdir. Ama maalesef her zaman bunu yapmak mümkün olmuyor. Eğer bu mümkün olmuyorsa elimizde başka çözümlerimizde var. Çünkü kişilerin artık sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmesi hepimizin bir amacıdır. Bu nedenle eğer obezite kişilerin yaşam süresini kısaltıyorsa ve sağlıksız bir yaşam sürmesine neden oluyorsa, obezite cerrahisini doğru hastada, doğru şekilde kullanırsak gerçekten sonuçları çok yüz güldürücü oluyor. Kişinin hayat kalitesi artıyor ve birçok hastalıktan kurtuldukları gibi, ileride daha az yaşamalarına neden olan kalın bağırsak kanseri, kadınlarda meme ve erkeklerde prostat kanseri gibi birçok hastalığın çıkmasının önüne geçmiş oluyoruz” diye konuştu.

Gastrik bypass ameliyatı olan Recep Akyıldırım, bu ameliyata 200 kiloyken girdiğini belirterek, “Bir yılda toplamda 120 kilo verdim. Bu 8 yıl içerisinde obezite cerrahisinden sonra hayatımda inanılmaz derecede olumlu şeyler oldu. Öncelikle kıyafet konusunda üstüme yakışanı giyebiliyorum. Önceden çuval gibi kıyafetler giyerken, şimdi üstüme yakışanı giyebiliyorum. Beslenme düzenim ve sağlığım yerine oturdu. Diyabet hastasıydım ve diyabetim bitti. Tansiyon hastalığım vardı, tansiyonum bitti. Daha kaliteli bir yaşama başladım” dedi.

“Koltukta daha rahat oturayım diye bana 4 tane kemer vermişlerdi”
Başından geçen bir hikayeyi anlatan Akyıldırım, “Adana’ya uçakla seyahat ederken, koltukta daha rahat oturayım diye bana 4 tane kemer vermişlerdi. Artık tek kemerle uçakla seyahat edebiliyorum” ifadelerini kullandı.

“Bu ameliyat inanın çok zor bir ameliyat değil”
Obezite cerrahisi hakkında ve ameliyat olmak isteyenlere tavsiyelerde bulunan Akyıldırım sözlerini şöyle tamamladı: “Bu ameliyat inanın çok zor bir ameliyat değil. Uzman ellerde çok basit bir operasyon. İnsanlar ölüm korkusu diye bir şey söylüyorlar ama 8 yıldır ben ölmedim. Ölen insanlarında nedenleri uzman bir ekip tarafından ameliyat yapılmaması”.

Bir diğer obezite cerrahisi ameliyatı olan Taha İpek, yaklaşık 2 sene boyunca 65 kilo verdiğini vurgulayarak, “65 kilo verdikten sonra iki yıl kilo vermem devam etti. Ama üçüncü senede kilo almaya başladım. Verdiğim kilonun 50 kilosunu geri aldım. Tekrardan 2018 yılında revizyon cerrahisi ameliyatı oldum. Toplamda 77 kilo verdim. Hastaya bağlı olarak uygulanabilecek tedavi yöntemleri çok önemli. İlk ameliyatım tüp mide ameliyatıydı. Benim şekere eğilimim vardı, uyku apnesi sorunum vardı. Yaklaşık 3 ay içerisinde şekere eğilimim ortadan kalktı. Uyku apnesi sorunum tamamen bitti. Şu anda 135 kilo ile hayatıma devam ediyorum. Vermem gereken 35 kilo daha var. Obezite cerrahisi hayat kurtaran şeylerden bir tanesi. Bundan sonraki süreçlerde insanlara önerebileceğim şey doktor tercihidir. Doktorunuzu iyi seçin” diye konuştu.

Daha önce meme kanserine yakalanan ve obezite cerrahisi ameliyatı geçiren Figen Fatma Durda da, 6 sene önce meme kanseri geçirdiğini söyleyerek, “Tedavim yeni bitti ve doktorumun izniyle 11 ay önce obezite cerrahisi ameliyatı oldum. Şu anda sağlığım yerinde. 35 kilo verdim ve yeniden sağlığıma kavuştum. Keşke daha önceden bu tedaviyi olabilseydim. Çok ciddi bir şekilde de bu tedaviyi tavsiye ediyorum” dedi.
Durda sözlerini şöyle tamamladı: “Ameliyattan önce yürümeye üşeniyordum, giyinmeye üşeniyordum. Kıyafet almak istemiyordum. Ama şimdi zevkle alışveriş yapıyorum. Yürüyorum, hareket ediyorum. Günde 5 kilometre yürüyorum."  

Fırat Aksoy - Murat Ergin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.