GÜNDEM - 11 Kasım 2017 Cumartesi 07:10

Oğlunun cenaze namazını kıldıran şehit babası yine duygulandırdı

A
A
A
Oğlunun cenaze namazını kıldıran şehit babası yine duygulandırdı

Diyarbakır’da şehit olan oğlunun cenaze namazını kıldıran ve metanetiyle herkesi etkileyen imam baba İbrahim Taşdemir’in şahadet şerbeti içen oğlunun ardından söyledikleri herkesi duygulandırdı.

Diyarbakır'da terör örgütü PKK'ya yönelik hücre evine yapılan operasyonda şehit olan Özel Harekat polisi Ahmet Alp Taşdemir, geçtiğimiz hafta ebediyete uğurlanmıştı. Şehidin cenaze namazını ise imam babası İbrahim Taşdemir kıldırmıştı. Şehit için Selçuk’taki İsabey Camii’nde mevlit programı düzenlendi. Cenaze namazını kıldırırkenki metaneti ve duruşu ile tüm Türkiye’yi etkileyen baba Taşdemir, oğlunun mevlidinde herkesi duygulandırdı.

İmam hatip olarak İsabey Camii’nde görev yapan İbrahim Taşdemir, cuma namazı öncesi taziyeleri ‘Vatan sağ olsun’ diye kabul etti. Ardından şehit Ahmet Alp Taşdemir için mevlit okunurken, cuma namazı kılındı. Şehidin kardeşleri Yavuz ve Talha Taşdemir de babalarının yanında yer aldı.

Oğlunun cenaze namazını kıldıran şehit babası yine duygulandırdı

Cenaze namazını kıldırdığı anı anlattı

Oğlunun cenaze namazını kıldırırken dirayeti ile herkesi duygulandıran baba İbrahim Taşdemir, “Yüce Rabbim Kur’an’da kendini anlatırken ‘Mülkün sahibi Allah’tır’ diyor. Biz de onun mülküyüz. Biz de bile her yerde istediği tasarrufu yapıyor. Bende aslında kalp rahatsızlığı var. Çocukken bayılır düşerdim ağladığımda, üzüldüğümde. O gün kalp rahatsızlığım olmasına rağmen, şahadet haberini aldıktan sonra üç gün tık bile olmadı biliyor musunuz? Demek istiyorum ki bana şehit babası olma şerefimi veren Allah, kalbime o heyecanı dayanma gücünü de verdi” dedi.

“Niye üzüleyim ki ben şeref duydum”

Oğlunun şahadet haberi aldığı andan itibaren büyük bir gurur yaşadığını anlatan baba Taşdemir, “Şahadet makamı en yüce makam. Önce ‘derdimi seviyorum’ dedim ama derdini söylemek de Allah’a karşı haşa saygısızlık olmasın, ‘İçinde bulunduğum durumu seviyorum.’ Ben yavrumdan kısa bir süre ayrıyım, ne kadar ömrün kaldıysa, kalan süre kadar ayrıyım. İnşallah secdede bana şahadeti nasip etsin derim. Gözleri yumduk mu o zaman hemen oğlumla beraber olmayı ümit ediyorum. Böyle bir duruma kim üzülür ki niye üzüleyim ki ben şeref duyuyorum. Birçok insanın istediği ama ulaşamadığı bir makama rabbim benim evladımı ulaştırdı. Ben de babasıyım, Rabbim inşallah lütfeder. Ben bu ümitle, sevinçle mutluyum elhamdülillah niye üzüleyim. Şeref duydum” diye konuştu.

“Evden abdestsiz çıkmıyorum baba derdi”

Oğluyla bir konuşmasını da paylaşan imam İbrahim Taşdemir, “Ben operasyona falan giderken ‘Aman oğlum abdestsiz çıkma diyordum.’ ‘Baba ne diyorsun ben evden çıkarken abdestsiz çıkmıyorum’ derdi. Ben bunları söylerken riyadan Allah’a sığınırım. Ama sevincimden söylüyorum, böyle bir evladın babası olmaktan şeref duyduğum için söylüyorum” ifadelerini kullandı.

“Kazakistan’dan Filistinli Müslüman’a kadar herkes acımı paylaştı”

Oğlunun şahadet haberini aldığı andan itibaren kendisini dünyanın her yerinden aradıklarını ve acısını paylaştığını vurgulayan imam İbrahim Taşdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Beni her yerden aradılar, Fatih din görevlileri 35 kişi burada şehidimin mevlidini okumaya geldi. Dünyanın her yerinden Kazakistan’dan bana telefon geldi, tebrik eden kardeşlerim var. Bazıları taziyede bulunuyor ama mana noktasında anlayanlar ‘Hocam seni tebrik ederiz’ diyor. Cumhurbaşkanımızdan kaymakamımıza, belediye başkanımızdan emniyet amirimize, bütün devlet memurlarından milletvekilleri, bakanlarına kadar hepsi acımı paylaştı. Bizi ayrıca şereflendirirler. Düşünebiliyor musunuz Filistinli bir Müslüman arayıp beni yarım yamalak Türkçesiyle bana başsağlığı diliyor. Demek ki bizim coğrafyamızda sınırlar yok ve gönüller bir. Ortak bir paydamız var bizim. Yavrumun bu şahadetiyle başlayan süreçte bizimle birlikte olan herkesten Allah razı olsun.”
Mevlit törenine Kaymakam Ayhan Boyacı, İlçe Müftüsü Hasan Kırkan, Selçuk Belediye Başkanı Zeynel Bakıcı, AK Parti Milletvekili Kerem Ali Sürekli ve çok sayıda vatandaş katıldı. 

Mihrap Düzöz - Nilüfer Öztürk Silay - Sinan Yeniçeri

Oğlunun cenaze namazını kıldıran şehit babası yine duygulandırdı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer Afet Merkezi envanterini güçlendirdi Nilüfer Belediyesi’nin kente kazandırdığı Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi, envanterine 22 adet son teknoloji kentsel arama ve kurtarma malzemeleri daha ekledi. Hayat kurtaran malzemeler hakkında bilgi alan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Deprem, her zaman gündemimizde ve çalışmalarımızı bu doğrultuda yapıyoruz” dedi. Nilüfer Belediyesi’nin 2017 yılında kente kazandırdığı, bünyesindeki simülasyon odaları ve envanteriyle Türkiye’de ilklere sahip olan Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi, bir yandan çalışmalarını titizlikle sürdürürken, bir yandan da envanterine son teknolojiye sahip, hayat kurtaran yeni malzemeler ekliyor. Kentte yaşanan afet ve acil durum niteliği taşıyan tüm olayların 7 gün 24 saat takip edildiği merkez, yeni kentsel arama ve kurtarma malzemelerini bünyesine katarak daha donanımlı hale geldi. Sismik enkaz altı dinleme cihazı, havalı enkaz kaldırma seti, enkaz altı görüntüleme kamerası, termal kameralı drone, spiral hortumlu duman tahliye fanı, aydınlatma, taşlama, kesme, kırma aletleri gibi 22 adet malzemeyi envanterine ekleyen merkez, afet ve acil durum anlarında artık daha nitelikli hizmet verecek. Başkan Şadi Özdemir: "Halkın bilinçlenmesi önemli" Deprem başta olmak üzere her türlü afetle mücadeleye büyük önem veren, deprem parkları ve deprem lojistik merkezi gibi projeler hayata geçirmeyi planlayan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de, Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’ne giderek, kentsel arama ve kurtarma malzemelerini yerinde inceledi. Nilüfer Belediyesi Sivil Savunma Amiri ve İş Güvenliği Uzmanı Fatih Işık’tan malzemeler hakkında detaylı bilgi alan Başkan Şadi Özdemir, halkın afet ve acil durum öncesi, sırası ve sonrasında yapılacaklar hakkında bilinçlenmesinin önemine değindi. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’ndeki kullanım ömrünü tamamlamış aletleri yenilediklerini, ayrıca envantere yeni malzemeler de kazandırdıklarını belirtti. Nilüfer Belediyesi’nin afet ve acil durum konusundaki bilincinin yüksek olduğuna dikkat çeken Başkan Şadi Özdemir, “Bu merkezde hem afetle mücadelede halkın her an hazır olması için eğitimler veriliyor hem de kentteki afet ve acil durum niteliğindeki durumlar 7 gün 24 saat takip ediliyor. Halkın bu merkezde verilen eğitimlere katılarak, bilinçlenmesi çok önemli” dedi. Deprem parkları ve lojistik merkezi Muhtemel bir deprem sonrasında hızlı müdahaleyi sağlamak ve kargaşayı önlemek adına deprem parkları ve deprem lojistik merkezi gibi önemli projeleri kente kazandırmayı hedeflediklerini de ifade eden Başkan Özdemir, “Deprem sonrası, en az iki günlük acil ihtiyacın içinde olduğu, temel yaşam malzemelerinin yer aldığı mekanlar oluşturmayı düşünüyoruz. Deprem sonrası alet ve edevat ihtiyacı da çok yüksek oluyor. Basit aletlerle birçok insanın hayatını kurtarmak mümkünken, eksiklerden dolayı birçok insan yaşamını yitiriyor. Bu nedenle deprem lojistik merkezi yapma hedefimiz var. Deprem anında ihtiyaç duyulabilecek her türlü alet ve edevata sahip bir mekan oluşturmayı, afet sonrası ihtiyaç bölgelerine hızlıca eriştirilmesini hedefliyoruz” diye konuştu. Bursa’nın bir deprem kenti olduğunu, Nilüfer’de alüvyonlu toprakların yer aldığını hatırlatan Başkan Şadi Özdemir, depremin her zaman gündemlerinde olduğunun altını çizdi. Başkan Şadi Özdemir, “Çalışmalarımızı, bu bilinçle yapacak, tedbirlerimizi alacağız. Yeni planlamalarda, kentsel dönüşüm çalışmalarında fay hatlarını dikkate alacağız. Önemli olan Nilüferliler’in deprem konusunda bilinçli olması. Biz, her zaman onların yanındayız” ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa’da ’21. Yüzyılda Öğretmen Olmak’ konulu panel düzenlendi Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bursa Uludağ Üniversitesi’nin iş birliğinde gerçekleştirilen "21. Yüzyılda Öğretmen Olmak" konulu panel Merinos AKKM Orhangazi Salonunda gerçekleştirildi. Programa Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Tan, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan, İl Milli Eğitim Müdürlüğü idarecileri, akademisyenler ve öğretmenler katıldı. Panelin açılışında konuşma yapan Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu şunları söyledi: "20. yüzyılın başında Cumhuriyetin temel dinamiğini, temel enerjisini sağlamış olan öğretmenlerdi. Bunu eğitim tarihi okumalarımızdan biliyoruz. Yeni bir yüzyılın başındayız, coğrafyada yalnızız ve güçlü olmak zorundayız. Çocuklarımızı daha iyi ve nitelikli yetiştirmek zorundayız. Aramızdaki iletişimi ve anlaşma şekillerini güçlendirmek durumundayız. Okullarımızda, çalışma iklimlerimizde, iyi bir iletişim platformu içerisinde çocuklarımıza güçlü bir değeri ulaştırmak zorundayız. Bunun için güçlü olmak ve kendimizi yenilemek durumundayız. Ülkemizdeki çalışma sektörleri arasında kendini sürekli geliştiren, kararlılık, istek ve heves içerisinde olan en fazla kitlenin öğretmenlerimizin olduğunu düşünmekteyim. Bu anlamda gerçekten diğer çalışma alanlarından farklıyız, daha istekliyiz, daha hevesliyiz. Dolayısıyla ciddi anlamda kültürel dönüşüm, insanların şehre ayak uydurmaları, yeni çocukların, yeni insanların sürekli içerisinde varoluşlarını tamamlamak bunların tamamı bizlerden geçiyor. Bu anlamda güçlü olmak durumundayız. Türkiye’nin önemli büyükşehirlerinden, önemli kurucu başkentlerinden birindeyiz. Dolayısıyla bu etkinlik çok değerli. İnanıyorum ki yapılacak tüm çalışmalar, Bursa’mızın eğitiminin daha nitelikli, daha güzel, öğretmeninin daha mutlu olmasına katkı sunacak. Bugün burada panelist olarak aramızda bulunan değerli üniversite hocalarımıza ve çalışmamızda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." dedi. Panelde konuşma yapan Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, "Uludağ Üniversitesi olarak gerçekten Türkiye’ye örnek olabileceğimiz iş birlikleri yapıyoruz. Sizlerin eğitim öğretim sürecinde problem olarak gördüğünüz her şeyi biz eğitim fakültesinde bir proje olarak kabul edip sizlerle birlikte projeleri yürütüyoruz. Bugün burada Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün kurmuş olduğu Öğretmen Akademisi ile güzel bir çalışma içindeyiz. Fakültemize yeni bir program geldiğinde o programdaki tüm becerileri, tüm kavramları bizler akademik olarak çalışıyoruz. Öğretmen Akademisi kapsamında yürütülen çalışmaları da çok gecikmeden, geciktirmeden Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzle iş birliği içerisinde yürüterek Bursa’mızın öğretmenlerine bu konuda kısa sürede farkındalık kazandırmış olacağız. Bursa İl Milli Eğitim Müdürümüz Ahmet Alireisoğlu başta olmak üzere projede emeği geçen herkese teşekkür ediyor, başarılar diliyorum." dedi. Panelde "Geçmişten Günümüze Geleceğe Öğretmen Olmak" konusu üzerine konuşma yapan Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan 20. ve 21 yüzyılında eğitim, öğretim ve öğretmenliğin gelişim süreçlerinden, Prof. Dr. Şeref Tan ise Türk Milli Eğitim Sisteminde Gelişimsel Ölçme ve değerlendirmeden bahsetti. Panel, etkinliğin düzenlenmesinde vermiş olduğu desteklerden dolayı ‘Özel Arena Eğitim Kurumları ve Kurucusu Celal Arslan ‘a teşekkür edilmesi, konuşmacılara çiçek ve plaket takdiminin ardından sona erdi.