SAĞLIK - 21 Eylül 2017 Perşembe 13:53

Okul fobisinde anahtar kelime ‘ayrılma korkusu’

A
A
A
Okul fobisinde anahtar kelime ‘ayrılma korkusu’

Dr. Mehmet Yavuz, bir çocuk ağlayıp, sürekli endişe duyuyorsa, okul kelimesini duyması bile yetiyorsa okul fobisi olabileceğini belirterek, alilere bu konuda tavsiyelerde bulundu.

Reem Nöropsikiyatri’den Dr. Mehmet Yavuz, okul fobisi konusunda tavsiyelerde bulundu. Okul fobisi ya da okul korkusunun çocuğun kuvvetli bir endişe ile okula gitmek istememesi ve okula karşı ilgisiz, isteksiz olması durumu olduğunu belirten Dr. Yavuz, “Okul fobisinin temelleri anne-bebek ilişkisinde atılıyor. Anne ve çocuk arasındaki bağlanma örtüsünün ne derece sağlıklı olduğu ilk ciddi ayrılık olan okula başlama ile anlaşılır. Şöyle ki anne ile bebek arasında kurulan bağın ilk amacı gereksinimleri gidermektir. Buradaki gereksinimler sadece yeme, içme, barınma üçgenini oluşturmaz. Bir bebeğin fizyolojik olduğu kadar psikolojik ihtiyaçları da vardır. Tıpkı, güven duygusu gibi. Annede bir çeşit korkuyu azaltma yeteneği vardır. Güven duygusunun temelini oluşturduğu bu yetenek çocuğun ileri dönemlerdeki davranışlarında belirleyici bir rol üstleniyor. Eğer doğru ve yeterli bir bağ kurulamamışsa çocukluk döneminde yaşanan gelişmeler karşısında çocuklar korku ve mutsuzluğa kapılabilir ve kaçma yolunu seçebilir” dedi.

Okul fobisini tetikleyen unsurlara değinen Dr. Yavuz, “aile içinde yaşanan gerilimler hatta şiddet, ailede karşılaşılan büyük değişimler (hastalıklar, sosyo-ekonomik değişimler, taşınma), okulda istediği gibi iletişim kuramaması, okul veya öğretmen değişikliği, okuldan çeşitli nedenlerle uzak kalma, anne babanın mükemmeliyetçi tutumları yüzünden çocuğun kendini yeteri kadar başarılı hissetmemesinin” bu korkuyu tetiklediğini söyledi. Dr. Yavuz, okul fobisi olan çocuklardaki belirtileri ise şöyle sıraladı:

“Çeşitli bahanelerle okula gitmek istememesi, duygusal yoğunluk, endişe duyma, çabuk etkilenme, okulda mutsuz olması, mide bulantısı, karın ağrısı, korku, kaçma ve kaçınma, her pazar günü başlayan huzursuzluk hissi.”

“Çocuk o bildiği, güvenli limandan ayrılmaktan korkar”

Okul fobisi yaşayan çocuklarda endişe ve huzursuzluğun okula gitmeden hemen önce başladığını, ağlamalar ve hırçınlıklar şeklinde devam ettiğini belirten Dr. Yavuz, “Aslına bakılırsa isteksizlik ve huzursuzluk okulun ilk dönemleri için normaldir. Ancak bu süre aşılmışsa tehlike çanları çalıyor demektir. Çünkü çocuk aslında evden, ailesinden yani o bildiği, güvenli limandan ayrılmaktan korkar. Ayrılma korkusu sebebiyle okula karşı çocuğunda anlamlandıramadığı bir kaygı hisseder. Sonuç ise okula gitmemek için türlü bahaneler sıralayan, mutsuz ve huzursuz bir çocuk” diye konuştu.

Okul fobisinde asıl sebebin ebeveynler olduğunu söyleyen Dr. Yavuz, “Okul fobisinin asıl kaynağı çocuk ve çocuğun okulu sevmemesi, okuldan kaçmak istemesi değildir. Asıl sebep, ailenin tutumu, davranışları, farkında olmadan çocuğa kodladıkları mesajlar ve çevre koşullarıdır. Bu sebeple okula gitmek istemeyen çocuğa kızmak, bağırmak, ceza vermek çok büyük bir hatadır” dedi.

Peki aileler ne yapmalı?

“Okul korkusu yaşayan çocuğu eleştirmek yerine onu anladığınızı gösterin” diyen Dr. Mehmet Yavuz, “Ona zaman ayırın ve ortak aktivitelerde bulunun. Korkuları hakkında konuşmaya teşvik edin. Onu yatıştırın ve ona güven verin. Ebeveyn olarak okulla alakalı yaşadığınız kötü deneyimleri çocuğunuzun yanında paylaşmayın. Bu korkuyu daha da tetikleyecektir. Çocuğun anne-baba dışında farklı ortamlarda kalabilmesi desteklenmelidir. Okul fobisinin derecelerine göre okula alışma süreci desteklenmelidir. Çocuğun bu durumu aşması için abartılmayan ödüller verilmelidir. Verdiğiniz sözleri mutlaka tutun. Eğer çocuğunuza okulda bekleyeceğinize dair söz verdiyseniz mutlaka bekleyin, ki zaten hassas olan güveni daha da sarsılmasın. Tüm bunları uyguladığınız halde herhangi bir ilerleme kaydedemediyseniz mutlaka bir uzmana başvurun ve profesyonel bir destek alın” diye konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da çiftçilere tohum ve süt sağım makinesi dağıtıldı Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından başlatılan “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi” kapsamında Samsun’da üreticilere çeltik tohumu, kuru fasulye tohumu, sera naylonu ve süt sağım makinesi dağıtıldı. Bafra İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü önünde yapılan törende, “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi” kapsamında üreticilere 250 dekar alanda ekilmek üzere 5 bin kilo çeltik tohumu, 250 dekar alanda ekilmek üzere 5 bin kilo kuru fasulye tohumu, 18 üreticiye sera naylonu ve 113 kadın çiftçiye süt sağım makinesi teslim edildi. Törende konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “Özellikle hayvancılık yapan kadın çiftçilerimize yüzde 25 vatandaş katkılı, yüzde 75 Tarım ve Orman Bakanlığımız katkılı sağım makineleri verdik. Toplam 1 milyon 360 bin liralık bir projeydi. 113 kadın çiftçimize süt sağım makinelerini teslim ettik. İleride bine yakın çiftçi ailelerimize dağıtıma devam edeceğiz. Bir diğer etkinliğimiz kuru fasulye ile alakalı. Bafra ilçemizde yüksek kesimlerde suyun olduğu bölgelerde yaklaşık 5 ton kuru fasulye tohumluklarımızı verdik. Daha önce de vermiştik. Başarı sağlandığı için devamını verdik. Yine çeltik tohumumuz var. Tabii, bu 5 ton çeltik tohumumuzu damla sulama ile yapan çeltikçilerimize vereceğiz. Bir diğer verdiğimiz sera naylonları. Samsun’da 155 çiftçimize sera naylonlarını teslim ettik. Biz Tarım ve Orman Bakanlığımız olarak 2023 üretiminden dolayı 600 milyon TL destek verdik. Bunlar o verdiğimiz nakdi destekler yanında, çiftçimizin kırsal alanda yaşamını kolaylaştıran, gelirini artırabilecek ve çeşitli alternatif ürünleri tekrar denemek için vermiş olduğumuz nakdi değil ayni desteklerdir. Bunlar vermiş olduğumuz 600 milyon desteğin içerisinde değil. Çiftçilerimize bereketli bir sezon diliyorum” dedi. “Artık tarımımızı sanayi ile de buluşturuyoruz” Bafra Kaymakamı Cevdet Türkmen ise, “Türkiye’nin en önemli ovalarından Bafra Ovası’nda çiftçilerimizi desteklemek adına bugün onlara sera naylonu, fasulye tohumu, süt sağım makinesi verdik. Çiftçilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Çünkü Bafra çok önemli bir tarım merkezi. Artık tarımımızı sanayi ile de buluşturuyoruz. Tarıma dayalı sanayi sektörümüzde gelişti. Sera Organize Sanayi Bölgemizi tamamladık. Tahsislerimizi bitirmek üzereyiz. Dosyalarını inceliyoruz. Yakın zamanda 30 parselimizin de biteceğini düşünüyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından çiftçilere tohum ve makineler teslim edildi. Samsun’da üreticilere destekler Ayrıca 2024 yılında Samsun’da örtü altı yetiştiricilerine “Alternatif Üretim Yöntemlerinin Geliştirilmesi Projesi” kapsamında yüzde 50 bakanlık katkılı, yüzde 50 üretici katkılı toplam bütçesi 3 milyon olan sera naylonu dağıtıldı. Alaçam’da 7, Canik’te 3, 19 Mayıs’ta 3, Salıpazarı’nda 4, Kavak’ta 1, Bafra’da 18, Terme’de 19, Vezirköprü’de 26 ve Çarşamba’da 71 olmak üzere toplamda 155 üreticiye 176 bin 610 metrekare sera naylonu teslim edildi. Terme ve Çarşamba ilçelerinde de “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi” çerçevesinde “Bereketin İşareti Soya Projesi” ile çiftçilere 40 ton soya tohumluğu desteği sağlandı.
Mersin Mersin Büyükşehir Belediyesi, Halk Kart’ın Mart ayı tutarları ile öğrenim yardımlarını hesaplara yatırdı Mersin Büyükşehir Belediyesi, üniversite öğrencilerine yönelik öğrenim yardımının 4’üncü ödemesi ile Halk Kart’ın mart ayı tutarlarını hesaplara yatırdı. Öğrencilere yönelik öğrenim desteklerini sürdüren Mersin Büyükşehir Belediyesi, 12 bin 77 üniversite öğrencisinin hesabına toplamda 23 milyon 352 bin 600 lira yatırdı. Halk Kart sahibi 10 bin 47 vatandaşa ise mart ayı için toplamda 5 milyon 651 bin 550 liralık destekte bulunuldu. Toplamda 23 milyon 552 bin TL hesaplara yattı Sosyal Hizmetler Dairesi tarafından ailesi Mersin’de ikamet eden ve üniversitelerin ön lisans ve lisans bölümlerini kazanan öğrencilerin ilk yıl yararlandığı öğrenim yardımı çerçevesinde; 2 yıllık bölümlerde okuyan 4 bin 380 öğrenciye 4 milyon 390 bin TL, 4 yıllık bölümlerde okuyan 6 bin 938 öğrenciye 16 milyon 669 bin 200 TL, 5 yıllık bölümlerde okuyan 315 öğrenciye 823 bin 400 TL ve 6 yıllık bölümlerde okuyan 444 öğrenciye toplamda 1 milyon 470 bin 400 TL olmak üzere, 12 bin 77 öğrencinin hesabına toplamda 23 milyon 352 bin 600 TL yatırıldı. Halk Kart’tan mart ayında 10 bin 47 vatandaş yararlandı Anlaşmalı yerel market ve bakkallardan temel ihtiyaç ve gıda maddelerinin alınması için kullanılabilen, hem esnafa hem de vatandaşların aile bütçesine katkı sağlayan Halk Kart’ın da mart ayı tutarları hesaplara yatırıldı. Mart ayında toplam 10 bin 47 kişi Halk Kart’tan yararlanırken, mart ayı tutarları çerçevesinde 6 bin 279 kişinin hesabına 450 TL, 3 bin 768 kişinin hesabına ise 750 TL olmak üzere toplamda 10 bin 47 vatandaşın hesabına 5 milyon 651 bin 550 TL yatırıldı. 3 bin 850 öğrencinin YKS ücreti ödendi Eğitimde fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırmak için projeler geliştirmeyi sürdüren Mersin Büyükşehir Belediyesi aynı zamanda 8-9 Haziran tarihlerinde yapılacak olan YKS’de ter dökecek 3 bin 850 öğrencinin sınav ücretini de ödedi. Mersin Büyükşehir Belediyesinin kurs merkezlerinde eğitim gören 3 bin 694 öğrenci ile ailesi Halk Kart sahibi olan 156 öğrenci için, toplam 2 milyon 224 bin 360 liralık sınav ücreti yatırıldı.
Kütahya BBP, Kütahya’da AK Parti’nin adayı Kamil Saraçoğlu’nu destekleyecek Büyük Birlik Partisi (BBP) Kütahya İl Başkanı Mustafa Gökdere, parti olarak 31 Mart yerel seçimlerinde Kütahya merkezde AK Parti Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nu destekleyeceklerini açıkladı. Başkan Gökdere ve Kamil Saraçoğlu, AK Parti’nin Zafer Meydanı’ndaki Seçim Koordinasyon Merkezinde ortak basın açıklama yaptı. Parti olarak yerel seçimlerde Kamil Saraçoğlu’nu destekleyeceklerini dile getiren Başkan Mustafa Gökdere, "Buraya destek amaçlı geldik, hem de Kamil Başkanın yanında olduğumuzu belirtmeye geldik. Kütahya’da Büyük Birlik Partisi yaklaşık iki senedir büyük bir aktiflik geçirmekte ve koşturmaktayız. Kütahya Merkez hariç ilçelerimizde adaylarımızı çıkardık, oralarda kendi adaylarımızla çıkıyoruz fakat Kütahya Merkezde aday çıkartmadık, çıkartmayışımızın sebebi Kamil Başkanımıza sonuna kadar destek vermek ve onun yanında olduğumuzu belirtmekti. Genel Merkezimizin ve il teşkilatımızın bu konuda sonsuz teveccühleri var. Biz Büyük Birlik Partisi olarak sonuna kadar AK Parti Belediye Başkan adayı Kamil Saraçoğlu’nun yanındayız" diye konuştu. AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu da, "Başta genel başkanımız Mustafa Destici Bey’e ve burada İl Başkanımıza, tüm ekibe çok teşekkür ediyorum. Tabi, nasıl ki Türkiye’de birliktelik meydana geldiyse, tüm milliyetçiler bir araya geldiyse ve bu ülkenin bekasını isteyen, bu ülkenin daha ileri gitmesi için elinden geleni yaptıysa, elini taşın altına koyduysa, Kütahya’da da böyle bir durumla şu anda karşı karşıyayız. Tabii ki burada da biz Cumhur İttifakı’nın bileşenleri olarak Büyük Birlik Partisine 31 Mart yerel seçimlerinde Kütahya Belediye Başkanlığı olarak AK Parti Belediye Başkanı adayı Kamil Saraçoğlu’na desteklerini açık bir şekilde ilan ettiler. Ben burada çok kıymetli başkanıma, Genel Başkanım Mustafa Destici Bey’e, Kütahya İl Başkanı Mustafa Gökdere Bey’e çok teşekkür ediyorum. Teşkilatına ve tüm üyelerine çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.