RAMAZAN - 24 Ağustos 2009 Pazartesi 11:37

Oruç tutarken siesta yapın

A
A
A
Oruç tutarken siesta yapın

Prof. Dr. Bingür Sönmez, Ramazan ayının bu yıl uzun ve sıcak günlere denk gelmesi nedeniyle vatandaşlara uyarılarda bulunarak, sağlıklı kişiler de dahil herkesin oruç tutarken günde en az iki saat uyumalarını önerdi.

Memorial Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, bu yıl son 33 yılın en uzun orucunun tutulduğunu belirterek, Ramazan'ın ilk gününde 15 saat 28 dakika süreyle oruç tutulduğunu hatırlattı. 

Uzun günlerde oruç tutmanın, önümüzdeki 8 yıl boyunca devam edeceğini anlatan Sönmez, "Ağustos sıcakları ile uzun günlerin birleşimi, oruç tutacak olan kişilerin bu yıl daha dikkatli olmasını gerektiriyor. Çünkü vücudun sıvı ve tuz kaybı nedeniyle sağlıklı kişilerde bile tansiyon, kalp ritminde bozukluk, baygınlık ve kan şekerinde düşme gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bunun için bu uzun günlerde gündüz en az iki saat uyumak çok önemli. Ramazan boyunca iki saatlik siesta, vücudun su ve elektrolit kaybını önlemek bakımından çok önemli" dedi.

Açlık süresinin 15 saat olması ve sıcakların, vücutta su ve tuz kaybına neden olacağını kaydeden Prof. Dr. Bingür Sönmez, bu nedenle oruç tutacak sağlıklı kişilere gündüz mutlaka siesta yapmalarını önerdi. Sönmez, "Gündüz iki saatlik uyku uzun süreli açlıktan metabolizmanın daha az etkilenmesine yardımcı olacağı gibi kalbe de çok iyi gelecektir. Akdeniz ülkelerinin bir geleneği olan siesta denilen öğle uykusu alışkanlığının olduğu ülkelerde, kalp hastalıklarının düşük olması dikkat çekici bir durumdur.

Öğle saatlerinde ya da öğle sonrası bir saatlik uyku, son derece dinlendiricidir ve vücuttaki bütün stresi alır. Uyuduktan sonra geri kalan zamanı daha verimli değerlendirmeyi sağlar. Öğle uykusu uyuyanların uyumayanlara göre kalp krizi geçirme riski yarı yarıya düşmektedir. Çünkü uykuda beden ile birlikte ruhsal dinlenme de vardır. Fizik olarak uykusuzluğa dayanılabilir ama ruhsal olarak dayanmak mümkün değildir. Ruhsal gerilim de vücutta zararlı hormonların salgılanmasına neden olur bu da kalp krizi riskini tetikler.Eğer hafta içi gündüz uykusu mümkün değilse hafta sonu çok iyi uyumaya özen gösterilmelidir" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Bingür Sönmez, Ramazanda öğünlerin sayısının azalması nedeniyle metabolizmanın olumsuz etkilenebileceğini ifade ederek, "Bu nedenle özellikle kalp sağlığı açısından iftarda, 'acıktım', sahurda 'acıkırım' korkusu ile tıka basa yemek, mide ve kalbe baskı yapar, bu açıdan kişiye zarar verir. Bu nedenle iftarda da bir çorba başlanmalı bir komposto veya sütlü tatlı yedikten sonra teravih namazına gidip döndükten sonra tamamlayıcı hafif bir yemek yenmeli. Sahurda mümkün olduğu kadar tuzlu ve tatlı olmayan doyurucu değeri olan yemekler seçilmeli. Bu şekilde Ramazanda da üç öğün yemek yenmiş olacak ve vücut olumsuz etkilenmeyecektir" diye konuştu.

Geçmiş yıllardaki kısa günlerde oruç tutulan Ramazanlarda durumu uygun olan kalp hastalarına oruç tutabileceklerini söylerken, bu yıl bunu büyük bir risk olarak gördüklerini anlatan Sönmez, ""Çünkü Ağustos sıcakları ile uzun günler birleşince 15 saatlik açlık, kalp hastaları için tehlikeli olabilir. Bu süre içinde hayati ilaçlarını uygun aralıkla alamayacakları gibi, hastaların elektrolit, su ve tuz kaybı da dikkate alınmalıdır. 15 saat boyunca yeterli su alınamaması tansiyon düşüklüğü, fenalık hissi ile sonuçlanarak kalpte sorunlar oluşturabilir. Bu nedenle kalp hastalarına oruç tutmayı önermiyoruz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van YYÜ’de TÜBİTAK sergisi Van Yüzüncü Yıl Üniversite ev sahipliğinde TÜBİTAK 18. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Van Bölge Yarışması’nın sergi açılışı yapıldı. TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı tarafından düzenlenen 18. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması kapsamında gerçekleştirilen bölge sergisi açılış töreni; Ağrı, Batman, Bitlis, Hakkâri, Muş, Siirt, Şırnak ve Van illerinin katılımıyla yapıldı. 3 bin 915 başvuru sayısıyla Türkiye’deki 12 bölge arasında en çok başvuru sayısına sahip Van bölgesinde gerekli değerlendirmeler sonucunda bölge sergisine katılmaya hak kazanan 105 proje, jüri değerlendirmenin ardından birinci gelenler ülke finalinde gönderilecek. Program açılışında konuşan TÜBİTAK Van Bölge Koordinatörü Doç. Dr. Hayati Çavuş, bölge sergisinin öğrencilerin projelerini daha ayrıntılı ortaya koyma, sunma ve jüri üyeleri önünde savunması için gerçekleştirilen bir organizasyon olduğunu belirtti. Çavuş, “Bölge sergisi esnasında projeler, jüri üyeleri tarafından bir kez daha sözlü ve uygulamalı olarak değerlendirilecek ve daha sonra yapılacak ülke finalinde bölgeyi temsil edecek projeler belirlenecek. Yarışmanın gerçekleştirilmesinde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesine katkı ve desteklerinden dolayı çok teşekkür ederim” dedi. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın tebrik ve başarı temennilerine dair açılış mesajının da okunmasının ardından sergilenen projeleri tek tek inceleyerek öğrencilerden bilgi alan Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ise, “Bu program, Van bölgesinde yer alan illerden ve okullardan öğrencilerin gelmeleri ve birbirleri ile tanışma, kaynaşma, arkadaşlıklar kurma, kültürel ve bilimsel pek çok paylaşımlarda ve kazanımlarda bulunma imkânı sağlıyor. Bölge sergisine davet edilen proje sahibi öğrencileri, öğretmenlerini ve ailelerini kutluyor, sağlamış oldukları her türlü desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum” ifadelerinde bulundu. Van YYÜ Mühendislik Fakültesi sergi salonunda düzenlenen 18. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Sergisinin 3 gün boyunca jüri üyelerinin yapacağı bilgilendirmenin ardından 25 Nisan Çarşamba günü ödül töreni ile son bulacağı belirtildi. Açılış törenine Rektör Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şenay Baydaş ile Prof. Dr. Murat Kayri, TÜBİTAK Van Bölge Koordinatörü Doç. Dr. Hayati Çavuş, akademisyenler, Van İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, öğrenciler ve öğretmenler katıldı.