SAĞLIK - 15 Ocak 2017 Pazar 11:24

Oturuşunuz sizi fıtık etmesin

A
A
A
Oturuşunuz sizi fıtık etmesin

Uzmanlar, günlük hayatta oturma ve ayakta durma esnasında meydana gelen duruş bozukluklarının belirli bir yaştan sonra fıtığa sebebiyet verdiğini söyledi.

Duruş şekilleri, insanın beden ve ruh durumunu etkiliyor. Günlük hayatta oturma ve ayakta durma esnasında meydana gelen duruş bozuklukları, belirli bir yaştan sonra kolay kolay düzeltilemeyen problemlere yol açabiliyor. Hareketsizlik, iş hayatında belli bir duruş vaziyetinde çalışma, yanlış pozisyonda oturma ve yatma alışkanlığı önemli duruş bozukluklarına sebep olabiliyor. Kötü postür, özellikle omurgamız üzerinde oluşturduğu deformasyonlarla birlikte bel ve boyun fıtığına zemin hazırlıyor.

Birçok insan standart pozisyonda oturduğundan daha fazla bir zamanı bacak bacak üstüne atarak geçirmekte olduğunu belirten uzmanlar, bacak bacak üstüne atmak, oturma alışkanlıkları arasında en yaygını olduğunu söyledi. Devamlı tekrar eden ve süreklilik gösteren bir davranış olunca sağlığa zararının olup olmaması da ayrı bir önem taşıdığını ifade eden Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uz. Dr. Ali Şahabettinoğlu, çok küçük bir zararı olan davranışın bile sürekli tekrarlanması durumunda ciddi rahatsızlıklara sebep olabileceğini söyledi.
Sürekli aynı ve yanlış pozisyonda oturma şeklinin omurgayı zorlayarak kasların gerilmesine sebep olabileceğinin önemine değinen Uzm. Dr. Ali Şahabettinoğlu, uzun süre masa başında çalışanların, sırtta kamburluk, omuzlarda çökme ve yuvarlaklaşma ve boynun öne doğru eğim yapması şeklindeki duruş bozukluklarına maruz kalabileceğini ifade etti. Ali Şahabettinoğlu, “Uzun süre bacak bacak üstüne atmak, otururken vücudun yanlış şekil almasına da sebep olabilir. Sürekli yapılan yanlış alışkanlıklarda bel incinmesine, sakroiliak sendromuna ve kronikleşen bel-kalça ağrılarına davetiye çıkarır. Uzun süreli bacak bacak üstüne atmanın bahsedilen bu olası zararları tabi ki bir günde ortaya çıkmaz. Ancak ortaya çıktıktan sonra da geri dönüşü hasta açısından zahmetli olur. Bu yüzden bacak bacak üstüne atılsa bile bu süreyi kısa tutarak ve sık tekrarlamayarak vücut sağlığını korumak gerekir. Özellikle bel fıtığı ve bel kayması geçiren hastaların buna daha da özen göstermesi gerekir” dedi.

Bel fıtığı, boyun fıtığı, boyun düzleşmesi ve sakroiliak sendromda uyguladığı maniplasyon tedavisinin (elle tedavi) oldukça başarılı sonuçlar verdiğini belirten Uz. Dr. Şahabettioğlu, bu tedavinin seanslar halinde yapıldığını ve rahatsız bölgeye birtakım döndürme, germe, bastırma ve esnetme manevraları uygulandığını söyledi. Şahabettinoğlu son olarak boyundan kola-ele vuran ağrı veya uyuşma mevcutsa boyun fıtığı, belden bacağa yayılan uyuşma var ise bel fıtığı olabileceği konusunda uyarıda bulundu. 

Abdullah Çibir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Botulinum toksini uygulaması sonrası, sıcak banyo ve saunadan kaçının Dermatolog Hacer Köksal, botulinum toksini uygulamasının sadece estetik amaçlı değil bazı rahatsızlıkların tedavisinde de kullanıldığını, ancak etkisinin zayıflatılmaması için dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu vurguladı. Uzman Dr. Köksal, “Bu uygulamayı ister estetik ister tedavi amaçlı uygulatmış olanlar işlem sonrası belirli bir süre ağır egzersizlerden, sıcak banyo ve saunadan kaçınmalı, uygulama bölgesine masaj yapmamalı, yaptırmamalı” dedi. Acıbadem Kent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacer Köksal son yıllarda kozmetoloji sektöründe en çok tercih edilen işlemlerden olan Botulinum toksini uygulaması ile bilgi verip, uyarılarda bulundu. Botulinum toksin uygulamalarını, hastane ortamında, uygun dozlarda ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ilaç kullanımı ile yaptıklarını, bu şartları sağlamanın işlemin başarısında önemli olduğunu belirten Uzm. Dr. Köksal şöyle konuştu: “Botulinum toksini, yüzümüzdeki mimik kaslarını geçici olarak etkisiz hale getirir. Bu işlem, geri dönüşlü bir işlem olup, günümüzde en etkili kozmetik işlemlerden biri olarak kabul edilmektedir. Botulinum toksini uygulaması, danışanların mevcut asimetrilerini düzeltmek, düzenli uygulama ile mimik kullanımına bağlı kırışıklıkların oluşumunu engellemek ve yüze aydınlık bir görünüm kazandırmak amacıyla kullanılmaktadır. Ayrıca, botulinum toksini uygulamasıyla çiğneme kaslarının gücünü azaltmaktayız. Bu, gece uykuda diş sıkma problemi yaşayan hastalarımız için iyi bir tedavi seçeneğidir. 4 ay ara ile 3 kez yapıldığında oldukça faydalı sonuçlar alıyoruz. Güldüğünde diş etlerinin aşırı görünmesinden rahatsızlık duyan kişileri de memnun eden bir uygulama. Terleme tedavisinde ise botulinum toksini, koltuk altı, el ve ayak terlemesi gibi durumlar için oldukça etkili bir çözüm sunuyor.” “Etki süresi, kişiden kişiye değişiyor” Dermatolog Köksal, botulinum toksininin etki süresinin, kişiden kişiye değişiklik gösterse de ortalama 4 ay sürdüğünü, 6 ayda bir tekrar uygulama önerdiklerini söyledi. Bu uygulamanın hastane ortamında, uygun dozlarda ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ilaç kullanımı ile yapılması gerektiğinin altını çizen Dr. Köksal, “Elbette ki deneyimli sağlık profesyonelleri tarafından yapılmalıdır. Kişilerin ihtiyaçlarına ve beklentilerine özel olarak tasarlanmış tedavi planları çerçevesinde gerçekleştirilmelidir. Her uygulama öncesi, detaylı bir cilt analizi ve danışanın medikal geçmişi göz önünde bulundurularak, en uygun tedavi yöntemi belirlenmelidir” diye konuştu. “Uyarıları mutlaka dikkate alın” Botulinum toksini uygulamalarının sadece estetik amaçlarla değil, aynı zamanda kronik migren tedavisi gibi bazı medikal durumlar için de tercih edilen bir tedavi yöntemi olduğunu kaydeden Köksal, uygulama sonrası için şu uyarılarda bulundu: “Uygulama sonrasında da tedavinin etkinliğini artırmak ve muhtemel yan etkileri minimize etmek için özel bakım önerilerine de uyulması gerekiyor. İşlem yaptıranlar uygulama sonrasında belirli bir süre ağır egzersizlerden kaçınmalı. Uygulama bölgesine masaj yapmamalı ve yaptırmamalıdır. Ayrıca saunaya girmemeli, sıcak banyo yapmamalıdır. Bu dikkatli yaklaşım, botulinum toksini uygulamalarından en iyi sonuçların alınmasını sağlamak için kritik öneme sahiptir.”