EKONOMİ - 18 Kasım 2016 Cuma 10:50

Palandöken: 'Son 4 yılda 1.4 milyon büyükbaş hayvan ithal edildi'

A
A
A
Palandöken: 'Son 4 yılda 1.4 milyon büyükbaş hayvan ithal edildi'

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Son dört yılda büyükbaş hayvan ithalatı yaklaşık 1.4 milyona ulaşmış durumda. Amerika’dan sonra sığır ithalatında ikinci sırayı alan Türkiye’de politika hayvancılık sektörünü desteklemek olsa da verilen teşvikler üretimi değil ithalatı artırıyor” dedi.

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, büyükbaş hayvan ithalatına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Palandöken, “Gerek Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Faruk Çelik, gerekse Başbakanımız Binali Yıldırım’ın söylemleri hayvan varlığının artırılması ve ithalatın çözüm olmadığını destekler nitelikte olmasına rağmen ithalat rakamları yerli üreticinin sektördeki yerini hafifletiyor. Son dört yılda büyükbaş hayvan ithalatı yaklaşık 1.4 milyona ulaşmış durumda. Amerika’dan sonra sığır ithalatında ikinci sırayı alan Türkiye’de politika hayvancılık sektörünü desteklemek olsa da verilen teşvikler üretimi değil ithalatı artırıyor. Oysaki teşvikler üretimi artırmak için kullanılmalı” diye konuştu.

TÜİK verilerine göre Türkiye’de kişi başına düşen sığır eti miktarının 2007 yılında 6,125 kilogram iken, 2015’e kadar yüzde 100 artarak 12,8 kilogramı bulduğunu ifade eden Palandöken, “Nüfusun aynı oranda artması durumunda 2020’de yaklaşık bin ton 495 kilo sığır ihtiyacı doğacaktır. Artış beklendiği gibi bu şekilde olur ve yerli üretim desteklenmez ise ithalat rakamları çok artar. 2017 tarımsal destekleme bütçesinde hayvancılık sektörüne ayrılan bölümünün yerli üretimi desteklemede verimli kullanılması durumunda ekonomi ve hayvancılık sektörü dışa bağımlı olmaktan kurtulacaktır” şeklinde konuştu.

“Yerli üretim küçük işletmeciler desteklenerek gelişmeli”
Küçük işletmelerin desteklenmesiyle hayvancılık sektörünün gelişebileceğini anlatan Palandöken, “Sanayileşmiş yerli üreticiyi desteklemek sektörü tekelleşmeye mahkum bırakacağı için kırmızı et üretiminin arttırılabilmesi için besiciliğin yaygınlaştırılması ve büyükbaş hayvan sayılarının artırılması gerekmektedir. Hayvancılık sektöründe sığır ithalatında dünya sıralamasında ikinci sıradayız. Hayvancılık sektörünü desteklemek için savunulan politikaların doğrudan yerli küçük üreticiyi destekler nitelikte olması gerektiği kanaatindeyim” değerlendirmesinde bulundu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.