AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, İhlas Haber Ajansı (İHA) ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'a konuk oldu. Seçimin tamamen AK Parti ve HDP düzlemine yıkılmasının nedeninin sorulması üzerine Tayyar,
“Bu tamamen psikolojik operasyon. Kısmen de bunu başardılar. Bir ana muhalefet var, üçüncü parti var. Birinci parti iktidar partisiyle dördüncü parti arasındaki bir yarış olarak bu seçim kampanyası yürütülmeye çalışılıyor. Biz işin o tarafıyla ilgili değiliz ama muhalefetin ve AK Parti’nin iktidardan uzaklaştırılması konusunda ittifak kuran bütün şer odakları aynı kampanyayı etkili bir şekilde yürütmeye çalışıyorlar. Öyle bir algı oluşturdular ki HDP barajı aşarsa Ak Parti’nin gidecekmiş gibi. HDP barajı aşsa bile taş çatlasa alacakları 50-55 civarında bir milletvekili. Doğu ve Güneydoğu’da AK Parti ile yarışıyorlar. Orada görece bir fazlalıkları var. Onların kendilerine sağlayacağı avantaj 20-25 civarında bir milletvekili. HDP barajı geçmiş olsa bile Ak Parti’nin tek başına iktidar çoğunluğunu ortadan kaldıramıyor. Kaldırması da tekil olarak mümkün değil” diye konuştu.
“YENİ ANAYASA YAPMA İHTİMALİNİ KESİNTİYE UĞRATABİLİR AMA İKTİDAR ÇOĞUNLUĞUNU ALMALARI MÜMKÜN DEĞİL”
Son 3 dönemdir yapılan seçimlerin karşılaştırmalı olarak ortaya konulduğunda tablonun çok net olduğunu söyleyen Tayyar, “HDP barajı geçmiş olsa bile AK Parti’nin tek başına iktidar çoğunluğunu ortadan kaldıramıyor. Tek bir zararı ne olur? AK Parti’nin anayasa yapmaya yeterli çoğunluk olan 330’un altında kalma ihtimali doğurabilir. Sadece yeni anayasa yapma ihtimalini kesintiye uğratabilir ama iktidar çoğunluğunu almaları mümkün değil” ifadelerini kullandı.
“Doğu ve Güneydoğu’da HDP barajı aşsa bile AK Parti’den bir miktar milletvekili alır ama diğer taraftan AkK Parti tabanından HDP’ye kayma yok” diyen Tayyar, “Bu kayma ağırlıklı olarak CHP’nin tabanından gidiyor” dedi.
“PKK KCK SON DÖNEMDE BASKISINI İYİCE ARTTIRDI”
Tayyar, paralel yapının HDP’ye oy çağrısı yaptığını da ifade etti.
HDP’nin Doğu ve Güneydoğu’da istediği oyu alıp almayacağı sorusuna Tayyar, “Çok zor. PKK, KCK son dönemde baskısını iyice arttırdı. Tek tek muhtarları arıyorlar. Tek tek kanaat önderlerini arıyorlar. Şuanda PKK KCK ellerine telefonları almışlar tek tek arayıp tehdit ediyorlar. Murat Karayılan’ın ‘Ak Parti hile yaparak HDP’yi barajın altında bırakacak’ iddiası. Yakın bir zamana kadar bunu yapmıyorlardı. Cemaat dışında HDP’yi barajın üstünde gönderen tek bir şirket yok. Bunun üzerine iki şey ortaya çıktı tehditler, şantajlar. Yüzde 10’un üzerinde gözükürken bir anda inmeye başladı. Şuanda 9’un altında HDP. 9’un altına inmeye başladığı andan itibaren markaj başladı, tehdit başladı. Murat Karayılan, cemaat en son bunlarda dediler ki, ‘Ak Parti hile yapacak.’ Demek ki cemaat, PKK, DHKP-C, bütün marjinal sol gruplar, CHP hepsi şuanda seçimden umudunu yitirdiler. Şuanda Uluslar arası Para Piyasaları dahil hepsi Ak Parti’nin tek başına iktidar ihtimalini satın aldı” şeklinde konuştu.
“PARALEL YAPI DA DİĞER ÖRGÜTLERDE TAMAMI TRAFOLARA YÖNELİK BİR EYLEM YAPABİLİR”
Seçim güvenliğiyle ilgili ise Tayyar, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Şuanda seçim güvenliğini tartışmaya açarak seçim sonrasında Türkiye’yi yeniden karıştırma hesabı var. PKK bu çıkışı ile ‘eğer HDP barajı aşamazsa ben ülkeyi kan gölüne çeviririm’ demeye başladı. Şuanda Türkiye’yi tehdit ediyor. Eğer bunu yaparlarsa çözüm süreci biter. Dedikodulara mahal vermemek için elektrikler kesildi trafoya kedi girdi tantanası olmaması için de Enerji Bakanı da açıkladı. 8 bin personel bütün izinler kaldırıldı.
Ben buradan şu uyarıyı yapmak isterim. Her türlü tedbirin alındığını biliyorum ama dikkatli olun paralel yapı, DHKP-C, PKK, KCK, bütün terör örgütleri bütün trafoların güvenliğinin alınması lazım Türkiye’de. Seçim günü özellikle sayımın başladığı andan itibaren yavaş yavaş akşam saatlerinde bütün trafoların kontrol altında olması lazım. Her yerde provokasyon yapabilirler. Paralel yapı da diğer örgütlerde tamamı trafolara yönelik bir eylem yapabilir. Bununla ilgili her türlü güvenlik tedbirinin alınması lazım. Sadece enerji Bakanlığı personelinin izinlerinin kaldırılarak, onların 24 saat mesai düzenine geçirilmesi dahi yetmez. Askeri, jandarmayı, polisi herkesi devreye sokacaksınız orada trafoların güvenliğini alacaksınız.”
“ONA BEN GİRECEĞİM TEKME TOKAT BİR GÜN AMA ELİME GEÇERSE”
Emre Uslu ile aralarındaki tartışma hatırlatılarak, Uslu'nun her akşam bir televizyon kanalında konuşmasıyla ilgili soruya Tayyar, “Sürekli adımı anıyor zaten. Geçen yine Twitter’da “Suriye’ye önce Şamil Tayyar girsin” demiş. Ona ben gireceğim tekme tokat bir gün ama elime geçerse. Gerçi bana kalmaz devlet hemen ensesine yapışacak ama o kaçak haliyle bir terör örgütü üyesi olmak iddiasıyla aranan şahsı o kanal yayına çıkarıyor” dedi.
“EMRE USLU’YU YAYINA ÇIKARMAK SUÇTUR”
“Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) görevini yapmıyor” ifadesini kullanan Tayyar, şunları kaydetti:
“'Seçime giderken eşit davranmıyorsunuz' diye bütün kanallara ceza yağdıran RTÜK, bir devletin kırmızı kitabına koyduğu PKK, KCK gibi bir terör örgütü olarak tanımladığı örgütün yönetici üyesi olmak iddiasıyla hakkında fezleke düzenlenen ve aranan Emre Uslu’yu yayına çıkarmak suçtur. Ha Kandil’den Murat Karayılan’ı bağlamışsınız ha Washington’dan Emre Uslu’yu bağlamışsınız. Değişen hiçbir şey yok. Fark yok, hukuken yok. RTÜK altta en fazla paralel unsurun görev yaptığı yerlerden birisidir. Buraların temizlenmesi gerekir. Devlet içerisinde ayıklanma henüz daha bitmedi. Bu konuda RTÜK’ün daha duyarlı, etkin bir rol üstlenmesi gerekir.”
“HDP’DE CİDDİ PARA VAR”
HDP’de ciddi bir kaynak olduğunu söyleyen Tayyar, “Ya PKK’nın Almanya’daki Berlin’den geliyor. Finans merkezinden geliyor ya da HDP barajı aşsın diyen uluslar arası küresel sermayeden geliyor olabilir. HDP’de ciddi para var. Bütçeleri de yok. Böyle siyasi partinin bu kadar büyük harcama yapması ilginç. Aslında ilginç değil. Bu kadar büyük senaryo kuranların onunda parasal boyutunu hesaplamıştır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Türkiye’yi Mısır’a çevirmek istediklerini kaydeden Tayyar, “Darbe yapacaklar, Türkiye’nin Sisi’sini bulup iş başına getirecekler. Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarını idamla yargılayacaklar. Tezgah bu. NATO’yu göreve çağırıp Türkiye’de bir darbe yapmalarını istemelerinin, çünkü 1960’da darbesinin arkasında bu yapı, 12 Eylül askeri darbesinin arkasında, 12 Mart CIA, NATO birlikte işbirliği yaparak geçmişte bunu başardılar. Şimdi aynı şekilde Türkiye’de bu unsuru etkin bir şekilde kullanarak darbeye çağırdılar. Ortaya koydukları tez paralel yapının teziyle, PKK’nın teziyle, CHP’nin, MHP’nin teziyle aşağı yukarı aynı” diye konuştu.
PELİN ÜZEK
