GÜNDEM - 21 Mayıs 2018 Pazartesi 11:05

Parasızlıktan başladığı koleksiyona bugün paha biçemiyor

A
A
A
Parasızlıktan başladığı koleksiyona bugün paha biçemiyor

Çocukken yaşadığı maddi imkansızlıklar dolayısıyla eline geçen paraları biriktirmeye başlayan Mustafa Tekmen, aradan geçen 48 yılın ardından büyük bir koleksiyonun sahibi oldu. Tekmen'in paha biçemediği koleksiyonunda yerli ve yabancı paralardan özel yapım tespihlere kadar binlerce eser bulunuyor.

Küçük yaşta babasını kaybeden ve hayata erken atılmak zorunda kalan 64 yaşındaki Tekmen, çocukluk yıllarında kazandığı paraların bir kısmını kumbarasında biriktirmeye başladı. Yıllarca biriktirdiği paralara dokunmayan ve bunun yanı sıra rozet, tespih ve yüzükler de toplayan Tekmen, farkında olmadan büyük bir koleksiyon oluşturdu. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi kantininde kasiyer olarak görev yapan Mustafa Tekmen, gözü gibi baktığı koleksiyonunu kızlarına miras bırakmayı düşünüyor.

“Parasızlıktan, elimize 3-5 kuruş geçince onları tasarruf etmek suretiyle ile başladım” 

Binlerce eserden oluşan koleksiyonuna başlangıç hikayesinin maddi sıkıntılar ile başladığını dile getiren Tekmen, “Ufak yaşlarda biraz yoksulluk dönemi geçirdik diyebiliriz. Küçük yaşlarda çalışmaya başlayıp, bizim dönemlerin kağıt 5 liralıklarını istiflemek suretiyle biriktirmeye başladım. Daha sonra, Amerika’da da bir halam vardı benim. Türkiye’ye geldiğinde bana getirdiği yabancı paralarla, Amerikan paralarıyla falan bu olaya başladık. Ama tabii profesyonelce değil. Sadece toplamak şeklinde. Yani işin açıkçası, parasızlıktan, elimize 3-5 kuruş geçince onları tasarruf etmek suretiyle ile başladım desem, yeridir. Tasarruf amaçlı topladığım paraların yanında da, yabancı paraları ‘Bir zaman gelir de, değeri olur’ diye saklamakla başlandı. 7 yaşındayken bir koltuk döşemecisinin yanında işe başladım. Ama okumamış da değilim. İş hayatına o zamanlar başladık babamı erken yaşta kaybettiğim için. O zamandan bugüne yaklaşık 48 sene geçmiştir. O 48 senenin burada bir birikimi var” şeklinde konuştu.

“Tespihlerin hepsine sıfır bir araba teklif ettiler” 

Uzun yıllar sonucu elde ettiği koleksiyonuna bugün paha biçemediğini vurgulayan Tekmen, “Derseniz ki, ‘Buna bir değer biçiyor musunuz?’ Ben bunların hiçbirine değer biçemem. Deseler ki, ‘Gel sana şuradan bir ev verelim’ ben bunca emeğimi veremem yani. Şu an burada gördüğünüz parçaların 3-4 misli daha evimde var. İnternette görmüşler, elimde bulunan tespihlerin hepsine sıfır bir araba teklif ettiler. Ama vermedim. 2 tane kız çocuğum var. Benden sonra onlar değerlendirirler mi, bilemiyorum. Değerlendireceklerini zannediyorum. Çünkü onlar kıymetini biliyorlar bunların. Ama onlardan sonra, Allah nasip eder de torun olursa, onlara büyük bir maddi destek olacağını tahmin ediyorum” ifadelerini kullandı.

“Koleksiyonumun maddi sıkıntılardan bu hale geleceği hiç aklımın ucundan geçmedi” 

48 yıl önce koleksiyonuna başlarken bu noktalara gelineceğini hiç düşünmediğini vurgulayan Tekmen, şu ifadeleri kullandı:
“Sizin görmüş olduğunuz koleksiyonda 3-5 tane de arabayla, birkaç klasör para, 50-100 tane tespih var. Her birinin bir 5-10 misli bende devamı var. Ben sadece size görsel olarak bir şey gösterebileyim diye bir kısmını getirdim. Bunların bir 10 misli evde vardır. İlk başta dediğim gibi bu koleksiyon işi bende mali sıkıntılardan sonra, elimize 3-5 kuruş geçmesiyle onları tasarruf amacıyla toplamakla başladı. Ama git gide, büyüdükçe büyüdü. Bugün bana göre, paha biçilemez bir koleksiyonum var. Koleksiyonumun maddi sıkıntılardan bu hale geleceği hiç aklımın ucundan geçmedi.”

Koleksiyonda yok yok 

Son olarak koleksiyonunda bulunan eserleri de anlatan Mustafa Tekmen, “500 adet tespih, 100-150 tane gümüş yüzükler ile bıçaklarım var. 1970’e kadar olan oyuncak, antika model arabalarım var. Yaklaşık 170 tane var onlardan. Ölçeklidir onlar, anlayanlar bilir. 200-250 tane rozetlerim var. İsmi duyulmuş, bilinen yerlerin rozetlerini toplamaya çalışıyorum. Telefon kartları var. Jetonlardan sonra, kartlara dönüldüğünde basılan, üzerinde milli değerlerimizin resimleri olan telefon kartları bunlar. Bir de paralar var. Bunlar Cumhuriyet paraları, Osmanlı paraları ve yabancı ülkelerin paraları. Bunlar tabii ki demir ve kağıt para olarak mevcut” dedi.  

Murathan Yıldırım
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da yağmursuyu baskınlarına karşı önlem Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (SASKİ), özellikle yaz aylarında yaşanan yağmur suyu baskınlarına karşı önlemler alıyor. SASKİ bu kapsamda Bafra ilçesinde de keson kuyu terfi merkezi inşaatına başladı. Karadeniz’in merkezi Samsun’da hayatı kolaylaştırıp yaşam konforunu artırmayı hedefleyen Samsun Büyükşehir Belediyesi, bütün ilçelerinde içme suyu, yağmur suyu ve kanalizasyon şebeke hattı yenileme çalışmalarına devam ediyor. İçme suyu ve atık su arıtma tesisi yatırımlarını aralıksız sürdüren SASKİ Genel Müdürlüğü, keson kuyu yağmursuyu terfi merkezleri inşa ediyor. Cadde ve bulvarlar ile ara sokaklarda biriken yağmur sularını hızla toplayacak keson kuyulardan ilkini Canik ilçesi Gülsan Sanayi Bölgesi’nde inşa ederek işletime alan SASKİ, yüzey sularını Mert Irmağı’na deşarj ediyor. Ekipler, Terme’nin Çay Mahallesi’nde başlattığı ikinci yağmursuyu kuyu projesinde de önemli mesafe kat etti. Çalışmaların sürdüğü inşaatın tamamlanmasıyla yağmur suları, Terme Çayı’na iletilecek. Terme Keson Kuyu Terfi Merkezi’nin aynısını Bafra’da inşa etmeyi sürdüren SASKİ Genel Müdürlüğü, 10 metre çapında ve 10 metre derinliğindeki keson kuyuyu, 28 milyon TL’ye mal edecek. Proje bittiğinde ise yağmur suları, güçlü pompalarla Baduk Kanalı’na deşarj edecek. "3 ilçemizdeki su baskınlarını büyük oranda önlemiş olacağız" Yapımı devam eden keson kuyu inşaatıyla ilgili bilgi veren SASKİ Genel Müdürü Dr. Bahattin Yanık, Terme ve Bafra’daki terfi merkezi imalat çalışmalarının planlı şekilde sürdüğünü kaydetti. Samsun’un her noktasında içme suyu, yağmursuyu, kanalizasyon yatırımı gerçekleştirdiklerini ifade eden Yanık, “Çay Mahallesi’ndeki yağmursuyu keson terfi merkezinin yüzde 80’i tamamlandı. Ardından vakit geçirmeden Bafra Kemal Paşa Mahallesi’ndeki yatırımın startını verdik. Şu an keson kuyu terfi merkezi inşaatına devam ediyoruz. Akabinde pompa montajı ile borulama işine başlanılacak. Böylelikle 3 ilçemizdeki su baskınlarını büyük oranda önlemiş olacağız" dedi.
Gaziantep Beyindeki kan pıhtıları kasıktan tedavi edilerek hastalar felç olmaktan kurtarılıyor Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan Gaziantep Şehir Hastanesi, Girişimsel Radyoloji alanında gerçekleştirdiği yenilikçi ve başarılı tedavilerle dikkat çekiyor. Modern teknoloji ile hizmet veren hastanede, beyin pıhtıları, kasıktan girilerek yapılan müdahale ile tedavi edilerek hastalar felç olmaktan kurtarılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan ve yaklaşık 7 aydır hizmet veren Gaziantep Şehir Hastanesi, hastalara şifa olmaya devam ediyor. Pek çok alanda modern tedavilerin uygulandığı hastanede Girişimsel Radyologlar tarafından (damar içi) özel cihazlar kullanılarak ve kasıktan girilerek yapılan müdahale ile beyindeki pıhtıların çıkarılmasıyla altı ayda 100’ün üzerinde hasta tedavi edildi. Bu sayede ameliyata gerek kalmadan ya da ameliyatla bile düzeltilemeyecek ani yaşanan inme (felç) ve beyin kanamalarına 7/24 müdahale ediliyor. Gaziantep Şehir Hastanesi’nin teknolojik alt yapısı ve en güncel tıbbi cihazlarıyla ön plana çıkan Girişimsel Radyoloji Bölümü, felçlerin önlenmesine yönelik başarılı anjiografik uygulamalar gerçekleştiriyor. Şehir Hastanesi’nin Gaziantep ve çevre illere çok başarılı bir hizmet sunduğunu ifade eden Gaziantep Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Süleyman Çetinkünar, "Girişimsel Radyoloji, çok spesifik alanları içeren, özel işlemlerden oluşan, özel alet kullanımı gerektiren, ekip ruhuyla çalışan ve bu ekibin başındaki yetenekli doktorlarımız ve hocalarımız başta olmak üzere, hemşireler, teknisyenler ve diğer çalışanlardan oluşan güçlü bir ekibin varlığını ifade eder. Girişimsel Radyoloji çok özellikli bir bölümdür. Açıldığımız günden bu yana 100’ün üzerinde inme (felç) hastasına anjiyografik tedavi uygulandı ve büyük oranda başarıyla sonuçlandı. İlimiz, bölgemiz ve ülkemiz, Girişimsel Radyoloji ekibimizin hizmetinden faydalanabildiği için çok mutluyum. Bu konuda emeklerini esirgemeyen ve özveriyle çalışan tüm ekibe çok teşekkür ederiz" dedi. 6 ayda 2 bin 500 hasta muayene edildi Gaziantep Şehir Hastanesi Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Burak Binboğa, minimal invaziv işlemlerle gerçekleştirilen bu tedavilerin çeşitliliğine ve poliklinikte 6 ayda yaklaşık 2 bin 500 hastanın muayene edildiğine dikkat çekti. Ayrıca, 200 hastaya nörogirişimsel işlemlerin uygulandığını ve bunların 80’inin inme, 50’sinin beyin damar baloncuğu (anevrizma) geriye kalan da 70 hastanın da şah damarı (karotis stent) tedavisi olduğunu belirtti. Gaziantep Şehir Hastanesi Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Onay, Gaziantep ve Güneydoğu Bölgesi’ndeki hastalara sunulan "Girişimsel Radyoloji" hizmetleri hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Mehmet Onay, hastanenin iki üst düzey biplan ve bir monoplan anjiyo cihazına sahip olduğunu ve her türlü Girişimsel Radyolojik işlemin uygulandığı ve hastaların tedavilerinin mümkün olduğunu ifade etti. Mehmet Onay, özellikle inme ve beyin kanaması gibi A grubu işlemlerin Gaziantep Şehir Hastanesi’nde Girişimsel Radyoloji ünitesinde yapıldığını belirtti. Ayrıca, acil olmayan hastaların Gaziantep Şehir Hastanesi’nin 1. Kat C7 blokta bulunan Girişimsel Radyoloji Polikliniği’ne randevu almadan başvurabileceklerini söyledi. "Kasıktan girilerek beyindeki tıkanmış damar bulunup pıhtı çıkarılıyor" Gaziantep Şehir Hastanesi Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Çetin Murat Altay ise halk arasında felç olarak bilinen iskemik inme hastalığı ve tedavisinin önemi üzerinde durdu. Doç. Dr. Çetin Murat Altay, inme semptomlarının, vücudun bir kısmında felç, yüz felci, konuşma bozukluğu gibi bulgularla ortaya çıktığını ve tedavide zamanın kritik olduğunu vurguladı. Murat Altay, ilk 6 saat içinde müdahale edilmesi gerektiğini çünkü beynin kan almadığı her 5 dakikada hücrelerin ölmeye başladığını belirtti. Altay, Girişimsel Radyoloji ekibinin beyinde tıkanıklık bölgesinde "can çekişen hücrelere" yeterli kan akımını sağlamak için kasıktan girilerek beyindeki tıkanmış damarı bulup pıhtıyı çıkardığını ve bu işlemin hastalar için konforlu olduğunu ifade etti. Erken müdahale ile hastaların semptomlarının hızla iyileşebildiğini belirten Altay, süre uzadıkça durumun zorlaştığını söyledi. Doç. Dr. Çetin Murat Altay, Gaziantep Şehir Hastanesinde bu işlemlerin ücretsiz olarak yapıldığını ekledi. “6 ayda yaklaşık 2 bin 500 hasta muayene ettik” Doç. Dr. Ali Burak Binboğa, “Girişimsel Radyoloji dediğimiz bölüm ülkemizde henüz yan dalı olmayan bir uzmanlık dalıdır. Minimal invaziv işlemler yaptığımız bir alandır. Burada biyopsisinden tutun damar içinden tedaviler olmak üzere birçok işlem yapıyoruz. İşlem çeşitliliğimiz çok fazla. 6 ayda yaklaşık 2 bin 500 hasta muayene ettik” dedi. "İnme ve beyin kanamalı hastalarının tedavisinde 2 tane üst düzey biplan anjiyo cihazımız bulunmakta” Doç. Dr. Mehmet Onay, “Gaziantep Şehir Hastanesi olarak Gaziantep ve tüm Güneydoğu bölgesindeki illerdeki İnme ve beyin kanamalı hastalara Girişimsel Radyoloji hizmeti vermekteyiz. Her türlü Girişimsel Radyolojik işlemler hastanemizde yapılmakta. Ünitemiz dışında Girişimsel Radyolojiye tanımlı 10 yataklı servisimiz de bulunmakta” şeklinde konuştu. "Felçlik tedavisinde en önemli unsur erken müdahale’" Felçlik tedavisinde en önemli unsurun erken müdahale olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Çetin Murat Altay ise, “Halk arasında felç olarak bilinen inme genellikle şeker, tansiyon ve kalp hastalığı olan hastalarda oluyor. Bu hastalarda tedavide en önemli husus ’zaman’. İlk 6 saatte hastanın acil servise başvurması ve beynine atan pıhtının çıkarılması gerekiyor. Çünkü insan beynine kan 5 dakika gitmeyince hücreler ölmeye başlıyor ve geri dönüşümsüz bir sürece giriliyor. Bu nedenlerden dolayı ölen beyin hücreleri var. Bir de can çekişen ve kurtarılmayı bekleyen hücreler var. Girişimsel Radyoloji olarak biz burada can çekişen hücreleri kurtarmak için müdahale ediyoruz” diye konuştu. (FA-SVY-
İstanbul Decoverse reklam filminde milli voleybolcu Hande Baladın rol aldı Eczacıbaşı Topluluğu’nun banyo yenileme alanında hizmet veren web sitesi Decoverse’ün reklam filminde, milli voleybolcu Hande Baladın rol aldı. Reklamda, Baladın’ın sıradışı smaçları eşliğinde Decoverse’de banyo yenilemeye dair tüm ihtiyaçların bulunduğu anlatılıyor. Eczacıbaşı Topluluğu’nun, banyo yenileme sürecini online hale getirmek amacıyla geçtiğimiz yıl açtığı yeni dijital banyo yenileme platformu Decoverse, yeni reklam filminde Eczacıbaşı takımının yıldız oyuncularından, milli voleybolcu Hande Baladın’a yer verdi. ‘İstediğin banyo olsun’ başlıklı reklam filminin başında, Baladın’ın smaçlarıyla eski bir banyoyu yıktığı görülüyor. Ardından Baladın’ın yanına gelen platform ekibi milli voleybolcuya “Siz bitirdiyseniz biz başlayalım Hande Hanım” diyor ve banyoyu yenilemeye başlıyor. Jüpiter’in kreatif yönetiminde Filmhakika tarafından çekilen reklam filminin yönetmenliğini Caner Çetiner üstlendi. Yapılan açıklamaya göre, banyosunu yenilemek isteyenler, bugün 120 kategoride, 450 farklı markaya ait 70 bini aşkın ürün seçeneği bulunan platform aracılığıyla farklı mimarların tasarımlarından oluşan ilham görselleri ile banyo tasarımlarından fikir alabiliyor, aradıkları en uygun ürünü bulabiliyor, tüm süreç boyunca profesyonel mimarlık ve ustalık hizmeti alabiliyor.