EKONOMİ - 06 Mayıs 2016 Cuma 16:02

Patates üretiminde gerileme

A
A
A
Patates üretiminde gerileme

Ödemiş’te, patates piyasasındaki düşük fiyat sebebiyle artan çığlığın duyulması amacıyla ilçeye gelen Ziraat Mühendisleri İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, kilo başına maliyeti 50 kuruş olan patatesin tarlada 25 kuruşa gerilemesi sebebiyle çiftçiyi desteklemesi için devleti alım yapmaya davet etti.

Ödemiş Ovasında geçen hafta başlayan ve bu günlerde artarak devam eden patates hasadında verim beklentiyi karşılarken, piyasanın kötü olması üreticileri derinden etkiliyor. Patatesin tarlada 25 kuruş olduğunu belirten üreticiler, bu şartlarda gelecekte üretim yapamayacaklarını söyledi. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Ferdan Çiftçi'den de çözüm önerileri geldi. İlçeyi ziyaret eden Çiftçi, yaptığı değerlendirmede; “Ödemiş, Türkiye’deki en önemli patates yetiştirilen alanların başında geliyor. En önemli özelliği de toprağının zenginliği ve yılda iki kez patates hasadı yapılabilmesidir. Böylesine zengin bir ovaya en iyi şekilde sahip çıkmamız gerekiyor. Bunun yolu da üreticimize sahip çıkmaktan geçiyor. Ancak bugün Ödemiş’te patates tarlada 15-25 kuruş deniliyor. O zaman üreticimiz nasıl geçimini sağlayacak, çocuklarına nasıl bakacak, toprağını nasıl ekecek dahası yaşadığı kırsalda duracak mı? Bunları sorgulamamız gerekiyor.”

PATATES 2-3 YILDA BİR DİP YAPIYOR
Patatesin diğer tarım ürünleri gibi 2-3 yılda bir dip yaptığını anlatan Çiftçi, şunları söyledi: "Normalde diğer sektörlere göre çok para kazanmıyor. Geçen yıllarda 1 kilo patatesin 9 kuruşa düştüğünü hepimiz hatırlıyoruz. Bu yıl da ilk olarak Adana’dan gelen sinyalle piyasanın kötü olduğu hissedildi. Adana’da turfanda 50 kuruşa düştüğünü öğrendik ve üreticinin isyan ettiğini gördük. Ülkede diğer alanlarda görülen baskı orada da çiftçi üzerinde görüldü. Çiftçimiz görünmek ve derdini anlatmak istiyor."

Ödemiş’te geçen günlerde söküm başladığını ve 10 gün içerisinde artarak devam edeceğini anlatan Çiftçi, "Bugün patates üretiminde kilo başına 50 kuruşa tekabül eden bir masraf varken patatesin daha ilk günden 25 kuruş olmasından bahsedilmesi çok kötü bir durumdur. Bu yüzde 80 zarardır. Böyle bir durumda çiftçimiz hayatını nasıl sürdürebilecek, kırsalda yaşamaya nasıl devam edecek. Çiftçimizin feryadı nasıl duyulacak?"
Sorunun sadece arz fazlalığından olmadığına dikkat çeken Çiftçi, bazı rakamlar verdi. Rakamlar şöyle.
"Sorun sadece arz fazlası olarak yansıtılmamalıdır. En büyük sorunlardan birkaçı üretim dengesizliği, ihracat tıkanıklığı ve aracıların çokluğudur. Arz fazlası üretimden kaynaklı sorun denilerek diğer konular göz ardı edilmemelidir. İstatistik rakamlarına göre 2002 yılında 5 milyon 200 bin ton patates üretimimiz varken, 2015 yılında 4 milyon 460 bin ton üretimimiz var. 1 milyon 980 bin dekar alanda üretim yaparken 1 milyon 530 bin dekar alanda üretim yapmaktayız. Yani gerilemiş durumdayız. Evet, zaman zaman verimdeki yükseliş her ne kadar denge kazandırmış olsa da geriledik. Ayrıca 2002 yılında 65 milyon nüfus varken, bugün 78 milyon ülke nüfusumuz var. 13,5 milyon nüfusumuz arttı. 2002 yılında kişi başına 80 kilo patates varken 2015 yılında kişi başına patates 60 kiloya düştü. Yani arz fazlalığı yok aksine yüzde 25 üretim kaybı var.”

“ÜRETİME DOĞRU DESTEK VERİLMESİ, SOĞUK DEPOLAR ARTIRILMALI”
Sorunun çözümü konusunda fikirlerini ortaya koyan Ferdan Çiftçi de, şöyle konuştu:
“Çözüm noktasında ilk olarak üreticimizin girdi yükünü iyi derecede hafifletmek olmalıdır. Hep söylenen ancak bir türlü yapılamayan üretim planlamasının hayata geçmesi gerekmektedir. Destekleme planlı yapılmalıdır. Patatesten konuşuyoruz, patatesi her yerde destek vermeye gerek yoktur. Örneğin Ödemiş’te yılda iki kez patates yetişen yerde, Nevşehir’de, Adana’da üretime destek vermek gerekmektedir. Farklı bir örnek vermek gerekirse çeltik üretimine Edirne’de destek verilirse doğru ve yöresel destek verilmiş olur. Soğuk hava depoları artırılarak depolama ömrünün uzatılması gerekmektedir. En önemlisi ihracat tıkanıklığını çözmek gerekmektedir.”

“İHRACAT TIKANIKLIĞINI ÇÖZMELİYİZ”
Tarım ürünlerinde ithalatçı, gıda ürünlerinde ihracatçı ülke olduğumuzu söyleyen Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım ürünlerinde bugün maalesef ithalat eden ülkeyiz. İhracatımızı komşu ülkelerimiz ile sağlıyorduk. Ancak bugün komşularımızla kavgalı durumdayız. Rusya ve Suriye ile başta olmak üzere İran, Irak gibi komşularımıza ihracatımız yok. Tarım aynı zamanda uluslararası ilişkileri olan bir sektördür. Ülkemiz bugün bahsedildiği üzere tarımda ithalatçı, gıda ürünlerinde ihracatçı ülkedir. Tarımda da ihracat eden bir ülke olmasını temenni ediyoruz."

“DEVLET PATATES ALIMI YAPABİLİR”
Süt piyasasına yapılan müdahalenin, patates piyasasına tam anlamıyla yapılamayacağını söyleyen Çiftçi, son olarak şunları kaydetti: “Süt piyasasında düşüş yaşandı ve Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı süt piyasasına müdahale ederek sütün litre fiyatını daha önce olduğu fiyata çekti. Patateste bunun yapılabileceğini düşünmüyorum ama piyasayı rahatlatmak adına devletin üreticiden belirlenen bir fiyatta patates alması olabilir. Belirlenen bir fiyatta sektördeki taban fiyatı oluşturmuş olur, devlet aldığı patatesi yardıma muhtaç ailelere ya da yardıma muhtaç bir ülkeye dağıtabilir.” 

KEREM KARAMANLIOĞLU

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Gastronomideki yenilikler konuşuldu Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu tarafından düzenlenen etkinlikte, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alper Kurnaz ile Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper, öğrencilerle buluştu. Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Muammer Mesci, yeni gelişmelerde uzmanlaşmanın öğrenciler için bir zorunluluk olduğunu ifade ederek teknolojiyi takip eden kişilerin rekabette avantaj sağlayacağını dile getirdi. Programın ilk konuşmacısı Doç. Dr. Alper Kurnaz, gastronomideki yeni trendler üzerinde durdu. Yeni trendler arasında dijital gelişmelerin önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Kurnaz, 3D yazıcılar, yapay zeka, nörogastronomi gibi uygulamaların gastronomi alanını dönüştürdüğünü vurguladı. Mutfaktaki aşçının dijital araçları kullanarak aynı zamanda sürdürülebilirliği de sağladığını sözlerini ekledi. Programın diğer davetli konuşmacısı Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper ise uzayın ticarileşmesinden bahsederek, gözünü göğe diken insanların merak duygusuyla uzay turizmini canlandırdığının altını çizdi. İnsan hayatı ile turizm döngüsü arasında yakın benzerlik olduğunu söyleyen Kiper, temel güdünün meraktan oluştuğunu belitti. Geleceğin turizmcileri olarak öğrencilerin teknik bilgiler de gerektiren iki kritik ve güncel konu ile ayrıntılı olarak bilgilendirildiği ve turizmin geleceğinde önemli noktaların paylaşıldığı etkinlik, teşekkür belgelerinin takdimi ile sona erdi.
Antalya Antalya’da nefes kesen orman yangını tatbikatına 2 sikorsky helikopter ve 3 uçak destek verdi Antalya’da orman yangınları ile mücadele kapsamında gerçekleştirilen orman yangını tatbikatı adeta nefesleri kesti. Tatbikatta metrelerce havaya çıkan alevlere havadan 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Karadan çok sayıda arazöz ve 82 personelin görev aldığı yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tatbikatı yakından takip eden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, orman yangınları ile mücadelede geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiklerini söyleyerek yangına müdahale suresinde hedefin 10 dakika olduğunu belirtti. Orman Genel Müdürlüğü tarafından Orman Yangınları ile Mücadele kapsamında Döşemealtı İlçesinde Uluslararası Ormancılık Eğitim Merkezi’nde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat çerçevesinde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangın simülasyon merkezini ziyaret etti. Bakan Yumaklı’ya yaşanabilecek bir orman yangınında eylem planı harita üzerinde anlatıldı. Ardından ise ormanlık alan içerisinde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat gereği belirli bir alanda orman yangını oluşturuldu. Daha sonra ise ihbarla bölgeye hava ve kara unsurları sevk edildi. Yangına ilk olarak 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Hava unsurlarının müdahalesi ile büyük çapta sundurulan yangına karadan ekipler yönlendirildi. 82 personelin katıldığı yangında 13 arazöz, 2 ilk müdahale aracı, 1 dozer, 2 yangın yönetim aracı, 1 greyder, 1 treyler, 2 su ikmal aracı görev aldı. Yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangını söndürmede görev alan hava ve kara ekibine teşekkür etti. “Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk” Tatbikatın ardından Bakan Yumaklı, Orman Genel Müdürlüğü’nün yangınla mücadele kullandığı hava ve kara araçlarında incelemelerde bulunarak personelden bilgi aldı. İncelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İbrahim Yumaklı, “Ülkemiz Akdeniz Havzası’nda yer alması nedeniyle; küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Bütün doğal afetlerle Bakanlık olarak etkin şekilde mücadele ediyoruz. Ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık yüzde 30’u ormanlardan oluşuyor. Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk. Elbette bir yandan da bu ormanlarımızı korumak için olağanüstü bir gayret gösteriyoruz. Orman yangınlarının çıkış nedenlerinin yüzde 90’ı insan kaynaklıdır. Bunlar ihmal ve dikkatsizliktir. Zira bilimsel çalışmalar, önümüzdeki yıllarda iklim şartlarına bağlı olarak orman yangınlarının artacağını gösteriyor. Bizler de bu gerçek karşısında, geçmişten gelen tecrübelerimizle birlikte gerekli tüm tedbirleri almaya gayret ediyoruz. Bu çalışmalarımızı yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası diye üçe ayırıyoruz” dedi. Hedef 10 dakika Yangını önlemek için çocuklar, öğrenciler, orman köylüleri ile çeşitli meslek gruplarına yönelik eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütüldüğüne dikkat çeken Bakan Yumaklı, “Yangın sırasındaki çalışmalarımız ve bu mücadeleye baktığımızda; geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiğimizi söyleyebiliriz. Yangının ilk tespitinden son ateşin söndüğü ana kadar, hem yönetimi hem mücadelesinde Orman Genel Müdürlüğümüzün tecrübesini görüyoruz. Bu mücadelede başarılı olmamızda devletimizin ilgili kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarımızın ve vatandaşlarımızın desteklerinin de çok önemli olduğunun altını çizmeliyim. Geçmişte 40 dakikaları bulan ilk müdahale süresini bugün, 11 dakikaya indirmiş bulunuyoruz, geçtiğimiz yıl bunu 10 dakikaya düşürmek için mücadele ettik, hedefimiz 10 dakikaya düşürmek. Ülkemiz genelinde, 776 yangın gözetleme kulesi ve yerli-milli insansız hava araçları sayesinde tabiri caizse nokta atışı etkili bir mücadele gerçekleştiriyoruz. Yangına müdahale noktasında; ihtiyaçlarımız doğrultusunda kapasite artırımı ve teknoloji geliştirme odaklı bir strateji izliyoruz” ifadelerine yer verdi. "105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır" Yangınlarla mücadelede tarihin en büyük hava filosunun kurulduğunu belirten Yumaklı, “105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır. Türk savunma sanayiimizin ürettiği Bayraktar TB2 ve Aksungur İHA’larımız ile T-70 Nefes helikopterlerimizin filomuza ayrı bir güç verdiğini de vurgulamak isterim. Daha etkili bir mücadele için, her hava aracımızı etkin bir şekilde kullanacağız. Helikopterlerimiz yalnızca açık su kaynaklarından değil, daha hızlı müdahale edilmesi için inşa ettiğimiz yangın havuzlarından da su alabilecek. Bu anlamda 2002 yılında hiç yangın havuzu yokken, bugün 4 bin 727 adet yangın havuzu bu mücadelede helikopterlerimize destek oluyor. Bilimsel veriler ve tecrübeler göstermiştir ki; yangınların söndürülmesinde asıl güç kara ekipleridir. 25 bin orman kahramanımız daha etkili ve güçlü şekilde orman yangınlarıyla mücadele edecektir. Bin 649 arasöz, 2 bin 453 ilk müdahale aracı ve 821 iş makinesi inşallah alevlere karşı en büyük güçlerimiz olacak” dedi. “120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var” Orman teşkilatının bugün, teknoloji odaklı mücadelede artık önemli bir aşamaya geldiğini ifade eden Yumaklı, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “İHA’larımız ve yapay zekanın kullanıldığı akıllı yangın gözetleme kulelerimizle milyonlarca hektar ormanı anbean 7/24 gözetliyoruz. Bugün 184 akıllı kuleyle hizmet verdiğimizi ayrıca belirtmek isterim. Orman Genel Müdürlüğümüz tarafından geliştirilen ’Yangın Karar Destek Sistemi’ ile yangınla mücadeleyi yapay zeka tabanlı bir sistemle yapıyoruz. Orman yangınlarıyla ’Görevden Değil, Gönülden Mücadele’ ilkesini benimsiyoruz. Aslında millet olarak; ağaca, doğaya ve yeşile önem veriyoruz. Bir orman yangını meydana geldiğinde vatandaşlarımız tabiri caizse ayağında terliği ile orman teşkilatına yardıma koşuyor. Bizler de vatandaşlarımızın bu teveccühünü ’Orman Yangın Gönüllülüğü’ sistemiyle bir düzene oturtmak istedik. 100 bin gönüllü hedeflemişken, bugün 120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var. Vatandaşlarımız bu sistemle artık daha bilinçli şekilde yangınlarda bizlere yardım ediyor.” Tatbikat hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Yumaklı, “Bugün gerçekleştirdiğimiz orman yangınları tatbikatıyla, bu mücadelemizin bir ön gösterimizin izledik. Buradaki tatbikatın daha çetini ormanın kahramanları tarafından Yeşil Vatan’da gerçekleştiriliyor. Geçmişten bugüne, bu mücadele esnasında hayatını kaybetmiş şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Göğsünü siper ederek mücadele eden ormanın kahramanlarını tebrik ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası çalışmalarda emeği olan Orman Genel Müdürlüğümüzün işçisinden mühendisine her kademedeki çalışanlarına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.