TEKNOLOJİ - 09 Mayıs 2017 Salı 13:02

Patlamayan gübre üretildi

A
A
A
Patlamayan gübre üretildi

Amonyum Nitrat gübresinin yasaklamasının ardından, Sakarya Üniversitesi öncülüğünde patlamayan gübre üretildi. Terörle mücadelede etkin rol oynaması beklenen gübre, bir çok testten başarıyla geçiyor.

Sakarya Üniversitesi Teknokent bünyesinde, Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümünden Prof. Dr. Salih Zeki Yıldız öncülüğünde kurulan Tarım Kimya ve İleri Teknolojileri Şirketi (TARVİT) önemli bir başarıya imza attı. Çiftçilerin ürünlerinde kullandığı Amonyum Nitrat gübresinin, bomba yapımında sıklıkla kullanılmasının ardından yasaklanması Türk profesörleri de harekete geçirdi. Gübrenin yasaklanmasının ardından çalışmalarına başlayan Prof. Dr. Salih Zeki Yıldız patlamayan gübre üretmeyi başardı. Sıvı halde bulunan gübre yanmazlık testlerinden başarıyla geçti. TARVİT olarak faaliyet alanlarının özellikle Türkiye’de eksikliğini duydukları tarım kimyasalları konusu olduğunu ifade eden Yıldız, “Tarım kimyasallarında bitki besleme tarafında faaliyet göstermekteyiz. Özellikle Türkiye’de ithal edilmekte olan bitki besi, mikro besi gübrelerini hazırlamak üzere ve bunla birlikte ilintili faaliyetleri göstermek üzere kurulduk” dedi.

“PATLAMAZLIK VEYA YANMAZLIK ANA UNSURUMUZ OLARAK ORTAYA ÇIKIYOR”

Amonyum nitrat gübrelerinin patlayıcı olarak kullanılması sebebiyle problem olduğunu ifade eden Salih Zeki Yıldız, “Bu problemde, patlamayan bir gübre yapabilir miyiz noktasından hareket ettik. Bugün yeni nesil azot gübresi olarak ifade edebileceğimiz bir gübre hazırladık. Bu yüzde 50’lik sıvı gübre çözeltisi olarak bulunuyor. Özelliklerini yeni nesil gübre olarak ifade edebiliriz. Patlamazlık veya yanmazlık ana unsurumuz olarak ortaya çıkıyor. Ancak şunu da gördük ki, yeni nesil gübrelerde sıvı gübreler daha revaçta. Daha kolay kullanım sağlanıyor, daha da etkin özellik gösteriyor. Yapraktan ve topraktan uygulanabilirliği özellikle gübrenin kullanılabilirliğini artırıyor. Tamda bunların tamamını içerisine alacak bir yeni nesil gübre dizayn ettik ve bunu da ticarileştirmek üzereyiz. Saha denemeleri yaptık, mikro anlamda laboratuar denemeleri yaptık, bunlardan çok güzel sonuçlar aldık” diye konuştu.

“ORTAYA ÇIKAN SIKINTIYI GİDERMEK İSTİYORUZ”

Türkiye’de özellikle amonyum nitratın yasaklanmasından sonra ortaya çıkan problemi bir nebze giderebilmeyi hedeflediklerini ifade eden Yıldız, “Burada bu işlemleri yaparken, birde bir sorunla karşılaştık. Türkiye’de kullanılan azotlu gübrelerde, azotlu gübrelerin yaklaşık olarak toprakta verimliliği ve bitki tarafından alınabilirliği yüzde 20-30 arasında. Diğer birçok unsur azotlu gübrelerin bozulmasına sebep oluyor. Bunların bir kısmı da azot yiyen bakteriler olarak toprakta bulunan bakteriler. Bunlar içinde son zamanlarda azot inhibitörleri kullanılıyor. Bunlar için bazı kimyasallar tescillenmiş durumda. Özellikle burada ki asıl amaç, gübrenin fazla kullanımını önlemekti, az miktarda kullanarak etkinliği sağlayabilecek bir gübre tasarlamaktı. Bunun için çeşitli unsurlar ortaya koyduk, formülasyonlarımız ile bunların öngördük. Bunlardan bir tanesi, toprağın taşıyıcı olması ve kullandığımız gübreyi toprağa tutundurarak uzun süre bitkiler tarafından kullanımını sağlamaktır. Zaten buda en önemli unsurlarımızdan biri. Bir diğer unsur olarak ise, topraktaki azot yiyen bakterileri engelleyecek bazı kimyasallar ile bunun uzun süre bitkiler tarafından kullanımını sağlamaya etkin. Hem toprakta hem yaprakta kullanılabilecek sıvı bir yeni nesil azot gübresi. Saha uygulamalarımızdan çok güzel sonuçlar alıyoruz, ileride de çok güzel sonuçlar ile karşılaşacağımızı da umuyoruz” ifadelerini kullandı.

“BU GÜBRE TERÖR OLAYLARINDA KESİNLİKLE KULLANILAMAYACAK”

‘Başarılı olursanız terörle mücadelede nasıl bir fayda sağlayacak?’ sorusuna ise Zeki Yıldız, “Yüzde 50 sıvı pozisyonunda, bir çözelti pozisyonunda hazırlanıyor. Ancak katı, likit kristal dediğimiz, iyonik likit denilen bazı kimyasallar kullanıyoruz. Bunlar zaten bor ile hazırlamış olduğumuz kimyasallar. Bunlar kendimize özel patentli kimyasallarımız. Bunlar ile birlikte biz yeni unsur olarak formüle etmiş durumdayız. Burada öngördüğümüz şey, bu çözelti katılaştırılsa bile zaten katılaştırılamıyorlar, jelleşiyorlar. Katılaştırılabilse bunların patlayıcı olarak kullanılamaması. Hatta laboratuar ortamında yapmış olduğumuz yanmazlık denemelerinde çok güzel, çok etkili sonuçlar elde ettik. Dolayısıyla katılaştırılamayan, patlamayan bir gübre olacağını düşünüyoruz. Bunla ilgili henüz testlerimiz bitmemiş durumda ancak patlama testlerini yaptığımızda tamamen gönlümüzde rahat bir şekilde terör olaylarında kesinlikle kullanılamayacak bir azotlu gübre yapmış olacağız” cevabını verdi.

 Refik Fidan - Burak Can Tokyürek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.