Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grubu, Suriye sınırındaki Kobani yani Ayn el-Arab’a 29 Ekim’de Türkiye üzerinden peşmerge geçişiyle ilgili Meclis’te Genel Görüşme açılması talebiyle önerge verdi.
MHP Grup Başkanvekilleri Oktay Vural ve Yusuf Halaçoğlu imzasıyla verilen önergede, Tunus’ta başlayarak tüm Arap dünyasını etkisi altına alan "Arap Baharı" olarak nitelendirilen gelişmelerin Suriye’ye de sıçradığına yer verildi.
AK Parti Hükümeti tarafından Suriye’nin içişlerine doğrudan müdahale edilmek suretiyle, komşularla sıfır sorundan bahsedilirken sorun yaşanmayan hiçbir komşu ülke kalmadığı belirtilen önergede, "Suriye’deki muhalif gruplara her türlü destek sağlanmış, 935 kilometreklik sınırımız adeta bir serbest geçiş bölgesi olmuş, sınır güvenliğimiz ortadan kalkmış, güvenlik kuvvetlerimiz şehit edilmiş, vatandaşlarımız öldürülmüş, okullarımız kapatılmış, köylerimiz güvenlik nedeni ile boşaltılmış, Suriye’deki iç savaş Türkiye’de yaşanır olmuştur. Bütün bu gelişmeler ülkemizin ekonomisini, milli güvenliğimizi ve vatandaşlarımızın sosyal yaşamını tehdit eder hale gelmiş, sadece göçmenlerin şu ana kadar ki maliyeti 4,5 milyar dolar civarında gerçekleşmiştir" görüşlerine yer verildi.
"PEŞMERGE GEÇİŞİ NE TESADÜF Kİ 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI’NDA GERÇEKLEŞTİ"
Suriye’de iç karışıklığın yaşandığı yerlerden biri de Ayn el-Arab olduğuna dikkat çekilen önergede, IŞİD terör örgütünün tehdidi altında bulunan Suriye’nin bu ilçesinin başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AK Parti Hükümet üyeleri tarafından terör örgütü olarak ifade edilen PYD tarafından savunulduğu kaydedildi.
Önergeden öne çıkan ifadeler şöyle: "Türkiye’nin 30 yıldır mücadele ettiği PKK’nın Suriye uzantısı olan bu terör örgütüne, yardım amaçlı olarak Irak Bölgesel Kürt Yönetimi tarafından gönderilen peşmergeler, ne Anayasa, ne şehit ailelerinin vicdanları, ne de güvenlik güçlerimizin onurları dikkate alınmış; onların eşliğinde, korumasında ülkemiz topraklarından geçirilerek Suriye’ye yolcu edilmişlerdir. Ve bu eşlik, bu geçiş ne tesadüfidir ki, daha önce, 2009 yılında dönemin Başbakanının Amerika’da bulunduğu gibi, yine bir ’29 Ekim’ tarihinde ’Cumhuriyetimizin 91. Yılında’; son 30 yılda 40 binden fazla insanın yaşamını kaybetmesine, ekonomimize 350 milyar dolarlık maliyete neden olan PKK terör örgütünün sembolü paçavraları altında, güvenlik kuvvetlerimizin korumasında, gerçekleştirilmiştir."
"ANAYASA SUÇU İŞLENDİ"
Önergede gerekçe olarak, "Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası antlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nindir" ifadesi yer alan Anayasa’nın 92. maddesi açıkça ihlal edildiği, çiğnendiği ve bir Anayasa suçu işlendiği belirtildi.
Ayrıca bu konuyu, yine Anayasa’nın 92. maddesi uyarınca TBMM’ce verilen tezkereye dayandırmanın mümkün olmadığına dikkat çekilen önergede, "Nitekim yabancı silahlı kuvvetlerden bahsedilmekte, oysa peşmerge bir ülkenin silahlı kuvveti olmadığı gibi Türkiye’de bulunmak için de gelmemiş ve Türkiye üzerinden bir başka ülkeye gönderilmek sureti ile başka bir ülkedeki terör örgütüne yardım edilmiştir. Bu sebeplerle, ülkemizin bu karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hal alan iç ve dış politikalarının değerlendirilmesi amacı ile bir Genel Görüşme yapılması gerekmektedir" denildi.
