GÜNDEM - 03 Aralık 2017 Pazar 01:02

Polis hayranı lösemi hastası Mustafa'nın tek hayali arabalı yatakta uyumak

A
A
A
Polis hayranı lösemi hastası Mustafa'nın tek hayali arabalı yatakta uyumak

Adana’da 1,5 yıldır lösemi tedavisi gören polis aşığı 11 yaşındaki Mustafa Can Giriş, tek hayalinin ‘yarış arabası şeklinde bir yatağa’ sahip olmak olduğunu söyledi.

16 yıl önce severek evlenen Cuma (39) ve Songül Giriş (41) çiftinin, Züleyha (15), Sema Nur (13), Mustafa Can (11) ve Songül (6) adını verdiği 4 çocuğu dünyaya geldi. Dört kardeş içindeki tek erkek çocuk olan Mustafa Can Giriş, 1,5 yıl önce ayak bileğindeki ağrı nedeniyle hastaneye götürüldü. Yüreğir ilçesi Yunusoğlu Mahallesi’nde yaşayan ailenin küçük çocuğu Mustafa’nın ayağına kırık şüphesiyle gittiği doktorlar tarafından röntgen çektirildi. Kemiğinde, ayağında herhangi bir kırık veya çatlak görülmeyen Mustafa Can, tedbir amaçlı alçıya alınarak eve gönderildi. Ailesi, Mustafa Can’ın iyileşmesini beklerken daha da kötüleştiğini fark etti. Ev hanımı anne Songül Giriş, bundan sonra yaşadıkları süreci şu şekilde anlattı:

"Bir ay boyunca hastaneye gidip geldik, sorun çözüleceğine daha da kötü olmaya başladı. Renginde sararma solma oldu. Çocuk artık hiç yere basamamaya başladı. Kan değeri çok düşüktü. Çocuk doktoruna yönlendirdiler bizi. Ondan sonra hastaneye yatışını yaptılar. Ciddi bir kilo kaybı vardı neredeyse bir deri bir kemik kalmıştı oğlum. Araştırma ve Uygulama Hastanesine gittik ve burada yapılan tetkik ve analizler sonucu oğluma ‘lösemi’ teşhisi konuldu. Hastalığı duyunca eşim ve benim dünya başıma yıkıldı" dedi.

Kemoterapi tedavisi 9 ay süren küçük Mustafa’nın şu anda ilaç tedavisi gördüğünü anlatan anne Songül Giriş, "Her hafta hastaneye giderek kan sayımı yapıyoruz. Hastalığın iyileşmesini bekliyoruz. Aksi takdir de son çare olarak ilik nakli yapılacak. Mustafa'm hastalığının lösemi olduğunu bilmiyor. Biz ona ‘kan değerlerin düşük’ diyoruz" ifadelerini kaydetti. 

Mustafa'nın en büyük hayalinin polis olmak olduğunu anlatan anne Giriş, "Oğlum, polisleri çok seviyor, onları görünce yanlarına gidip, onlarla birlikte fotoğraf çektiriyor. Hastaneye her gittiğinde bir polis görse yanına uğramadan fotoğraf çekilmeden bırakmıyor. Oğlum polislerle moral buluyor" dedi.

"Tek hayalim arabalı yatak"

1,5 yıldır tedavi gören küçük Mustafa Can, ailesiyle tedaviye giderken yolda gördüğü üniformalı polis ağabey ve ablalarıyla hatıra fotoğrafı çektirerek moral buluyor. Amcasının hediye ettiği baş komiser rütbeli yunus timi üniformasını bir dakika bile üzerinden çıkarmayan Mustafa Can Giriş gece de onunla yatıyor. Polisleri çok sevdiğini ve büyüyünce kendisinin de polis olacağını söyleyen Mustafa Can Giriş, "Polis olmayı istiyorum ve onları çok seviyorum çünkü kötüleri yakalayıp bizi koruyorlar. Ben de iyileşince polis olmak istiyorum. Benim bir hayalim var. Bir odam ve arabalı yatağımın olmasını istiyorum. Hastane tedavileri için bana yardım etmelerini istiyorum. Bunu yaparlarsa kendimi daha iyi hissedeceğim. Arabalı yatağı, televizyon reklamlarında gördüm. Bazı arkadaşlarım almış benim de olsa çok mutlu olurum. Ben arabalı yatağı çok seviyorum hiç ömrümde yatağım olmadı ki" diye konuştu.

Fatih Keçe-Serkan Çetinkaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.