GÜNDEM - 20 Temmuz 2016 Çarşamba 12:11

Prof. Dr. Alkin:“Alçak saldırı karşısında darboğaz yaşamamak Türkiye ekonomisinin gücünü gösterir”

A
A
A
Prof. Dr. Alkin:“Alçak saldırı karşısında darboğaz yaşamamak Türkiye ekonomisinin gücünü gösterir”

Darbe girişiminin ardından piyasalarda oluşan hareketlenmeler ve ekonomide uzun vadede ortaya çıkacak senaryolar hakkında İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin, önemli açıklamalar bulundu.

“Bu kadar ciddi bir saldırının karşısında Dolar/Euro ne kadar oldu diye konuşmayı çok uygun bulmuyorum” diyen Prof. Dr. Alkin,“Piyasadaki korku ve çekinceler elbette borsada satış, Dolar/TL tarafında da alış şeklinde bir sonuç yarattı. Bunları normal karşılamak lazım faizlerde çok ciddi bir hareketlilik olmamasına rağmen hafta sonu, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Başbakan Binali Yıldırım ve Sayın Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in yoğun çabaları sonucunda yatırımcılar rahatlatıldı. Faizlerde çok önemli bir hareketlenme olmadı. Belki de şuan şikâyet ettiğimiz ortamdan daha beter bir ortamın ortaya çıkması önlendi” dedi.

Darbe girişimi sırasında hayatını kaybedenleri rahmet ve minnetle anan Prof. Dr. Alkin, Yaralılara acil şifalar dilediğini belirterek, Cumhuriyet’in ve Demokrasinin ayakta durduğu sürece, piyasalarında ayakta duracağını söyledi.

“Daha kötüsü olabilirdi”

Ekonomik parametrelerin Türkiye Cumhuriyeti bekasının karşısında çokta önemli olmadığını söyleyen Prof. Dr. Alkin, “Türkiye Cumhuriyeti’nin böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalması elbette yurtdışı ve yurtiçi yatırımcıları çok üzdü ve korkuttu. Çok daha kötü olabilirdi, olmadı bunun sebebi Sayın Mehmet Şimşek ile diğer ekonomi bürokrasisinde yer alan arkadaşların yoğun çabalarıdır. O yüzden ortaya çıkan menfur saldırı 21. yüzyılda kimsenin aklına hayaline gelmeyecek zalimlikte planlanmış hadisenin gerçeğine rağmen ekonomide çok büyük bir darboğaz ya da dalgalanma yaşamamak Türkiye ekonomisinin büyük gücünü ortaya koymuştur” diye konuştu.

“Yabancı yatırımcılarda darbe karşısında Türkiye’nin yanında yer aldı”

Türkiye Cumhuriyeti’ne kast edecek kişilerin karşısında sadece Türk vatandaşı değil aynı zamanda yabancı yatırımcıların da duracağını ifade eden Alkin, “Hiçbir yatırımcı 21. yüzyılda Türkiye gibi bir ülkede özelikle Demokrasi ve Cumhuriyete kastedecek insanların yanında durmaz. Türkiye Cumhuriyeti’ne o kadar çok yatırım yapılmış ki yatırımların sağlığı açısından da hiçbir yabancı yatırımcıların böyle bir menfur saldırının, alçakça zalimce düşünülmüş planın yanında durmasına zaten imkân yoktur. Hal böyleyken tabi ki tasarruflarını getirip Türkiye’ye koymuş olan insanlar bir açıklama bekledi. Bu açıklamalarda ziyadesiyle hafta sonu yapıldı” dedi.

Merkez Bankası’nın faiz indirimini değerlendirdi

“Bugünkü Milli Güvenlik Kurulu(MGK) toplantısından çıkacak kararından piyasayı üzecek, kafasında soru işareti bırakacak bir karar olacağını zannetmiyorum” diyen Alkin, sözlerine şöyle devam etti;
“Uzun zamandır Ak Parti hükümetini takip ediyorum. Sürekli olarak piyasa ekonomisi yanlısı olduklarını görüyorum. Yabancı yatırımcının da 1990’lara göre 2000’lerde Türkiye’yi çok daha fazla ilgi alaka duyuyor. Ayrıca Yabancı yatırımcılar, Türkiye’nin potansiyelinden daha fazla yararlanmak istediği için bunu da ancak Cumhuriyeti’ne sadık bir iktidar ve parlamento ile olabileceğini de çok iyi biliyor. Dolayısıyla yabancı yatırımcıların görmek istediği şey bu menfur saldırının başarısızlığından sonra parlamentonun, hükümetin, siyasetin ne yapacağıydı. Piyasa ekonomisine, Demokrasiye, Cumhuriyet’in temel ilkelerine devam kararını görünce rahatladılar. Dolayısıyla ortaya çıkan bu sonuç bizi memnun etti, döviz kurunun zaten normalde gördüğü seviyeleri test etmesi de çok önemli bir gelişme değil bunlar olacaktır. Merkez Bankası’nın dün yaptığı faiz indirimin de bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Bana kalsa iki şey yapardım ya 50 bas puan indirirdim, ya hiçbir şey yapmazdım. Fakat Merkez Bankası bunun ortasındaki bir yolu seçti. Heleki böyle ateşten gömlek giyinmiş günlerde kurumları eleştirmek doğru bir davranış olmaz. Ben Merkez Bankası’nın herhalde doğru düşüneceğini, elindeki analiz setiyle farklı bir karar aldığını, bu karara da saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. Nitekim bankacılar faizlerin düşmeye devam etmesinin çok uygun olduğunu çünkü bunların maliyetler üzerinde, özellikle kredi maliyeti üzerinde olumlu etki yapacağının altını çiziyorlar”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş Valisi Çakır, üs bölgesinde askerlerle iftar yaptı Muş Valisi Avni Çakır, Şehit Jandarma Üsteğmen İsmail Moray Üs Bölgesi’nde görev yapan askerlerle iftar yaptı. Muş-Diyarbakır karayolunun 35 kilometresindeki Şehit Jandarma Üsteğmen İsmail Moray Üs Bölgesine gelen Vali Çakır, askerlerle bir araya gelerek iftarını açtı. Vali Çakır, askerlere hitaben yaptığı konuşmada zorlu şartlarda kutsal bir görev ifa ettiklerini belirterek, "Her gün iftar soframızı, ramazanın bereketine uygun bir şekilde sizin gibi kahramanlarımızla, vatandaşlarımız ve öğrencilerimize beraber paylaşmaya gayret ediyoruz. Bu akşam da Moray üs bölgesindeyiz. Şehir merkezinde kar yok. Ama üs bölgesinde bir metre yaklaşan kar örtüsü var. Ne kadar güç şartlarda çalıştığınızı bir kez daha gördük. Zorlu şartlarda görev yaptığınıza şahitlik ederek bir kez daha sizlerle gurur duyduk. Hafta sonu yapılacak yerel seçimler de sizlerin üstün görev anlayışınızla huzur ve güven içerisinde geçmesi için desteğiniz çok önemli. Vatandaşımızın güven ortamını hafta sonu sağlayacağız. Çok zor şartlarda kutsal bir görev ifa ediyorsunuz. Sizlerin bu ramazanda görev şartlarınızı, zorluğunu daha da arttığında farkındayız. O yüzden sizlere tekrar tekrar vatanımız, milletimiz, devletimiz adına teşekkür ediyorum. Hepinizin oruçlarını Allah kabul etsin. Hepinize bundan sonraki yaşantınızda sağlık, mutluluk ve başarı dolu hayırlı günler diliyorum" dedi. İftar programına İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Kasım Ermiş ve İl Emniyet Müdürü Serkan Karaman katıldı.
İstanbul TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Bu coğrafyada zayıf olanın tutunma ihtimali yoktur" Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Numan Kurtulmuş, Sultanbeyli’de sivil toplum kuruluşları ile iftarda bir araya geldi. TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Dünyada zalime dur diyecek bir sistemin kurulması şarttır. Bunun için de Türkiye öncülük yapacaktır" dedi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Sultanbeyli’de sivil toplum kuruluşları ile iftar yemeğinde bir araya geldi. Salon Semazen’de gerçekleşen programa Kurtulmuş’un yanı sıra, Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, AK Parti Sultanbeyli Belediye Başkan Adayı Ali Tombaş, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve iş adamları katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan iftar programı oruçların açılmasıyla birlikte konuşmacıların açıklamalarıyla devam etti. STK temsilcileriyle iftarda buluşan Kurtulmuş, "Türkiye olarak dünyanın en önemli çatışma gerilim alanlarının tam merkezindeyiz. Dünyamız hızla maalesef şer güçler tarafından dünyayı istedikleri gibi yönetmek ve kendilerinden başkasına bu dünyayı bir şekilde dar etmek için ortaya çıkmış olan güçler dünyayı süratle neredeyse bir 3. Dünya Savaşı’na doğru sürüklüyorlar. işte 6 aya yaklaşan bir süre içerisinde Gazze’de yaşananların modern zamanlarda karşılaştığımız en büyük insani kıyım olduğunu, en büyük katliam olduğunu, artık bir soykırım boyutlarına çoktan vardığını ve bu olurken insanlığında ne yazık ki derin bir gaflet uykusuyla buna karşı seyirci kaldığını görüyoruz. Aynı şekilde hemen Rusya-Ukrayna arasında devam eden 2 yılı aşkın savaş sırasında yüz binlerce insanın ölümü şehirlerin yakıldığı bu savaş sırasında da en son Moskova’daki terör saldırısıyla birlikte meselenin yeni bir boyuta taşınmak üzere olduğunu görüyoruz. Karadeniz’de, Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Doğu Akdeniz’de, Orta Doğu’da içinde bulunduğumuz, merkezinde bulunduğumuz bu coğrafyada gerçekten büyük gerilimlerin büyük çatışmaların olduğuna şahidiz. Türkiye olarak bu coğrafyada hem güçlü bir şekilde ayakta durmak, ama hepsinden önemlisi millet olarak birlik beraberlik içerisinde sosyal dayanışmamızı tam manasıyla gerçekleştirmiş ve bir kardeş millet olarak hep beraber kardeşçe hareket eden 85 milyon olarak dünyaya karşı sağlıklı bir duruş sergilemek mecburiyetindeyiz" dedi. "Bu coğrafyada zayıf olanın tutunma ihtimali yoktur. Onun için biz güç kuvvet derken hele hele Cumhuriyetimizin ikinci asrını sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye’nin yüz yılı haline getirelim derken kastettiğimiz budur" diyen Kurtulmuş, "Tam manasıyla her alanda güçlü olan bir Türkiye. Güvenlik ve istikrar içerisinde yolda devam eden bir Türkiye. İnşallah Türkiye olarak sağladığımız bu güvenlik ve istikrar iklimini daha kuvvetlendirerek devam ettireceğiz" diye konuştu. "Dünyada zalime dur diyecek bir sistemin kurulması şarttır. Bunun için de Türkiye öncülük yapacaktır" Kurtulmuş, "Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Türkiye Gazze meselesinin ilk gününden itibaren bu meselenin çözülebilmesi için büyük bir güçle mücadele veriyor. Öncelikle acil ateşkes ve bununla birlikte insani yardımın Gazze’ye ulaştırılması yapılan bütün temaslarda Türkiye’yi öne koyduğu ana fikirdir. İsrail’in Netanyahu ve çetesinin durdurulması uluslararası alanda en çok mücadele verdiğimiz konuların başında geliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bendeniz meclis başkanınız olarak yüzün üzerinde meclis başkanı, hükümet başkanı ve devlet başkanıyla bu süre içerisinde görüşmelerimiz oldu. Ancak maalesef öyle görünüyor ki bundan sonra bu konuyla ilgili olarak arkasına aldıkları destekleri de artık yavaş yavaş kaybediyor Netanyahu ve çetesi, bundan sonra yeni bir dönem başlıyor. Bu dönemde Türkiye’nin öncülüğüne ihtiyaç var. Türkiye olarak yeryüzünde yeni bir düzenin kurulabilmesi, yeni bir siyasal sistemin kurulabilmesi için mücadele etmeye mecburuz. Dünya 5’ten büyüktür derken laf olsun diye başkalarına ayar vermek için bu sözü söylemiyoruz. Bu dünya bu şekliyle devam etmez. İsrail’i kim durduracak? Onun için dünyada zalime dur diyecek, mani olacak bir sistemin kurulması şarttır. Bunun için de Türkiye Allah’ın izniyle öncülük yapacaktır" ifadelerini kullandı.
Ankara İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: “Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur" İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında, "Bugün geldiğimiz noktada Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Ankara’nın Keçiören ilçesinde gerçekleştirilen iftar programına katıldı. Burada konuşan Akşener, her dönemde zorbalığa ve zorbalara karşı durduklarını belirterek, “Milletimizin istikbaline kastedenler mücadele etmek için her türlü fedakarlığı yapanlar olduk. Bir yerde haksızlık gördüğümüz vakit kim olduğuna bakmaksızın hakkı savunanlar, haksızlığa uğrayanların yanında kaya gibi duranlar olduk. 2019 yılında Ankara büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, istifayı bastığı CHP’den yeniden aday olması engellendiğinde yanında biz vardı. 2020 yılında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ayağını kaydırmak isteyenlerin karşısında bir tek biz vardık. 2022 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na hapis cezası haberini aldığımda Saraçhane’ye koşan bir tek biz vardık. Ama heyhat, bugün geldiğimiz noktada aldığımız karara saygı göstermek yerine hepsinin teker teker hainlik ettiği de biz olduk, İYİ Parti oldu” ifadelerini kullandı. “Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur” Seçimlere hür girme kararı aldıklarından beri Antalya’daki ve İstanbul’daki meclis üyelerinin CHP’den liste garantisiyle istifa ettirildiğini ifade eden Akşener, “Pazarlıkların en çirkini burada Ankara’da oldu. Hatta ABB Başkanı Mansur Yavaş, geçenlerde çıktığı televizyon programında kendi ağzıyla olanı biteni itiraf etti. Partimizden istifa ettirdiği il, ilçe başkanlarının, Ankara teşkilat mensuplarımızın şu anda kendisiyle çalıştığını söyledi. Biz bunları zaten biliyorduk. Bunu alenen televizyonda itiraf etmesine, bu pişkinliğe şaşırdım. Böyle bir ahlaksızlıkla böbürlenen bu şuursuzluğa şaşırdım. Bundan daha 12 ay önce görmek isteyipte maalesef göremediğimiz bu cesarete de ayrıca şaşırdım. Bugün geldiğimiz noktada Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur” açıklamasında bulundu. “Bana abla demeyin, istemiyorum” "İşi düşen hemen abla edebiyatına başlıyor” diyen Akşener, sözlerine şöyle devam etti: “Ben artık CHP yöneticilerinin yüzüne ‘abla, abla’ deyip sonra yoldaş medyalarında bana ve partime küfür kıyamet sövdürmelerinden gerçekten sıkıldım. İYİ Partililere CHP’ye kazandırdığı sürece iyi insanlar deyip kendi yolumuzda yürüdüğümüzde ‘bunlar AKP’li, faşist ve sağcı’ diye saldırmalarından artık bıktım. Beni, partimi ve bizi destekleyen vatandaşlarımızı sürekli CHP’ye bir şeyler kazandırmak zorunda olan paryalar olarak görme şımarıklığından da artık usandım. Bana abla demeyin, istemiyorum. Çünkü sizin bana vıcık vıcık riyakarlıkla abla demeniz beni samimiyetle ablası, kardeşi ve annesi gören milletimize yapılmış koca bir hakarettir.”