Florida eyaletinde yapılan toplantı; kalp damarlarının açılması ve stentleme üzerineydi. Bu konudaki tekniklerin anlatıldığı, incelendiği ve araştırıldığı toplantıya canlı yayınla bağlanan Prof. Dr. Göktekin, operasyonun bütün aşamalarını toplantıdaki panelistlere anlattı. Yaklaşık bir saat süren operasyon eğitici geçti.
“OPERASYONLARDA YÜZDE 90 BAŞARILIYIZ”
Konuya ilgin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Göktekin, “ Operasyonun her aşamasında Amerika’daki panelist arkadaşlarla vakamızı konuştuk. İşlem son derece eğitici geçti ve büyük ilgiyle karşılandık. Bugün burada tam tıkalı olan kalp damarına güzel bir müdahale yaptık. Bu diğer damarların açılmasından biraz daha zor bir işlem, işlem başarı oranı normalden daha düşüktür. Bu işlemde yıllardır tıkalı olan damarları açıyoruz, klinik olarak yüzde 90 başarılı oluyoruz. Dünyanın hemen hemen en iyi laboratuarıyla aynı durumdayız” dedi.
“HASTAYI BİR GÜN SONRA TABURCU EDİYORUZ”
Hastaların her iki kolundan girerek tam tıkalı damarı açıp stent yerleştirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Göktekin, “Bir kalp hastasına anjiyo yapıldığında tam tıkalı damarların bulunma oranı yüzde 30 civarındadır. Kalp hastalarının 3 kişiden birinde tam tıkalı damarlara rastlanıyor. Yıllar önce kendiliğinden tıkanmış olabilir, kalp krizi de tıkanıklık yapabilir. Bazen sessizde tıkanabiliyor, hasta farkında olmuyor, bunlar anjiyoda ortaya çıkıyor. Bu tür damarları açmak için özel teknikler var. Diğer damarları açmaktan daha farklı özel teller kullanıyoruz. Balonlarımızın yardımıyla başarılı bir şekilde bu işlemi yapıyoruz. İşlemden sonra hastaları hastanede birgün tutuyoruz. Bir gün sonra hastamızı taburcu etmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
“HASTALARIN BESLENMELERİ ÇOK ÖNEMLİ, SİGARAYI MUTLAKA BIRAKSINLAR”
Kalp hastalarına kolesterol açsından fakir bir diyetle beslenmelerini tavsiye eden Prof. Dr. Göktekin sözlerine şöyle devam etti;
“Hastalarımıza diyet listesi verip ona uymalarını istiyoruz. Daha çok sebze ağırlıklı beslenmelerini tavsiye ediyoruz. Başta kolesterol ve kan sulandırıcı ilaçları olmak üzere verdiğimiz ilaçları kullanmaları hayati önem taşıyor. Çünkü ilaçları kullanan insanlarda vakanın tekrarlaması oldukça düşüktür. Koroner kalp hastalarında sigara içmek, yaşın ilerlemesi, şeker, hipertansiyon gibi birçok risk faktörü var. Ayrıca erkek hastalar da daha çok görülüyor. Obez ve hareket etmeyen insanlarda da koroner kalp hastalığı riski daha fazla oluyor. Biz öncelikle damarını açtığımız hastalara şiddetle sigarayı bırakmalarını söylüyoruz. Mutlaka bırakmaları lazım, bu konuda hastalarımızla ciddi görüşmeler yapıyoruz. İlaçları düzenli kullanıp, diyetlerine çok dikkat etmeleri lazım. Şeker hastalarının da şekerlerini kontrol altında tutmaları gerekir.
GÜL KABA-UĞUR GÜLBOY