GÜNDEM - 17 Temmuz 2017 Pazartesi 12:10

Prof. Dr. Hacısalihoğlu: “Cumhurbaşkanını hiç kimsenin yalnız bırakmaya hakkı yoktur”

A
A
A
Prof. Dr. Hacısalihoğlu: “Cumhurbaşkanını hiç kimsenin yalnız bırakmaya hakkı yoktur”

"15 Temmuz'u unutursak kalbimiz kurusun” diyen İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu Üniversite’de düzenlenen panelde, “Cumhurbaşkanını hiç kimsenin yalnız bırakmaya hakkı yoktur" dedi.

15 Temmuz kanlı darbe girişimin birinci yıl dönümünde İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi “Bir İhanet Şebekesinin Anotomisi” başlıklı panel düzenlendi. Alev Ofluoğlu Konferans Salonu’nda yapılan panele konuşmacı olarak AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Gazeteci-Yazar Kenan Kıran, Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Eraslan, Gazeteci-Yazar Nedim Şener, Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı ve Emekli Askeri Hakim Dr. Ahmet Zeki Üçok katıldı. Konuşmacıların yanı sıra panele İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu, öğretim üyeleri, 15 Temmuz Gazileri ve 15 Temmuz Şehitleri’nin yakınları katıldı. Panelde, FETÖ terör örgütünün dünden bugüne anatomisi masaya yatırıldı.

“15 Temmuz gecesi iki ayrı duyguyu aynı anlarda yaşadık”

“15 Temmuz gecesi iki ayrı duyguyu aynı anlarda yaşadıklarını belirten Rektör Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu konuşmasında şunlara yer verdi; “Bir yanıyla bir ihanet şebekesinin arkasındaki küresel güçlerin maşalık rolünü üstlenenlerin ülkeye ihanete kalkışmalarını, geceyi bir kaosa dönüştürerek ülkeyi karanlığa sürüklemenin peşinde olmalarını zihnimizde, yüreğimizde oluşturduklarıydı. Diğer yanıyla buna canlarını siper ederek istiklallerini, demokrasilerini korumak uğruna sokaklara dökülen o küçücük cep telefon ekranındaki kocaman o yürekli sesi duyduktan sonra bir millet şuuruyla davranan ve o günü bir demokrasi destanı yazarak büyük bir zafer şölenine dönüştüren o duygu ve düşünceyle yoğrulduk. Bu iki noktada ortaya çıkan 15 Temmuz bilinci dediğimiz şuurun ve fikriyatın oluşup yerleşik hale gelmesidir.”

“Ne yaşadığını, niçin yaşadığını bilen toplumlar için gelecek vardır. Bunu yapamayanların geleceğini başkaları tasarlar. Dolayısıyla biz 15 Temmuz'da yaşadıklarımızdan çok önemli sonuçlar çıkararak geleceğimizde koyduğumuz hedefe kabına sığmayan Türkiye olarak ilerlemek zorundayız. Biz o gün büyük bir sorumlulukla bunu yaptık. O sorumluluk bütün mazlum milletlere nefes olmak ve özgüven aşılamaktı. Bu kale düşseydi bütün mazlum milletler açısından umut ortadan kalkacaktı. Bu yapı bir yıllık zaman zarfı içerisinde birçok yönleriyle, insanı hayretlere düşürecek özellikleriyle öne çıktı. Bu casusluk örgütlenmesinin bir dizi kutsal değeri maskeleyerek yaptığını gördük. Sonuçta gelinen noktada biz bu süreçte bu mücadelenin esas itibariyle yeniden inşa sürecindeyiz. Yeniden devlet kurumlarını dimdik ayakta tutarak, tanzim ederek, bütünleştirerek, milletiyle hemhal kılarak geleceğimize sahip çıkma mücadelesi içindeyiz. Mücadeleyi yaparken bu bir yıllık zaman zarfı içerisinde bu ihaneti gerçekleştiren teröristlerin yargılama süreçlerini gördük. Onların yeni heveslerini, sürekli motivasyonlarını ayakta tutma çabalarını gördük. O yüzden biz bugün bu panelle aslında bir kalkışmanın sonucunda bir ihanet şebekesi olan FETÖ'nün bütün kirli ilişkilerini analiz ederek ve buradan çok önemli sonuçlar çıkararak bu mücadele ruhuna süreklilik kazandıralım istedik.”

“Cumhurbaşkanını hiç kimsenin yalnız bırakmaya hakkı yoktur”

Bu mücadelede Cumhurbaşkanını hiç kimsenin yalnız bırakmaya hakkı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, “ 15 Temmuz'un bu gerçeğini karartmaya çalışanların bilinçli bir sis perdesi örerek, kontrollü darbe yakıştırmalarıyla terör örgütleriyle mücadelenin en kapsamlı hukuksal günü olan OHAL'in ilan edilmesini yani 20 Temmuz'u darbe diye nitelendirmekte. 15 Temmuz ruhunu öldürmeye kalkışanlarla bu sürecin yüzleşmesi gerekir. Bu bir FETÖ terminolojisidir. FETÖ'nün önümüzdeki zaman dilimi içerisinde amacı yeniden diriltme hevesidir ve onlara bir anlamda motivasyon olma halidir. 15 Temmuz'u unutmadan bilincini yerleştirerek ve unutturmaya kalkanlara da şu sözü söyleyerek panelimizi tamamlayalım; 15 Temmuz'u unutursak kalbimiz kurusun.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.