GÜNDEM - 25 Şubat 2016 Perşembe 15:03

Prof. Dr. Hasan Ali Karasar: “Rusya’nın kuşatılmışlık sendromunun ilacı Suriye’dir”

A
A
A
Prof. Dr. Hasan Ali Karasar: “Rusya’nın kuşatılmışlık sendromunun ilacı Suriye’dir”

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, Rusya’nın Suriye’de sergilediği tutumu tarihsel açıdan değerlendirdi. Rusya’nın kuşatılmışlık sendromu yaşadığını belirten Karasar, Suriye’yi bu sendromun ilacı olarak gördüğünü söyledi.

Atılım Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Ali Karasar Rusya’nın Suriye politikalarını değerlendirirken Rusların son 25 yıldır sahip olduğu dünya görüşünü iyi anlamak gerektiğini belirtti. “Rusya yaşadığı kuşatılmışlık sendromunu Suriye hamlesiyle iyileştirmeye çalışıyor” diyen Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, kuşatılmışlık sendromu tabirini “Batıda özellikle 2012 sonrasında Malatya Kürecik radarının açılmasının ardından Avrupa Birliği ve NATO tarafından, güneyde Türkiye tarafından ve Orta Asya’da da Afganistan’a yerleşmiş olan müttefikler aracılığıyla ABD tarafından yaşatılan kuşatılmışlık hissiydi” sözleriyle açıkladı. Rusya’nın Orta Doğu politikalarını tarihsel süreçte değerlendiren Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, “1991’de Sovyetler Birliği tarihe karıştıktan sonra Rusya Federasyonu büyük, çok etnikli bir devlet olarak varlığını devam ettirdi. Sovyetler Birliğinden 15 ayrı devlet ortaya çıktı ancak Ruslar artık bir süper güç olma vasıflarını yitirmişlerdi ve bundan hiç memnun değillerdi” diye konuştu.

“RUSLARLA TÜRKLERİN ORTAK ÖZELLİĞİ İMPARATORLUK BAKİYESİ OLMALARI”
“Ruslarla Türkleri ortak kılan özelliklerden biri İmparatorluk bakiyesi olduklarını düşünmeleridir” diyen Prof. Dr. Karasar, “Rusya, eski hinterlandı üzerinde yeniden güç tesis etme görüşündeydi ancak 1990’lar boyunca çok büyük ekonomik güçlükler içinden geçti ve politik olarak tecrit edilmişti. Ancak bu tecrit 2000 yılı başlarında Putin’in Rusya’nın başına gelmesi ve 2004 yılı itibariyle petrol fiyatlarındaki yükselişle Rusya’ya büyük bir zenginlik sağlayana kadar sürdü” diye konuştu. 1999 yılından sonra Rusya’yı rahatsız eden konulara değinen Prof. Dr. Karasar, “Birkaç dalga halinde gelen NATO genişlemeleri, ardından Doğu Avrupa’da, Avrupa Birliğinin (AB) genişleme dalgaları Rusya’yı rahatsız etti. Belki daha önemlisi 2001’de ABD ve müttefiklerinin Afganistan’a yerleşmesi terörle mücadele adına oldu” açıklamalarında bulundu.


“Daha sonra 2003 yılında Irak’taki müttefik operasyonu ve Saddam’ın devrilmesiyle birlikte Irak’ın fiili olarak 3 parçaya bölünmesiyle büyük bir rahatsızlık oldu. Bütün bunlarda neredeyse Rusya kenarda marjinal bir güç gibiydi ve küresel gelişmelerde söyleyeceği çok fazla bir şeyi olmayan ancak sonsuz kaynakları özellikle doğalgaz ve petrol sebebiyle büyük paralara hükmeden bir güç olarak kenarda kaldı” diye konuşan Karasar, açıklamalarına şöyle devam etti: “Ancak bu durum 2008 yılında Osetya’da başlayan Gürcistan Rusya çatışmasına kadar sürebildi. Abhazya ve Osetya’nın sadece Rusya ve birkaç ülke tarafından tanınan bağımsızlığıyla sona ermişti. Rusya bölgesel anlamda yeniden jeopolitik bir satranç oyununa başladı. 2008’de Gürcistan’ın iki kuzey bölgesi olan Abhazya ve Osetya’yı Gürcistan’dan ayırdıktan sonra 2014’e kadar özellikle silahlı kuvvetler modernizasyonuna çok büyük yatırım yaptı. Ve 2014’te ikinci satranç hamlesi olan Kırım’ın Rusya’ya ilhakını sağladı. 2015’te ise Suriye rejimine destek amacıyla Rusya’nın silahlı kuvvetlerinin özellikle hava unsurlarının Suriye’ye yerleşmesi ve balistik roket unsurlarıyla da Suriye hükümetine destek olması sonucunda Suriye’deki iç savaş ve olan biten hadiseler tamamıyla yön değiştirdi.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.