SAĞLIK - 21 Ekim 2017 Cumartesi 23:24

Prof. Dr. Karatay: 'En sağlıklı yiyecek pastırma'

A
A
A
Prof. Dr. Karatay: 'En sağlıklı yiyecek pastırma'

İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, Kayseri'de verdiği 'Yaşam Boyu Sağlık' konferansında, "En sağlıklı yiyecek pastırmadır" dedi.

İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 1. Kayseri Kitap Fuarı’nda ‘Yaşam boyu sağlık’ konulu konferans verdi. Konferansta konuşan Karatay, soğuk çay içilmemesini belirterek, “Az önce dışarıda gördüm, çocuklar ellerinde soğuk çay içiyor, çok önemli bir şey gibi. İçerisinde mısır şurubu şekeri var, bugün en büyük zehirdir. Gençlerimizin sağlıklı olmasını istiyorsak mısır şurubu şekerinin bu memlekette yasaklanması lazım. Ayrıca Kayseri yemek kültürünü beğeniyorum. En sağlıklı yiyecek pastırmadır” dedi.

"Şeker bağımlılığı, morfin, eroin bağımlılığından çok daha tehlikelidir"

Prof. Dr. Karatay, “Gençlerin müptelası olduğu gazlı ve şekerli içecekler maalesef reklamlarda sunuluyor, aileler 1-2 yaşındaki çocukların doğum gününe şekerli içecekler masaya konuluyor, büyük bir başarı gibi. İşte hastalıkların temeli oradan atılıyor. 2-3 yaşındaki çocuğun doğum gününe şekerli, gazlı içecek gitmez, koymayın. O zamandan itibaren çocukların ve bebeklerin karaciğerleri bozulmaya başlıyor. Şeker bağımlılığı, morfin, eroin bağımlılığından çok daha tehlikelidir. Neden? Çünkü 2 yaşından itibaren bağımlılık başlıyor. 2 yaşından itibaren anneler, babalar, dedeler çocuklara temelini attırıyorlar. Sonunda bu içtiğiniz şekerler yağ oluyor, karaciğerler yağlanıyor. Karaciğerdeki yağlar en tehlikeli yağlardır” diye konuştu.

"Ekmek yemeyin"

Prof. Dr. Karatay, şöyle konuştu:

“Ekmeği, baklavayı, böreği, Kayseri mantısını ağzımıza koyduğumuz an bilin ki vücut onları şeker olarak görüyor ve göbekteki yangın başlıyor. Göbekte yangın başlayınca hastalıkların temeli atılıyor. Kanser, katarakt, kalp ve şeker hastalıkları, erkek ve hanımlarda kısırlığın olması, damar bozuklukları, meme kanseri prostat kanseri hepsini yapan şekerin ürettiği hormonlardır. Ekmek yemeyin diyorum, çünkü en çok tükettiğimiz şey ekmektir. Dünya sağlık organizasyonu Avrupa’da kişi başına senede 200 kilo ekmek tüketildiğini, Türkiye’de ekmek tüketiminin azalması ile bu hastalıkların azalacağını söylüyor. Ben söylemiyorum.”

"Zeytinyağının ana sütünden farkı yok"

Zeytinin en sağlıklı meyve olduğunu söyleyen Karatay, “30-40 tane günde zeytin yiyin. En sağlıklı meyve suyu da zeytinyağıdır. Zeytinin yağı, zeytinin suyudur. Son derece faydalıdır. Bozulmamış, işlenmemiş, bozulmamış bir zeytinyağının ana sütünden farkı yoktur. Biz yetişkinlere doğanın bahşettiği ana sütüdür. Kahvaltıda zeytinyağı içip geldim” ifadelerini kullandı.

"Eğer göbekliyseniz mantı olmaz"

Gazetecilerin Kayseri yemek kültürünü beğenip, beğenmediği sorusuna, Kayseri’nin yemek kültürünün beğendiğini, pastırmanın en sağlıklı yiyecek olduğunu söyleyen Karatay, “Pastırma ve sucuk doğal olarak yapıldığı zaman bilhassa pastırma çok önemlidir. Ama katkı maddesi olmayacak, hiçbir kimyasal olmayacak. Eski geleneksel üsul ile pastırma en sağlıklı ettir, çiğ olarak bol bol tüketilebilir, bildiğimiz köy yumurtasıyla. Tabi Kayseri denince mantı da aklımıza gelir. Eğer göbekliyseniz, eğer karaciğer yağlıysa mantı olmaz. Eskiden bira göbeği denirdi, eskiden alkol göbeği denirdi, biz tıpta okurken. Şimdi fürüktoz göbeği deniyor, ekmek göbeği deniliyor. Meyve suyu yerine tuzlu ayran var, saf zeytinyağı var, en sağlıklı meyve suyu zeytinyağıdır” şeklinde konuştu. 

Şeref Kahraman
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Osmaniye’de çiftçilere soya tohumu desteği Osmaniye’de tarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesi projesi çerçevesinde, 340 çiftçiye 34 ton soya tohumu dağıtıldı. Osmaniye Tarım ve Orman İl Müdürlüğünde düzenlenen programa Vali Erdinç Yılmaz, Tarım Kredi Kooperatifi Mersin Bölge Müdürü İsa Güler, Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Kolabaş ve üreticilerimiz katıldı. Programda bilgi veren Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Kolabaş, "Kıymetli bir baklagiller bitkisi olan soya toprağın dinlenmesini sağlar. Köklerinde yaşayan bakteriler vasıtasıyla toprağa azot bağlar. Ayrıca hasat artıkları kıymetli bir hayvan yemi olarak kullanılabilmektedir. Soya yüzde 40-45 oranında protein, yüzde 18-20 oranında da yağ içermektedir. Gıda ve yem sanayinde oldukça fazla kullanılan kıymetli bir endüstri bitkisidir. Bakanlığımız çok kullanılan ama yeterli üretime sahip olmayan soya üretimini teşvik etmek için sertifikalı tohum desteği, ilave gübre mazot desteği, yüksek ürün prim desteği vererek soya üretimini artırmaya çalışmaktadır. 2023 yılında toplam ekim alanımız 18 bin dekara ulaşmıştır. 2024 yılında ekim alanının artacağı tahmin edilmektedir. Bugün bu projeyle 340 çiftçimize 34 ton soya tohumu dağıtılacaktır. Toplam proje bütçesi 2 milyon 400 Bin TL olup, 1 milyon 800 bin TL’si Bakanlığımız tarafından karşılanmıştır" dedi. Soya üretiminde Osmaniye’nin önemli bir yeri olduğunu söyleyen Vali Erdinç Yılmaz, "Bakanlığımızın destekleriyle, arkadaşlarımızın gayretleriyle hep beraber sizlere nasıl faydalı olabiliriz, ne kadar destek olabiliriz, bunun gayreti içinde çalışıyoruz. Size destek olabiliyorsak ne mutlu. Bu desteklerimizi her zaman sürdüreceğiz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz; tarım, gıda toplumumuzun, Ülkemizin geleceği açısından olmazsa olmaz. Hamdolsun Osmaniye olarak da bereketli topraklardayız. Biz bu bereketli topraklarımızı, Allah’a şükredip en güzel şekilde değerlendirmeyi ve milletimize sunmayı bir görev biliyoruz. Soya üretiminde de Osmaniye’miz en önde gelen illerden birisi. İnşallah bu dağıtacağımız soya tohumu desteğinin de sizler açısından en güzel şekilde değerlendirileceğini, inşallah bereket olup kazanç olup sizlere dönmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Bu mübarek Ramazan gününde Ramazanınızı kutluyorum. Her zaman yanınızdayız, yanınızda olmaya da çok gayret ediyoruz. Bu projenin gerçekleştirilmesinde emeği geçen arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum" dedi. Konuşmaların ardından çiftçilere soya tohumu dağıtıldı.
İstanbul Kedi Eros’u tekmeleyerek öldüren sanık hakkındaki karara başsavcılık itiraz etti Başakşehir’de bir sitede Eros isimli kediyi dakikalarca tekmeleyerek öldüren İbrahim Keloğlan hakkında verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. İtirazda, sanık hakkında verilen kararın bozulması ve sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi. Başakşehir’de bir sitede 1 Ocak’ta meydana gelen olayda, İbrahim Keloğlan, Eros isimli kediyi dakikalarca döverek ölmesine neden olmuştu. Sanık Keloğlan hakkında Küçükçekmece 16. Asliye Mahkemesi tarafından 1 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Verilen ceza iyi hal indirimi uygulanarak 1 yıl 3 aya düşürülüp hükmün açıklanması geri bırakılmıştı. Karara itirazlar üzerine yeniden yapılan yargılamada İbrahim Keloğlan hakkında ‘evcil hayvanı kasten öldürme’ suçundan 2 yıl 6 hapis cezasına hükmedilmişti. Verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edildi. “Öldürmeye yönelik davranışına devam etti” Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, sanık İbrahim Keloğlan’ın site sakinleri tarafından beslenip bakımı yapılan kediye asansör içerisinde tekme vurduğu ve kedinin can havliyle koridora kaçtığı kaydedildi. Dilekçede, sanığın kedinin kaçmasını engelleyecek şekilde, koridor kapılarını kapattığı ve kendisinden kaçmaya çalışan kediyi tekmelemekten vazgeçmeyerek öldürmeye yönelik davranışına devam ettiği belirtildi. Dilekçede sanık hakkında üst hadden hapis cezası verilmesi gerekirken ceza adaletine ve kamusal vicdana uygun olmayacak şekilde temel ceza tayinine gidildiği kaydedildi. Dilekçede “Canavarca hisle, hunharca, eziyet çektirerek, yoğun kast altında işlenen eyleme yönelik üst hadden ceza verilmemesi durumunda hangi daha vahim eylem ve hadisede bu miktar ceza verileceği de anlaşılamamıştır” ifadeleri kullanıldı. “Olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku yok” Sanığın olayda yoğun kast altında canavarca hisle acı çektirerek eylemi gerçekleştirme biçiminde olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku olmadığı da dilekçede aktarıldı. Dilekçede, temel cezanın belirlenmesinde şikayetçi olup olunmaması ile zararın karşılanıp karşılanmamasına bakılmadığına, sanığın olay sonrasında gösterdiği kişilik özelliklerinin ölçüt olarak sayılmadığına işaret edilerek temel cezanın belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğü aktarıldı. Kararın bozulması ve sanığın tutuklanması talep edildi Sanık hakkında takdiri indirim yapıldığı belirtilen dilekçede, canavarca hisle ve eziyet çektirerek eylemini gerçekleştirmesi, suçun işleniş biçimi, güttüğü amaç ve kastının yoğunluğu da dikkate alındığında cezada yetersiz gerekçe ile indirim uygulanmasının usul ve yasalara aykırı olduğu belirtildi. Toplum bilinci ve ahlakının geniş tepkisini çeken, amacı itibariyle tehlikeli ve vahşi, kötülük eylemini sergileyen, psikolojik bir güdüyle hareket eden sanığın merhametsiz ve acımasız bir şekilde, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kediyi öldürdüğü de dilekçede kaydedildi. Dilekçede sanık hakkında verilen kararın bozulması ve bozma kararı ile birlikte sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi.