EKONOMİ - 13 Temmuz 2018 Cuma 12:01

Prof. Dr. Saydam: “Her biri kendi çapında birer KOBİ”

A
A
A
Prof. Dr. Saydam: “Her biri kendi çapında birer KOBİ”

KAÜ Rektör Yardımcısı Serdar Saydam, kooperatiflerin iflas etmemeleri ve daha iyi yönetilebilmeleri için Kooperatif İşleri Dairesi ve Kooperatifler Mukayyitliğine önemli yasal görevler düştüğünü söyledi.

Kıbrıs Amerikan Üniversitesi (KAÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Serdar Saydam, KKTC’nde kooperatifler ve kooperatifçilik üzerine önemli açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Serdar Saydam “Bilindiği üzere KOBİ (Küçük, Orta Boy İşletmeler) kavramı ve KOBİ ölçeği ülkeden ülkeye değişmektedir. Küçük şahıs işletmeleri veya küçük aile işletmeleri KOBİ olarak tanımlanmaktadır. Bu açıdan konuya baktığımızda, KKTC'deki tüm işletmelerin KOBİ olduğu görülmektedir. Buna Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT'ler) de dahildir. Kendine özgü bir işletme modeli olan ve KKTC’de geçmişi 1909'lara dayanan Kooperatifler KOBİ değil midir? KOBİ'ler sadece özel teşebbüse ve özel sermayeye ait olamayacağına göre; toplumsal dayanışmaya, bireylerin maddi ve manevi güçlerini birleştirmelerine ve ortak paylaşım esasına dayanan ve sosyal sermayeye ait olan Kooperatifler de birer KOBİ'dirler” dedi.

“Kıbrıs’ta kooperatifçilik İngiliz sömürgesi zamanında teşvik edildi”

“Kooperatifçiliğin Kıbrıs gibi İngiliz Sömürgesi olan bir ülkede, Sömürge İdaresi tarafından teşvik edilip başlatılması dikkat çekicidir. Kıbrıs'ta İngiliz Sömürge İdaresi tarafından, kendi iç dinamiğiyle değil, yukarıdan aşağıya bir kapitalistleşme süreci uygulanmıştır. Bu gelişim süreci doğal olarak sömürge bir ülke olarak Kıbrıs'ta yapısal değişikliklere de yol açmıştır. Nitekim "yukarıdan aşağıya kapitalistleşmeye paralel olarak "ticari tarım" geliştirilmiş ve kırsal kesimin kooperatifler aracılığıyla pazara yani piyasa ekonomisine açılması sağlanmıştır. Kıbrıs'ın içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal koşullar bu sürecin yaşanmasına neden olmuştur.

Saydam konuşmasının devamında Mevcut mevzuata göre kooperatifler, tarımsal üretimden sanayi üretimine, perakende pazarlamadan toptan pazarlamaya, ithalat ve ihracata, konut inşaatından ödünç para alıp ödünç para vermeye, kredi, finans, icar-satış ve bankacılık işlemlerine kadar geniş bir yelpazede faaliyet göstermektedirler.

Kobilerin ortak amacı, ister Kooperatif Limited Şirket olsun, ister Özel Aile Şirketi Limited olsun büyük ölçekli üreticiye karşı küçük ölçekli üreticiyi korumak ve istihdam oluşturup işsizliğe çare bulmak, piyasada denge unsuru olmak diye özetlenebilir ”dedi.

“İkinci bir kooperatif kongresinin yapılmaması ise büyük bir eksikliktir”

Saydam konuşmasını “1984 yılda yapılan Birinci Koopratifçilk Kongresi'nden sonra İkinci bir kooperatif kongresinin yapılmaması ise büyük bir eksikliktir. Yıllar önce Sanayi, Ticaret ve Kooperatfiler Bakanlığı varken günümüzde Kooperatifler bakanlık düzeyinde temsil edilmemektedir. Sanayi, ticaret gibi ekonominin üçüncü ayağı olan kooperatiflerin bakanlık düzeyinde ele alınmaları gerekmektedir. Eskiden olduğu gibi ilkokuldan başlayan kooperatifcilk eğitimi tekrar gündeme getirilmeli, kooperatiflerin ekonomimizin temel taşlarından biri olduğu unutulmamalıdır” diyerek sonlandırdı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Beş ülkeden öğretmen ve öğrenciler Kariyer Danışmanlığı projesi için Konya’da buluştu Erasmus+ programı kapsamındaki Kariyer Danışmanlığı isimli proje kapsamında 5 farklı ülkeden 58 öğretmen ve öğrenci Konya’da buluştu. Polonya, Macaristan, Romanya, Slovenya ve Türkiye’den 38 öğrenci ve 20 öğretmen Kariyer Danışmanlığı eğitim faaliyeti çerçevesinde etkinlikler gerçekleştirdi. Etkinliklerde, kariyer seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar, meslek seçimi, geleceğin meslekleri ve iş başvurusunda dikkat edilecek hususlar konusunda bilgilendirmeler yapıldı. Proje ortaklarından olan Selçuklu Mahmut Sami Ramazanoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi ziyaret edilirken, öğrenciler ve öğretmenler derslere katıldı. Ayrıca Ebru ve Naht atölyelerinde etkinlikler gerçekleştirildi. Katılımcılar, Konya kültürü ve tarihi hakkında daha fazla bilgi edinmek amacıyla Konya’daki Taş Bina, Darü’l-Mülk Sergi Sarayı ve Bedesten gibi önemli yerleri ziyaret etti, ayrıca Mevlana Müzesi ve Kapadokya’yı gezdi. Proje faaliyetlerine katılan Polonya’dan 10. sınıf öğrencisi Hubert Domisiewicz, proje sayesinde ilk kez Türkiye’yi ziyaret etme şansı bulduğunu, meslek seçerken nelere dikkat etmesi gerektiğini öğrendiğini belirtirken, Macaristan’dan gelen Anna Szajer, Konya’da çok güzel 5 gün geçirdiklerini, faydalı etkinliklere katıldıklarını söyledi. Romanya’dan katılan Mario Pesclevei ise proje sayesinde yeni arkadaşlıklar kurduklarını, farklı kültürleri tanıma şansı bulduğunu ve çok faydalı bir eğitim haftası geçirdiklerini ifade etti. Projenin Türkiye yürütücüsü Mehmet Tokgöz ise çok verimli 5 gün geçirdiklerini, öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenme fırsatı bulduklarını ve ayrıca Türk kültürünü de yakından tanıma fırsatı bulduklarını belirtti.