EKONOMİ - 22 Ekim 2018 Pazartesi 14:34

Promosyon sektörü büyük değişimin arifesinde

A
A
A
Promosyon sektörü büyük değişimin arifesinde

Türkiye’de promosyon piyasasını tek çatı altında buluşturan en önemli kuruluşlardan Promosyon Ürünleri İmalatçıları ve Satıcıları Derneği’ni (Promotürk) genel kurul heyecanı sardı. Ülkenin en önemli promosyon imalatçılarının üyesi olduğu dernek, Kasım ayında yeni genel başkanını seçecek.

Uzun süredir promosyon sektöründe faaliyet gösteren Ömer Karatemiz, önümüzdeki ay yapılacak olan Promotürk başkanlık seçimi için adaylığını açıkladı. İstanbul’da gerçekleştirdiği tanıtım toplantısında konuşan Karatemiz, “Derneğimiz önümüzdeki ay gerçekleşecek olan genel kurulu vesilesi ile çok önemli bir değişim fırsatı yakaladı. Bu değişimi her tür şart ve koşulda birlikte gerçekleştirmek ve sektörümüze hep beraber yön vermek zorundayız” dedi. 

Sektör 2008’den sonra atılım yaptı
Ekonomik daralmanın yaşandığı dönemlerde, promosyon ürünleriyle diğer reklam mecralarına göre çok daha uygun bütçeler ile hedef kitleye ulaşma imkanı sağlandığına değinen Karetemiz, “Promosyon sektörü, 2008 ekonomik krizinden sonra ülke ekonomisine paralel şekilde büyüdü. Özellikle Anadolu’da KOBİ’lerin de tanıtım ürünlerine artan şekilde ilgi göstermesi sektörün büyümesine katkı sağladı. Şimdi yeni bir dönem ve yeni şekillenen şartlarla karşı karşıyayız. İçinde bulunduğumuz dönemde sektörümüz önemli bir yapısal dönüşümden geçiyor. Son iki yıl içinde ithal ürünlere getirilen ek yüksek vergiler sektörümüzün ithalat ağırlıklı yapısını üretim odaklı bir yapıya dönüştürüyor. Tamamen ithalat odaklı çalışan firmalarımızın olumsuz etkileneceği bu sürecin daha da hızlanarak devam edeceğini görmeliyiz” ifadelerini kullandı.

“Uluslararası alanda rekabet edebilecek gücümüz var”
Son iki yıldır promosyon sektörünün hemen her alanında üretim yatırımlarının arttığına değinen Karatemiz, artan döviz kurları ile birlikte ithalatın daha da zorlaştığını ancak uluslararası alanda önlerine yeni kapıların açıldığını vurguladı. 

“Bugün birçok ürün dalında Çin ile rekabet edebilecek firmalarımız var” diyen Karatemiz şöyle konuştu: “Birçok üretici işletmemizin uluslararası alanda rekabet edebilecek gücü ve yüksek ihracat potansiyelileri var. İthalatta getirilen ek vergiler ve yüksek döviz kurları hem iç piyasada firmalarımıza üretim, yatırım ve istihdam, hem de dış pazarlarda ihracat fırsatları taşıyor. Önemli olan bu değişimi görebilmemiz ve bunları değerlendirmemizdir”.

“Sektörden olmayanlar promosyon ihalelerine giriyor”
Promosyon sektörünün birçok problemi olduğuna değinen Karatemiz, İthalat ile ilgili getirilen yeni düzenlemelerin sektör temsilcilerinden fikir alınmadan gerçekleştirildiğini ve bu yeni düzenlemelerle birlikte ortaya çıkan haksız rekabetin boyutu hakkında kendilerine danışılmadığını söyledi. 

Yaptıkları işin önemli bir kısmının tanıtım olduğunu ancak kendi tanıtımlarını ne kamuda ne de özel sektörde gerekli şekilde yapabildiklerini ifade eden Karatemiz, asıl iş alanı promosyon olmayan firmaların, birçok kamu ihalesinde promosyon işlerini aldıklarını ancak bu gibi durumlara sektörel olarak bir karşı görüş sunabilecekleri bir platformun olmadığından yakındı. 

Karatemiz, “Promotürk Derneği’nin sektörde bir üst çatı olma noktasından çok uzakta bir tabela derneği haline gelmiştir” dedi.

Ömer Karatemiz kimdir?
1979 yılında İstanbul Fatih’te doğan Ömer Karatemiz, iş hayatına 1997 yılında aile şirketleri olan İlpen Kalemcilik’te başladı. Halen bu şirketin genel müdürlük görevini sürdüren başarılı işadamının yönettiği şirket, 2012-2015 yılları arasında üç kez üst üste Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin hazırladığı ‘Türkiye’nin en hızlı büyüyen şirketleri’ listesine girmeyi başardı. Farklı üç şirkette daha yönetim kurulu başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulunan Karatemiz, MÜSİAD ve İTO’da da aktif görev alıyor. İşletme alanında yüksek lisansa sahip olan Karatemiz İngilizce ve Arapça biliyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Seyitgazi Belediyesi binalarına sahip çıkmıyor iddiası Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde yaşayan vatandaşlar, belediyeye ait atıl durumdaki bazı binaların tehlike ve pislik saçtığını iddia ederek çözüm istedi. Seyitgazi ilçesi İki Çeşme Mahallesi’nde bulunan ve belediyeye ait olduğu iddia edilen atıl haldeki binalarda çok sayıda yavru köpek ölüsünün olması dikkat çekti. Bölge sakinleri köpek leşleri yüzünden mahallenin koktuğunu belirtti. Bölge yaşayan vatandaşlardan Gazi Büyükcan, bu atıl binalarda çok sayıda yavru köpek leşinin olduğunu ve binaların kimliği belirsiz kişiler tarafından kullanıldığını, burada ateş yakıp alkol ve uyuşturucu kullanıldığını ileri sürdü. Büyükcan, daha önce belediyeye de başvurduklarını ancak bir netice alamadıklarını iddia etti. Gazi Büyükcan, çevrede iki okulun bulunduğunu, mahallelerinde böyle atıl haldeki binalar için bir çözüm istediklerini, mevcut durumun hem mahalle halkı için hem de okula giden çocukların sağlıklarını tehlikeye attığını ifade etti. “Burası 20 ile 25 senedir böyle atıl durumda" Mahalle sakinlerinden Gazi Büyükcan, ”Bu mahallede oturuyorum çocuklarım arkadaki okulda okuyor. Bu durumdan şikâyetçiyim. Burası belediyemize ait bir yer. Burası atıl durumda bırakıldı. Bu binalardaki köpek ölülerini gördünüz. Geceleri kimin gir girip girmediği belli değil. Size de gösterdik içenler var çocuklarımızın yönünden çok kötü bir durum. Hem Sağlık açısından hem de çevre ve görüntü kirliliği açısından kötü, köpek ölüleri var. Örneğin insan sağlığı, hayvan sağlığı yönünden burası belediyenin kendine ait bir yer. Eskiden kullanılan bir yerdi. Bundan sonra yıllarda atıl durumda bırakıldı. Burası ya biz vatandaş her zaman istediğimiz buranın yıkılıp yeniden bir konut yapılması yani yönündeydi ama hiç kimse de ilgilenmedi. Yetkililerden tek isteğim buranın yıkılıp güzelce bir konut veya TOKİ’nin anlaşılıp, oturulacak bir yerler yapılması ilçemizde konu sorunu var. Burası 20 ile 25 senedir böyle atıl durumda. İşte sahipsiz hayvanlar işte insanlar bakıyor bakabildim kadar bakıyor bakamadı işte ölüyor ya orada soğuktan ölüyor atıl durumda olduğu için yani her oda da bir köpek var. Yani evlere geceleri kimin girip çıktığı belli değil, içenler oluyor. Uyuşturucu kullanan olur diye korkuyoruz. Çocuklarımız için korkuyoruz” şeklinde konuştu.
Bitlis HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: "Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz" HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, seçim çalışmaları çerçevesinde geldiği Bitlis’in Tatvan ilçesinde yaptığı konuşmada, "Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz" dedi. Bitlis’te yaptığı esnaf ziyaretinin ardından Tatvan ilçesine gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, esnafı ziyaret etti. Yapıcıoğlu, daha sonra Tatvan Belediyesi Sergi ve Konferans Salonu’nda düzenlenen iftar programında vatandaşlar ve STK’larla bir araya geldi. Programda konuşan Yapıcıoğlu, kutuplaştırıcı, kışkırtıcı siyaset diline dikkat çekti. Konuşmalarında Gazzeli müslümanları da unutmayan Yapıcıoğlu, 2 milyar Müslüman’ın bu katliama sessiz kaldığını ifade etti. Gazzeli Müslümanlara yapılan iyiliklerin eksik olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, “Hiçbir savaş sonsuza kadar sürmemiştir. Elbette bu ateş bir gün sönecektir. Oradaki insanlar bizlere direnmenin ne olduğunu, imanın ne olduğunu, vatan savunmasının ne olduğunu birfiil gösterdiler. Ama bizler yani onların dışında kalan 2 milyarlık İslam alemi, maalesef yeterince ders çalışmadığı için daha önceki katliamlardan ders almadığı için sınıfta kaldık. Bir daha söylüyorum oradaki mazlumlar için kim ne yapmışsa, küçük veya büyük ne yapmışsa hiçbirini değersiz görmüyoruz. Elbette kim zerre kadar bir iyilik yapmışsa mutlak surette onun karşılığını alacaktır. Ama hepimizin şunu idrak etmesi gerekir ki bugüne kadar yapılanlar yeterli olmamıştır. Eğer yeterli olsaydı bu soykırım, bu katliam, bu vahşet durmuş olacaktı. Eğer yeterli olsaydı Nazi artığı soykırımcı siyonistler geri adım atmış olacaklardı” dedi. “Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz” Düşmanlık tohumları ekmeye çalışanların oyunlarını boşa çıkaracaklarını söyleyen Yapıcıoğlu, “Aziz misafirler biliyorsunuz 31 Mart günü yani 13 gün sonra sandık kurulacak, memleket bir seçim yapacak. Mahalle muhtarını, beldesi veya ilinin, ilçesinin belediye başkanını ve il genel meclis üyeleri veya ilçe belediye meclis üyelerini seçecek. Biz bir seçime gidiyoruz ama birileri sanki savaşa gidiyormuşuz gibi kışkırtıcı bir dil, tahrik edici bir üslup kullanıyor. Ve buradan bu sert üslupla, bu kışkırtıcı, bu milleti birbirine düşürecek üslupla konuşanlar eğer milletin bu üsluba prim vermediğini, bu üslubu kullananların tasvip etmediğini, bunun millete fayda vermeyeceğini gösterdikleri anda ben inanıyorum ki eğer böyle yaparsa halkımız bu dili kullananlar kendilerine ister istemez çeki düzen vereceklerdir. Buradan net ifadelerle şunu söylüyorum, kim bir koltuk için, kim fazladan üç-beş oy için bu milletin evlatlarını birbirine karşı kışkırtıyorsa, kim o düşmanca dili kullanıyorsa, kim bu milletin evlatlarını birbirine kırdırmayı bile göze alıyorsa koltuk milletin tamamen düşmanıdır. Böyle bir vahşet, böyle bir zalimlik, böyle bir vicdansızlık kabul edilemez. İnşallah bu millete o dili kullanan bütün siyasileri gördüğü her yerde mahkum eder, bu dili kullanmayın diye ikaz ederlerse onlar da artık bu malın müşterisinin olmadığını görürlerse yeni bir yol, yöntem bulmak zorunda kalacaklardır. Onlar düşmanlık tohumları ekmeye çalıştıkça Allah’ın izniyle biz onların oyunlarını boşa çıkacağız. Onlar bu milleti birbirine karşı kışkırtma siyaseti güttükleri zaman biz onların bu siyasetini ifşa edeceğiz ve milletin nazarında inşallah onları mahkum edeceğiz. Onlar memlekete diken ekmeye, diken büyütmeye gayret ettikçe biz o dikenleri temizleyecek ve inşallah dikensiz gül yetiştireceğiz. Ve memleketin her tarafına kardeşlik tohumları ekmek suretiyle hepimizin huzurunu müdafaa adına üzerimize ne düşerse bizler onu yapmaya gayret edeceğiz. Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz. Bu seçimde şu veya bu parti oy verecek insanlar bazen aynı apartmanda, hatta bazen aynı evin içerisinde yaşıyorlar. Seçimden sonra da o insanlar aynı evde ve aynı apartmanda oturmaya devam edecektir. Öyleyse diyoruz ki siz kendi koltuğu için, kendi siyasi ikbali için sizin 2 hafta sonranızı düşünmeyen insanların bu seçimde haddini bildirin. Allah u Teala seçimin sonuçlarını hepimiz için hayırlı eylesin. Rabbim memleketin huzurunu bozmaya çalışanlara fırsat vermesin” dedi. Ezanın okunmasıyla konuşmasını bitiren Yapıcıoğlu, iftar yemeğinin ardından seçmenlerle fotoğraf çekildi.
Yozgat Engelli aracıyla çıktığı iyilik yolunda her gün ihtiyaç sahiplerine ekmek ve gıda taşıyor Suudi Arabistan’da 29 yıl önce çalıştığı inşaatın 8’inci katından düşerek engelli kalan Mehmet Taşçı, memleketi Yozgat’ın Sorgun ilçesinde hayırseverlerin ve fırıncıların katkısıyla aldığı ekmek başta olmak üzere temel ihtiyaç malzemelerini 3 tekerli engelli aracıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Suudi Arabistan’ın Medine kentinde geçirdiği kazanın ardından ağır yaralanan ve 32 ameliyat geçiren 60 yaşındaki Mehmet Taşçı, 9 gün süren bir komanın ardından uyanarak hayata yeniden tutunmayı başardı. Memleketi Yozgat’ın Sorgun ilçesine kesin dönüş yapan ve yaşadığı zorlukları göz önüne alan Taşçı, hayatının geri kalanını ihtiyaç sahibi ailelere yardım etmeye adadı. Koltuk değnekleri yardımıyla güçlükle yürüyebilen Taşçı, malulen emekli olduktan sonra boş oturmak yerine ihtiyaç sahiplerine faydalı olma adına Sorgun ilçesinde fırıncı esnafı ve hayır sahiplerinin de desteğiyle 9 yıl önce bir projeyi hayata geçirdi. Taşçı, fırıncı esnafı başta olmak üzere diğer esnaf ve hayırseverlerin katkısı sayesinde fırınlardan aldığı ekmekleri ve gıda paketlerini 3 tekerli engelli aracıyla yaz kış demeden ihtiyaç sahibi ailelerin evlerine dağıtmaya başladı. Ramazan ayında da her gün engelli aracıyla Sorgun sokaklarını dolaşarak yaklaşık 100 aileye fırından aldığı sıcak ekmeleri ulaştıran Taşçı’nın en büyük motivasyon kaynağı da insanların memnuniyeti oluyor. Vatandaşlar da Taşçı’nın getirdiği ekmeklerle iftarlarını açmanın mutluluğunu yaşıyor. İlçe halkından Fatma Bulut, “Mehmet ağabeyden Rabbim razı olsun. Her zaman ekmeğimizi evimize getiriyor. Gıda ihtiyaçlarımızı da karşılıyor. İftarda da ekmeğimizi her gün getiriyor” dedi. “Fırıncılar olarak biz de kendisine destek oluyoruz” Fırın esnaflarından Ahmet Paşaoğlu da ilçedeki ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılması için ekmek yardımında bulunduklarını söyleyerek, “Mehmet ağabey yıllardır yaz kış demeden her gün bütün fırınları dolaşıp tüm hayırları alıp ihtiyaç sahiplerine götürüyor. Rabbim ondan razı olsun. Biz de ekmekleri veriyoruz. O da ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. İhtiyaç sahiplerine kendi tekerlekli aracıyla herkesin ekmeğini götürüyor. Fırıncılar olarak biz de vatandaşlarımıza destek oluyoruz” şeklinde konuştu. “Alan el ile veren el birbirini görmüyor” Gönüllü olarak her gün ihtiyaç sahibi ailelerin evlerine tekerlekli sandalyesi ile sıcak ekmek götürmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Mehmet Taşçı, “Suudi Arabistan’ın Medine şehrinde inşaatta çalışırken 8. kattan düştüm. El Sahra Hastanesinde yatarken aklıma bir fikir geldi. Ya Rabbim bana yaşama imkanı verirsen, değneklerle olsun nasıl olursa olsun kalan ömrümü senin yolunda kullanacağım diye Rabbime bir sözüm vardı. Bu sözümden dolayı yola çıktım. Çok şükür 9 yıldır ilçemizde sabah saat 09.00’da tüm fırınları geziyorum. Vatandaşların destekleriyle toplanan parayla fırından ekmeklerimizi alıyorum. Diğer esnaf kardeşlerimiz ve Sorgunlu hayırsever vatandaşlarımız da destek oluyor. Onların hayırlarıyla aldığım ekmek ve gıda paketlerini ihtiyaç sahibi ailelere mahalle mahalle gezerek ulaştırıyorum. Bu da bana mutluluk veriyor. Bu işi kendi aracımla gönüllü olarak yapıyorum. Ben burada bir köprü oluşturuyorum. Veren el ile alan el birbirini görmüyor. Ben almış olduğum yardımı ihtiyaç sahiplerine ulaştırarak bunun mutluluğunu yaşıyorum” ifadelerine yer verdi.
Yozgat Engelli aracıyla çıktığı iyilik yolunda her gün ihtiyaç sahiplerine ekmek ve gıda taşıyor Suudi Arabistan’da 29 yıl önce çalıştığı inşaatın 8´inci katından düşerek engelli kalan Mehmet Taşçı (60), memleketi Yozgat´ın Sorgun ilçesinde hayırseverlerin ve fırıncıların katkısıyla aldığı ekmek başta olmak üzere temel ihtiyaç malzemelerini 3 tekerli engelli aracıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Suudi Arabistan’ın Medine kentinde geçirdiği kazanın ardından ağır yaralanan ve 32 ameliyat geçiren 60 yaşındaki Mehmet Taşçı, 9 gün süren bir komanın ardından uyanarak hayata yeniden tutunmayı başardı. Memleketi Yozgat’ın Sorgun ilçesine kesin dönüş yapan ve yaşadığı zorlukları göz önüne alan Taşçı, hayatının geri kalanını ihtiyaç sahibi ailelere yardım etmeye adadı. Koltuk değnekleri yardımıyla güçlükle yürüyebilen Taşçı, malulen emekli olduktan sonra boş oturmak yerine ihtiyaç sahiplerine faydalı olma adına Sorgun ilçesinde fırıncı esnafı ve hayır sahiplerinin de desteğiyle 9 yıl önce bir projeyi hayata geçirdi. Taşçı, fırıncı esnafı başta olmak üzere diğer esnaf ve hayırseverlerin katkısı sayesinde fırınlardan aldığı ekmekleri ve gıda paketlerini 3 tekerli engelli aracıyla yaz kış demeden ihtiyaç sahibi ailelerin evlerine dağıtmaya başladı.Ramazan ayında da her gün engelli aracıyla Sorgun sokaklarını dolaşarak yaklaşık 100 aileye fırından aldığı sıcak ekmeleri ulaştıran Taşçı’nın en büyük motivasyon kaynağı da insanların memnuniyeti oluyor. Vatandaşlar da Taşçı’nın getirdiği ekmeklerle iftarlarını açmanın mutluluğunu yaşıyor. İlçe halkından Fatma Bulut, “Mehmet ağabeyden Rabbim razı olsun. Her zaman ekmeğimizi evimize getiriyor. Gıda ihtiyaçlarımızı da karşılıyor. İftarda da ekmeğimizi her gün getiriyor" dedi. “Fırıncılar olarak biz de kendisine destek oluyoruz” Fırın esnaflarından Ahmet Paşaoğlu da ilçedeki ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılması için ekmek yardımında bulunduklarını söyleyerek, “Mehmet ağabey yıllardır yaz kış demeden her gün bütün fırınları dolaşıp tüm hayırları alıp ihtiyaç sahiplerine götürüyor. Rabbim ondan razı olsun. Biz de ekmekleri veriyoruz. O da ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. İhtiyaç sahiplerine kendi tekerlekli aracıyla herkesin ekmeğini götürüyor. Fırıncılar olarak biz de vatandaşlarımıza destek oluyoruz” şeklinde konuştu. “Alan el ile veren el birbirini görmüyor” Gönüllü olarak her gün ihtiyaç sahibi ailelerin evlerine tekerlekli sandalyesi ile sıcak ekmek götürmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Mehmet Taşçı, “Suudi Arabistan’ın Medine şehrinde inşaatta çalışırken 8. kattan düştüm. El Sahra Hastanesinde yatarken aklıma bir fikir geldi. Ya Rabbim bana yaşama imkanı verirsen, değneklerle olsun nasıl olursa olsun kalan ömrümü senin yolunda kullanacağım diye Rabbime bir sözüm vardı. Bu sözümden dolayı yola çıktım. Çok şükür 9 yıldır ilçemizde sabah saat 09.00’da tüm fırınları geziyorum. Vatandaşların destekleriyle toplanan parayla fırından ekmeklerimizi alıyorum. Diğer esnaf kardeşlerimiz ve Sorgunlu hayırsever vatandaşlarımız da destek oluyor. Onların hayırlarıyla aldığım ekmek ve gıda paketlerini ihtiyaç sahibi ailelere mahalle mahalle gezerek ulaştırıyorum. Bu da bana mutluluk veriyor. Bu işi kendi aracımla gönüllü olarak yapıyorum. Ben burada bir köprü oluşturuyorum. Veren el ile alan el birbirini görmüyor. Ben almış olduğum yardımı ihtiyaç sahiplerine ulaştırarak bunun mutluluğunu yaşıyorum” ifadelerine yer verdi.