SAĞLIK - 04 Aralık 2016 Pazar 07:31

Psikologlardan ailelere önemli uyarı

A
A
A
Psikologlardan ailelere önemli uyarı

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü 4. Sınıfı öğrencileri tarafından düzenlenen konferansa katılan Psikolog Hülya Usta ailelerin çocuklarına mahremiyet ve cinsel eğitim vererek cinsel saldırılardan koruyabileceklerini ifade etti. Psikolog Savaş Kurt ise cinsel saldırıda bulunan kişilerin büyük çoğunluğunun pedofili hastası olmadığını söyledi.

Kdz. Ereğli eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü 4. Sınıfı öğrencileri tarafından Topluma Hizmet Uygulamaları Dersi kapsamında Kdz. Ereğli Belediyesi tesislerinde “Çocuklara cinsel eğitim vermenin önemi, çocukların cinsel saldırılardan korunması, çocukların pedofili hastalarından korunması” konulu konferans düzenledi. Konferansa konuşmacı olarak Kdz. Ereğli Devlet Hastanesi’nde görevli Psikolog Savaş Kurt ve Kdz. Ereğli toplum Sağlığı Merkezi’nde görevli Hülya Usta katıldı.

Çocuklara cinsel eğitim vermenin önemi
Kdz. Ereğli eğitim Fakültesi öğrencileri ile ailelerin katıldığı konferansta konuşan Kdz. Ereğli toplum Sağlığı Merkezi’nde görevli Hülya Usta ailelerin çocuklarına mahremiyet ve cinsel eğitim vererek cinsel saldırılardan koruyabileceklerini ifade etti. Pedofilinin en az 16 yaşından büyük ve kendisinden en az 5 yaş küçük küçük çocuğa cinsel münasebette bulunan kişiler olduğunu dile getiren Psikolog Usta “Dışarıdan baktığımızda bir kişinin pedofili olup olmadığını anlayamayız. Pedofili olan kişiler genelde bunu gizli olarak devam ettiriyorlar. Ancak vaka gazetelerde ve TV’lerde yayınlanıp ortaya çıktığında biz duyuyoruz. Çocuklarımızı korumanın en iyi yöntemi uygun yaş ve dönemlerde onlara mahremiyet ve cinsel eğitim vermek. Cinsel eğitim çocuklara doğduğu andan itibaren verilmeye başlanıyor. Çünkü çocuğun ismiyle, kıyafetleri ile olsun bir kimlik oluşumu başlıyor. 2 yaşından itibaren tuvalet eğitimi cinsellik eğitiminde önem kazanıyor. 2 yaşından sonrada bazı bilgilerin çocuğa yavaş yavaş verilmesi gerekiyor. Üzerinin giyinik olması, banyoda tek başına yıkanması yada özel bölgelerinin kapalı olması gerektiği, iyi dokunuş ve kötü dokunuşlar neler? Özel bölgeler nereler? Buralara dokunmak doğru mu, yanlış mı? Ne zaman kimler dokunabilir? Bunları öğretmek gerekiyor. Özel bölgelerine istemedikleri bir dokunma olduğunda bunu çocuklar tehlike olarak anlayabilirler” dedi.

“Her cinsel tacizde bulunan pedofili değildir”
Kdz. Ereğli Devlet Hastanesi’nde görevli Psikolog Savaş Kurt ise konuşmasında her cinsel saldırıda bulunan kişinin pedofili hastası olmadığını, cinsel saldırıda bulunan kişilerin cezalardan kurtulmak için pedofili hastası olduğunu söylediklerinin görüldüğünü anlattı. Çocuklara cinsel saldırıda bulunan kişilerin çocuğunun pedofili olmadığının altını çizen Psikolog Kurt, cinsel saldırıya uğrayan bireylerin nasıl anlaşılacağını açıkladı. Psikolog Kurt konuşmasında şu sözlere yer verdi; “Cinsel tacize uğramış çocuklarda bazı belirtiler vardır. Bir kere cinselliğe yönelik erken yaş döneminde ilgisi uyanmıştır. İrkilmeleri, birden uyanmaları, kötü rüyalar görmeleri, korkmaları, sıçramaları gibi durumlar olabilir. İçine kapanma ve toplumdan uzaklaşma gibi belirtilerle karşılaşabiliriz. Çoğu zaman bu belirtileri bir işaret olarak kabul edip böyle bir sorun var mı, yok mu? Bunu öğrenmemiz gerekiyor. Öncelikle cesaretlendirmemiz gerekiyor. Çünkü çocuklar bu tür konuların aileye söylenmemesi gereken şeyler olduğunu düşünüyorlar. Hatta intihar vakaları gerçekleşebiliyor, çocuk kendisine zarar vermeye çalışabiliyor henüz 13-14 yaşlarındayken. Kendisine zarar verme davranışlarının altında başka ruhsal sorunlar olabileceği gibi cinsel taciz sorunlarının da olabileceğini düşünmemiz gerekiyor. Her cinsel tacizde bulunan kişi pedofili hastası diyemeyiz. Bazen cinsel tacizde bulunan kişiler pedofili hastalığının ardına sığınmaya çalışabilirler fakat cinsel taciz bir şiddet eğiliminin sonucu olarak ortaya çıkmış olabilir. Pedofili bir hastalıktır. Rehabilite edilmesi, tedavi edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Fakat cinsel tacizde bulunan kişilerin büyük bir çoğunluğu da pedofili hastalığını yaşamayan, taşımayan kişilerdir.”

Konferansa katılanlara cinsel tacizden korunma ve cinsel eğitimle ilgili kısa filmler izletilirken, ailelerin merak ettiği sorulara da yanıt verildi.

Konferans sorulara yanıt verilmesi ve öğrencilerle fotoğraf çekilmesinin ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Teknoloji ve Yetkinlik Buluşmaları’nın ikincisi gerçekleştirildi Savunma Sanayii Akademi koordinasyonunda ve ASELSAN’ın destekleriyle gerçekleşen Teknoloji ve Yetkinlik Buluşmaları’nın ikincisi, savunma sanayiinde çevik dönüşüm teması ile gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda kurulan Savunma Sanayii Akademi tarafından düzenlenen etkinlik, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Savunma Sanayii Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Hakan Karataş, Prof. Dr. İhsan Kaya, Mustafa Murat Şeker, Hüseyin Avşar, SSB Daire Başkanları ve sektör temsilcilerinin katılımları ile Bilkent Otel’de gerçekleştirildi. SSB Başkanı Görgün, etkinlik kapsamında gerçekleştirdiği konuşmasında şunları kaydetti: “Savunma sanayiimizdeki insan kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından başlattığımız olduğumuz ‘Millî Yetkinlik Hamlesi’ ile sektörümüzün yeni dönemdeki gelişiminde salt rekabetten ziyade ekosistemimizdeki tüm paydaşlarımızın yetenek, yetkinlik, performans, potansiyel ve kapasite olarak birbirlerini tamamlamalarını hedefliyoruz." Bu yeni yaklaşımla; verimsizlik, mükerrerlik, yanlış önceliklendirme, yetenek birikmesi, odak kayması, uzmanlık açığı gibi temel problemleri de en aza indirmeyi hedeflediklerini belirten Görgün, "Bu yetkinlik hamlesi ile birlikte; savunma sanayii ekosistemindeki çalışanların, aday çalışanların ve üniversite öğrencilerinin yetenek mimarisi, yetkinlik inşası, uzmanlaşma, kritik deneyim ve beceri transferi konularında geliştirilmesini önemsiyoruz" ifadesini kullandı. ‘Milli Yetkinlik Hamlesi’ kapsamında tüm firmalarımızın; stratejik planında beslenen, teknoloji yol haritası ile hizalanan, yetenek yönetimini inşa eden, performans yönetimini kurgulayan, yetkinlik geliştiren ve değişimi yöneten insan kıymetleri fonksiyonlarının oluşturulmasını amaçladıklarını aktaran Görgün, "Bugün tüm yönleriyle ele alacağımız çevik proje yönetim yaklaşımı ve insan kaynakları süreçlerinde çevik yaklaşımlar, bu alanda etkin bir network (iletişim ağı) oluşumunu tetikleyecektir" diye konuştu. Görgün çalıştay sonrası ortaya konacak olan fikirleri ve saptamaları yakından takip edeceklerini de ifade etti.
Antalya Çöl tozu 30 Nisan’a kadar temizlenecek Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Burdur ve Isparta’da etkisini gösteren Çöl tozu taşınımı konusunda uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının bölgede olan yoğunluğuna dikkat çekilen açıklamada, “Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarımızda olumsuz etkiler gösterebilir. Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir” denildi. Bugün, Antalya, Isparta ve Burdur çevrelerinde yoğun bir şekilde gözlenen çöl tozu taşınımı ile ilgili Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, yazılı bir açıklama yayınlayarak uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının çeşitli sağlık, çevre ve ekonomik etkilere neden olabileceğine dikkat çekilen açıklamada, oda olarak kamuoyunu bilgilendirme ve önlemlerin alınması gerekliliği konusunda uyarı yaptıkları belirtildi. Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarda olumsuz etkiler gösterebileceği aktarılan açıklamanın devamında, “Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir. Genellikle çöl tozu geçtikten en geç 2 gün içerisinde yağış ile birlikte atmosferden temizlenirken, bu sefer 30 Nisan 2024’e kadar bölgemizde yağış beklenmemektedir” denildi. Bu süreçte çöl tozu taşınımının etkilerini en aza indirmek için vatandaşlara önlem olarak önerilerin de belirtildiği açıklamanın sonunda, şu ifadelere yer verildi: "Çocuklar ve kronik sağlık sorunları olan bireyler dış ortamda uzun süre vakit geçirmemelidir. Göz yanması gibi rahatsızlıkların yanı sıra mevcut hastalıkların tetiklenme riski bulunmaktadır. Görüş mesafesinin aniden azalabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Karayolunda seyahat ederken çöken toz sebebiyle takip mesafeleri uzatılmalıdır. Vatandaşlarımızın T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından işletilen hava kalitesi izleme istasyonları verilerini takip ederek gerekli önlemleri almalarını rica ederiz (https://sim.csb.gov.tr/Services/AirQuality). Çevre Mühendisleri Odası olarak, çöl tozu taşınımının etkilerini azaltmak ve halkın sağlığını korumak için tüm ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulamaktayız.”