DÜNYA - 26 Kasım 2014 Çarşamba 23:39

Putin’in Türkiye ziyareti öncesi Rusya’da önemli görüşme

A
A
A
Putin’in Türkiye ziyareti öncesi Rusya’da önemli görüşme

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 'Rusya Federasyonu ile yaptığımız nükleer güç anlaşmasını atom bombası yapıyor diye tercüme etmek, benzer bir ithamın hemen yanı başında bulunan itibarsızlaştırma ile alakalı konulardır' dedi.

Resmi temaslarda bulunmak üzere Rusya’nın başkenti Moskova’da bulunan Bakan Yıldız, Türkiye-Rusya Karma Ekonomik Komisyonu’nun ardından basın toplantısı düzenledi. Türkiye’nin IŞİD’e petrol sattığı iddialarıyla ilgili Yıldız, “Onu konuşanları bunu iddia edenleri ispata davet ettik. Varsa elindeki delilleri herhangi bir resmi kurumun, herhangi bir hükümet yetkilisinin, herhangi bir kamu bu işin içindeyse lütfen bu delilleri bize getirin dedik ki bunu söyleyeli bir buçuk ay oldu henüz getiremediler, bekliyoruz hala. Böyle bir şey söz konusu değil biz bunu iyi biliyoruz. Türkiye’nin gerek enerji sektörü gerekçesiyle gerekse farklı gerekçelerle yurt dışındaki itibarının sarsılmasına yönelik çalışmalardır bunlar. Çünkü biz aynı zamanda o iddiaya göre atom bombası yapıyoruz. Rusya Federasyonu ile yaptığımız nükleer güç anlaşmasını atom bombası yapıyor diye tercüme etmek, benzer bir ithamın hemen yanı başında bulunan itibarsızlaştırma ile alakalı konulardır. Biz işimize bakıyoruz, iş üretmemiz lazım ama şunu da takdir edersiniz ki yaptıklarımızla anlatmakta güçlük çektiğimiz bir ortamda yapmadıklarımızda savunma ihtiyacı hissettirmek tabi ki bizim için biraz zor geliyor. Bu tür hatalara da inşallah düşmüyoruz” açıklamalarını yaptı.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldız, görüşmelerin olumlu geçtiğini ifade ederek, “Türkiye-Rusya Karma Ekonomik Karma Ekonomik Komisyonu 13. Dönem Toplantısını tamamladık son derece faydalı, başarılı ve verimli geçen toplantılarla beraber değerli meslektaşım sayın Novak’la beraber ekiplerimiz, heyetlerimiz, Ekonomi ve Dışişleri Bakanlarımız, Ulaştırma, Tarım Enerji bir çok bakanlıklarımızla beraber bunu sayın büyükelçilerimizle beraber tamamladık. Sayın Putin’in Türkiye ziyareti öncesi böyle bir toplantıyı yapmak bence isabetli bir karardı. Orada konuşulacak birçok konunun alt yapısı burada hazırlanmış oldu. Yalnız enerjide değil bir çok sektörde değerlendirme imkanına sahip olduk. Ben Rusya’da Moskova’da göstermiş oldukları misafirperverlikten dolayı sayın bakanımıza ve değerli ekibine bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.

“1.3 MİLYAR DOLARLIK TARIMLA ALAKALI İHRACATIMIZIN İKİ KATINA ÇIKMASI ÖN GÖRÜYORUZ”
Rusya ile ilgili ihracatları artacağına dikkat çeken Yıldız, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Özellikle tarım, gıda, süt ürünleriyle alakalı yeni ihracat kalemlerinin oluşacak olması, bununla alakalı akredite kurumların tespit edilmiş olması, Türkiye’de bunların üretimine yönelik hijyen şartlarının son derece elverişli ve verimli olması tabii ki bu sektör açısından geleceğe konan bir katkı olarak görülüyor. 1.3 milyar dolarlık yaklaşık tarımla alakalı Rusya’ya ihracatımızın iki katına çıkması bu manada en az 2015 yılı içinde ön görüyoruz. Bu manada üretim tesislerimizin gerek yumurta gerekse süt ve ürünleri gerekse beyaz etle alakalı konularda da ümitli olduğumuzu söylemem lazım. Enerji sektörü ile alakalı 1 Ocak 2015’ten sonra fiyat revizyon hakkına sahip olan her iki taraf da bu hakkını kullanacak bu manada olumlu bir görüşme geçtiğini söyleyebilirim. Birbirini daha iyi anlayan, birbirine daha iyi şeyler söyleyen, adımlar atabilen bir toplantı oldu. Hem Gazprom’la arkadaşlarımızın yaptığı görüşmeler hem de Karma Ekonomik komisyonu toplantısındaki yapılan görüşmeler bu sonucu doğurduğu kanaatindeyim. Tabi miktar üzerinde sürekli konuşuluyor. Miktar şu anda DCQ dediğimiz günlük tüketimin altında. Bunun çok kısa bir sürede stabil haline geleceğini gerçek rakamlara ulaşacağına olan inancımızı ilettik. Ukrayna, Rusya ve AB probleminin önemli ölçüde çözümlendiğini duyduğumuzu bunun kendileri tarafından da teyit edilmesini Türkiye’yi memnun edeceğini bahsettik. Ve Türkiye’nin de böyle bir problemin parçası olmaması lazım geldiğini normal anlaşması gereği, kontrat gereği verilen gazı da alıp kendi ihtiyaçları için kullanması gerektiğini belirttik. Son derece verimli geçti görüşmelerimiz.”

“İLGİLİ FİRMALARA YATIRIM KONUSUNDA KAPIMIZ AÇIK”
Bakan Yıldız, Güney akımdan daha önce konuşulacak konular olduğunu belirterek, “Şu anda gazın akış miktarı, indirimle alakaları tarifelerin oluşması ve özel sektör fiyatlarıyla alakalı da bunlar üzerinde ağırlıklı olarak durduk. Şu anda ham petrol fiyatlarına bağlı olarak formülle oluşan fiyatların izlediği değeri belli yani bir düşme eğiliminde. Fakat bunlar 6 aylık ve 9 aylık faiz farklarıyla sirayet ediyor. Bütün bunları 2015 yılının kurguları 2016 yılının kurgularında tabi ki konuştuk. Bu manada özel sektörün fiyatları BOTAŞ olarak da Tabi Kaynaklar Bakanlığı olarak da bizi ilgilendirir. Bunlarla alakalı kayıtsız kalmamız tabi ki düşünülemez. Türkiye’nin toplam havuzundaki oluşan fiyat bizler için önemli. O açıdan da böyle bir konuşmamız tabii ki söz konusu” dedi.
Gazprom’un yeraltı tesislerine katılmak istedikleri konusunda Rusya’dan destek isteyip istenmeyeceğine yönelik soruya ise Yıldız, “Kış aylarına giriyoruz. Özellikle Aralık, Ocak, Şubat aylarında bütün ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de daha fazla gaza ihtiyaç var, kış şartlarından dolayı. Rusya’dan Türkiye’ye iki hat üzerinden geliyor Mavi akım ki orada bir problem yok. Ama batı hattı üzerinde şu an 42 milyon metreküplük günlük girişin 26-28 milyon metreküpler civarında olduğunu görüyoruz. Ümidim ve inancım o dur ki kısa sürede bu Gazprom tarafından telafi edilecektir. Biz isteklerimizi kendilerini belirttik. Kontrat miktarı en az kontrat miktarı kadar oradan gazın akması lazım. Özellikle stratejik iş birliğimiz doğalgazla bu aylara yani kış aylarında çok daha fazla kendini gösterecek ve hissettirecek. Bu dayanışma içinde olacağımıza da inanıyorum. Tuz gölü veya herhangi bir depolama tesisiyle alakalı Rusya Federasyonu veya ilgili firmalar Gazprom veya diğer firmalar Türkiye’de bulunmak isterlerse tabi ki kapımız açık. Böyle bir yatırımı beraberce yapabiliriz, Tarsus’ta, Tuz Gölü’nde farklı yerlerde bu tür yatırım imkanları var” cevabını verdi.

“ULAŞTIRMA KONUSUNDA KOTANIN KALDIRILMASINI TALEP EDİYORUZ”
Bakan Yıldız, Türkiye’nin kış aylarında daha fazla doğalgaz kullandığını belirterek, “Önceki görüşmelerimizde durusu da dahil olmak üzere 2016 Yılının başına kadar bu tür yatırımların tamamlanacağı ve ondan sonra da gazın artı 3 milyar metreküp olarak verilebileceği söylenmişti. Biz hala o noktadayız. Türkiye’nin öyle coğrafi noktaları var ki kışın kullanılan doğalgaz yazın kullanılanın yaklaşık 22 katı. O yüzden kışın özellikle Aralık, Ocak ve Şubat aylarındaki ihtiyacın zamanında karşılanması lazım. Tabi ki bugün 13. dönem Karma Ekonomik komisyon eş başkanı olarak yaptığımız toplantıda bu tür konulara değinildi. Tabi Türkiye ile Rusya ilişkileri bir başkanının zafiyeti üzerine kurulan bir ilişki değil. Yani orada boşalan nokta tarafımızdan doldurulmak üzere değil önceden belirli hedeflerimizdi bunlar. 1.3 milyar dolar civarındaki tarım ihracat kalemlerimizin 2015 yılına sonuna kadar bunun tam iki katına çıkmasını hedefliyoruz. Hele hele süt ve ürünleriyle alakalı, süt, peynir, yumurta ve beyaz etle alakalı konularda çok aktif bir halde olmamız lazım. Akredite olmuş kurumlarımız, hijyen şartlarını sağlayan kurumlarımız tespit edildi Türkiye’de. Yani onların ihracat yapmasına dönük bir engel yok yalnızca fiyat mekanizmaları uyuşmaları halinde” dedi.

Türkiye’nin ulaştırma ile ilgili hedeflerine de değinen Yıldız, “Tabii Türkiye’nin özellikle ulaştırma ile alakalı kotada, biz öncelikle kotaların kaldırılmasını talep ediyoruz. Kaldırılmıyorsa dahi mutlaka bunların miktarlarının arttırılmasından yanayız. Şimdi bir yılda 600 bin Tırlık bir hareketin giriş-çıkışın olduğu bir Irak’ı düşünürsek, Rusya’da 37 bin tane TIR’ın girmiş olması ülke büyüklükleriyle mütenasip değil. O yüzden bu rakamları mutlaka arttırmamız lazım. Hangi sektörde olursa olsun, ister yapım onarım, müteahhitlik, ulaşım, enerji, tarım, gıda bunların lojistiği yapılmadan bunları arttırmanın gereği olmaz. O yüzden o kısmını mutlaka aşmamız lazım. Kendilerine sayın Novak’a bunları ilettik, gerekli girişimlerde bulunacaklarını bize ilettiler. Biz üçüncü santralle alakalı herhangi bir müzakereyi başlatmadık. Biz 1 ve 2. santralleri yani 4’er ünitelik iki tane santralin uluslararası hükümet anlaşmalarını yaptık, çalışmalarına başladı onlar da. Belli bir süreçte yürüyor. 3. santralle alakalı olarak bizim verilmiş bir kararımız ve o zamana kadar da bunun kararını hemen vermek de istemiyoruz. Özellikle yerli sanayi ve yerli üretimi arttırarak oradaki katkıyı daha da fazlalaştırmak istiyoruz. O yüzden şimdiden verilmiş bir hüküm, netleştirilmiş bir cümleyi telaffuz etmek erken olur. Birazcık onu zamana bırakalım” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazi Belediyesi’nden ihtiyaç sahiplerine her gün sıcak yemek Sultangazi Belediyesi, her gün 65 yaş üzeri ile kronik rahatsızlığı bulunan ve tek başına yaşayan vatandaşlara yemek dağıtımı gerçekleştiriyor. Hijyen kurallarına uyarak özenle hazırlanan yemekler, her gün ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor. İhtiyaç sahibi ailelerden desteğini esirgemeyen Sultangazi Belediyesi, yemek yapmakta zorlanan, kronik rahatsızlığı bulunan tek yaşayan, engelli ve 65 yaş üstü vatandaşlar için aşevinde her gün yemek pişiriyor. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ile Çözüm Merkezi’ne gelen başvuruların detaylı bir şekilde incelenip değerlendirilmesi neticesinde yemek yardımından faydalanacak vatandaşlar belirleniyor. Tansiyon, kalp ya da kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşlar da göz önünde bulundurularak sağlıklı bir menü hazırlanıyor. Aşevinde tüm hijyen kurallarına uyarak titizlikle hazırlanan yemekler resmi tatil günleri dahil her gün ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Sıcacık yemekler, belediye ekipleri tarafından güvenli bir şekilde muhafaza edilerek Sultangazi’nin 15 mahallesinde ikamet eden vatandaşlara teslim ediliyor. “Hayatı kolaylaştırmak için çalışıyoruz” İlçe genelinde çalınmadık kapı, uzatılmamış el kalmasın diye hummalı bir çalışma yürüttüklerini belirten Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, “ Yaş almış büyüklerimizi yalnız bırakmıyor, onlara destek oluyoruz. 65 yaş üzeri kronik rahatsızlığı bulunan ve tek başına yaşayan kısacası yemek yapacak durumda olmayan vatandaşlarımıza her gün sıcak yemek dağıtımı gerçekleştiriyoruz. Aşevimizde titizlikle hazırladığımız yemekler, belediye ekiplerimizce her gün ihtiyaç sahibi ailemizin kapısına teslim ediliyor. Resmi tatil demeden her gün yemek dağıtımımız gerçekleştiriliyor. Vatandaşımızın hayatını kolaylaştırmak için gece-gündüz çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Sinop Sinop’ta en donanımlı ve en hızlı yangın ekibi yarışması Sinop’ta 2024 Yılı En Donanımlı ve En Hızlı Yangın Ekibi Yarışması yapıldı. Gerçekleşen yarışma dron ile görüntülendi. Sinop’ta Orman Bölge Müdürlüğü tarafından 2024 yılı en donanımlı ve en hızlı yangın ekibi yarışması düzenlendi. Sinop Orman İşletme Müdürlüğü Sinop Orman İşletme Şefliği Toplu Koruma Binası yanından düzenlenen yarışmaya Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, Sinop Orman Bölge Müdürü Celal Kambur, kurum ve daire amirleri ve personeller katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan programda konuşan Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarlsan, meydana gelen yangınların insan kaynaklı olduğunu belirterek, “Yangınlarda asıl sorun insanların hatası. Bunu biliyoruz. Bu insan hatasını nasıl düzeltebiliriz? Eğitim şart diyoruz. Eğitimle olabiliyor. Şu anda yapılan çalışma tabii ki bir egzersiz yapma, sezonu açma, yeniden enerji yükleme, toplu halde bir araya gelerek sinerji oluşturma, kendi içimizde güç ve kuvvet kurma çalışması. Aynı zamanda kamuoyuna böyle bir mesaj vererek, farkındalık oluşturacak herkes birbirini kontrol ederek bu yüzde 95 gibi yüzde 96 gibi olan insan kaynaklı yangın sayımızı düşürmek" dedi. Ardından Sinop Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı personeller 400 metrelik mesafede ilk önce yangın söndürme tatbikatı yaptı, daha sonra en erken ve etkin müdahale yarışması düzenledi. Yarışmacılar itfaiye araçlarına bağlı hortumları ek yaparak hortumu önce serme, vanayı önce açma, yangına köpüklü ya da köpüksüz müdahale gibi dallarda yarıştı. Yarışma sonucunda Türkeli Orman İşletme Müdürlüğü 1’inci, Gerze Orman İşletme Müdürlüğü 2’nci ve Sinop Orman İşletme Müdürlüğü 3’üncü oldu.
Adana Vali Köşger: "Adana, her yönüyle güzel hadiselerle anılmayı hak eden bir şehir" Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, kentte huzur ve asayişi sağlamaya yönelik çalışmaları kararlılıkla sürdüreceklerini belirterek, "Adana, her yönüyle güzel hadiselerle anılmayı hak eden bir şehir" dedi. Köşger, polis sorumluluk bölgesi trafik düzenleme uygulamaları, asayiş çalışmaları ve ilçelerin genel durumu ile ilgili emniyet müdürlüğü yetkililerinden bilgi aldı. İl Emniyet Müdürü Ahmet Hakan Arıkan ve polisler tarafından karşılanan Vali Köşger, şeref defterini imzalamasının ardından Müdür Arıkan ile görüştü. Görüşmenin ardından gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısında, trafikteki sorunların analizi, güvenlik önlemleri, trafik akışının iyileştirilmesi için alınan tedbirler ile ilçelerde gerçekleştirilen asayiş uygulamaları ele alındı. "Trafik, kentin yaşam damarlarından biri" Toplantı sonrasında değerlendirmelerde bulunan Vali Köşger, trafiğin kentin yaşam damarlarından biri olduğunu belirterek "Güvenli ve düzenli bir trafik, hem vatandaşlarımızın günlük yaşamlarını sürdürebilmesi hem de şehirlerimizin gelişimine katkı sağlaması açısından son derece önemlidir. Bu nedenle trafik düzenlemeleri ve uygulamaları konusunda çalışmalarımızı ve bunun yanında ilimizin mevcut güven ortamının devamlılığını sağlamak için yapılması gerekenleri değerlendirdik" şeklinde konuştu. Vatandaşın can güvenliğinin her zaman öncelikleri olduğunu da ifade eden Vali Köşger, şöyle devam etti: "İlimizin huzur ve asayişini sağlamaya yönelik çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Adana, her yönüyle güzel hadiselerle anılmayı hak eden bir şehir. Ülkemiz genelinde olduğu gibi Adana’mızda da suç ve suçluyla mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Bu konuda emeği geçen, ilimizin huzur ve güvenliğinin teminatı İl Emniyet Müdürlüğümüz personeline teşekkür ediyor, görevlerinde başarılar diliyorum."
Samsun Ankara’daki Türkiye finaline Samsun’dan 15 proje sergilecenk Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) bu yıl 18’incisi düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmasının Bölge Sergisi ve Ödül Töreni, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ev sahipliğinde düzenlendi. Programda Türkiye finaline gidecek 15 proje de sergilendi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından “Bu Benim Eserim” adıyla başlatılan yarışma, 2016-2017 eğitim-öğretim yılından itibaren TÜBİTAK tarafından düzenleniyor. Türkiye genelinde 12 bölge merkezinde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen yarışmada Samsun Bölgesi; Amasya, Çorum, Giresun, Kastamonu, Ordu, Samsun, Sinop ve Tokat illerini kapsıyor. Bu yıl Samsun Bölgesinden 10 farklı alanda 2 bin 339; Türkiye genelinde ise 16 bin 712 proje başvurusu yapıldı. Yapılan değerlendirmeler sonucunda Bölge Sergisi aşamasına geçmeye hak kazanan 104 proje OMÜ Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Mehmet Yalçın Taşmektepligil Spor Salonunda 3 gün boyunca sergilendi. Sergi, çok sayıda öğrenci ve öğretmen tarafından ziyaret edildi. Seçilen 15 proje Ankara’da yapılacak olan Türkiye Finali Yarışmasında bölgeyi temsil edecek Projelerin şu ana kadar tamamlanmış bulunan ön inceleme, ön değerlendirme ve bölge değerlendirmesi aşamalarında 25 farklı üniversiteden 117 akademisyen görev aldı. Bölge Sergisi sonucunda jüri üyeleri tarafından finalist olarak seçilen 15 proje Ankara’da yapılacak olan Türkiye Finali Yarışmasında bölgemizi temsil edecek. Prof. Dr. Topcu: “Sizler de bu yolun en genç yolcularısınız, yol arkadaşlarımızsınız” Programın açılışında konuşan TÜBİTAK Proje Yarışmaları Samsun Bölge Koordinatörü Prof. Dr. Yıldıray Topcu, “Sizleri yetiştiren öğretmenleriniz; şu an salonda bulunan, sergide sizleri ziyaret eden abileriniz, ablalarınız, hocalarınız hep bu uzun ve çetin yolun yolcuları. Sizler de bu yolun en genç yolcularısınız, yol arkadaşlarımızsınız. Bu yolculuk bazen sizleri, bizleri bir yarışın eşiğine getiriyor. Tıpkı bugünkü gibi ama bu yarış diğerlerinden çok farklı, çünkü bu yarışın bir kaybedeni yok. Bu nedenle buradan birazdan açıklanacak olan derecelerden birini alsanız da almasanız da öğretmenlerinizin, bizlerin, ailelerinizin size verdiği derece birincilik olacak. Değerli öğretmenlerimiz, kıymetli velilerimiz; sizleri öğrencilerimizle birlikte hayranlıkla izledik, izliyoruz. Ne güzel evlatlar yetiştirmişsiniz. Çalışmalarınızı onlarla birlikte sürdürmek, onlara özümsetmek, bilimsel araştırma yöntemlerinin temellerini kavratmak onları özgüven sahibi, azimle çalışan, merak eden, sorgulayan, değerlerine sahip çıkan gençler haline getirmiş, buna hep birlikte şahit olduk ve sizleri yürekten tebrik ediyoruz” dedi. Rektör Yardımcısı Eren: “Yarışmalarda öğrencilerin başarısını ve ürünleriyle kaliteyi her geçen gün arttığını görüyoruz” Katılımcılara teşekkür ederek konuşmasına başlayan OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Eren, “Öğrencilerin sunumlarındaki profesyonellik ve heyecan gerçekten beni etkiledi. Ben de her yıl bu yarışmalarda jüri üyesi ve danışman olarak bulunuyorum. Yarışmalarda öğrencilerin başarısını ve ürünleriyle kaliteyi her geçen gün arttığını görmenin mutluluğunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Öğrencilerimizi özveriyle yetiştiren velilerimiz de büyük bir teşekkürü hak ediyor. Öğretmen arkadaşlarımız da bu işin içerisinde olmazsa hayata yeni başlayan gençlerin yol yürümede sendeleyeceklerin farkındayız. Bu bağlamda proje kültürünü geliştiren öğretmen arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Son teşekkürü ise öğrencileri heveslendirme ve cesaretlendirdikleri için Milli Eğitim Müdürlüğü idarecilerine; yol göstericiliği ve teşvikiyle de TÜBİTAK’a yapmamız gerekiyor” diye konuştu. “Yarışmaya katılan öğrencilerin ilerleyen zamanlarda OMÜ olarak talibiyiz” Yarışmaya katılan öğrencilerin ilerleyen zamanlarda OMÜ olarak talibi olduklarını söyleyen Rektör Yardımcısı Eren, “Bu başarılı öğrencilerin bir kısmını üniversitede farklı bölümlerimizde görmek isteriz. Üniversitemiz yaklaşık yarım asırlık bir üniversite hem bilimsel araştırmalar noktasında hem eğitim ve sağlık alanında bölgenin tek Türkiye’nin ise sayılı üniversiteleri arasında. Bu toplantıyı ilgilendiren kısım araştırma geliştirme ve projeler noktasında önde gelen üniversiteler arasındayız. 53 bin 600 öğrencimiz ve 2 bin 318 akademisyenimizle biz büyük bir aileyiz. Ülkenin ve bölgenin gelişmesine katkı sunmak istiyoruz” şeklinde konuştu. Atatürk Kongre Merkezinde düzenlenen etkinliğe ayrıca Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Ağar, Tokat İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kır, Samsun İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Kenan Arslan, Kastamonu İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Yaşar Dolapçı, ilçe milli eğitim müdürleri, akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler ve aileleri katıldı. Program ödül törenin ardından hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.