GÜNDEM - 26 Ekim 2014 Pazar 09:55

Ramazan Ağar, Karayollarını eleştirdi

A
A
A
Ramazan Ağar, Karayollarını eleştirdi

Türkiye Yol İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi yönünde yaptığı açıklamada, Karayolları Genel Müdürlüğünün işçilerinin kadroya geçirilmesini istemediğini söyledi.

Türkiye Yol İş Sendikası 1 No’lu Kastamonu Şubesinin Olağan Genel Kuruluna katılan Türkiye Yol İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, Karayollarının Yol İş Sendikasının ana gövdesini oluşturduğuna dikkat çekerek, “Yol İş Sendikası, Karayolları içerisinde kurulan bir teşkilattır. Karayolları ile Yol İş Sendikasını birbirinden koparamazsınız. Bir iş yerinde çalışılıyorsa, aile içinde bile ufak tefek sıkıntılar yaşanır. Biz, Karayollarının yapmış olduğu işleri daha düzenli ve nizamlı, daha verimli olması için çok çaba sarf ettik. İdarecilerimizle birlikte bunların üstesinden geldik. Karayolları'nın işlerinin tamamı artık anahtar teslimi taşeronlara verilmeye başlandı. Biz, taşeronda çalışan arkadaşlarımızı 2010 yılında sendikamıza üye yaptık. Yıllardır taşeron konuşulur ama hiçbir zaman üye yapılması için faaliyete geçilmemiştir. Tüm Türkiye genelinde, sendikamızın hukukçularını gezdirerek taşeron arkadaşlarımızı üye yaptık. Üye yaparken de başına gelebilecek işleri anlattık. Bunları göz önüne alanlar üye oldu. Sonra biz, Karayolları Genel Müdürlüğüne yazı yazdık. Karayollarına, ‘bunlar sizlerin işçisidir, toplu iş sözleşmesini uygulamak zorundasınız’ dedik. Karayolları Genel Müdürlüğü, bizlere cevap verdi: 'Bunlar, bizlerin işçisi değildir. Biz, bu toplu iş sözleşmesini uygulamıyoruz' dediler. Biz de yargıya gittik. Yargıda kararını verdi ve bu işçiler işe girdikleri günden itibaren Karayollarının işçisidir. Yargıtay’da doğru diyerek bu kararı onayladı. Şimdi 2011 yılından beri yargının vermiş olduğu kararı maalesef bir türlü uygulattıramıyoruz. Geçmişte Bakan Binali Yıldırım, iki defa detaylı bir şekilde yazı yazmasına rağmen Maliye Bakanlığına kararı uygulattıramadı. Bu işin peşini bırakmadık” dedi.

Ekim ayı içerisinde Torba Yasada taşeron işçilerle ilgili yasanın çıkmasını beklediklerini açıklayan Ağar, şunları söyledi: “Bu yıl Eylül ayında Torba Yasada yine Çalışma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğümüz oturup yine bir mutabakat sağladık. Bunun dışında sendikanın yapmayacağı bir işi de yaptık. Ücretlerde indirime gittik.”Yol İş Sendikasında delege olanların resmen karayolu işçisi olduğunu taşeron işçi olmadığını vurgulayan Ağar, şöyle konuştu: “Siz, burada bulunduğunuz için resmen karayolu işçisisiniz, taşeron işçi değilsiniz. Biz, sizlerin ücretlerini bin 500 liraya anlaştık. Eylül ayında Torba Yasa çıkacaktı ama bir haber aldık Maliye Bakanlığı, yine yan çizdi. Sebep ise, Maliye Bakanlığı Müsteşarı ile görüştüğümüzde bize, 'Biz, bunları sözleşmeli düşünüyoruz, bir kısmını memur olarak düşünüyoruz' dediler. Allah aşkına, kazma, kürekle, asfalt döken adamın memurla ne işi var.
Ardından yine bizlere, “Hastanede de çalışan taşeron işçilerimiz var. Ameliyathaneye giren taşeron var. Laboratuvarda taşeron var. Bunlarla ilgili, sizlerle ilgili bir konu yok. Acele etmeyin, Ekim ayında yine Torba Yasa gelecek. O Torba Yasa da bunu düzenleyelim' dediler. Biz, üç yıldır bekliyoruz, bir yıl daha bekleriz. Ekim ayı yine bitmek üzere. Maliye Bakanlığımızda, Çalışma Bakanlığımızda bu işin olması için çaba gösteriyor. Çalışma Bakanımız Faruk Çelik’e bir defa değil, bin defa teşekkür ediyorum. Taşeronların kadroya geçirilmesine destek verdiği için. Fakat Karayolları Genel Müdürlüğü, bu işçilerin bir kısmı kadroya geçmesin, işçi bunlar kadroya geçerse çalışmazlar. Türkiye’de 12 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yolu bu işçiler yaptı. Hâla bunlar yapıyor. Nasıl çalışmıyor. Çalışmıyor diyen idareciyi görevden alın Allah aşkına. Çalışmıyor diyen idareci varsa, o görevini yapmıyordur. İşçi çalışmaz mı?”

Karayolları Genel Müdürlüğünün taşeron işçileri istemediği için insanın aklına ‘rant mı elde ediliyor’ şeklinde bir sorunun geldiğinin altını çizen Ağar, şunları kaydetti: “Burada akla gelen bir şey var. Maliye Bakanlığı tamam, Çalışma Bakanlığı tamam ama işin esas sahibi sahip çıkması gereken babamız, bize karşı çıkmış. Böyle bir şey olur mu? Sonra nasıl ayıklayacaksın sen bunu. 6 bin 447 kişi, davasını kazanmış ve işçi arkadaşlarımızın büyük bir çoğu 10 yıllık, hepsi AK Parti döneminde il ve ilçe başkanlarının gözetiminde işe başlamış insanlar. Karayolları, işte bizim çekirdek kadroya 3-4 kişi lazım, diğerlerini almayalım. Hadi alma bakalım, nasıl almayacaksın. AK Parti teşkilatları, Genel Müdürün başına üşüşecektir. Biz, bu işten bıkmış değiliz, usanmış değiliz. Biz, bu işin peşini de bırakmış değiliz. Biz, bu işin sonuna kadar gideceğiz. Biz, bu ülkenin menfaatine bu işin olmasını istiyoruz. Hem çalışanın menfaatine olsun, hem ülkenin menfaatine olsun. Tazminatlar ödenirse sadece Karayollarında davasını kazanmış arkadaşlarımıza 2 katrilyon lira ödemek zorunda devletimiz. Maliye Bakanlığı diyor ki: 'Bu insanlar, 8 yıl bedavadan çalışacaklar. Bunu Maliye söylüyor, biz söylemiyoruz. Daha ne istiyorsunuz, ücretlerde bin 500 TL’ye düştüğü zaman devletin bunda daha büyük kârı oluyor. Taşeronla ilgili davasını kazandığımız arkadaşlar, davası devam eden arkadaşlarımız, inşallah bu son Torba Yasasında bir sonuca bağlanacaktır diye düşünüyoruz, bağlanmasının da gerektiğine inanıyoruz. Karayolları Genel Müdürlüğü, hâla bu sözün arkasında durur kadroya almazsa o zaman benim aklına şu gelir. 'Acaba Karayollarında işler hep ihale yapılmak zorunda. Acaba bir tarafta rant mı var diye düşünürüz. Karayolları Genel Müdürlüğü, onun için mi bu kadrolara geçmesini istemiyor diye düşünürüz ve gittiğimiz her yerde bunları konuşuruz.' Bu insanlar bizlerin insanlarıdır. Bu insanlar, bu ülkenin insanlarıdır. Bu ülkenin insanlarına elbette ki siyasi iktidarlar sahip çıkacaklardır. Bunlarda mevcut insanlar, yeni işe giren insanlar değil.” 

VEDAT YUNUS İKİZOĞLU
KASTAMONU 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararlarına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda açık bulunan Vergi Başmüfettişliklerine Furkan Fırat, Erhan Yaşaran, Hatice Senger Erdoğan, Levent Emre, Bayram Gülçiçek, Barış Gürsoy, Volkan Nurdağ ve Halime Eda Tandoğan atandı. Bakanlıkta açık bulunan Vergi Müfettişliklerine ise Sevil Toprak, Osman Neşet Tandoğan, Erol Cihan Dersinlioğlu ve yapılan yeterlilik sınavda başarı gösteren Vergi Müfettiş Yardımcıları Murat Dönmez, Güler Çelik, Harun Yartaş ve İbrahim Ayyıldız atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3’üncü maddeleri ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 37’nci maddesi gereğince gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliklere ise 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Caner Atasever, Mahmut Kaynar ve Songül Afşar atandı. Tarım ve Orman Bakanlığında ayrıca 5’inci Bölge Müdürü Şahin Çılgın görevden alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığında ise açık olan Başmüfettişliklere 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Ercan Sarı, Atilla Özkan, Mustafa Yavuz Ülküm, Birol Baha Bağ, Burak Büyükkuzukıran, Fatih Tuna Tunasoylu, Enes Keten ve Emre İlhan atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır ise görevden alındı. Karar ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında açık bulunan İş Müfettişliğine Yasin Zengin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliğe Müfettiş Eşref İmamoğlu atandı. Karara göre 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığı Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aydoğan ve Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Trabzon Bölge Müdürü Enver Uzun ise görevden alındı.
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.