SAĞLIK - 29 Mayıs 2018 Salı 14:29

Ramazan ayında sağlıklı beslenme önerileri

A
A
A
Ramazan ayında sağlıklı beslenme önerileri

Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişilerin beslenme düzenleri ile ilgili önerilerde bulunan Diyetisyen Gültaç Dayı, oruç tutan kişilerin mutlaka sahura kalkması ve iftarda ise abartıya kaçmadan yemek yemesi gerektiğini belirterek, Ramazan ayı boyunca kilo almayı önlemenin yolunun sahura kalkmak ve iftardan sonra yürüyüş yapmaktan geçtiğini ifade etti.

 

 “Mutlaka sahura kalkın”

Ramazan ayında öğün düzeninin bozulması ile vücutta yağ depolanması yaşandığını söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Gültaç Dayı, Ramazan ayından önce her gün hamurdan yapılan tatlılar, fazla yağlı yemekler yenmezken, Ramazan ayında daha özenli ve çeşitli sofralar hazırlanması nedeniyle masaların tatlı ve hamur işinden oluştuğunu, bu yüzden de sağlıklı beslenme düzeninin bozulduğunu söyledi. Oruç tutan kişilerin tüm gün yaşanılan açlık durumunu sadece bir öğüne sığdırmaya çalıştığını söyleyen Dayı, iftarda yemek yemenin aşırıya kaçmadan yapılması gerektiğini belirtti. Sahur yapmanın gerekliliğini dile getiren Dayı, sahura kalkılmadan oruç tutmanın gün içerisinde hazımsızlık, metabolizmada yavaşlama ve bütün yenilen besinlerin vücutta yağ olarak depolanması gibi sağlık sorunlarına yol açtığına dikkat çekti.

“Sahurda, hazmı ve sindirimi kolay, yüksek enerji içeren, proteinli besinler tercih edilmelidir”

Sahurda tüketilmesi gereken yiyecek türleri ile ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Dayı, Ramazan ayının sağlıklı ve kilo almadan geçirilmesi için oruç tutan kişilerin kilo almaması için mutlaka sahura kalkması gerektiğini söyledi. Dayı, oruç öncesinde kişilerin en az dört veya altı öğün ile beslendiğini, Ramazan ayı ile birlikte ise dört veya altı öğünün bir anda iki öğüne düştüğünü, bu nedenle bedenlerin sahurdan mahrum bırakılmaması gerektiğini de belirterek şöyle devam etti: “Sahur sizin kahvaltınız yerine geçecektir. Unutmayın, kahvaltı günün en önemli öğünü olduğuna göre sahur da Ramazan’ın en önemli öğünüdür. Sahurda hazmı ve sindirimi kolay, yüksek enerji içeren, proteinli besinler tercih edilmelidir. Çorba, kahvaltılık gibi besinler önemlidir.”

İftar ve sonrasında mutlaka en az iki buçuk litre su tüketilmeli

Havaların sıcak olmasından dolayı vücutta sıvı kaybının artacağını söyleyen Dayı, sıcak havalardan dolayı yaz aylarında ortalama iki buçuk veya üç litre suya bedenin ihtiyaç duyduğunu belirtti. Bu nedenle sahurda en az bir litre, iftar ve sonrasında ise bir buçuk veya iki litre su içmeye özen gösterilmesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı şöyle devam etti: “İftarda uzun süreli açlıktan sonra birden yüklenilmemeli, hızlıca ve çok yemek yenilmemelidir. Başlangıç için kahvaltılıklar ve hurma yerinde bir karar olacaktır. Daha sonrasında 1 kase çorba ile devam edebilirsiniz. Çorbadan sonra 30 dakikalık bir ara hem midenizi dinlendirecek hem de kan şekerinizin çok hızlı yükselmesini engelleyip kilo almanıza engel olacaktır. Sonrasında ise hafif yemek tercihleriyle devam etmelisiniz. Izgara et veya tavuk, kıymalı veya etli sebze yemekleri, hatta fırında veya buğulama balık alternatifleri tercihleriniz arasında olmalı.”

Ramazan pidesine dikkat!

Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişilerin Ramazan pidesine de dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Dayı, iştah açıcı Ramazan pidelerinin miktarı ayarlanamadığı durumlarda kilo aldırabildiğini belirtti. Tam buğday ekmeklerinin belli bir süre sonra içerisindeki posa nedeniyle daha çabuk tokluk hissedilmesine neden olduğunu söyleyen Dayı, pidede bu durumun geçerli olmadığını belirtti ve konuyla ilgili şunları kaydetti; “Ramazan pidesi yedikçe daha çok yeme isteği uyandırıyor. Kilo almak istemiyorsanız ve pide yemek istiyorsanız, miktarını dengeleyebilir ya da pideyle vedalaşıp tam buğday ekmeğiyle devam edebilirsiniz. Şerbetli ve hamurlu tatlılar bir anda fazla kalori almanıza neden olacak ve kilo almanıza neden olabilecektir. Bu tarz tatlıların yerine küçük bir parça güllaç veya 1 porsiyon sütlü tatlı yiyebilirsiniz. Ancak düşük kalorili tatlılar da olsa, tatlı tüketimini de sınırlandırın, her gün tatlı yemekten kaçının.”

İftardan sonra yürüyüş yapılmalı

Vücudun sürekli açlık sonucunda kendini daha yavaş çalışmaya koşullandırdığını söyleyen Dayı, metabolizma hızının yavaşlayarak ve minimum enerji harcamasıyla, vücudun günü tamamlamak isteyeceğini belirtti. Alınan enerjinin, harcanılan enerjiden daha fazla olması durumunda kişilerin kilo almaya başlayacağını da kaydeden Dayı, iftardan bir veya bir buçuk saat sonra, otuz dakika ile bir saat arasında yapılacak yürüyüş ile enerji harcamasını artırarak, metabolizmaya biraz daha hız kazandırılmasının gerektiğini ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Tabip Odası’nda seçim öncesi aday kadrosunu açıkladı İstanbul Tabip Odası Değişim Grubu, seçim öncesi, 55 kişilik aday kadrosunu açıkladı. İstanbul Tabip Odası’nda (İTO) gerçekleştirilen basın toplantısı ile yönetim kurulu, onur kurulu, denetleme kurulu ve TTB merkez delegasyonu olmak üzere 55 kişilik liste duyuruldu. Başkan adayı Dr. Ahmet Erçek önderliğinde bir araya gelen Değişim Grubu, daha etkin, üyelerinin sorunlarına yönelen bir İstanbul Tabip Odası için değişim istediklerini dile getirdi. Dr. Erçek, toplantıda yaptığı konuşmada, "Bu güne kadar çok kolektif mücadele etmesi gerekmeyen hekimlerin artık kolektif bir mücadele etmesi gerektiğini ve bununda en güçlü şekilde verileceği yerin meslek kuruluşu olduğu kabulü ile yola çıktık. Meslek odamız bizim değerlendirmemiz kıstasında maalesef meslek odamızın ve meslektaşlarımızın beklenti ve gündeminden uzak bir eylem planı ile hareket ettiğine dair bir kabulle çıktık. Biz dernekler sendikalar gibi daha hür ve gerçekleri konuşabilecek bir kitle tarafından yönetilmesi gerektiğini kabul ettik. Açıklayacağım 55 kişilik değişim grubu İstanbul Tabip Odası yönetim listemizdeki kişiler bu işin çilesini çeken gayretini gösteren ve sorunlarla ilgilenen arkadaşlarımızdan oluşuyor. İstanbul Tabip Odası Yönetimi’ni kazandığımızda da ana gündemimiz hekimlerin gündemi olacak. Biz Tabip Odası’nın çözebileceği sorunları taahhüt ettik. Kendimize bağlı bütün hususların tamamını 4 ay içerisinde 2024 yılı bitmeden gerçekleştireceğiz" diye konuştu. Yönetim Kurulu adayı Dr. Nedim Uzun da, değişim grubunun bir ihtiyaç üzerine ortaya çıktığını vurgulayarak, "Geçen her gün kuruluşumuzun etkisizleştiğini ve güçsüzleştiğini hem halktan hem meslektaşlarımızdan koptuğunu üzülerek görüyoruz. Bu ihtiyaca cevap olarak odamızı meslek kuruluşumuzu daha güçlü, daha etkin ve meslektaşlarımız arasındaki dayanışmayı daha da kuvvetlendirecek devlet, millet ve vatandaşlarımıza faydalı olacak bir kurumsal kimlik olarak yeniden inşa etmek istiyoruz" ifadelerini kullandı. İstanbul Tabip Odası Değişim Grubu’nun yönetim kurulu üyesi adaylarının, Dr. Esra Akyılmaz, Dr. Turgut Adatepe, Dr. Nedim Uzun, Dr. Cündüllah Torun, Dr. Nesriye Demirel, Dr. Abdulkadir Turgut olduğunu belirten Erçek, onur kurulu ve denetim kurulu üyelerin de Dr. Mustafa Şener, Dr. Ahmet Özdemir, Dr. Naile Mısırlıoğlu, Dr. İrfan Gökçay, Dr. Ahmet Yiğitalp, Dr. Rümeysa, Yeni Elbay, Dr. Muhammed Atak, Dr. Mehmet Sedat Feyizoğlu’ndan oluştuğunu söyledi.
Kocaeli Bu proje geleceğin hafızlarını yetiştiriyor: 11 bin 300 öğrenci icazetnamelerini aldı Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığınca 2014’den beri yürütülen “Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi” çerçevesinde icazetnamelerine kavuşan hafız sayısı 11 bin 300 oldu. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, 177 okulda yürütülen projeyle 20 bine yakın öğrencinin hafızlık eğitimi aldığını söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü iş birliği çerçevesinde yürütülen "Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi" çerçevesinde 2014-2015 Eğitim ve Öğretim yılından itibaren 11 bin 300 öğrenci icazetnamelerini aldı. Başiskele ilçesi Yeşilyurt Mahallesindeki Türkiye Yüzyılı Gençlik Merkezi’nde düzenlenen programda; Müzhebbibe Fatma Aydın İmam Hatip Ortaokulu ile Kuran Kursu’nda hafızlık eğitimimi başarıyla tamamlayan 19 öğrenci daha icazetnamelerini aldı. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın katılımıyla gerçekleştirilen organizasyonda aileleri, yakınları ve öğretmenleri hafızların heyecanlarına eşlik etti. “11 bin 300 hafız yetişmiştir” Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, “İmam Hatip Okullarımız ile birlikte Kur’an kurslarımızın hafızlık süreci, Milli Eğim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığıyla müşterek başlayan projedir. Bu güne kadar 11 bin 300 hafız yetişmiştir. Bizim hafızlık geleneğimizde eskiden öğrencilerimiz 5’inci sınıfı bitirir, 2- 3 yıl da hafızlığa giderdi. Sonra yaşları büyüdüğü için kendi arkadaşları ile okula devam edemez, daha küçük yaşlardaki öğrencilerle okurdu. Öğrenci, liseye devam ederken zorlanır ve maalesef birçok hafızımız üniversiteye devam edemezdi. Ama bu sistemle birlikte öğrencilerimiz hafızlıkta akademi öğrenmelerine geri kalmadan, sosyal ortamdan, okul ortamından uzak kalmasın diye Kur’an kursu ile iş birliği haline girdik. Dolayısıyla okulla beraber bu sistemi yürüten 177 okul bulunuyor. 20 bine yakın öğrencimizde hafızlık eğitimi almaktadır. Maksadımız okullarımızda fen bilimleri, sosyal bilimler ve temel İslam bilimlerinde olan hafızlık eğitimini aynı çatı altına almaktır" ifadelerini kullandı. "Hafızlık bütün dünyevi unvanları üzerindedir" Hafızlığın yeryüzünde bir insana nasip olabilecek en güzel derce olduğunu söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Hafızlık bütün dünyevi unvanları üzerindedir. Hafızlık ile diğer ilimleri birleştirmek gerekiyor. Dini ilimler ve din dışı ilimler diye bir tasnif yok. Tefsir, hadis, fıkıh, kelam, bu ilimler ne kadar dini ise matematik, astronomi, tıp ile tabii bilimler dediğimiz ilimler de dini ilimdir. O ilimlerde zirvede olan alimlere baktığımız zaman, küçük yaşlarda hafız olduklarını görüyoruz. Örneğin İbni Sina 11 yaşında olmuş. Sadece ulumu İslamiye de değil tabii ilimlerde de kendisini çok iyi yetiştirmiş. Kanun Fıt Tıb isimli altı ciltlik kitap yazmış ve altı asır Avrupa okullarında, üniversitelerinde, ders kitabı olarak okutulmuş. Matematikte, kimyada, fizikte, astronomide pek çok alim önce Kuran’ı öğrenmişler, onun üzerine diğer ilimleri elde etmişler. Milli Eğitim Bakanlığımızın ve Diyanet İşleri Başkanlığımızın ortak yürüttüğümüz bu proje ile örneklerini gördüğümüz yavrularımız, kardeşlerimiz, 11 bin hafızımız bu okullardan mezun oldu. Onlarda geçmiş alimlerimizin yolunu devam ettirmelerini bekliyoruz. Farklı ilimlerle ilgili kitap ve makale, Allah’ın kitabını daha iyi anlayayım niyetiyle okunursa, her okunan cümlede harcanan zaman nafile ibadet etmiş kadar değerli olur” diye konuştu. “Meal çalışması yapıyoruz” Diyanet İşleri Başkanlığı olarak gök ayetlerinin meali konusunda çalışma yürüttüklerini söyleyen Erbaş, “100 civarında ayet var, meal çalışması yapıyoruz. Çeşitli alanlardan hocalarımız, ayetlerin konusuna göre uzmanları ile istişare yaparak o ayeti en güzel şekilde anlamaya çalışıyorlar. Hafızlarımızdan inşallah çok şeyler bekliyoruz. Onlar Kuran’ın hafızı Kuran’da onların hafızı. ‘Şüphesiz Kuran’ı biz indirdik ve onun muhafızı biziz buyuruyor’ Rabbimiz. Kim eliyle, Hafızlarımız eliyle. Onların zihinleri vesilesiyle Cenabıhak Kuran’ı koruyor. Kur’an’da hafızlarımızı koruyor” ifadelerini kullandı. Programa Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın yanı sıra; Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Görmez, Başiskele Belediye Başkanı Mehmet Yasin Özlü, imamlar, müezzinler ve vatandaşlar katıldı. Programın sonunda Kuranı Kerim tilaveti ve dua edildi.