SAĞLIK - 10 Ocak 2017 Salı 11:39

Renkli gözlüler dikkat

A
A
A
Renkli gözlüler dikkat

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aslı Alay, kızıl saç, çilli olmak, mavi ve yeşil göz gibi özelliklerin endometriozis ile ilişkili olduğunu söyledi.

Op. Dr. Aslı Alay, “Kronik bir hastalık olan endometriozis kadınlarda yaşam kalitesini azaltan, gebeliğe engel olabilen ve çoğunluklu geç tanı konulan bir jinekolojik patolojidir. Endometriozisi olan kadınlar yıllarca adet sancısı çeken, ilişki sırasında şiddetli ağrı yaşayan, kimi zamanda bağırsak ve üriner sistemle ilgili sorunları olan kadınlardır. Bu sıkıntıları kronik bir şekilde yaşayan, sürekli ağrı kesici kullanan, her cinsel ilişkiyi şiddetli ağrılarla geçiren endometriozisli kadınlarda yorgunluk ve depresyon eğilimi yüksektir” diye konuştu.
Op.Dr. Alay, endometriozisde risk faktörlerini şöyle sıraladı:

“Kızıl saç, çilli olmak, mavi ve yeşil göz gibi özelliklerin endometriozis ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Aile öyküsü ailede endometriozisi olan kadınlarda risk daha artmış olmakla beraber endometriozise yol açan gen bilinmemektedir. Çevresel faktörler ve genetik faktörlerin etkisi araştırılmaktadır. Vücut kitle indeksi düşük olan aşırı zayıf kadınlarda riskin daha yüksek olduğu düşünülmektedir. Çevresel nedenler hormonal sistemi bozan kimyasallar ile temas endometriozis sıklığını arttırmaktadır. Bunlar arasında organik çözücüler, formaldehid, tarım ilaçları sayılabilir. Endometriozis ile bağışıklık sisteminin çalışmasını bozan otoimmün hastalıklar ve alerjik hastalıklar arasında ilişki olduğu düşünülmektedir. Endometriozisli kadınlarda migren de daha sıktır. Kadın genital sistem anatomisindeki anamoliler endometriozis sıklığını arttırdığı tespit edilmiştir. İnfertilite yani kısırlık endometriozis için önemli bir risk faktörüdür. Doğum sayısının artması, doğum şeklinin normal vajinal doğum olması ve emzirme süresinin uzaması endometriozis riskini azaltmaktadır.”
Taze meyve, sebze tüketiminin içerdiği antioksidanlardan dolayı bazı çalışmalarda endometriozis oluşumunu azalttığının tespit edildiğini ifade eden Op. Dr. Alay, “Karnıbahar, lahana, brokoli gibi sebzeler vücuttaki östrojen oranını azaltmakta ve azalan östrojen endometriozis riskini düşürür. Gebelik ve endometriozis, endometrioma gebelik ve doğum endometriozisi geriletmekte, çikolata kistlerini küçültebilmektedir. Endometriozis ve yumurtalık kanseri düşük oranda bir risk artışı olduğu düşünülmektedir. Ancak endometriozis kanser öncüsü bir hastalık değildir. Bu nedenle endometriozisli kadınlara rutin jinekolojik tarama programları dışında ek bir tarama yöntemine gerek yoktur. Endomeriozis ve infertilite; endometriozis pelvisin anatomisini bozmakta özellikle tüplerde yapışıklık ve tıkanıklık yapabilmekte, yumurta, sperm ve embriyoya zarar vererek kısırlık yapabilmektedir. Özellikle infertilite ile başvuran ve adet sırasında ve ilişkide ağrı gibi şikayetleri olan kadınlarda endometriozisden şüphelenilir. Ancak endometriozis ön tanısı alan bu kadınlara tanı koyma amaçlı cerrahi müdahale yapılması önerilmemektedir” diye konuştu.

“Kanser şüphesi ve kistin patlaması veya kan akımının bozulması durumunda cerrahi müdahale yapılması gerektiğini anlatan Op. Dr. Aslı Alay, “Alt karın boşluğunda mesane ile rahim arasında veya vajina ile rektum arasındaki boşluklarda, mesanede, bağırsak duvarında endometriozis odaklarının bulunmasıdır. Bu kadınlarda kronik bir karın ağrısı, ağrılı adet görme, cinsel ilişkide ağrı, dışkılama sırasında ağrı gibi şikayetler mevcuttur. Tanı koymada deneyimli jinekologlar ve radyolaglar tarafından yapılan ultrasonografinin önemi büyüktür. Tedavi için kullanılan ilaçlar klinikte oldukça başarılıdır. Tedaviye yanıtsız hastalarda cerrahi tedavi planlanabilir” dedi.

Endometriozis ve belirtilerinin birçok klinik sorun birarada görülebileceğini, adet sancısı, kronik olarak sürekli alt karın ve kasık bölgesinde ağrı, kısırlık, ilişki sırasında ağrı ve adet düzensizliği, kanlı idrar, kanlı dışkılamanın sayılabileceğini anlatan Op. Dr. Aslı Alay, şunları kaydetti:

“Oldukça farklı şikayetlere neden olan endometriozisde birçok kadın tanı konulamaması nedeniyle tedavi alamamaktadır. İlk şikayetlerin ortaya çıkması ile endometriozis tanısı konulması arasındaki süre yaklaşık 8-12 yılı bulabilmektedir. Bu nedenle tanıyı koyabilmek için hastayı ayrıntılı muayene etmek, şikayetlerini dinlemek ve özellikle şikayetlere eklenen kronik yorgunluk hissini sorgulamak gerekir. Endometriozis benzer klinik bulgular gösteren, ayrıca her hastalık ataklarında yorgunluk, keyifsizlik, bazen depresyon eğilimi yaratan irritabl barsak sendromu (hassas bağırsak hastalığı) ve intertisyel sistit ile karışabilir. Bu karışıklığın nedeni mesane, bağırsak ve kadın genital organlarının yakınlığı ağrı taşıyan sinirlerin ortak olmasından kaynaklanmaktadır. Doktora başvuru şikayetleri endometriozisden şüphelenen kadınların jinekolojik muayenesi adet döneminde yapılması, klinik bulguların daha iyi anlaşılmasına imkan verir. Kronik alt karın ağrısı olan ve yumurtalık kisti tespit edilen kadınlarda ise genellikle çikolata kisti saptanır. Ancak yapılan jinekolojik muayene ve ultrasanografinin normal olması endometriozis hastalığını ekarte etmez. Endometriozis hastanın şikayetleri, muayene bulguları ve görüntüleme yöntemleri ile ön tanı alan kadınlarda kesin tanı için cerrahi yöntemler ile alınan biyopsi ile konulabilir. Ancak tanısal amaçlı yapılan cerrahi işlemler hem maliyeti arttırması hemde hastaya getireceği komplikasyonlardan dolayı her endometriozis düşünülen hastada uygulanmaz. Cerrahi yöntemler arasında en çok kullanılan laparoskopi olup, bu yöntem aynı zamanda tedavi imkanıda verdiği için önemlidir. Ancak laparoskopinin hastaya getireceği yarar düşünülerek operasyona karar verilmelidir. Laparoskopik operasyonlar bu konuda deneyimli, yeterince eğitim almış j inekologlar tarafından yapılmalıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.