SPOR - 26 Ocak 2017 Perşembe 11:04

Rıza Çalımbay: 'Eto’o’nun transfer konusu kapandı'

A
A
A
Rıza Çalımbay: 'Eto’o’nun transfer konusu kapandı'

Antalyaspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, son günlerde Fenerbahçe’ye transfer olacağı konuşulan Kamerunlu yıldız futbolcu Samuel Eto’o’nun transfer konusunun kapandığını söyledi.

Son 10 haftada 25 puan toplayan Antalyaspor’da Spor Toto Süper Lig'in 19. haftasında evinde oynayacağı Aytemiz Alanyaspor maçı öncesi Teknik Direktör Rıza Çalımbay, Atilla Vehbi Konuk Tesisleri’nde haftalık basın toplantısını gerçekleştirdi.

“Osmanlıspor maçı değişmeyecek gibi giderken değiştirdik”
Ligin ikinci yarısına istedikleri gibi başladıklarını ifade eden Rıza Çalımbay, “Oynadığımız iki maçı da iyi şekilde bitirdik. Futbolcu arkadaşlarımız mükemmel şekilde oynadılar. Osmanlıspor maçı değişmeyecek gibi giderken, oyunu değiştirebildik. Çok önemli bir maç oynayacağımızı maçtan önce de konuşmuştuk. Maçı ne olursa olsun bırakmayacağımızı konuşmuştuk. Sonradan oyuna giren arkadaşlar da çok iyi oynadılar. Tek amacımız mükemmel istikrarımızı sürdürmek. Hedefimiz ilk 10 içerisinde olmak. Önümüzdeki yıl için düşüncelerimiz çok farklı. Ben oyuncularımdan çok mutluyum. 2 maçla bitmiyor, daha çok maç oynayacağız. Ligin altı üstü çok karışık. Takımlar çok transfer yaparak güçleniyor. Her maç herkes için çok zor olacak. Biz de bunu biliyoruz ve buna göre önlemimizi aldık. Ona göre transfer yaptık. Salih’le başladık. O da Osmalıspor maçında çok iyi performans sergiledi. Sandro olsun diğer transfer olsun onlarda oynayacak. Önemli olan iyi oyunumuzu devam ettirmek. Özellikle taraftarımızın Osmanlıspor maçında mücadelenin sonuna kadar takımını desteklemesi çok önemliydi. Bunu devam ettirmek istiyoruz. Tek amacımız hak ettiğimiz yere gelmek” şeklinde konuştu.

“Alanyaspor maçında kendi sahamızda kaybetmek istemiyoruz”

Alanyaspor'u Beşiktaş maçında izlediğini belirten Çalımbay, “Onlar da bir çıkış yakalamak istiyor. Sahamızda kaybetmek istemiyoruz. Maçın kolay geçmeyeceğini de biliyoruz Osmanlıspor maçının üstünde bir mücadele göstermek zorundayız. Ben taraftara güveniyor ve inanıyorum. Tribünleri doldurmak istiyoruz. Onların desteğiyle mücadeleden iyi bir sonuç elde ederiz diye düşünüyorum” diye konuştu.

“Takımın başına geldikten sonra kritik maçlar kazandık”

Takımın başına geldiğinde Antalyaspor’un sonuncu olduğunu belirten Antalyaspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, “Çok kritik maçlar kazandık. Hedefimiz ilk olarak ilk 10 içerisinde yer almak. Rizespor ve Beşiktaş maçında aldığımız sonuçlarla herkes kırıldı. Biz nereden geldiğimizi biliyoruz. Benim düşünce bu takım ilk 10 içerisinde olacak. İlk 10’un içinde oluruz diye düşünüyorum. Hedefimiz seneye çok iyi takviyelerle daha üst sıralara oynamak” ifadelerini kullandı.

“Eto’o’nun transfer konusu kapandı”

Eto’o’nun transfer konusunun kapandığını dile getiren Rıza Çalımbay, “Eto’o ile ilgili konu kapandı. Bundan sonra da bir şey olacağını sanmıyorum. Onu konuşmaya gerek bile yok. 3 tane yaptığımız transfer var. Onların yanına 2 transfer daha yapmak istiyorduk. Ama dondurduk. Olur mu olmaz mı bilmiyorum. Ama bir tane yurt dışından oyuncu gelebilir” şeklinde konuştu.

“Bulunduğumuz yeri kaybetmek istemiyoruz”

Avrupa kupalarına bu sene gidilmesi halinde iyi bir durumun olacağını söyleyen Antalyaspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay konuşmasını şöyle tamamladı:
“Gidebilirsek iyi olur. Yol uzun, emek vermek gerekiyor. Bulunduğumuz yeri kaybetmek istemiyoruz. Kaybetmemek için çalıştığımızın 5 katı çalışmamız gerekiyor. Çok kolay bir durum değil. Bütün takımlar birbirine önlem alıyor. Onun için de her takımın maçlarını izliyoruz. Nasıl oynayacağımızı tespit ediyoruz. Maça çıkıp baştan sona kadar mücadele etmemiz gerekiyor. Ligi iyi bir yerde bitirmek istiyoruz. Bütün takımlarla dostuz. Biz sahada gerekli mücadeleyi yaparız. Bütün takımlar bizim dostumuz. Herkes kazanmak istiyor.” 

Adem Akalan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Aşı ve Biyoteknolojik Ürün Araştırma ve Üretim Merkezi’nin ilk etabı yıl sonunda açılacak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 50 bin metrekarelik kapalı alanda hizmet verecek Hıfzıssıhha-Türkiye Aşı ve Biyoteknolojik Ürün Araştırma ve Üretim Merkezi’nin ilk etabının inşaatının tamamlanarak, yıl sonuna kadar açılmasının planlandığını açıkladı. Türkiye’nin "aşı üretim üssü" için çalışmalar devam ediyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Sağlık Bakanlığı öncülüğünde 50 bin metrekarelik kapalı alanla hizmet verecek olan Hıfzıssıhha-Türkiye Aşı ve Biyoteknolojik Ürün Araştırma ve Üretim Merkezi’nin ilk etap inşaatı yakında tamamlanıyor" ifadesini kullandı. İnşa çalışmaları hızla devam eden merkezde Türkiye’nin aşı alanında söz sahibi bir ülke olmasının planladığını belirten Bakan Koca, "Ankara Esenboğa Havalimanı yakınlarında 50 bin metrekarelik kapalı alana sahip olacak merkez, aşının yanı sıra bazı genetik ürünlerin AR-GE ve üretim çalışmalarını da yürütecek" dedi. İlk etabın yıl sonuna kadar açılması hedefleniyor Merkezin inşa çalışmalarının üç etapta ilerlediğini vurgulayan Bakan Koca, "İlk etabın inşaatı tamamlanma noktasına gelirken, bazı araştırma, üretim laboratuvarlarını içerisine alan bölümün yıl sonuna kadar hizmete alınması hedefleniyor. Merkez inşaatının ikinci etabında ise aşı üretim tesisleri yer alacak. Üçüncü etapta cihazların montajı ve ruhsatlandırılması işlemleri yapılacak" dedi. Aşıların "yerli ve milli" olacağına dikkati çeken Bakan Koca, şunları kaydetti: "Sağlık Bakanlığı, yeni Hıfzıssıhha Merkezi ve Türkiye’de aşı üretim süreçleriyle ilgili bilgi birikimine sahip bilim insanlarıyla bilgiyi ürüne dönüştürmeyi, yerli üretim imkanlarını geliştirerek dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlıyor. Öncelikli olarak çocukluk çağı bağışıklama programındaki kuduz, Hepatit A ve suçiçeği gibi üç aşının teknoloji transferiyle Türkiye’de üretimi planlanıyor." Bakan Koca, merkezin faaliyete geçmesiyle birlikte 2028’den itibaren bağışıklama programındaki aşıların yüzde 86’sının Türkiye’de üretilmesinin planlandığını ifade etti.
Konya Liseli genç kondisyon bisikletinde harcadığı enerjiyi elektriğe çevirdi Konya’da meslek lisesinde eğitim gören 11. sınıf öğrencisi spor salonunda kondisyon bisikletinde harcadığı enerjinin boşa gitmemesi için fikrini paylaştığı öğretmeni ve sınıf arkadaşlarıyla geri dönüşüm malzemelerini kullanarak yaptığı kondisyon bisikletinde elektrik üretti. Konya’da yaşayan ve Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenim gören 11. sınıf öğrencisi Abdullah Arda Efe, okul çıkışında spor salonuna gitti. Burada kondisyon bisikletine binen Abdullah Arda Efe, okuldaki öğretmenlerinden edindiği bilgi ile enerjisini boşa harcadığını düşünmeye başladı. Yahya, hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirmek için spor salonundan çıkıp gittiği evinde proje hazırlamak için kolları sıvadı ve uzun süren bir çalışmanın ardından kondisyon bisikleti pedalına bağlayacağı çamaşır makinası motorundan elde edeceği elektriği aküye aktaracağı bir çalışma hazırladı. Öğretmenlerine sunduğu bu çalışmayla yapım aşamasına geçen Abdullah Arda Efe, arkadaşlarının da desteği ile kondisyon bisikletinden elektrik üretmeyi başardı. “Spor salonunda hareket enerjisinin boşa gittiğini fark ettim” Kondisyon bisikletinden elektrik üreten 11. sınıf öğrencisi Abdullah Arda Efe, “Spor salonuna günlük sporumu yapmaya gitmiştim. O sırada hareket enerjisinin boşa gittiğini fark ettim. Okulda derslerde gördüğümüz üzere hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirebileceğimizi öğrenmiştik. Ben de böyle bir şey yapabileceğimi düşündüm. Hocalarıma sundum ve hocalarımızla böyle bir şey yapabileceğimize karar verdik. Çalışmalarımızla bu bisikletimizi ortaya çıkardık. Gayet de güzel çalışıyor. Hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirerek günlük hayatta kullanılabilmemize imkan sağlıyor. Mesela, en basit telefonumuzu şarj ederken, televizyonumuzu çalıştırırken veya başka bir işte hiç fark etmez elektrik enerjisini kullanabiliyoruz” dedi. “Hedefim bu alandan ilerlemeyi düşünüyorum” Bisiklet ile ürettikleri elektrik enerjisini depoladıklarını anlatan lise öğrencisi Abdullah Arda Efe, "Ürettiğimiz elektriği istediğimiz gibi kullanabiliyoruz. İstersek ampul yakmakta, istersek makineleri çalıştırmak ve istersek telefonu şarj etmekte birçok şey de kullanabiliyoruz. En basit bir projemiz. Ülkemizde birçok spor salonunda böyle bisiklet var. Sadece spor salonlarında değil evlerde de var. Böyle bir şey hem insanlar için hem iş yeri sahipleri için hem de dünyamız için, çevre kirliliği açısından çok güzel sonuçlar elde edebileceğimize inanıyorum. Çalışmalarımıza gelecek olursak, ilerideki hedeflerim bu alandan ilerlemeyi düşünüyorum. Böyle makinelerle, insanlık yararına makineler yaparak hem ülkemize hem dünyaya hem kendime katkı sağlayacağımı düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Telefonumuzu tam 30 kez şarj edebilmekte, 22 inç, 25 watt gücündeki bir led televizyonu 12 saat çalıştırabilmekte” Hazırladıkları projede birçok geri dönüşüm malzemesi kullandıklarını anlatan Abdullah Arda Efe’ye çalışmalarında destek veren sınıf arkadaşı Baki Yıldırım ise, “Çamaşır makinesinin motorunu kullandık. Normal 6 vitesli bisikletin vitesini kullandık. Onun dışında bisiklet kasasını onları söktük bu şekle getirdik. Böyle geri dönüşümü kullandık. Normal evlerde de bulabileceğimiz şeyleri aslında kullanmış olduk. 3 bin miliamper batarya kapasitesi olan bir telefonumuzu tam 30 kez şarj edebilmekte ve 22 inç, 25 watt gücündeki bir led televizyonu 12 saat çalıştırabilmektedir. Bununla beraber 1 saat hiç aralıksız pedal çevirirsek 640 kalori yakabiliriz. Tam dolu bataryamız ise 10 saat pedal çevirince tam dolu olmaktadır” ifadelerini kullandı. “Bu projenin başından sonuna kadar öğrenciler büyük ilgi gösterdiler” Öğrencilerin üretime katılması, özgüvenine kavuşmuş olmasının eğitim anlamında önemli olduğuna dikkat çeken Endüstriyel Otomasyon Teknik Alanı Öğretmeni Atölye Şefi Mehmet Ali Yılmaz, “Gerçekleştirebilir miyiz diye biraz bir literatür taraması yaptık. Fikrin güzelliği şöyleydi insanlar spor yaparken aynı zamanda açığa çıkan enerjinin değerlendirilmesi şeklindeydi. Biz bunun tabanını zaten derslerimizde işliyoruz. Çocuklara anlatıyoruz. Burada açığa çıkan hareket enerjisiyle elektrik üretilebileceğini, bunun depolanabileceğini, depolandıktan sonra da faydalı yerlerde kullanılabileceğini öngörerek bu projeye başladık. Bu projenin başından sonuna kadar öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Öğrencilerin katılması, öğrencilerin oradaki parametreleri bilmesi, oradaki elemanlar hakkında bilgi sahibi olması tabii ki bizi sevindiriyor. Çocukların bu konuda biraz üretime iştahlı olmaları veya üretim için bir fikir yürütmeleri bizler için sevindirici bir durum. En azından öğrencinin üretime katılması veya bir şeyler yapabileceği özgüvenine kavuşmuş olması bile eğitim anlamında bizim bir yerlere geldiğimizi gösteriyor. Bu da bizler açısından en azından öğrencilerimiz için bir geri dönüş olarak faydalı olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.