ASAYİŞ - 26 Eylül 2016 Pazartesi 15:21

Sabancı suikastinde 20 yıl sonra gelen savunma

A
A
A
Sabancı suikastinde 20 yıl sonra gelen savunma

Sabancı suikastı davasının faili İsmail Akkol, ilk kez savunma yaparak, “Sabancı Center girişindeki güvenlik kamerasından alınan fotoğraflarda, Mustafa Duyar’ın yanındaki kişi bana benziyor ama ben değilim. Mustafa Duyar hain bir adam” dedi.

9 Ocak 1996’da gerçekleşen ve Özdemir Sabancı, Haluk Görgün ve Nilgün Hasefe’nin öldürüldüğü ’Sabancı Suikastı’nın ardından 20 yıl sonra yakalanan İsmail Akkol’un yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık İsmail Akkol cezaevinden getirilirken, Akkol’un 3 avukatı ile Sabancı ailesinin avukatı Vehbi Kahveci duruşmada hazır bulundu.

Duruşmanın başlamasının ardından sanık İsmail Akkol’un savunmasına geçildi. Sesli ve Görüntülü sistemle ifadesi alınan Akkol, davanın 20 yıldır devam etmesine tepki göstererek, “Bu davanın buraya kadar gelmesinin nedeninin ölenin kimliğiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Bu dava 20 yıldır devam ediyor ve benim ülke ülke gezdiğim söyleniyor. Hatta öldüğüm bile söylendi” dedi.

Savunmasında, siyasi olaylara ve hükümeti eleştiren ifadelere yer veren Akkol, daha sonra mahkeme başkanının sorularını yanıtladı. Mahkeme başkanı Akkol’a, davanın cezaevinde hayatını kaybeden sanığı Mustafa Duyar ve firari sanık Fehriye Erdal’ı tanıyıp tanımadığını sordu. Akkol, Mustafa Duyar’ı hiç tanımadığını, Fehriye Erdal’ı basında çıkan haberlerden tanıdığını söyledi.

Mahkeme heyetinin Akkol’a sorduğu sorular ve Akkol’un verdiği yanıtlar şöyle:

"Başkan: Bayrampaşa Cezaevinde 08.08.1995 tarihinde Şenol isimli kişiyle görüştünüz mü? Ercan Kartal isimli kişiyi ziyaret ettiniz mi?

Akkol: Şenol adlı kişiyle 1 kez görüştüm. Ercan Kartal’ı ziyaret etmedim.

Başkan: Kod adınız var mı? Sedat kod adını kullandığınız doğru mu?

Akkol: Kod adım yok. Böyle bir şeye ihtiyaç duymadım. Beni herkes İsmail diye bilir.

Başkan: Mustafa Duyar, bu davadaki eylemleri ifadesinde anlatmış. İfadesinde, Vakko binasının kapısına bomba konulması, Buca Cezaevinde 3 kişinin ölmesi üzerine Maslak’taki kışlada 2 eri ateşli silahla vurulması olaylarını birlikte yaptığınızı söylemiş.

Akkol: Maslak’ta askeri kışla olduğuna dair bir bilgim yok. Mustafa Duyar hain bir adam. Kendisini kurtarmak için yanına bir insan aramış, beni almış yanına.

Başkan: Murtaza Demirci’yi tanır mısınız? Sabancı suikastında Levent’teki binalara girdiniz mi?

Akkol, Murtaza Demirci’yi tanımam, Leventte’ki binalara girmedim.

Başkan: Mustafa Duyar ifadesinde, “Ben 2 kişiyi, Nilgün Hasefe’yi İsmail öldürdü” diyor. Kurtuluş Dergisi’ni arayarak eylem üstlendiğiniz doğru mu?

Akkol: Mustafa Duyar’ın söyledikleri gerçek değildir. Keşke burada olsaydı o cevaplasaydı, bunları yüzme karşı söyleseydi. Kurtuluş dergisi yalnızca, gazete bayisinden satın alıp okuduğum bir dergidir.

Başkan: Sabancı suikastinden sonra yurt dışına mı gittiniz?

Akkol: Hayır ülkedeydim.Sonraki yıllarda kaçak yollarla zaman zaman yurt dışına çıktım. Olaydan sonra adımın afişe olması sebebiyle ailemden uzaklaşmak zorunda kaldım. Kendi ilişkilerimle dışarı çıkmaya çalışıyordum. Yoksa yargısız infaza kurban gidecektim. Almanya’ya hiç gitmedim.

Başkan: Bülent Erkoç sahte pasaportuyla Şam’a gittiniz mi?

Akkol: Hayır Şam’a gitmedim. Mustafa Duyar, dosyadaki belgelerden okuduğuma göre “Önce Yunanistan’a, sonra Almanya’ya, oradan da Şam’a gittik’ demiş. Bu mantıklı değil, Şam şurda kaç adım, öyle birşey yapacak olsam neden Avrupa’yı dolaşayım? Kendi imkanlarımla kaçakçılar üzerinden aldığım sahte kimliklerle yurt dışına çıkıyordum".

“BANA BENZİYOR AMA BEN DEĞİLİM”

Mahkeme başkanı daha sonra Akkol’a, Sabancı Center girişindeki görüntülerden alınan fotoğrafları göstererek, “Bu sen misin’ diye sordu. Akkol, dosyadaki fotoğrafları daha önce de gördüğünü belirterek, “Fotoğrafta İsmail Akkol olarak belirtilen kişi bana benziyor ama ben değilim. Bunun ben olduğumu nasıl ispatlayacaklar? O akşam adımı ve gazetelerde resmimi görünce yok oldum. Ben sabah- akşam işe giden bir adamdım, tona tepsiye işi yapardım. Mustafa Duyar’ı da, Fehriye Erdal’ı da yalnızca basından tanıyorum. Güya benim kimliğim bulunmuş orada. Ben ülkeyi terk ettiğimde kendi kimliğimi kendim yaktım” dedi.

“MUSTAFA DUYAR’IN DIŞINDA BİR TANIK YOK”

Mustafa Duyar’ın cezaevinde öldürülmesine değinen Akkol, “Tanımadığım bir adam aleyhimde konuşuyor, sonra da infaz ediliyor. Mustafa Duyar’ın dışında bir tanık yok, belge yok. Olay yerinde parmak izim var mı? Benim DNA örneğim var mı? Yok. Sadece Mustafa Duyar öyle dedi, böyle dedi deniliyor. Hakkımda başkaca bir delil yoktur. Duyar’ın bir isme ihtiyacı vardı, benim adımı söyledi” ifadelerini kullandı. Duruşmada daha sonra Sabancı ailesinin avukatı Vehbi Kahveci sanık Akkol’a sorular sordu. Akkol, Avukat Kahveci’nin, “Suikastin ardından DHKP/C’nin yaptığı 45 nolu bildirinin 13 numaralı ekinde İsmail Akkol imzası var. Bu yazıyı kim yazdı?” sorusuna, “Ben yazdım” yanıtını verdi.

SABANCI CENTER’DA GÜVENLİĞE TESLİM EDİLEN KİMLİK İSTENDİ

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, firari sanık Fehriye Erdal hakkındaki yakalama kararı ve kırmızı bültenin infazının beklenmesine, sanık İsmail Akkol’un tutukluluk halinin devamına hükmetti. İstanbul Emanet Memurluğu’na yazı yazılarak, sanıklar Mustafa Duyar ve İsmail Akkol’a ait nüfus cüzdanları aslının duruşmada incelenmek üzere mahkemeye gönderilmesine karar veren mahkeme duruşmayı 25 Ekim 2016 tarihine erteledi.

Başak Akbulut
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.
Samsun Başkan Dündar: "Gayretimiz, bu başarıyı örnek belediyecilik ile taçlandırmak" Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak" dedi. 31 Mart yerel seçimlerinde Bağımsız Çarşamba Belediye Başkanı olarak seçilen Hüseyin Dündar, seçim süreci boyunca kendisini yalnız bırakmayan gönüllü vatandaşlarla, teşekkür yemeğinde bir araya geldi. Çarşamba’da bir düğün salonunda gerçekleşen yemek programına katılım yoğun oldu. “Çarşamba olarak 31 Mart seçimlerinde elde edilen başarı hikâyesi, gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir başarı hikâyesi olacak" ifadeleri ile konuşmasına başlayan Başkan Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak. Başarılı belediyecilik hizmetleri yeniden vatandaşlarımızın hizmetinde olacak. Çarşamba’nın verdiği destek ve güvenin karşılığı olarak gerekli hizmeti vereceğiz. Çarşambamızın bundan sonraki süreci Allah’ın izni ile çok daha farklı olacak. Çarşambalılar olarak kenetlenerek başarıya inanan ve bununla ilgili tavrını koyan bir memleket olduğumuzu göstermiş olduk. Ben bu şehrin ve sizlerin belediye başkanı olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Seçim süreci boyunca desteklerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşma sonrası yemek ikramı yapıldı. Yemek ikramı sonrası, program son buldu.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.
İstanbul İBB Başkanı İmamoğlu’dan Çekmeköy Belediye Başkanı Çerkez’e tebrik ziyareti İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çekmeköy Belediyesini ziyaret ederek Başkan Orhan Çerkez’i tebrik etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Çekmeköy Belediyesini ziyaret etti. İmamoğlu, Çekmeköy Belediyesi girişinde Başkan Orhan Çerkez ve belediye personeli tarafından alkışlarla karşılandı. Çerkez’e hayırlı olsun dileklerini ileten İmamoğlu, "Allah utandırmasın. Yeni dönemde bizim en özel ilçelerimizden birisi Çekmeköy olacak. Hem Anadolu yakasının gelişen ilçelerinden birisi, aynı zamanda yeni şehircilik örnekleriyle aslında çok hızlıca işbirliği içerisinde güzel gelişmelere fırsat vereceğimiz bir ilçemiz. İnşallah 2024-29 döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Çekmeköy Belediyesi, uyumlu bir şekilde, çok güzel işleri başarırız. Zaten geçtiğimiz 5 yılda Büyükşehir Belediyesi olarak, güzel hizmetlerimizi ilçemize sunma konusunda çok gayretli olduk ulaşımdan çevreye, imar planlarından birçok hususa kadar, İSKİ yatırımlarına kadar. Şimdi bu dönemde, bunu daha da yukarıya taşıyacağız. İşbirliğinin en üst seviyede olacağına zaten kuşkumuz yok. Size de üstün başarılar dileriz” dedi. İmamoğlu’na Çekmeköy’ün “hemşehrilik anahtarını” takdim eden Çerkez de duygularını, “Çekmeköy, 2009’da ilçe oldu. 30 yıldır iktidar görmeyen bir ilçemiz. Sizlerin sayesinde, birlikte çalışmamızla birlikte, Cumhuriyet Halk Partisi olarak burada seçimden zaferle çıktık. Bunun için sizlerin büyük emeği var. 2019’da gelmenizle birlikte büyük güven verdiniz, büyük cesaret verdiniz. Bize de ilham kaynağı oldunuz. Biz de kazandık. İnşallah doğru şekilde yönetiriz. İnşallah ülkemizi geleceği yere taşırız. Aday olduğumda size söz vermiştim, ‘Ben bu seçimi alırım’ diye. Sizlerin sayesinde bize ilgi arttı. Gelecek 5 yılda Çekmeköy’ü daha ileriye taşıyacağımıza inanıyorum” dedi. Tebrik ziyaretinin ardından İmamoğlu ile birlikte İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, Genel Sekreter Yardımcıları Mahir Polat, Pelin Alpkökin, Gürkan Akgün, Gürkan Alpay, Erdal Celal Aksoy, Zeynep Akçabay, İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa ve İETT Genel Müdürü İrfan Demet, Çekmeköy Belediye Başkanı Çerkez ile belediye bürokratlarıyla bir araya gelip, ilçenin sorunlarını ele aldı.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.