SAĞLIK - 13 Nisan 2018 Cuma 17:47

Sağlık hizmetleri 2030'a kadar dijitalleşecek

A
A
A
Sağlık hizmetleri 2030'a kadar dijitalleşecek

Araştırmalar, yakın gelecekte yaşlanan nüfusunun bakımında otomasyon, robotik ve kendi kendine teşhis çözümleri hayati rol oynayacağını ortaya koyuyor. Yayınlanan rapora göre; sağlık endüstrisindeki dönüşümün hastalar ve sağlık çalışanları için daha iyi deneyimler sunacak olmasının yanı sıra güvenlik risklerinin artabileceğine de dikkat çekiliyor.

Hewlett Packard Enterprise şirketi Aruba tarafından hazırlanan '2030'un Hastanesinin İnşası' isimli rapor yayınlandı. Kıdemli sağlık hizmetleri liderleri ve gelecek bilimcilerle yapılan görüşmelerin sonuçlarını içeren rapor, sağlık endüstrisi için mobil, bulut ve IoT teknolojisini içeren daha akıllı işyerlerinin gerekliliğini ve olasılığını açıklıyor. Ayrıca, hasta deneyimini değiştirecek ve klinik bakımı geliştirecek yolları araştırıyor. Rapora göre, sağlık kurumları servislerini Nesnelerin Internet’i (IoT) çerçevesinde yeniden şekillendirecek. 10 yıl içinde bir check-up yaptırmak için, doktorlar ve hemşirelerden daha çok, sensörler, kameralar ve robotik tarama cihazları ile etkileşime girilebilecek. 

2030'a kadar sağlık endüstrisini dönüştürecek 5 tahmin 

Rapora göre sağlık endüstrisinin 2030'a kadar nasıl dönüşeceğine dair beş önemli tahmin şöyle:
Hastanın kendi kendine teşhisi: Sağlığını izlemek ve hatta kendi taramalarınızı yapmak için uygulama tabanlı ve giyilebilir araçları kullanarak hastalar, bir muayenehane veya hastaneye gitmeksizin evde çok sayıda koşulla kendi kendine teşhis etme kabiliyetine sahip olacaklar. 

Otomatik hastane: Hastaneye kaydınızı yapıp girdiğiniz andan itibaren kalp atış hızınızı, sıcaklığınızı ve solunum oranınızı değerlendirebilen görüntüleme teknolojisine sahip olacak, aynı zamanda 10 saniye içinde bir kan basıncı ve EKG testi yapabilecek sensörleri de bulunacak ve böylece hastaları otomatik olarak sınıflandırabilecek, hatta orada o anda teşhis edebilecek. 

Sağlık profesyonelleri serbest zamanlarını iki katına çıkaracak: Şu anda zamanlarının yüzde 70’ini yönetim işleri için harcayan doktorlar ve hemşireler, mobil cihazları yoluyla taramaları veya hasta kayıtlarını hızla analiz edebilecekler, böylece hasta bakımına odaklanmak için günün büyük bir bölümü serbest kalacak.
Dijital veri depoları: Cihazlar otomatik olarak dijital hasta kayıtlarınızla entegre olacak, durumunuzu ve tedavinizi otomatik olarak güncelleyecek, bakım yapanların daha iyi kararlar verebilmeleri için onlara daha zengin, gerçek zamanlı, kolayca erişilebilen veriler sunacak. 

AI’ın kabulü: Yapay zeka (AI) tanı ve tedavilerde giderek artan bir rol oynamaya başladıkça, kamu desteği makine tarafından teşhis edilmeye hazır olduğunuz ölçüde büyüyecek. Hizmetlerin hasta çevresinde tasarlanması ve uygulanması şartıyla, faydalar açıklanacak ve izin istenecek.

"Dönüşüm olmazsa sağlık hizmetleri zayıflayacak" 

Yapay zekanın tıbbi bakımı geliştirebilme yeteneğini açıklayan UCL Profesörü Dr. Hugh Montgomery, "On yıl içinde, tek bir damladan 50 bin farklı kan proteinini deneyebilirsiniz, daha hızlı ve hatta otomatik teşhis yapabilirsiniz. Şu anda bu oldukça radikal bir şey ve hiçbir şekilde mümkün değil. Bugün ancak 30 değişkeni ele alabilirim. Önümüzdeki 5-10 yılda iki nedenden ötürü büyük bir dönüşüm ve karmaşa içinde olacağız. Bu nedenlerden ilki teknolojinin bu kadar hızlı değişmesi ve ikincisi, oraya ulaşmak için büyük bir baskının varlığı. Çünkü yapmazsak, sağlık hizmetleri git gide zayıflayacak" dedi.

Hastanın kendi kendine bakımı konusunda ise Dijital Sağlık Fütüristi Maneesh Juneja, "10 yıl içinde size diyabet veya yüksek tansiyon tanısı konduğunu varsayalım. Teşhis konduktan sonra, ilaç tedavinizin nasıl gittiğine dair bir çok izleme, sağlık sisteminin sizi sık sık görmesine gerek kalmadan yapılabilir. Verilerinizi gerçek zamanlı olarak izleyebilir ve önerilen diyet veya tedavi planınızdan saparsanız bunu görüp, size akıllı saatinizden veya artırılmış gerçeklik gözlüklerinden dijital bir uyarı gönderebilirler" ifadelerini kullandı. 

Rapor, bu tür ilerlemelerin bilim kurgudan uzak olduğunu ve yaşlanan bir nüfusa daha iyi bakma mücadelesinde hayati öneme sahip olabileceğini iddia ediyor. BM rakamları, 60'lardan sonra nüfusun 2030 yılına kadar \%56 artacağını ve bu durumun büyük ölçüde daha verimli sağlık hizmetleri ihtiyacını artıracağını gösteriyor.

Sağlık kuruluşları dijitalleşmeye doğru yolculuğa çoktan başladı 

Raporda, modernleşme ihtiyacının farkında olarak, sağlık kuruluşlarının dijitalleşmeye doğru yolculuğa çoktan başladıkları belirtiliyor. Aruba'nın araştırmasında, sağlık kuruluşlarının yaklaşık üçte ikisinin (yüzde 64) hasta monitörlerini ağlarına bağlamaya başladıkları ve yüzde 41'inin görüntüleme veya x-ışını cihazlarını bağladığı söyleniyor. Bu tür önlemler, daha yüksek kalitede bakım sağlamak için kullanılan ve daha kolay bir şekilde paylaşılabilen güncel bilgileri paylaşan milyonlarca birbirine bağlı tıbbi, giyilebilir ve mobil cihazlarla, bir Nesnelerin İnterneti (IoT) stratejisinin yapı taşları olduğu bildirildi. Bununla birlikte, yaklaşım şu anda riskle dolu olduğu belirtildi. 

Yapılan açıklamada; bir IoT stratejisini benimseyen sağlık kuruluşlarının yüzde 89'u, IoT ile ilgili bir veri ihlali yaşadı. Gelecek on yıl boyunca ortaya çıkacak yeni teknoloji cihazlarının patlamasıyla birlikte, sıkı güvenlik kurallarını uygulamak amacıyla, kuruluşlar için önemli bir sorun, ağlarına bağlanan ve tıbbi verileri paylaşan tüm cihazların görünürlüğünü korumak olacak.

"Veri güvenliği riski büyük sorun" 

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Aruba’da EMEA Başkan Yardımcısı olan Morten Illum, "Dijital sağlık servislerinin yükselişi, hasta deneyimlerinin iyileştirilmesi ve hassasiyetin ve bakım kalitesinin arttırılması ile ilgilidir. Her şeyden öte, sağlık hizmeti sağlayıcıları ve kamu temsilcileri hakkında heyecan duyulması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak veri güvenliği riski burada büyük bir sorun olarak ortaya çıkıyor. İşte bu nedenle, bu değişikliklerin devreye girmesi zaman alıyor ve önümüzdeki yıllarda hem teknoloji hem de kültürel değişimi müzakere etmek için teknoloji sağlayıcıları ile işbirliği yapan sağlık sektörü şirketlerini görmeyi bekliyoruz. Sunulan kazançlara bakınca, kesinlikle çaba göstermeye değer" şeklinde konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir TCG Nusret Müze Gemisi, İzmir’de ziyarete açıldı TCG Nusret Müze Gemisi İzmir’de ziyarete açıldı. Konak Pier’e demirleyen gemiye ziyaretçiler akın etti. Çanakkale Deniz Savaşı’nın önemli unsurlarından Nusret Mayın Gemisi’nin anısını yaşatmak adına 2011’de aslına uygun tasarlanan TCG Nusret Müze Gemisi, İzmir’de ziyarete açıldı. Konak Pier’e demirleyen gemiyi gezen ziyaretçilere Çanakkale Deniz Muhabereleri hakkında bilgi veren görevliler, Almanya’dan 1913’te Osmanlı Donanması’na teslim edilen geminin, 2011’de Gölcük Tersanesi’nde birebir inşa ediliş sürecini anlattı. Ayrıca görevliler müze haline getirilen kısımlarda geminin tarihçesini dair bilgiler aktardı. Güney Deniz Saha Komutanlığı Bandosu tarafından ise geminin önünde bando konseri verildi. Çocuklar ilgiyle gezdi Ailesiyle müze gemiyi ziyarete gelen 14 yaşındaki Defne Avcı, müzenin çok güzel olduğunu belirterek, “İçeride hiç görmediğim şeyler, farklı yazılar vardı. Aşağı doğru görüntüler yansıtılıyordu. Çok beğendim” dedi. 8. sınıf öğrencisi Atakan Demirel de müze gemiyi çok güzel bulduğunu, içeride askerlerin yattığı yerleri ve kayıkların yer aldığı bölümleri gördüğünü belirtti. Demirel ayrıca gemilere ilgisinin olduğunu ve gemi sürmeyi çok istediğini kaydetti. Turistler de müze gemiye ilgi gösterdi İran’dan İzmir’e arkadaşlarıyla gelen ve müze gemiyi ziyaret eden turist Saba Sarraf ise “Biz İzmir’i çok ve Atatürk’ü çok seviyoruz. Gezmek için Türkiye’ye geliyoruz. Gemiyi çok beğendik” ifadelerine yer verdi. Müze gemi bugün kentten ayrılacak.
Muğla Köyceğiz’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutlandı Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutlandı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Köyceğiz’de de düzenlenen çeşitli etkinliklerle coşku içerisinde kutlandı. Etkinlikler, düzenlenen çelenk sunma töreniyle başladı. Kutlama etkinliklerine Köyceğiz Toparlar Ortaokulu bahçesinde devam edildi. Toparlar Ortaokulu bahçesinde düzenlenen program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Köyceğiz İlçe Milli Eğitim Müdürü Kerem Karahan, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaparak, tüm öğrencilerin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutladı. Ardından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlenen resim ve şiir yarışmalarında dereceye giren öğrencilere Köyceğiz Kaymakamı Mustafa Maslak tarafından ödülleri verildi. Etkinlikler öğrenciler tarafından sergilenen halkoyunları ve çeşitli gösteriler ve şiir okumalarıyla devam etti. Gösterilerin ardından çekilen hatıra fotoğrafıyla törenin birinci bölümü son buldu. Törene Köyceğiz Kaymakamı Mustafa Maslak, Belediye Başkanı Ali Erdoğan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Kerem Karahan, daire amirleri, kamu kurum ve kuruluş başkanları, siyasi parti temsilcileri, okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve veliler katıldı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama etkinlikleri öğleden sonra Köyceğiz Kulak Mesire Alanında devam etti.
Adıyaman Kahta’da 23 Nisan coşku ile kutlandı Adıyaman’ın Kahta ilçesinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 104. yıl dönümü coşkulu bir programla kutlandı. Kahta, TPAO Atatürk İlkokulu ve Şehit Sevgi Yeşilyurt Anaokulu öğrencileri tarafından hazırlanan programda, öğrenciler günün anlam ve önemine dair şiirler okuyarak ve çeşitli gösteriler ile yarışmalar sergiledi. Bu anlamlı etkinlikler, öğrencilerin milli bayramları daha yakından tanımalarına ve kutlamalarına imkan sağladı. İlçe Milli Eğitim Müdürü Lütfü Başli ve protokol üyeleri günün anlam ve önemi ile ilgili düzenlenen yarışmalarda derece alan öğrencilere ödüllerini takdim etti. İlçe Milli Eğitim Müdürü Lütfü Başli, günün anlam ve önemini belirttiği konuşmasında, “Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı, milletimizin geleceğini kendi ellerine aldığı, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu tüm dünyaya ilan ettiği günü kutluyoruz. Bu önemli gün, aynı zamanda çocuklarımızın, yani geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin bayramıdır. Bugün, çocuklarımıza yönelik olarak düzenlediğimiz etkinliklerle, onların bu özel günü daha anlamlı ve eğlenceli bir şekilde kutlamalarını sağlıyoruz. Çocuklarımızın geleceğe umutla bakmaları, milli ve manevi değerlerimizi benimsemeleri için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz” dedi. Programa Kahta Belediye Başkanı Mehmet Can Hallaç, İlçe Milli Eğitim Müdürü Lütfü Başli, Cumhuriyet Başsavcıvekili Ersin Ünlü, kurum amirleri ve öğrenciler katıldı.
Ankara Gölbaşı’nda 23 Nisan çoşkusu 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Gölbaşı’dan vatandaşlar tarafından yoğun ilgiyle kutlandı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında Gölbaşı’nda etkinlikler düzenlendi. İlkokul öğrencilerine temsili makam devri ile başlayan etkinliklerde, Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, başkanlık makamını Şehit Bülent Göçer İlkokulu 3. Sınıf öğrencisi Derin Yumurtacı’ya devretti. Gölbaşı Belediyesi Başkanlık makamında düzenlenen devir teslim töreninde samimi anlar yaşandı. Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, Derin ile yakından ilgilenerek sohbet etti. Bu anlamlı günde minik başkan Gölbaşı Belediyesi’nin yönetiminde söz sahibi oldu. Üçüncü sınıf öğrencisi Derin, Belediye Başkanı olarak çeşitli yönetim faaliyetlerinde bulunup Gölbaşı için fikirlerini paylaştı. Gölbaşı Belediyesinin birim müdürleri de başkanlık makamında hazır bulundu. Makama geçen Derin, mutlu olduğunu belirterek, “Bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. Bize bu güzel günü armağan ettiği için Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sonsuz teşekkürlerimi bir borç bilirim. Tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum. Sizlere çalışmalarınızda başarılar diliyorum” şeklinde konuştu. Derin, sokak hayvanları için barınaklar, okullarda sanat ve spor ağırlıklı kurslar, parklarda güvenle bisiklet ve scooter sürülebilecek alanlar, güvenli oyun alanları oluşturma, çocukların sağlıklı beslenmesi için okul kantinlerinde çorba desteği gibi projeleri olduğunu anlattı. Bu özel günde Odabaşı, Gölbaşı için verdiği güzel talimatlar için Derin’e teşekkür ederek, onun bu güzel önerilerini hayata geçirme sözü verdi. Eğitim hayatında Derin’e başarılar dileyen Odabaşı, “Her zaman bekliyoruz. Allah gönlüne göre versin, sağlıkla ve sıhhatle başarı dolu bir hayatın olsun. Daha temiz, daha yeşil ve sağlıklı bir Gölbaşı’nda büyümen için çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadesini kullandı. Sevgi Çiçeği İlkokulu’nda ise 23 Nisan kutlama programları devam etti. Sevgi Çiçeği İlkokulu’ndaki programa Gölbaşı Kaymakamı Erol Rüstemoğlu, Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcısı Çetin Güzel, İlçe Milli Eğitim Müdürü Serap Yılmaz, ilçe protokolü, STK temsilcileri, meclis üyeleri, muhtarlar, öğrenciler ve veliler katıldı. Velilerin ve çocukların yoğun ilgi gösterdiği programa katılan Belediye Başkanı Odabaşı, çocuklar ve aileleri ile tek tek ilgilenerek fotoğraf çektirdi. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı İlçe Milli Eğitim Müdürü Serap Yılmaz yaptı. 23 Nisan’ın ulusun kendini yönetme iradesini eline aldığı gün olduğunu ifade eden Yılmaz, “Geleceğimizin güvencesi çocuklarımızın iyi bir eğitim alması hepimizin ortak hedefidir. Yolunuz aydınlık olsun, yüreğiniz sevgiyle dolsun. Kutlama programında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum, bayramımız kutlu olsun.” dedi. Program kapsamında İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü tarafından 2023-2024 Okul Sporları Basketbol ve Voleybol ilçe müsabakalarında birinci olan okullara Gölbaşı Kaymakamı Erol Rüstemoğlu tarafından kupa ve madalyaları verildi. İkinci olan okullara kupa ve madalyalarını Belediye Başkanı Yakup Odabaşı verirken üçüncü olan okulların kupa ve madalyalarını Cumhuriyet Başsavcısı Çetin Güzel verdi. Ödül töreninin ardından öğrenciler Türkiye’nin her yöresinden ayrı ayrı hazırladıkları halk oyunları gösterilerini sunarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı coşkuyla kutladılar. “Gazi Meclisimizin 104. yılı kutlu olsun” 23 Nisan’ın egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu gerçeğinin tüm dünyaya ilan edildiği gün olduğunu vurgulayan Odabaşı, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin açılışının 104. yıl dönümünü ve Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün geleceğimizin teminatı çocuklarımıza armağan ettiği Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı´nı büyük bir gurur ve kıvançla kutluyoruz” dedi. 23 Nisan 1920’nin TBMM’nin açılışıyla, millet iradesinin en somut ifadesini bulduğu, ulusal egemenliğin taçlandığı bir dönüm noktası olduğunun altını çizen Başkan Odabaşı, “23 Nisan 1920, sadece siyasi bir zafer değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümün ve gelişimin başlangıcıdır. Değerli çocuklarımız, bu büyük mirasın yalnızca koruyucuları değil, aynı zamanda yarının liderleri, bilim insanları ve sanatçıları olarak şekillendiricileridir. Bu anlamlı günde, bir kez daha milli mücadelemizin lideri Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmetle, saygıyla ve minnetle anıyor; milletimizin ve tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum. Ne mutlu Türk’üm diyene!” ifadelerini kullandı.