EĞİTİM - 26 Temmuz 2017 Çarşamba 09:26

‘Sağlık personeli mutlaka iş bulur’

A
A
A
‘Sağlık personeli mutlaka iş bulur’

Sağlık alanının üniversite tercihinde her zaman revaçta olan bir meslek olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Anıl Özgüç, “Sağlık personeli olarak eğitilmişseniz, mutlaka iş bulabilirsiniz” diyor.

İstanbul Aydın Üniversitesi, tıp, diş hekimliği, sağlık bilimleri ve sağlık hizmetleri alanındaki bölüm ve programlarıyla sağlık alanında ihtiyaç duyulan sağlık personeli yetiştiriyor. İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Anıl Özgüç, hem sağlık eğitim altyapısıyla, hem de yerinde uygulama odaklı eğitim yaklaşımıyla İstanbul Aydın Üniversitesi’nin sağlık alanında varlığını ortaya koyan sağlık personeli yetiştirmeye özen gösterdiğini söylüyor. Sağlık eğitiminin kendine has dinamikleri olduğuna işaret eden Yrd. Doç. Dr. Anıl Özgüç, dikkat edilmesi gereken ana noktanın insan olduğuna vurgu yapıyor ve “İnsan bedenine müdahale ediyorsunuz. Dolayısıyla sağlık eğitiminde önemli olan bu eğitimi alan öğrencinin insana dokunmasından geçiyor. İstanbul Aydın Üniversitesi de bu ilkeye dikkat eden bir eğitim modeli sunuyor. Sağlıkta uygulama olmadan da sağlıkçı olamazsınız. Bu çok önemli çünkü teorik olarak bu eğitimi almak yetmez” diyor.

Ön lisansta 3, lisansta 7 dönem yerinde uygulama

Yrd. Doç. Dr. Özgüç, İstanbul Aydın Üniversitesi’nde eğitimlerde ‘Yerinde Uygulama Dersi’ne ayrıca önem verildiğine işaret ediyor: “Bütün bölümlerimizde haftanın bir günü yerinde uygulama eğitimi, kredili bir ders olarak verilir. Ki bu zorunlu bir eğitimdir. Öğrencilerimiz birinci sınıfın bahar döneminden itibaren haftanın bir gününü mutlaka sektörün içinde geçirir. Meslek yüksekokulu öğrencisi 3 dönem, fakülte öğrencisi 7 dönem yerinde eğitim dersi görür”

Yerinde uygulama eğitimlerinin sektörün havasını soluma açısından öğrenci için bulunmaz bir fırsat olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Özgüç, “Sağlık eğitimi alan öğrencileri, bu tür uygulama derslerinde bir hastanenin veya bir polikliniğinin havasını soluyor. Öğrenciler bu süreç içinde bulundukları kurumda iyi ilişkiler kuruyorlarsa, ki bizim öğrencilerimiz içinde çok fazla örnek var, daha öğrencilikleri sırasında çalışmaya başlayıp mezuniyet sonrasında da devam ettirebiliyor. Özellikle üniversitemizde ikinci öğretimde okuyan sağlık öğrencilerinin tercih ettiği bir opsiyon oluyor bu. Gündüz çalışıp, akşam eğitim almak mümkün” ifadelerini kullandı.

‘Hastanelerimiz öğrenciler için uygulama alanı’

Bu yıl hizmete başlayan İstanbul Aydın Üniversite’nin Tıp Fakültesi Hastanesi’nin de öğrenciler için önemli bir uygulama ve istihdam alanı sunduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Özgüç, “Sağlık alanında eğitim gören öğrencilerimizi yerinde uygulama için üniversite hastanemize yönlendirebiliyoruz. Yine Diş Hekimliği Fakültesi öğrencilerimizi İAÜ Diş Hekimliği Fakültesi Ağız ve Diş Sağlığı Eğitim ve Araştırma Merkezi’ne yönlendiriyoruz. İlk dönemde yerinde uygulama eğitimi alamayan öğrencilerimiz de 7 bin 500 metrekare alana yayılmış 25 temel tıp laboratuvarında, uygulama eğitimi veriyoruz. Bu işe başladığında ciddi bir avantaj veriyor.”
Yrd. Doç. Dr. Özgüç, İstanbul Aydın Üniversitesi’nin sağlık alanında çok geniş bir yelpaze sunduğunu kaydederken “Bu yıl ikinci dönem öğrencilerini alacak İAÜ Tıp Fakültesi’nin yanı sıra Diş Hekimliği Fakültesi, bu yıl ilk mezunlarını verdi. Yine 8 bölümden oluşan Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu var. Burada da 21 programımız var ve hem gündüz hem de gece eğitimi veriyoruz. 4 bin öğrencimiz var” diyor.

Dikey geçiş, sağlık programlarına cazibeyi artırıyor

‘Anestezi’, ‘İlk ve Acil Yardım’, ‘Fizyoterapi’ gibi programların Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda en fazla ilgi gören programlar olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Özgüç, öğrencilerin bunu kamu atamalarıyla ve dikey geçişle ilişkilendirdiğine dikkat çekiyor: “Bunun dışında dikey geçiş sınavıyla lisans tamamlama imkanı olan programlar da en çok seçilen programlar. Ki bizim hemen hemen bütün bölümlerimizde dikey geçiş imkanı ile lisans bölümlerine geçiş mümkün. Üniversitemiz bu tür düşüncesi olan öğrencilerimiz için ücretsiz DGS kursları da sunuyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Programı’nda eğitim görenler, bunu DGS ile ‘Fizyoterapi’ veya ‘Hemşirelik’ lisans programına tamamlayabiliyor.”

Türkiye’nin 260 merkezinde kurulan tercih merkezlerinde bulunan rehber hocalarla öğrencileri bilgilendirme fırsatı sunduklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Özgüç, “Hiçbir zaman eğitim, sadece eğitim demek değildir. Üniversitenin sosyal iklimini solumak da gerekiyor. Ki Florya Halit Aydın Kampüsü’ne gelen öğrenciler, bizzat üniversitenin havasını teneffüs ediyorlar. Eğitim görmek istedikleri bölümleri, laboratuvarları gezme fırsatı buluyorlar. Aday öğrencileri bunu görüyor ve bize uygulama eğitimlerimiz, ders müfredatı, laboratuvarlar gibi her konuda soru sarabiliyorlar. Program veya bölüm başkanı ile tanışmak için gelebiliyorlar” diyor.

‘Aileler çocuklarının seçimine güvenmeli’

Yrd. Doç. Dr. Özgüç, tercih merkezlerinde öğrencilerin hayallerindeki mesleği seçmelerine yardımcı olduklarını kaydediyor: “Kendini bilen, hangi mesleği seçeceğini bilen öğrenciler var. Bazen de uzmanlardan fikir almak da kendini tartmanın bir başka yolu. Ancak kimi zaman öğrenci yerine anne babalar devreye giriyor. Grafik tasarım okumak isteyen öğrenciye zorla sağlık programları önerebiliyor. Tabi bunu çok doğru bulmuyoruz. Öğrenciler geçtikleri meslekle ömür boyu baş başa kalacak. Mutlu ve mutsuz olmalarına neden olacak. Bu noktada velilerin çocuklarına güvenmeleri ve onlara kulak vermeleri büyük önem taşıyor.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ATO Yönetim Kurulu Başkanı Baran’dan kafe ve restoranları boykota ilişkin açıklama Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, hafta sonunda yapılacak kafe ve restoranları boykota ilişkin, "Ticaret hayatı bir bütündür ve fiyat artışlarıyla mücadeleye boykot ile değil ancak birlik ve beraberlik içinde katkı sağlanabilir" dedi. ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, yiyecek-içecek sektöründe son günlerde yaşanan gelişmelere ilişkin X hesabından paylaşımda bulundu. Baran, son dönemde dünyanın en büyük sorunu haline gelen fiyat artışlarına dikkati çekerek, "Ülkemizde tüm sektörlerimizi ve ticaretimizi etkiliyor. Hükümetimiz enflasyonla mücadeleyi kararlılıkla yürütüyor. Enflasyonla mücadelenin bir süreç olduğunu biliyoruz. Bu dönemde sabırlı olmamız gerektiğini de çok iyi biliyoruz. Enflasyonla mücadele politikaları konusunda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki hükümetimize, ekonomi yönetimimize güveniyor ve yürekten destekliyoruz" dedi. "Yiyecek-içecek sektöründe faaliyet gösteren işletmelerimiz, ürünlerin tüketiciye ulaştığı son aşamanın temsilcileri durumundalar" ifadelerini kullanan Baran, şunları aktardı: "Her sektörde olduğu gibi yiyecek-içecek sektöründe de fırsatçılık yapanlar olabilir. Kötü örnek hiçbir zaman örnek değildir. Ticaret Bakanlığımız da fahiş fiyat uygulamalarına karşı denetimlerini yoğun bir şekilde sürdürerek, cezai yaptırımlarına devam ediyor. Sosyal medyada yiyecek-içecek sektörüne karşı başlatılan boykot çağrısı, sektördeki işletmelerimizin tümünü töhmet altında bırakarak hem yiyecek-içecek sektörüne hem de ilişkili tüm sektörlere ve ticaretimize zarar verecektir. Ayrıca bu yaklaşım binlerce işletme ve yüzbinlerce çalışanın mağduriyet yaşamasına yol açacaktır. Ticaret hayatı bir bütündür ve fiyat artışlarıyla mücadeleye boykot ile değil ancak birlik ve beraberlik içinde katkı sağlanabilir."
İstanbul İBB’den 4 milyar 200 milyon liralık borç yetkisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi, dün yapılan Nisan ayı ikinci oturumunda tam yetki alan Mecliste yapılan oylamada 4 milyar 200 milyon lira tutarında iç borçlanma dosyalarını kabul etti. Meclis toplantısında gündem maddesi olan Plan ve Bütçe Komisyonu görüşünde, 2019 yılından bu yana komisyonunda bekleyen 950 milyon lira iç borçlanma talebi için yapılan oylamada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verildi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi Nisan ayı ikinci oturumu İBB Meclisi Başkan vekili Nuri Aslan başkanlığında Saraçhane’deki İBB binası meclis salonunda yapıldı. İETT’nin 2023 yılı faaliyet raporunun görüşüldüğü mecliste iç borçlanma talepleri 160’ı kabul, 97’si ret oyuyla kabul edildi. Mecliste, İBB Başkanlığı Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Finansman Şube Müdürlüğünün imar, çevre, kültür, kentsel dönüşüm, sosyal belediyecilik ile toplu ulaşım ve benzeri birçok alandaki yatırım ve hizmet faaliyetlerinde kullanılmak üzere 950 milyon lira iç borçlanma talebi konuşuldu. Plan ve Bütçe Komisyonu görüşünde, 2019 yılından bu yana komisyonda bekleyen 950 milyon lira iç borçlanma talebi için yapılan oylama sonrasında İBB Başka Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verildi. ‘2 milyar 250 milyon lira iç borçlanma talebi oy birliğiyle kabul edildi’ İkinci oturumda oylama sonrası borçlanma talebi görüşülen Meclis toplantısında Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Finansman Şube Müdürlüğünün, köprü ve kavşak inşaatları, atık yakma ve enerji üretim tesisleri, termal bertaraf tesisi ile kentsel dönüşüm projelerinin etkinlik ve verimlilik çerçevesinde ilerlemesi ve yeni yatırımların yapılması için 2 milyar 250 milyon lira iç borçlanma talebi görüşüldü. Plan ve Bütçe Komisyonu oylamasında 2020 yılından itibaren komisyonda bekleyen 2 milyar 250 milyon borçlanma talebi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verilmesi oylama sonucu kabul edildi. ‘1 milyar lira iç borçlanma oy birliğiyle kabul edildi’ Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Finansman Şube Müdürlüğünün yapılan yatırım ve hizmet çalışmalarını Kovid-19 salgınına rağmen kesintisiz sürdürülebilmesi, halkın ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve bozulan nakit akışının iyileştirilmesi için 2024 yılı bütçesi çerçevesinde 1 milyar lira iç borçlanma maddesi de gündemde görüşüldü. Plan ve Bütçe Komisyonu, görüşünde 2021 yılından bu yana komisyonda bekleyen 1 milyar lira iç borçlanma isteği için İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verilmesi de oylama ile kabul edildi. Öte yandan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yönetimindeki 5 yılda İBB’nin borçlarının 26 milyar 760 milyon 454 bin liradan 150 milyar 837 milyon 391 liraya çıktığı olduğu öğrenildi.
Bursa Başarılı çocuklar ödüllendirildi Bursa’da lise ve üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler için Bursa Büyükşehir Belediyesi YKS serüveninde ücretsiz olarak deneme sınavı düzenledi. TYT ve LGS deneme sınavında dereceye giren öğrenciler, ödüllerini Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in elinden aldı. Büyükşehir Belediyesi tarafından üniversite ve lise adaylarının TYT ve LGS sınavlarında başarılarını artırmak ve eksik konuları tespit emek amacıyla düzenlediği ve binlerce öğrencinin katıldığı gerçeğe en yakın formattaki ücretsiz TYT ve LGS Deneme Sınav’ında sonuçlar açıklandı. Aynı zamanda gençler düzenlenen deneme sınavında kendilerini ölçme, heyecanını yenme konularında fırsat yakalamış oldu. Sınavın ardından dereceye giren öğrenciler. Başkan Bozbey ile bir araya geldi. Sınav hazırlık sürecindeki gençlerle sohbet eden Başkan Mustafa Bozbey, öğrencileri başarılarından dolayı tebrik etti. ’’Gençlerimizin de yüzlerini gülümseteceğiz’’ YKS’ye en iyi şekilde hazırlanmalarını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, aynı zamanda sınav hazırlık sürecinde öğrencilere destek çıkan aile bireylerine ve öğretmenlerine de teşekkür etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak yeni dönem sürecinde de öğrencilere sonsuz destekleri olacağını hatırlatarak, gençlere Bursa’ya dair isteklerini sordu. Başkan Bozbey, ‘’Büyükşehir Belediyesi olarak sorumluluğumuz, çocuklarımızın istedikleri alanlarda rahat çalışabileceği mekanları oluşturmak. Spor ve kültürel alanları çoğaltmak özellikle de müzikle buluşmalarını sağlamak. Ayrıca öğrencilerimizin sınav dönemlerinde yüzlerini gülümsetecek çalışmalarımız da sürüyor. Gençlerimize verdiğimiz sözlerimizi tutacağız, onların yüzlerini gülümseteceğiz hedefimiz bu. Bunları hep beraber başaracağız. Ben çocuklarımızı tebrik ediyorum, bravo çocuklar’’ dedi. Ödüller sahipleriyle buluştu Sınavda derece giren gençler de sınav dönemlerinde desteklerini sürdüren Başkan Bozbey ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Okulların bu konuda yeterli olmadığını dile getiren öğrenciler sınav denemelerinin devam ettirilmesini istedi. Ziyaretin sonunda Başkan Bozbey, tarafından deneme sınavında TYT’de birinci olan İsmail Çakır’a akıllı telefon, ikinci olan Eren Yılmaz’a tablet, üçüncü olan Boran Sakarya’ya akıllı saat hediye edildi. Başkan Bozbey LGS sınavında da birinci olan Ela Keskin ve Seda Dağ’a akıllı telefon, ikinci olan Ahmet Şimşek, Ecrin Saatçi, Hatice Kuru’ya tablet ve üçüncü olan Yusuf Ertaş’a da akıllı saat hediye etti. Hediye dağıtımı sonunda öğrenciler ve veliler ile toplu fotoğraf çekimi yapıldı.
Konya UCLG Başkanı Altay: “Bulunduğumuz her yerde Gazze’nin ve mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunuyoruz” Dünya Belediyeler Birliği olarak bilinen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Kosta Rika’da düzenlenen UCLG Ana Tüzük Komitesi Toplantısına başkanlık etti. Başkan Altay, “Bulunduğumuz her yerde Gazze’nin ve mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunuyoruz” dedi. Kosta Rika San Jose Ulusal Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen UCLG Yönetim Kurulu Toplantısı’nın Resmi Açılış Töreninde dünya belediyelerine seslenen Başkan Altay, konuşmasının başında Kosta Rika hükümetine sıcak misafirperverlikleri için teşekkürlerini iletti. “Teşkilatımız, seleflerimizin vizyonunun ebedi bir kanıtıdır” Kosta Rika’da yalnızca yönetim kurulu toplantısı için değil, teşkilatın 20. yılını kutlamak amacıyla da bir araya geldiklerini kaydeden Başkan Altay konuşmasına şöyle devam etti: “Bu güzel buluşmada sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Geçtiğimiz günler benim açımdan çok önemliydi. Hemşehrilerimizin büyük desteğiyle Benim Şehrim Konya’nın Belediye Başkanlığına yeniden seçildim. Hepinizin tahmin edebileceği üzere, şehrimde yaşayan vatandaşlarımızın güvenine sahip olmak büyük önem taşıyor ve UCLG’de aktif olarak yer almam için bana güç veriyor. Bu güzel ve tarihi yerde bir araya gelirken, birlikteliğimizi ve köklü iş birliğimizi sağlayan geçmiş mirasımız üzerine biraz düşünmenizi istiyorum. Şehir diplomasisi ile şehirler ve bölgeler arasındaki iş birliği yeni bir olgu değildir. Hatta Birleşmiş Milletler ve Milletler Cemiyeti gibi küresel kurumlardan bile daha eski bir geçmişe sahiptir. Teşkilatımız, seleflerimizin vizyonunun ebedi bir kanıtıdır. Onlar, çok düzeyli yönetişimin küresel zorluklara karşı çözümün bir parçası olacağı bir dünya hayal etmişlerdi. Halkla iç içe ve barış içerisindeki hükümetlerin, dayanışmayı ve kolektif ilerlemeyi teşvik edebileceğini öngördüler. Parçası olmaktan büyük memnuniyet duyduğum UCLG, her gün ve her çalışmasında bu değerli amaç için çabalıyor.” “Teşkilatımızın kurulması, uluslararası belediyecilik hareketinde önemli bir adım olmuştur” Bugün, silahlı çatışmaların gölgesinde ve yaklaşan iklim felaketiyle, uluslararası sistemin felç olduğunu ve karşı karşıya oldukları karmaşık krizleri ele almakta zorlanır duruma geldiklerine dikkati çeken Başkan Altay, “Bu sebeple, hareketimizin ve temsil ettiği ilkelerin önemi hiç bu kadar büyük olmamıştı. 2024 yılında, Dünya Teşkilatımızın şu anki yapısıyla kuruluşunun 20. yılını kutluyoruz. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın 2004 yılında Paris’te kurulması ve dünyanın dört bir yanından başlıca yerel ve bölgesel yönetim birliklerini bir araya getirmesi, uluslararası belediyecilik hareketinde önemli bir adım olmuştur. UCLG, kendisinden önce gelen yüzyıllık belediye hareketinin doğrudan mirasçısıdır” diye konuştu. “Sürdürülebilir kalkınmanın yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmaya hazırız” Kutuplaşmanın uluslararası ilişkileri derinden etkilediği bir dönemde birliğin yenilenen amacına da zaman ayıracaklarını vurgulayan Başkan Altay, “Bu yönetim kurulunun sloganı olan ‘insanların gücü’, yerel ve bölgesel yönetimlerin dünyanın ihtiyaç duyduğu değişimi gerçekleştirme gücünü yani; bizim gücümüzü yansıtmaktadır. Yerel ve bölgesel yönetimlerin temsilcisi olarak sürdürülebilir kalkınmanın yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmaya hazırız. Adanmışlığınız, tutkunuz ve ortak vizyonumuza olan sarsılmaz bağlılığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Hep birlikte ‘iyiye doğru olan değişimin mimarları’ olmaya devam edelim, hiç kimseyi ve hiçbir yeri geride bırakmayalım” ifadelerini kullandı. Toplantıya Kosta Rika Devlet Başkanı Birinci Yardımcısı Stephan Brunner, San Jose Belediye Başkanı Johnny Araya, yeni dönemde San Jose Belediye Başkanlığı yapacak Kelvin Cruz, UCLG Genel Sekreteri Emilia Saiz ve üye belediye başkanları katıldı. Başkan Altay UCLG ana tüzük komitesi toplantısına başkanlık etti Açılış konuşmalarının ardından Başkan Altay, 7 kıtadan yönetim kuruluna üye belediye başkanlarının da yer aldığı UCLG Ana Tüzük Toplantısına başkanlık etti. Toplantı sonrası kısa bir değerlendirmede bulunan Başkan Altay, UCLG dönem başkanlığı görevini kesintisiz bir şekilde sürdürdüğünü ifade ederek, “Şu anda ülkemizden çok uzak bir coğrafyada Kosta Rika’da bulunuyoruz. UCLG Ana Tüzük Komitesi Toplantımızı icra ettik. Şehirlerimizin problemi olan başta iklim değişikliği ve göç konuları olmak üzere diğer konularla ilgili istişarelerde ve değerlendirmelerde bulunduk. Ayrıca bulunduğumuz her yerde Gazze başta olmak üzere mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunmak için burada görüşlerimizi beyan ediyoruz. UCLG Kosta Rika Yönetim Kurulu toplantımızın şehrimize, ülkemize ve tüm dünyaya hayırlar getirmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.