SAĞLIK - 01 Kasım 2014 Cumartesi 08:55

Şah damarı tümörü tedavisinde yeni umut

A
A
A
Şah damarı tümörü tedavisinde yeni umut

Nadir görülen şah damarı tümörünün tedavisinde lokal anestezi ile hastayı tedavi ederek bir ilke imza atan Doç. Dr. Yusuf Kalko ve ekibi şah damarı tümörü ameliyatlarında lokal anestezili cerrahi devrini başlattı.

Trabzon’da yaşayan ve benzer şikayetlerle doktora başvuran 41 yaşındaki Hacer Küçük ve 53 yaşındaki Davut Birinci TIP literatürüne aday bir ameliyatla sağlıklarına kavuştu. Bir hafta içinde iki vakadan aynı yöntem ile tümör alan Doç. Dr. Yusuf Kalko hastalar ile sohbet ederek gerçekleştirdiği ameliyat ile bir ilke imza attı. Trabzon’da yaşayan 41 yaşındaki 4 çocuk annesi Hacer Küçük, baş ve boyun ağrılarının şiddetinden endişelenince soluğu doktorda aldı. Her iki şah damarında da tümör olduğunu öğrenen hastaya ameliyat olamayacağı söylendi. Yaptığı araştırma sonucu Medical Park Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahı Doç. Dr. Yusuf Kalko’ya ulaşan Hacer Küçük, 2 ay içinde 2 ameliyat geçirdi. Hacer Küçük’ ün geçirdiği ikinci ameliyat sonucu tümör lokal anestezi ile temizlendi ve tıp tarihinde bir ilke imza atıldı.

“LOKAL ANESTEZİ İLE RİSKLER AŞILDI”
Şah damarı tümörü ameliyatının lokal anestezi ile uygulandığı ilk hasta Hacer Küçük olurken, operasyonu gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahı Doç. Dr. Yusuf Kalko, her iki anestezinin de uygulandığı hasta için şunları söyledi: “Hastanın anjiyo bulgularında tümörlerden bir tanesinin tip 3 dediğimiz en kötü yerleşimli tümörden biri, diğerinin ise tip 2 olduğunu gördük. İkisi de damarı tamamen çevreleyen tümörlerdi. İlk ameliyat sol tarafından Haziran ayında yapıldı. Tümör şah damarı ile birlikte alındı araya hastanın varis damarı ile bypass yapıldı. Ameliyat, yüz sinirini etkilerse yüzde gerilme ya da yüz felci, ses sinirini etkilerse ses kısıklığı, şah damarını etkilerse inme gibi pek çok risk taşıyordu. Bu ameliyatı başarı ile tamamladık. Sağ taraftaki tümöre müdahale için hastayı dinlendirmeyi tercih ettik ve ikinci ameliyatını lokal anestezi ile gerçekleştirdik. Lokal anestezi ile şah damarından bir saatte tümör aldık. Bu dünyada ilk defa uygulandı. Burada kazara bir sinir hasarı yapsak hastanın hayatına mal olurdu. Genel anestezide tümörün altından, yanından geçersiniz ses tellerini göremezsiniz. Ama lokal anestezide tümörü kaldırdıkça hasta rahatsız oldu, öksürdü ya da şiddetli ağrı duydu. Biz de ona göre önlem aldık. Yukarıdan kestik ya da alttan girdik. Genel anestezide ameliyatın riski çok fazlaydı. Sinirler kesilebilirdi, ses kısıklığı olabilirdi ya da dil siniri kesilebilirdi. Şah damarı tümörlerinde genel anestezi altında tansiyonla ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşanabiliyor. Lokal anestezide böyle bir sıkıntı ile karşılaşmadık.”

KULAKLARIM DUYMUYOR DEDİ ŞAH DAMARINDA TÜMÖR TESPİT EDİLDİ
Lokal anestezi ile gerçekleştirilen şah damarı tümörü ameliyatının ikincisi ise Trabzon’da yaşayan 53 yaşındaki Davut Birinci’ye uygulandı. Kulaklarım duymuyor diye gittiği hastaneden muayene sonrası her iki şah damarında da tümör tespit edilen Birinci, yoğun bakıma dahi girmeden taburcu olduğunu ifade etti.
Doç. Dr. Yusuf Kalko’nun felçli bir hastaya gerçekleştirdiği ameliyatı izleyip etkilendiği belirten Birinci tedavi sürecini şu sözlerle anlattı: “Süreç tamamen tesadüfen ortaya çıktı. Ben karaciğerle ilgili araştırma yaptırırken biyopsi yaptıracaktım. Aynı zamanda da kulaklarım çok iyi duymuyordu. Kulak burun boğaz doktoruna gittim ultrason çektirdim. Onun üzerine çeşitli tetkikler yapıldı ve tümörlerin olduğu ortaya çıktı. Tanı konulduktan sonra 4 doktora başvurdum. Hepsinin tedavi ile ilgili ortak görüşü ameliyattı. Araştırmaya girdim ve damar cerrahı Doç. Dr. Yusuf Kalko’nun daha önce felçli bir hastaya yaptığı şah damarı ameliyatını izledim. Çok etkilendim ve kendisine başvurdum. Tümörleri alabileceğini söyledi sol tarafımı lokal anestezi ile aldı sağ tarafımdakini 4 gün sonra genel anestezi ile aldı. İlginç bir ameliyat tecrübesi oldu. Hafif bir ağrım oldu ama çok şiddetli dayanılmayacak bir ağrı değildi. Yoğun bakıma girmeden de taburcu oldum. Şimdi çok iyiyim.”

LOKAL ANESTEZİ İLE AMELİYATLAR DEVAM EDECEK
Nadir görülen şah damarı tümörlerinin 3 tipten oluştuğunu ifade eden Kalko, şah damarı tümörleri hakkında şu bilgileri verdi: “Nadir görülen şah damarı tümörleri, 3 tipten oluşuyor. Damara yapışık olmayan basit tip olarak tanımladığımız tip bir ile damarı 180 derece saran tip 2 ve damarı 360 derece saran tip 3 dediğimiz kötü yerleşimli tümörler olarak sınıflandırılıyor. Bu tarz tümörler genellikle iyi huylu ancak bulundukları bölge itibari ile mutlaka çıkarılması gerekiyor. Çünkü burası dile, ses teline, nefes borusuna yakın olduğu için hassas bir bölge. Şah damarının ve beyne giden toplardamarların bulunduğu bölge. Buradaki tümör tam bir bomba gibi; yaptığı basılarla ses kısıklığı, nefes darlığı, yutma güçlüğü yapabiliyor. Ayrıca boyunda şişlik ve ağırlık hissi, ele gelen kitle de olabiliyor belirtilerinde. Bazen ise hiç anlaşılmıyor. Bazen 15 cm kadar büyüyebiliyor, bazen 4 cm de ortaya çıkıyor. Ama büyüklüğü ne olursa olsun bulunduğu bölge itibari ile bu tümörlerin kesinlikle çıkarılması gerekir.”
Kalko, operasyonların devam edeceğini belirterek, “Özellikle tip bir ve tip 3 dediğimiz tümörlerin bulunduğu hastalara rutin olarak lokal anestezi uygulayacağız. İleriki dönemde tip 3’ün de buna katılabileceğini düşünüyoruz. Şah damarı ameliyatlarının her türlüsünde (tümör, darlık ve inme) erken dönemde teşhis edildiğinde lokal anestezi ile başarılı sonuçlar elde edilecektir” dedi.

İLKNUR SARGUT - ERSEN KÜÇÜK

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hutbede yapılan duaya tepki gösteren genç, Atatürk’e hakaretten 3 yıl 9 ay hapis cezası aldı Gayrettepe’de cuma namazı sırasında Atatürk’e dua edilmesine tepki gösterip Atatürk’e ve imama hakaret eden şahıs, 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı. Gayrettepe’de bulunan bir camide 10 Kasım 2023 günü Mustafa Kemal Atatürk’e ve Atatürk için dua eden imama hakaret eden A.B.’nin yargılanmasına devam edildi. Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık ve taraf avukatları katıldı. "Puşt kelimesini güvenilmez manasında kullandım" Duruşmada esasa ilişkin savunma yapması için söz verilen A.B., “Attığım bir kaç tweet ekran görüntüsü alınmış ama bunların atıldığına dair bir kanıt yok. Hakkımda atmadığım bir çok tweet var. ’Sinkaf ederim’ tweeti atmadığımı belirtmek istiyorum. Puşt kelimesini hakaret etmek amacıyla değil, güvenilmez manasında kullanmıştım. Ceza alacağım bir husus görmüyorum. Video çektim. İslamiyet’e göre inançsız ölen bir kişinin arkasından dua edilmemesi gerekir. Beraatımı talep ediyorum” dedi. “Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum” Son sözü sorulan şahıs, “2 ay cezaevinde tek başıma kaldım. Bu eylemim için yeterince ceza aldığımı düşünmekteyim. Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum. Beratımı talep ediyorum” dedi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, A.B.’yi "Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret" suçundan 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı.
Ankara Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yazgan: “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kamuya personel alımlarında mülakat yapılmasına ilişkin, “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” dedi. Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kaldırılacağı açıklanan ancak uygulanmaya devam edilen sözlü sınavların (mülakat) devlet memuru olacaklar ile mevcut kamu görevlilerinin görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında can yakmaya, emekleri zayi etmeye devam ettiğini söyledi. Yazgan, bir an önce mülakatların kaldırılarak, adayların girdikleri yazılı sınav sonucuna göre atamalarının yapılması gerektiğini dile getirdi. Mülakatın emeklerin zayi olmasına ve idareye karşı güvenin azalmasına sebep olduğunu ifade eden Yazgan, “Ülkemizin kritik bir süreçten geçerken ihtiyaç duyduğu, süreç sonrası uygulamadan kaldırılacağı açıklanarak uygulamaya konulan mülakat sisteminin halen kaldırılmamasının yol açtığı hak kayıpları ve huzursuzluk her geçen gün daha da artıyor. Kamuya atama bekleyen memur adayları ile mevcut kamu görevlileri, bir an önce mülakat sisteminden vazgeçilmesini ve insanların bilgiye dayalı sınavlarda aldıkları puana göre değerlendirmelerin yapılmasını istiyor” ifadelerini kullandı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan görevde yükselme sınavından örnek veren Yazgan, 62 kişinin yazılı sınavda 85 ve üzeri puan almasına karşın mülakatta düşük puan alarak atanamadığını belirtti. Yusuf Yazgan, “Yazılı sınavda 98.72 puan alan adaylar, mülakatta 64, 65, 55 puan verilerek eleniyor ve atanması gerçekleşmiyor. İki sınav arasında bu kadar farkın olması, liyakat beklentisi içindeki insanlarda hayal kırıklığına yol açıyor. Demek ki bu iki sınavdan birisinde sorun var. Bu sorunu, bu şaibeyi kaldırmak için yapılması gereken tek şey mülakatı kaldırmak, bilgiye dayalı yazılı sınav sonucuna göre atamaları gerçekleştirmek” şeklinde konuştu.