POLİTİKA - 20 Eylül 2014 Cumartesi 21:23

Şahin rehinelerin kurtarılmasına ilişkin konuştu

A
A
A
Şahin rehinelerin kurtarılmasına ilişkin konuştu

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin: "Böyle bir örgütün elinden vatandaşlarımızın hiçbirinin burnu bile kanamadan kurtarılmış olması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gücünü ve büyüklüğünü gösterir" dedi.

Karabük’te gazetecilerin sorularını cevaplayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, “Yakın bir zamanda böyle bir durumla ikinci kez karşılaştık. Hatırlayacaksınız Lübnan’da da pilotlarımız kaçırılmıştı ve 4 aya yakın bir süre rehin tutulmuştu. Orada uygulamış olduğumuz yöntem nasılsa 49 diplomatımızın ve yakınlarının kaçırılarak serbest kalması konusunda da aynı yöntemi takip ettik. Sessiz, derinden bir çalışma yapmak suretiyle bu vatandaşlarımızı kurtarmış olduk. Tabii ki herkes gibi bende bundan büyük sevinç duyuyorum. Diplomatlarımızı kaçıran ve 101 gün onları rehin tutan örgüt dünya kamuoyunun da yakinen takip ettiği gibi çok tehlikeli davranışlar sergileyen bir örgüt. Böyle bir örgütün elinden vatandaşlarımızın hiçbirinin burnu bile kanamadan kurtarılmış olması Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gücünü ve büyüklüğünü gösterir. Ancak Türkiye gibi güçlü ve dünyada ve bölgesinde etkin olan ülkelerin başarabileceği bir sonucu elde ettik. Bunu özellikle belirtmek istiyorum” dedi.

“BURADA HUZURUN VE BARIŞIN GELMESİ İÇİN DENKLEMDE TÜRKİYE'NİN MUTLAKA BULUNMASI GEREKİYOR”
Ortadoğu’da uzun yıllardır ve özellikle bir kaç yıldır adeta bir cadı kazanı olduğunu ifade eden Şahin, “Burada huzurun ve barışın gelmesi için denklemde Türkiye'nin mutlaka bulunması gerekiyor. Türkiye'yi denklemde tutmayan hiçbir formül bizim bölgemize, Suriye'ye, Irak'a ve Ortadoğu'ya barış getirmez. O bakımdan dünya kamuoyunun, Avrupa Birliği'nin, NATO ülkelerinin Türkiye'nin bu özelliğini ve misyonunu görerek ve bilerek hareket etmelerinde yarar olduğunu düşünüyorum. Türkiye bugün rehin olan vatandaşlarını kurtarmak suretiyle savaşın dışında, silahın dışında bir takım yöntemlerle de sorunların çözülebileceğini göstermiştir. Bunu mutlaka başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerinin bir yere not etmelerinde yarar olduğunu düşünüyorum” dedi.

Türk rehinelerin kurtarılması sonrası Türkiye’nin IŞİD’e karşı yapılacak bir operasyon planlayan ABD tarafından kurulan ittifakta yer alacak mı sorusu üzerine Şahin, “Kuşkusuz ki devletimiz, hükümetimiz en üst düzeyde zaten görüşüyor, görüşmeye devam edecektir. Ne yapılması gerektiği konusunu devletimizin yetkili organları, hükümetimiz açıklamadan benim burada bir açıklama yapmam uygun olmaz. Mutlaka Sayın Başbakanımız, ilgili bakan arkadaşlarımız, özellikle Başbakanımız bu konuda bundan sonra hangi adımlar atılacak bunu kamuoyuyla mutlaka paylaşacaktır. Hepimizin de yapması gereken bu çalışmaların sonucunda Türkiye'nin varacağı noktanın açıklanmasını beklemektir” cevabını verdi.

“BÜYÜK DEVLET OLDUĞUMUZU BİR KEZ DAHA GÖSTERDİK”
Savaştan kaçan Suriyelilere Türkiye’nin sınır kapısını açmaya devam edecek mi sorusunu ise Şahin, “Biz büyük devlet olduğumuzu bir kez daha gösterdik. Gerçekten çaresiz, evini barkını terk etmiş, yanında götürebileceği bir kaç eşyasını almış, çocuklarını kucağına alarak can havliyle sığınabilecek bir yer arayan kim olursa olsun, hangi ülkeden, hangi ırktan, hangi mezhepten olursa olsun onlara kapılarını açabilen dünyadaki sayılı ülkelerden biridir, belki de ilk sırada yer alan ülkedir. Şu anda belki de 2 milyona yakın mülteci bizim ülkemizdedir. Şimdi yenileri geliyor. Onlarla ilgili süratle çadırlar kuruluyor. Bunların yiyeceği, içeceği, barınması Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından karşılanıyor. Dünya kamuoyu bunu seyretmelidir. Yani Türkiye'nin ve Türk halkının sırtına bu kadar sorumluluğu yüklenmiş görünce onlarda sorumluluk hissetmeliler.

'Bunu bizde paylaşalım, bu bir insanlık dramıdır. Tüm insanlığı ilgilendiren bir sorundur' deyip bizim bu yükümüzü paylaşmalarını bekliyoruz. Paylaşmasalar bile biz bize sığınmış olan insanları çaresiz bırakmıyoruz, onlara sahip çıkıyoruz. Ben devletimizin ve hükümetimizin ortaya koymuş olduğu bu tavırdan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak memnuniyet duyuyorum ve gurur duyuyorum. Gelişmeleri göreceğiz ama bir an önce insanlık alemi başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yaşanan bu sorunlara çözüm bulmalıdır, çözüm üretmelidir. Türkiye'nin tecrübelerinden ve o bölgedeki etkinliğinden yararlanmalıdır. Türkiye'nin denklemde olmadığı hiçbir çözümün sonuca varmayacağını da dünya kamuoyu bilmelidir” cevabını verdi. 

YASİN ERDEM

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.