GÜNDEM - 23 Mayıs 2016 Pazartesi 12:35

Sancar: 'İstiklal Marşı'nı duyduğumda gazilerimizi hatırlıyorum'

A
A
A
Sancar: 'İstiklal Marşı'nı duyduğumda gazilerimizi hatırlıyorum'

Prof. Dr. Aziz Sancar, İstiklal Marşını Amerika'da duyup Türk bayrağını gördüğünde gözlerinin yaşardığını belirterek, 'İstiklal Marşını her duyduğumda GATA'daki gazileri hatırlıyorum' dedi.

Nobel Kimya Ödülü alan Türk bilim adamı Prof. Dr. Aziz Sancar, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin 189. dönem mezuniyet törenine katıldı. Törende fakülte birincisi Gülsüm Başak Saygan'a diplomasını ve hediyelerini veren Prof. Dr. Sancar, İstiklal Marşını Amerika'da duyup Türk bayrağını gördüğünde gözlerinin yaşardığını belirterek, "İstiklal Marşını her duyduğumda GATA'daki gazileri hatırlıyorum" dedi.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin 189. dönem mezuniyet töreni Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Törene, DNA onarımı mekanizmaları konusunda yaptığı çalışmalarla Nobel Kimya Ödülü alan Türk bilim adamı Prof. Dr. Aziz Sancar, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahaüddin Çolakoğlu, fakülteden mezun olan öğrenciler ve aileleri katıldı. Törende ilk olarak fakülteden mezun olan öğrenciler, Dekan Prof. Dr. Çolakoğlu eşliğinde hipokrat yemini etti. Yeminin ardından Prof. Dr. Aziz Sancar, sahneye davet edildi. Sahneye gelen Sancar'a Rektör Prof. Dr. Ak tarafından cübbe giydirilerek, rozet takıldı. Ardından da plaket takdim edildi.
Plaket takdiminin ardından fakültesi birincisi Gülsüm Başak Saygan, diploması ve hediyelerini Prof. Dr. Sancar'ın elinden aldı.

"İSTİKLAL MARŞI'NI DUYUNCA GATA'DAKİ GAZİLERİ HATIRLIYORUM"
Diploma töreninin ardından konuşma yapan Prof. Dr. Aziz Sancar, "Tabi üniversiteme ve tıp fakülteme gelmek benim için çok duygusal ve gerçekten heyecanlı. Söyleyecek çok şeyim var nereden başlayacağımı bilmiyorum. Öncelikle şunu söyleyeyim, ben hissi bir insanım. Hepimiz memleketimizi severiz tabi ben de severim. İstiklal Marşı'nı Amerika'da çok duymazsınız ve İstiklal Marşı'nı duyduğumda ve bayrağımızı gördüğümde benim gözlerim yaşarır. Bunun ne demek olduğunu daha somut olarak ben geçen hafta GATA'ya ziyaretim sırasında hissettim. Oradaki gazileri ziyaret ettim. Birisi vücudundan ağır bir yara almıştı, ötekisinin de eli patlamayla kaybolmuştu. Doktorlarımız protezle elini düzeltmişti. Ancak onları gördükten sonra İstiklal Marşı'nı her duyduğumda onları hatırlıyorum. Doktor, bilim adamı, işçi olarak hizmet ediyoruz. Fakat onların yaptığı fedakarlıklar ayrıdır. Onları takdir etme tarzımız, onlara her zaman şükranlarımızı sunmak ve elimizden geldiği kadar desteklemektir" dedi.

Prof. Dr. Sancar, "Biz hocalarımızın dediği gibi İÜ Tıp Fakültesi olarak sadece tıp bölümünde değil tüm bilim alanlarında katkı vermiş bir üniversiteyiz. Bununla da övünüyoruz. Ben her zaman söylerim eğer başkasından saygı duymak istiyorsanız, kendinize saygınız ve güveniniz olacak, bunu da göstereceksiniz. Türk veya Amerikalı arkadaşlarım olmuştur. Harvard, Cambridge diyen arkadaşlarıma ben de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndenim diyorum. İÜ Tıp Fakültesi mezunu olmak bir ayrıcalıktır, bununla daima iftihar edin ve hiç çekinmeden söyleyin" şeklinde konuştu.

"İTİRAF ETMEM GEREKİRSE ASLINDA BEN KİMYACI OLMAK İSTİYORDUM"
Prof. Dr. Aziz Sancar konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Buraya gelmek tabi benim için çok duygusal bir şey, ben buraya gelme hususunda biraz tereddüt ettim. Çünkü bugün bizim yeni doktorlarımızın günüdür. Bugün Aziz Sancar, Nobel falan diye dikkatin dağılmasını istemedim. Fakat fakülteyi birincilikle bitiren kızımız bana mektupta diplomasının benim elimden almak istediğini yazmış. Bir de şunu itiraf edeyim İÜ Tıp Fakültesi mezunuyum, bununla gerçekten iftihar ediyorum ama itiraf edeyim ki aslında ben kimyacı olmak istiyordum. Ben Mardin'deyken arkadaşlarım beni kandırdılar, 'Hadi hep birlikte tıpa gidelim' dediler. Ondan sonra tıpa geldim, iyi ki de gelmişim. Tıbbın verdiği eğitim ötekilerine benzemiyor. Çünkü burada alınan eğitim fiziği de, kimyayı da, sağlık bilimlerini de kapsar. O bakımdan burada tıp okutan arkadaşlarımdan Allah razı olsun."

"İÜ TIP FAKÜLTESİNİN 10 YILDA NOBEL ÖDÜLÜNÜ ALMASI GEREKİRDİ"
Prof. Dr. Aziz Sancar, "Nobel ödülünden bahsediyorsunuz ama mezun olduğum zaman ile Nobel ödülünü aldığım zaman arası 45 yıl olmuş, bu İÜ Tıp Fakültesi neden 45 yıl bekledi, 10 yılda alması gerekirdi. İnşallah aranızda 10-15 yıl içinde Nobeli alan insanlar olacaktır. Fakat bir de şunun söyleyeyim Nobel almak güzel bir şey ancak Mardin'in köyünde doktorluk yapmak da çok güzel bir şeydir" diye konuştu.
Konuşması alkışlarla sıkça kesilen öğrencilerden Yusuf Özdemir, Prof. Dr. Sancar'a İÜ armalı bir tişört hediye etti. 

DOĞAN CAN CESUR
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Marble İzmir’e yoğun ilgi Bu yıl 29. kez kapılarını açan Marble İzmir-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı yoğun ilgi görüyor. 150 bin metrekareyi aşan alanda, 131’i yabancı, bin 14 katılımcının yer aldığı Marble İzmir’i, ilk iki gününde dünyanın dört bir yanındaki 150’ye yakın ülkeden ve Türkiye’nin dört bir yanından on binlerce kişi ziyaret etti. Dünyanın en büyük doğal taş fuarı Marble İzmir, ilk iki gününde gördüğü büyük ilgiyle dikkat çekti. Devlet kurumları, Türkiye’nin dört yanından valilikler, yerel yönetimler, ihracatçı birlikleri, dernekler ve sektör temsilcileri de katılımcıları ziyaret ederek, fuara; katılım, ihracat görüşmeleri, sektörde yaşanan son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunuyor. Bin 500’e yakın doğal taşın yer aldığı blok alanında da ürünlerin yarısından fazlası satılmış durumda. Doğal taş ve makine firmaları da iş bağlantıları kurup milyonlarca liralık anlaşmalara imza attı. Marble İzmir için ABD, Orta Doğu ile Asya ve Avrupa bölgelerindeki ticari ataşeliklerle iş birlikleri yapılırken, fuara dünyanın dört bir yanından katılımcı ve ziyaretçi bekleniyor. Ticaret Bakanlığının ihracata yönelik destekleriyle; Ege Maden İhracatçıları Birliği, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği ile ortak yürütülen üç farklı alım heyeti programı düzenleniyor. Bu programlar kapsamında hedef ülke olarak belirlenen; Birleşik Krallık, Güney Kore, Fransa, İtalya, Bahreyn, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Umman, Katar, Kuveyt ve Azerbaycan’dan sektör profesyoneli ağırlanıyor. İZFAŞ tarafından yürütülen B2B programına da 186 yabancı alıcı katıldı. Fuar süresince, katılımcı firmaların müşterilerle hızlı ve etkili biçimde görüşmesi sağlanıyor. Ayrıca, Avustralya’dan İtalya’ya, ABD’den Çin’e kadar dünyanın her kıtasındaki toplam 59 ülkeden, binlerce kişi de fuarı ziyaret ediyor. 20 ülkeden 131 yabancı, 47 ilden 883 yerli toplam bin 14 katılımcının yer aldığı Marble İzmir’de, doğal taş ve ürünleri ile madencilik sarf malzemeleri, fabrika ve atölye sarf malzemeleri, madencilik makineleri, iş makineleri ve ağır ekipmanlar, fabrika ve atölye makineleri, çevre koruma, geri dönüşüm ve kazanım sistemleri, sektörel kuruluşlar, bilgi işlem ve yazılım firmaları, nakliye ve lojistik hizmetler, finansman ve kredilendirme hizmetleri, kamu ve resmi kurumlar, dernek, birlik ve STK’lar, medya kurum ve kuruluşları yer alıyor. Marble İzmir, sektöre ve yan sektörlerine, ihracata, istihdama katkı sağlamasının yanı sıra önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da turizmden konaklamaya, ulaşımdan yiyecek içecek sektörüne kadar birçok alanda kent ve ülke ekonomisine pozitif etki sağlıyor. Fuar nedeniyle kente gelen yerli, yabancı katılımcı ve ziyaretçiler, İzmir’de Marble bereketini hissettiriyor. Marble İzmir ilk yapıldığı 1995 yılında doğal taş ihracatı 77 milyon dolarken, yıllar içinde fuarın da katkısı ile Türkiye’nin doğal taş ihracatı 2 milyar doları aştı. Bu yılın ilk üç ayında da Türkiye doğal taş ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre artışla 420 milyon dolara ulaştı. 20 Nisan 2024 saat 18.00’e kadar açık olacak fuarın 100 bine yakın ziyaretçiyi ağırlaması bekleniyor.
Aksaray Başkan Dinçer: “Söz verdiğimiz gibi iyi günde kötü günde vatandaşlarımızın yanındayız” Sosyal belediyecilik çerçevesinde yaptığı çalışmalarla örnek olan Aksaray Belediyesi, yeni dönem için de birçok çalışmayı hayata geçiriyor. Aksaray Belediye Başkanı Evren Dinçer, “Söz verdiğimiz gibi iyi günde kötü günde vatandaşlarımızın yanındayız” dedi. Belediyeciliğin sadece altyapı, üst yapı ve temel belediyecilik hizmetlerinden ibaret olmadığı anlayışı ile ilk dönemde vatandaşların gönlüne dokunan Belediye Başkanı Evren Dinçer, yeni dönemde de ihtiyaç sahiplerinin, engellilerin ve bakıma muhtaç ailelerin yanında olacak uygulamalarını hayata geçirmeye devam ediyor. Sunduğu hizmetlerini sosyal yardımlarla sınırlamayan Aksaray Belediyesi, Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören hastalara bakım seti hediye ederken aynı hastanede yeni doğan sevinci yaşayan ailelere hoş geldin bebek seti hediye ediyor. Aksaray Belediyesi, yıllık 6 binin üzerindeki hastaya, hastaya bakım seti ve 4 binin üzerindeki anneye hoş geldin bebek seti hediye ediyor. Aksaray Belediyesi olarak yürüttükleri sosyal belediyecilik faaliyetlerini değerlendiren Belediye Başkanı Evren Dinçer, “Dostun evi gönüllerdir, gönüller almaya geldik anlayışı ile vatandaşlarımızın iyi gününde de kötü gününde de yanında olmanın gayreti içerisinde çalışıyoruz. Sosyal Belediyecilik anlayışı hastalarımızın talebi üzerine çölyak ve trozonemi hastalarına glütensiz gıda desteğimiz düzenli olarak ulaştırıyoruz. Ayrıca evden çıkma imkânı olmayan hastalara evde sağlık hizmeti, yine hasta olan yaşlılarımıza evde bakım hizmeti sunuyoruz. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğümüz koordinesinde Bebek Taksi uygulamamız, yaşlılarımızın ihtiyacının karşılanması için Huzurlu Yaşam Taksi, engelleri bireylerimiz hastane ve diğer ihtiyaçlarının karşılanması için engelsiz araçlarımız 7/24 görevde. Aksaray Belediyemize ait Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Sağlık İl Müdürlüğü bahçesinde yer alan çorba evlerinde günlük 2 bin kişiye çorba ikramımız sürüyor. Hastanedeki çorba evimizden sağlık çalışanları, hasta ve yakınları yararlanıyor. Sağlık İl Müdürlüğü bahçesinde çorba evinden vatandaşlarımız ve öğrencilerimiz faydalanıyor. Bunun yanında mobil çorba aracımız da her gün farklı noktalarda bu hizmeti sunuyor. Engelli Koordinasyon Merkezimiz aracılığı ile engelleri bireylerin ihtiyacına cevap veriyoruz. Akülü araçlar, tekerlekli sandalye, engellilerimiz için ücretsiz E-KPSS kursları ve meslek edindirme kursları devam ediyor. Belediye bünyesinde görev yapan bayan ve erkek kuaförleri, ihtiyaç sahibi aileleri ziyaret ederek ebeveynlerin ve çocuklarının saç kesim işlemini ücretsiz gerçekleştiriyor. İhtiyaç sahipleri sosyal mağazamızdan kıyafetlerini tedarik ederken Sosyal Mağaza Otobüsümüz, mahalle mahalle hatta köy köy gezerek çocuk ve yetişkin bireylere kıyafet ihtiyacını karşılıyor. Haftanın belirli günlerinde Aksaray Eğitim Araştırma Hastanesini ziyaret eden ekibimiz, hastalara ‘Hasta Bakım’ seti dağıtırken, doğum yapan annelere ise ‘Hoş Geldin Bebek’ seti hediye ediyor” diye konuştu.
Konya Başkan Karabacak’tan boykot çağrısına sert tepki Konya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Muharrem Karabacak, sosyal medyada başlatılan lokanta ve kafeler için iki günlük boykot çağrısına sert tepki gösterdi. Başkan Karabacak yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Sosyal medya üzerinden bir kısım çevreler tarafından başlatılan ve bazı ulusal kanallarca da desteklenerek gündemde tutulan lokanta ve kafelerimiz için iki günlük boykot çağrısının yapıldığını üzülerek görmekteyiz. Fahiş fiyatların olduğuna vurgu yapılarak Ahilik kültürüyle yoğurulan esnaf ve sanatkarlarımız üzerinden gündem oluşturma çalışmaları tamamen yanlıştır. Esnaflarımızın fiyat tarifesi mevcuttur ve bunun dışında kesinlikle satış yapmaz, yapmamaktadır. Kendi imkanlarıyla varlığını sürdürmeye çalışan, istihdam sağlayan, her türlü olumsuzluklarda vatan aşkıyla devletinin ve milletinin yanında olan, aksi bir düşüncesi kesinlikle olmayan esnafımızı hedef tahtası haline getirmek büyük haksızlıktır. Ticaret Bakanlığımız başta olmak üzere devletimizin denetim organları fahiş fiyat uygulayan işletmelere yönelik her türlü önlemi ve denetimi yapmaktadır. Birliğimiz ve odalarımız da gerekli çalışmalarını itina ile devam etmektedir. Lokanta ve kafelerle masumane başlatılmaya çalışılan sürecin, tüm meslek dallarına yayılma ihtimalini elbette ki bazı çevreler bilmekle birlikte olumsuzluk ortamı oluşturmak için fırsat kollamaktadır. Bu itibarla konunun hassasiyeti ve önemine vurgu yaparak odalarımızın yapmış oldukları işletme maliyet hesaplarıyla birlikte esnaflarımızı yoğun periyotlarda fiyat, porsiyon ve kalite denetimlerine devam edeceğini özellikle belirtmek isteriz.”
Düzce Flüt-Piyano resitali ile sanat dolu ilkbahar akşamı Düzce Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜKAM) tarafından düzenlenen “Flüt-Piyano Resitali” gerçekleştirildi. Cumhuriyet Konferans Salonu’nda ki programın açılışında konuşan Düzce Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Şule Çeviker Ay, sanatta da kadın temsilinin önemine işaret ederek gençlerin farklı alanlarda cesaretlerini artırmak amacıyla bu resitali düzenlediklerini ifade etti. İki kurumun bir araya gelmesinde emeği geçen Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir ile Düzce Güzel Sanatlar Lisesi Müdürü Nazmi Bal’a, programa destek verenlere ve sanatseverlere teşekkür etti. Flütte Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nden Dr. Ögr. Üyesi Eda Nazlımoğlu, piyanoda ise Düzce Güzel Sanatlar Lisesi’nden Piyano Öğretmeni Ahmet Emre Esen tarafından dünya ve Anadolu ezgilerinden sekiz eser icra edildi. Her iki sanatçının başarılı performansları ilgi ve beğeniyle takip edildi. Programın kapanışında konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, ’’Üniversitelerin üç önemli misyonu vardır, bunlardan bir tanesi ise elde ettiği kazanımları kamuoyuyla paylaşmaktır. Bugün bu etkinlikle birlikte sanat faaliyetlerimizin çok değerli bir sunusunu gerçekleştirdik. Sizleri mayıs ayı içerisinde düzenleyeceğimiz festivalde sanat ve bilimin ön planda olduğu DÜFEST 2024’e davet ediyor, katılımlarınız için teşekkür ediyorum’’ dedi. Sanatçılara; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Müzik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Yücel ile Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Şule Çeviker Ay tarafından teşekkür belgeleri takdim edildi.