GÜNDEM - 04 Eylül 2017 Pazartesi 11:39

Şanlıurfalı tarım işçilerinin çocukları okumak istiyor

A
A
A
Şanlıurfalı tarım işçilerinin çocukları okumak istiyor

Memleketlerinde iş bulamadıkları için Aksaray'a gelerek tarım ve hayvancılık sektöründe çalışan Şanlıurfalı tarım işçilerinin çocukları, yeni eğitim-öğretim yılında okula gitmek istediklerini söyledi.

Memleketlerinde iş bulamadıkları için Aksaray'a gelerek tarım ve hayvancılık sektöründe çalışan Şanlıurfalı tarım işçileri, okul çağındaki çocuklarıyla birlikte yaz kış demeden tarlalarda hasat yapıyor. Tarlalarda kurdukları çadırlarda barınan ve tarım ve hayvancılık sektörüne ciddi şekilde katkı sağlayan Şanlıurfalı tarım işçileri, çocuklarını okutamamaktan muzdarip. Ders zilinin çalmasına sayılı günler kala hala tarlalarda aileleriyle birlikte çalışan çocuklar, okumak istediklerini söyledi. Nüfusunun yüzde 80’inin tarım ve hayvancılıktan geçimini sağladığı Aksaray’a her yıl yaklaşık 20 bin civarında Şanlıurfalı tarım işçisi geliyor. Aksaray genelinde özellikle hasat işlerinde çalışan işçiler yıl içerisinde birçok ile giderek tarlalarda çalışıp geçimlerini sağlamaya çalışıyor.

"Biz de okumak meslek sahibi olmak istiyoruz"
Fasulye tarlasında çalışarak ailelerine destek olduklarını ve bu yüzden de okuyamadıklarını belirten 18 yaşındaki Fatma Yalaz, “Fasulye topluyoruz. Okumak istiyoruz ama okuyamıyoruz. İşten dolayı bırakmak zorunda kaldık okulu. Kimimiz 6’ya kadar, kimimiz 4’e kadar bıraktık. Okusaydık meslek sahibi olurduk, daha mutlu olurduk. Keşke okusaydık, bizimde böyle bir şansımız olmasını isterdik” dedi.
Ailelerinin zor durumda olduğunu belirten 17 yaşındaki Halime Yalaz, “Biz okumak istiyoruz ama okuyamıyoruz iş yüzünden. Ailelerimiz zor durumda. Onlarla beraber çalışıyoruz, onlara destek veriyoruz. Biz de okumak ve meslek sahibi olmak istiyoruz arkadaşlarımız gibi” diye konuştu.
Kendisinin okuduğunu ve arkadaşlarının da okumasını istediğini belirten 14 yaşındaki Ayşe Yalaz, “Ben şahsen okuyorum. Arkadaşlarımın da okumasını istiyorum. Onlar için üzülüyorum. Tarlalarda çalışmalarını istemiyorum. Onlar da benim gibi meslek sahibi olsun, onlarda benim gibi okusun istiyorum” ifadelerini kullandı.

Şanlıurfalı tarım işçilerinin çocukları okumak istiyor

"Gelirimiz yok, okutamıyoruz"
Tarlalarda çalışarak geçimlerini sağlamaya çalışan Şanlıurfalı tarım işçisi Yasin Demir (55), “Gelirimiz yok, okutamıyoruz çocukları. Urfa’dan Aksaray, Cihanbeyli, Kulu, Kayseri gibi 4-5 yer geziyoruz. Buralarda pancar, kavun, fasulye, patates, soğan hasadı yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Çocuklarıyla birlikte tarlada çalışan anne Meryem Özkurt ise “Okul yok, çalışıyoruz. Para yok ne yapalım. Ne tarlamız var ne bir şeyimiz var. Çocuklarımızı okutmuyoruz. Hep getirdik çalışmaya. 10 tane çocuk var. Memlekette iş yok güç yok. Çalışıyoruz yiyoruz. Tarla tarla geziyoruz. Çocukları hepimiz getiriyoruz, hepsi küçüktür” dedi.

"Şanlıurfalı işçilerimiz olmazsa tarım olmaz"
Aksaray’da 420 bin hektar tarım arazisi olduğunu ve şehre her yıl yaklaşık 20 bin Şanlıurfalı tarım işçisinin geldiğini belirten Ziraat Odası Başkanı Emin Koçak, “İlimiz tarım şehri. Aksaray’da yaklaşık 420 bin hektar tarım arazimiz var. Tabi tarım arazilerini işleyebilmek için işçi lazım. Bu kapsamda Şanlıurfa’dan yaklaşık 20 bin civarında işçimiz geliyor. Bu işçilerimiz bizi ciddi şekilde rahatlatıyor. Tarlada, sahada birebir gece gündüz demeden, soğuk sıcak demeden ve özellikle bu sıcak aylarda tarlada çalışıyorlar. Şu anda fasulye söküyorlar, çerezlik ayçiçeğimiz var. Daha sonra şeker pancarımız var. Buna benzer ürünlerde ciddi şekilde katkı sağlıyorlar tarıma. Tabi tarım işçilerimiz olmasa, özellikle Şanlıurfa’dan gelen işçilerimiz olmasa biz tarım şehrinde, yani Aksaray’da tarım yapmamız imkansız. Bizim işimizi ciddi şekilde kolaylaştırıyorlar” şeklinde konuştu.
 

Yasin Can
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.