GÜNDEM - 25 Şubat 2018 Pazar 01:14

Şans köpeği 700 kilometre götürüp sağlığına kavuşturdular

A
A
A
Şans köpeği 700 kilometre götürüp sağlığına kavuşturdular

Antalya-Denizli otoyolunda donmak üzereyken buldukları yavru köpeği kaderine terk etmeye gönlü razı olmayan Kuram ailesi, yüzlerce kilometre arabalarında taşıyarak İstanbul’a getirdikleri köpeği, kırık bacağını tedavi ettirdikten sonra sahiplendi.

Antalya - Denizli yolunda İstanbul’a seyahat eden Ebru ve Çağatay Kuram çifti, yol kenarında hareketsiz halde duran yavru köpeği fark etti. Aracı durdurarak yavru köpeğin yanına giden çift, köpeğin soğuktan hareket edemediğini gördü. Donmak üzere olan köpeği araçlarına alarak ısıtan Kuram çifti, daha sonra köpeğin bacağının kırık olduğunu fark etti. Bunun üzerine aile İstanbul’a geldiklerinde Küçükçekmece Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren veteriner hizmetleri birimiyle iletişime geçti. Alınan randevunun ardından Küçükçekmece Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezine götürülen yavru köpek, burada yapılan incelemenin ardından ameliyata alındı. Kırık bacağı başarılı bir operasyonla tedavi edilen yavru köpek sağlığına kavuştu.

Şans köpek sağlığına kavuştu, sevincini oyun oynayarak gösterdi

Donmak üzereyken bulunan yavru köpek, yüzlerce kilometre yolculuğun ardından sağlığına kavuştu. Yavru köpeği kaderine terk etmeye vicdanı el vermeyen Kuram çifti, tedavisini yaptırdıkları köpeğe Şans ismini verdi. Tedavisi boyunca yaşadığı zorlu süreçte Şans’ın yanından ayrılmayan aile, yavru köpeği sahiplendi. Yavru köpeğin en zor anlarına şahit olan hayvansever aile, evlerinin bahçesinde Şans’ın özgürlüğünü kısıtlamayacak özel bir alan oluşturdu. Yeni ailesine alışan Şans ise köpek tekrar yürümenin sevincini yaşarken mutluluğunu oyunlar oynayarak gösterdi. Hayvanlara işkenceye sıkça şahit olduğumuz bu günlerde yaralı köpeğin sağlığına kavuşmasında büyük çaba gösteren Ebru ve Çağatay Kuram çifti davranışlarıyla örnek oldu. Duyarlı çift, vatandaşlara sokak hayvanlarını sahiplenmeleri konusunda tavsiyesinde bulunurken, yaşanan hayvanlara şiddet olaylarına da tepki gösterdi.

Şans köpeği 700 kilometre götürüp sağlığına kavuşturdular

"Biz ona şans olduk, oda bize şans oldu"

Çocuklarının gelişimine destek olmak için köpek sahiplenmeyi her zaman istediklerini belirten Çağatay Kuram, Şans köpeği aileye yeni katılan bir birey olarak gördüklerini söyledi. Şans köpekle ilk karşılaşmalarını anlatan Kuram,"Hızla arabayla geçerken son anda fark ettim. Olduğu yerden çıkmaya çalışıyordu, gücü yoktu. 15 gün önce şehirlerarası yolculuk yaparken çok erken saatlerde son anda fark ettik. Patileri donmuştu. Isıttık, niyetimizde vardı zaten, bir hayvan sahiplenmek. Çocuklarımız var, 1 oğlan bir kız , onlar çok istiyordu. Yavruyu bulunca sevindik. Araca alınca birkaç saat geçtikten sonra fark ettik ki, bir ayağı da kırık. İstanbul’a dönüşe geçmiştik zaten. Küçükçekmece Belediyesi ile irtibata geçtik. Onlarda çok yardımcı oldular, bir ayağı kırıktı, bir operasyon geçirdi. Şimdi hızlıca düzeliyor. Bu sayede bizim bir yavrumuz daha olmuş oldu. Benim eşime, eşimin de bana Sevgililer Günü hediyesi oldu. Biz ona şans olduk, o da bize şans oldu" dedi.

Şans köpeği 700 kilometre götürüp sağlığına kavuşturdular

"Çocuklar köpek istiyoruz diye tutturmuştu"

Yavru köpeği bulduklarında büyük sevinç yaşadıklarını belirten Ebru Kuram, "Tamamıyla bir şans eseriydi ve adı gibi şans oldu bize. Hiç görmeyebilirdik, gördük ve hayatı kurtuldu . Bize bir neşe ve sevinç oldu. Çocuklar köpek istiyoruz diye tutturmuştu. İstedikleri köpek buymuş demek ki. Herkese tavsiyem para verip almaktansa böyle barınaklardan yardıma muhtaç hayvanlara destek olmaları. Bu mutluluğu hiç bir yerde bulamazsınız. Geldiğimizde eşim Küçükçekmece Belediyesi'ni aradı. Telefonu kapatmamızın hemen ardından dönüş yaptılar ve hemen getirmemizi istediler köpeği. Sonra başarılı bir operasyon oldu. Personel çok güzel ilgilendi bizimle. Hepsine teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

"Sağlığına kavuşmasına vesile olduğumuz için mutluyuz”

Şans köpeğin tedavi sürecini yürüten Veteriner Hekim Ferdi Algur ise “Aile bize getirdiğinde bacağında, kaval kemiğinde ağır bir kırık vardı. Biz operasyonunu yaptık. Şuanda sağlığına kavuştu. Kısa bir süreç geçti üzerinden. Daha iyi olacak inşallah. Yeni ailesi olmasına çok sevindik. Güzel bir hayatı olacak. Sağlığına kavuşmasına vesile olduğumuz için mutluyuz” dedi.

Serdal Altıntepe - Hülya Keklik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.