GÜNDEM - 01 Nisan 2015 Çarşamba 15:28

Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın adı Çağlayan Adliyesi'ne verilecek

A
A
A
Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın adı Çağlayan Adliyesi'ne verilecek

Başbakan Ahmet Davutoğlu Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na şehit savcı Mehmet Selim Kiraz'ın adının verileceğini açıkladı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çağlayan Adliyesi’nde şehit edilen Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın cenaze töreninin ardından basın açıklaması yaptı. Başbakan Davutoğlu, şehit savcının adının Çağlayan Adliyesi’ne verileceğini bildirdi.

ÇAĞLAYAN ADLİYESİ’NİN ADI MEHMET SELİM KİRAZ ADALET SARAYI OLACAK

 Başbakan Davutoğlu, “Şehit savcımız bütün o zorlu saatlerde sürdürdüğü vakur tavrıyla aslında adaletin onurunu korumuştur. Bundan sonra da adı ‘adalet şehidi’ olarak hem kalbimizde, hem de bütün adalet saraylarında anılacaktır. Çağlayan Adliyesi’ne bundan sonra Mehmet Selim Kiraz Adliyesi adı verilecektir” dedi.

KILIÇDAROĞLU'NUN O TWEETLERİ UNUTULMAYACAK

Başbakan Ahmet Davutoğlu, şehit savcı Mehmet Selim Kiraz’ın cenazesine katılmayan muhalefet liderlerine tepki göstererek, “Gönül isterdi ki sayın Kılıçdaroğlu, sayın Bahçeli, tweetlerle veya yazılı mesajlarla hükümetimizi eleştireceklerine gelip buradaki şehidimizin ailesini bağırlarına bassalardı. Nasıl Mehmet Selim Kiraz’ın adı unutulmayacaksa, Kılıçdaroğlu’nun o tweetleri de unutulmayacak” dedi.
 

Konuşmasının başında şehit savcının eşine, babasına ve ailesine teşekkür eden Davutoğlu, “Yasemin hanım, Hakkı bey ve çocukları gerçekten bu tür durumlarda nasıl bir tavır sergilenmesi gerektiği konusunda insanlığa ders verdiler Hepsine teşekkür ediyorum. Cenaze namazında yan yan durduğumuzda bir baba yüreğinin nasıl attığını hissettim. Oğlu ile kucaklaştığımızda bir evladın babasının arkasında nasıl metin durduğunu gördüm. Aynı Özgecan’ın babası gibi Hakkı Bey de öyle mesajlar verdi ki, bu mesajları alıp bütün medyanın, partilerin, sivil toplum kuruluşlarının duvarlarına asmak lazım. Bu asil aileye teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“EMNİYET, ALDIĞI TALİMATIN GEREĞİNİ YAPMIŞTIR”

Dün 6 saati aşkın bir süre boyunca tam bir kriz yönetiminin sergilendiğini vurgulayan Davutoğlu, “Elimizden gelen tüm çabayı sergiledik. Bu sürede emniyet mensuplarımıza da teşekkür ediyorum. Aldıkları talimatın gereğini yapmışlardır. Talimat açıktı. ‘Her tülü yöntemi kullanın, savcımızı sağ salim kurtaracak çalışmaları yürütün. Herhangi bir şekilde savcımızın hayatı tehlikeye düştüğünü hissettiğinizde en etkin şekilde müdahale etmekten kaçınmayın’ İçeriden silah sesi geldiğinde odanın duvarları patlatılarak birkaç dakikada içeri girilmiş savcımız ağır yaralı şekilde hastaneye intikal ettirilmiş, maalesef kurtarılamamıştır.
Bugün ülkemizin her bir köşesinde gıyabi cenaze namazları kılındı. Bu sadece onun hatırasına sahip çıkmak değildi. Bu saldırının bir savcıya değil; Türkiye’ye, Türk demokrasisine dönük bir saldırı olduğunu, özellikle seçim sürecine girerken birçok benzer örnek gibi ciddi bir tuzağın ayak izleri olduğunu fark ettiler” şeklinde konuştu.

“MEDYANIN BİR KISMI ŞAKAĞINA SİLAH DAYANMIŞRESİMLERİ YAYINLAMA AHLAKSIZLIĞINI GÖSTERMİŞTİR”

Konuşmasında medyaya yönelik eleştirilerde de bulunan Davutoğlu, “Medyamızın büyük bir kesimi son derece sağduyulu şekilde bu tutumu sergilerken, Türkiye’ye dönük saldırıya karşı ortak bilinçle hareket ederken, başka bir kesimi daha evlat açsı dururken bu sabah gazeteleri açtığınızda şakağına silah dayanmış resimleri yayınlama cüretini, nezaketsizliğini ahlaksızlığını göstermişlerdir. Bizim bunlara karşı tutumumuz açık ve net olmak durumundadır. Ben bütün medya mensuplarına çağrıda bulunuyorum. Bir özeleştiri yapsınlar. Kendi eşleri, babaları, kardeşleri bu durumda iken ertesi gün bunların basıldığını düşünsünler. Acaba ne hissederler. Bu basın özgürlüğü ile ilgili değil insani bir durum” ifadelerini kullandı.

“KILIÇDAROĞLU VE BAHÇELİ TWEETLERLE MESAJLARLA BİZİ ELEŞTİRECEKLERİNE, GELİP ŞEHİDİMİZİN AİLESİNİ BAĞIRLARINA BASSALARDI”

Başbakan Davutoğlu, muhalefet liderlerinin tutumunu da eleştirerek şunları söyledi:
“Eyüp Sultan gibi mübarek mekanda hep birlikte cenaze namazı kıldık. Herkes buradaydı. Ama muhalefet liderleri burada değildi. Tunus’ta olan terör saldırısı dolayısıyla Tunus’taki bütün kesimlerin bir arada olduğu bir merasim yapıldı. Gönül isterdi ki sayın Kılıçdaroğlu, sayın Bahçeli tweetlerle veya yazılı mesajlarla hükümetimizi eleştireceklerine gelip buradaki şehidimizin ailesini bağırlarına bassalardı. Burada aynı safta beraber dursaydık. Biz her türlü eleştire açığız ama bari aynı safta teröre karşı beraber durabilseydik. Nasıl Mehmet Selim Kiraz’ın adı unutulmayacaksa, Kılıçdaroğlu’nun o tweetleri de unutulmayacak. Bahçeli’nin açıklaması. Meselesi teröre karşı mücadele değil, meselesi hükümeti, beni, bakanlarımızın zayıflatmak. Bizi zayıflatacaklarsa her türlü saldırıya hazırız ama bir şehidimizin hatırasına saygısızlık olacak şekilde siyasi rant sağlamaya çalışanlar, cevabı alırlar.”

“MİLLETİN ACISINDA OMUZ OMUZA DURAMAYANLAR, MİLLETİN GELECEĞİNDE YER ALAMAZLAR”

Davutoğlu en sert eleştiriyi ise isim vermeden HDP Milletvekili Leven Tüzel’e yöneltti. Tüzel’in tweetlerini hatırlatan Davutoğlu, “‘Eylem’ diyor. ‘Bu eylemi yapanları devlet infaz etti’ diyor. Adliye sarayına teröristler girecek, rehin alacaklar. 6 saat devlet her türlü iletişim kanalını açık tutacak. Bu sürede alçaklar, hem manevi işkence yapacaklar bunlar eylem yapan gençler olacak. Aynı zihniyetin iç güvenlik yasası görüşülürken maske takıp oturan zihniyet ile aynı. Bu alçakları, teröristleri eylemci diye tanımlayan bu zihniyet ile bu cenazeye bulunmayan Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, aynı iç güvenlik reformuna karşı çıkmışlardı. Şimdi hesap vakti, şimdi muhasebe vakti. Eğer Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Demirtaş bugün burada olsaydı bu sözleri sarf etmeyecektim. Eğer Kılıçdaroğlu o tweetleri göndermemiş olsaydı, Bahçeli o yazılı açıklamayla hükümeti itham altında bırakma nezaketsizliğini göstermemiş olsaydı bu cenaze günü bunları sarf etmeyecektim ama milletimizin bu tabloyu görmesini istiyorum. Burada yoktular. Milletin acısında omuz omuza duramayanlar milletin geleceğinde yer alamazlar. Siyasileri de bir muhasebe yapmaya davet ediyorum. Eğer bir muhasebe yaparlarsa teröre karşı mücadele konusunda bütün siyasi parti liderleri ile bir araya gelmeye hazırım. Ama hükümeti yıpratma anlayışıyla şehit cenazesine saygısızlık yapacaklarsa buna izin veremeyiz. Kararlı bir tutum gerekirse de sağımıza solumuz bakmadan ‘kim burada’ diye düşünmeden tek başımıza yolumuza devam ederiz. Tek başımıza da terörle mücadele etmeyi biz biliriz. Tek başımıza kalsak da bu ateş çemberinde bu ülkeyi çıkarmayı da biliriz” dedi.

“HANGİ İNE GİRMİŞ OLURSA OLSUNLAR HER TÜRLÜ OPERASYON YAPILACAK”

Başbakan Davutoğlu, teröristlerin saldırı esnasında yurt dışı kaynaklı bazı görüşmeler yaptıklarının tespit edildiğini ifade ederek, “Bütün bunları takip ediyoruz. Dün geceden itibaren bu olayla ilgili kim olursa olsun, nerede olursa olsun, hangi ine girmiş olursa olsun onlar karşı her türlü operasyonu yapma talimatı verdik. Kimse bu saldırının karşılıksız kalacağını düşünmesin. Karşımızda bir şer ittifakı olduğunu fakındayız. Bugün de Kartal Ak Parti binasına girildi. Terör eylemlerinin hedefinde Ak Parti oluyorsa bunun sebebi Türk demokrasisinin son kalesinin Ak parti olmasındandır. Daha önce tam çözüm süreci hız kazanmışken hatırlarsanız Reyhanlı saldırısı oldu. Onun arkasında da dış bağlantılı bir grup vardı. Arkasından Gezi provokasyonları başlatıldı. Birden ülkenin psikoloji değiştirilmek istendi. Sorumluluk sahibi herkese hitap ediyorum. 2013 senaryosu tekrar uygulanmak isteniyor. Çözüm süreci ivme kazanmışken provoke edilip, arkasından mezhep ve etnik fay hatları harekete geçirilmek isteniyor. Eğer birileri yurtiçi yurtdışında bağlantısı olan birileri ve bazı istihbarat örgütleri ‘ Türkiye’de bir mesele çözülürken diğerini kaşıyalım’ diye bir oyuna kalkışırsa karşılarında dimdik Türkiye Cumhuriyeti bulurlar” ifadelerini kullandı.

“SOKAĞA İZİNSİZ ÇIKANLARA MÜSAMAHA GÖSTERİLMEYECEK”

Bunlar dünkü tavrı sergileyen basın mensuplarının oluşturduğu cephe ve öbür tarafta siyasilerin oluşturduğu cephe. Şer ittifakı içinde bugünkü terör saldırısı ardından gezi benzeri provokasyonlara yönelmek isterlerse şimdiden uyarıyorum Türkiye’de demokratik özgürlükler korunacaktır. Seçim güvenliği içinde herkes meydanlar çıkabilecektir ama yasal zeminde. Bir kişi dahi yüzünü örterek, şiddete molotof kokteyline yönelir, bu toplumun geleceğini tehdit eden tavır sergilerse açık söylüyorum hiçbir şekilde müsamaha gösterilmeyecektir. Kim olursa olsun ne niyetle çıkarsa çıksın. Sokağa izinsiz çıkarak ülke güvenliğini tehdit edene karşı bir dakika müsamaha gösterilmeyecek. Türkiye sükunetle 7 Haziran’a gidecek. Dünya’ya güzel bir örnek teşkil edeceğiz. İnsanlar evlerine gidemez haldeyken biz seçim sandığına milletimizle gideceğiz. Milletimiz ne takdir ederse o olacak. Milletimizi tuzaklara karşı uyanık olmaya, hükümetimize, devletimize güvenmeye davet ediyorum” şeklinde konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar oldu" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli İlçe Mitinginde vatandaşlarla bir araya geldi. Erdoğan, "Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sultanbeyli İlçe Mitinginde vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, AK Parti Sultanbeyli Belediye Başkan Adayı Ali Tombaş ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe katıldı. "Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerde Sultanbeyli milletvekilliğinde yüzde 64, cumhurbaşkanlığında yüzde 67 oy oranıyla destek verdi. Ahde vefanız için sizlere teşekkür ediyorum. Buraya gelen insanlarımız hep sahipsiz bırakıldı. Bu ilçemiz bir dönem ülkemizdeki hak ve özgürlük gasplarının adeta sembol yeri haline getirildi. Sultanbeyli vakur duruşuyla bu badireleri geri bıraktı. Bugün Sultanbeyli İstanbul’un yıldızı parlayan ilçelerinden biri olarak kendini istismar edenlere adeta nazire yapıyor. Bizim hikayemizde Sultanbeyli’nin durumuyla farklı değil. Emperyalistlerin uzantıları, vesayetçilere ve darbecilere eyvallah etmediğimiz için önümüze tuzak üzerine tuzak kuruldu. Dünyadan 5’ten büyüktür diyerek küresel sistemin çarpıklıklarına itiraz ettiğimiz için ambargolara uğradık. PKK, DEAŞ gibi örgütlere teslim olmadığımız için pek çok acıyla sınandık. Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik. Milletimizden aldığımız güçlü hepsinin üstesinden geldik, geliyoruz. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda Belediyecilik hizmetlerinde yapacağımız tarihi hamlelerle şehirlerimizin de yüzyılı olacak" dedi. "30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş" Erdoğan, "İstanbul’da 30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş, hatta ibre tersine dönmüştür. Şehri yönetenler İstanbul’dan başka her şeyle uğraştıkları için devraldıkları sorumlulukları yönetememişlerdir. Büyükşehir Belediyesi’nden ne diyor tam ileri, sen tam gaz geri gidiyorsun. Sultanbeyli’yi hiçbir zaman sahiplenmedin ki. Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta. İstanbul’un yönetimi yarı zamanlı işle olacak değil. Bu şehir hiç kimsenin şahsi ihtirasları, oyuncağı, finans kaynağı haline getirilemez. İstanbul’a böyle bir zulüm yapılmasına müsaade edemeyiz. Bunun için Yeniden İstanbul diyoruz" dedi. "650 bin konutu dönüştüreceğiz" Erdoğan, "Bu şehrin beklentisi ve ihtiyacı çoktur. Ama bazı öncelikleri vardır. Birinci önceliği depreme hazırlıktır. Son dönemde bu konuda bir çaba, proje gördünüz mü? Hayır. Çünkü depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar oldu ve bir yere götürülüyor. Depreme hazırlık için gereken vakit DEM’le pazarlıkta, kazanma değil kaybettirme hırsıyla hareket edenleri yemlemekle harcanıyor. Bilim insanları İstanbul’u her gün depreme hazırlayın diye ikaz ediyor. Şimdi de emin eller Murat Kurum kardeşimle ve tüm ilçe belediyeleriyle gerçekleşecek. Önümüzdeki 5 yılda İstanbul’da depreme dayanıksız yapıların hepsini dönüştürecek. 650 bin konutun dönüşümünü 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlayacak. İstanbul’un ikinci gündemi artı hayatı çekilmez hale getiren trafiktir. Mevcut yönetim bizden devraldığı metroları yapamadığı, yeni metrobüsler alamadığı için şehir adeta kilitlendi. Bir de ne diyor ‘akıllı belediyecilik tam ileri’ nasıl tam ileri? İstanbul bu sizin zevkinizi çekmek zorunda mı?" dedi. "İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir" Erdoğan, "Sultanbeyli’ye kadar ilerlemedikleri gibi uyduruk sebeplerle hastane önünden geçecek durakları iptal ettiler. Diğer pek çok proje gibi metro hatlarını da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Beceriksizliklerini hafriyat alanına çevirdikleri metro hatlarını saymıyorum. Boğaz’ın altına yapacağımız yeni tünelle iki yaka arasındaki raylı sistem geçişlerini bir araya toparlayacağız. İstanbul’un yeni gündemi bu şehrin dezavantajlı kesimlerinin sahipsiz kalması. Biz Murat Kurum kardeşimle merkezi irade de yaptığımız gibi kimsesizlerin kimsesi olacağız. İstanbul’un diğer anlayışı insani vizyonla çalışmasıdır. Haliç’i biz temizledik. İstanbul havalimanına faaliyete geçirip, Çamlıca Cami’yi yaparak şehre birçok eser kazandırarak bunun adımlarını attık. Biz böyle şu andaki belediye başkanı gibi değil Cumhurbaşkanınız olarak tüm bakan arkadaşlarımla hep beraber bu adımları attık, atıyoruz, atacağız. Önümüzdeki dönemde yeniden kendine değer katan böyle bir iradeye kavuşacaktır. İstanbul’u kirli pazarlıklardan uzak tutmak gerekir. Başka amaçlar için deste deste para savurmak bu şehri üzer. İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir. İstanbul’a bu kötülüğü yapmamak gerekir. Tüm bunları ve daha fazlasını 1 Nisan itibarıyla hemen hayata geçirmeye başlayacağız. Bunun için sizlerden 31 Mart’ta sandıkları sıkı tutmanızı, en küçük bir kayıp kaçağa meydan vermemenizi istiyorum" dedi. "Biz milletimize gitmekte yorulmuyoruz, adeta huzur buluyoruz" Erdoğan, "Bir dönem bizim yanımızda olup bize kaybettirmek için CHP’nin yanında olanlara itibar etmeyin. Geçtiğimiz 2 ayda 52 il ziyareti yaparak vatandaşlarımızla buluşarak hasbihal ettik. Çoğu zaman bu sayı 60 bini buldu. Biz ister genel seçim ister mahalli seçim olsun tüm seçimlere milletimizle ruberu, yüz yüze gelme fırsatı olarak bakıyoruz. Haksız halkçılık, yeşilsiz çevre peşinde koşanlar milletimizle aramızdaki muhabbeti elbette anlayamaz. Biz milletimize gitmekte yorulmuyoruz, adeta huzur buluyoruz. Her vatandaşımızla aramızda bir gönül köprüsü kurulur. Biz, o gönül vasıtasıyla insanımızın derdini anlarız, sevincine ortak olur, heyecanını paylaşırız. Tüm dünya gibi bizim de sorunumuz olan enflasyonun yol açtığı sıkıntıların farkındayız. Sancaktepe’yi kaybedemeyiz, orayı da alacağız. Aynen yola devam edeceğiz. Dünden itibaren kamu bankalarımız başvuran emeklilerimizin yeni banka promosyonunu ödüyor. Sizler de 2 Nisan’dan itibaren bunu alma imkanına sahipsiniz. Bu emeklerimiz için önemli bir kaynak olacak. Biz Murat Kurum’u bir kenardan bulup getirmedik. Bakanlıklarının dışında bu süreç içerisinde adımlar var mı? Dolayısıyla onlar kayağa gitsin, başka işleri yok" dedi.
Eskişehir AK Parti Eskişehir teşkilatı seçime hazır AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, Eskişehir teşkilâtı olarak seçime hazır olduklarını belirtti. Seçimlerde 5700 teşkilât mensubu görevlendirdiklerini söyleyen Albayrak, açıklamasında şunları söyledi: “AK Parti Eskişehir Teşkilatı olarak pazar günü yapılacak 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerine hazır ve nazırız. Bu bağlamda, Eskişehir’de 621 okulda kurulacak 2 bin 357 sandık için 5 bin 700 teşkilât mensubu kardeşimizi görevlendirdik. Müşahit ordumuz haricinde 850 okul sorumlumuz ve 1860 kat sorumlumuz da görevinin başında olacak. Bunlara ek olarak, il binamızda 72 arkadaşımız da Sonuç Alım Sisteminde (SAS) görev alacak. Yıllardır her seçim olduğu gibi sonuçları anlık olarak partimizin sistemi üzerinden takip edeceğiz. Problemsiz ve şaibeye mahal vermeden ıslak imzalı tutanakları kendi sistemimize yükleyeceğiz. Akabinde sonuçları YSK verileriyle karşılaştırıp, problem olduğunu gördüğümüz yerlere itirazda bulunacağız. Seçimi sandıkta kazanacak, tek bir oyumuzu dahi zayi etmeyeceğiz. Belediye başkan adaylarımız ile birlikte aylardır sahadaydık ve durmaksızın çalıştık. Mübarek Ramazan ayını bereketli şekilde değerlendirdik. Emekleri ve gayretleri için her bir teşkilât mensubu kardeşime teşekkür ediyorum. Eskişehir’imizin ‘Gerçek Belediyecilik’ ile buluşmasına yalnızca bir adım kaldı. Zaman bizden yana. Hazırız ve kararlıyız.”