POLİTİKA - 22 Nisan 2018 Pazar 14:44

'Seçim kararı hesapçıların hepsini perişan etti'

A
A
A
'Seçim kararı hesapçıların hepsini perişan etti'

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Bu seçim kararı hesapçıların hepsini perişan etti. Seçim kararına üzülenler, Türkiye’nin ne kadar doğru büyük bir hamle yaptığını çok net bir şekilde görecek" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. "Bu bir baskın seçim mi?" sorusuna, "Bu bir erken seçim adı üstünde" karşılığını veren Bozdağ, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağına ilişkin ise, "Gül’ün şahsına dönük bir değerlendirme yapmayı doğru görmem. Ama ben aday kim olursa olsun, diğer CHP’nin önünü çektiği grubun adayı kim olursa olsun, hiç fark etmez, seçim birinci turda biter. Kimi getirirlerse getirsinler. Görünen köy kılavuz istemez. Anketler ortada. Milletin verdiği tepki ortada" ifadelerinde bulundu.

Saadet Partisi’ne ilişkin de değerlendirmede bulunan Bozdağ, "Saadet Partisi kimle ittifak yaparsa yapsın Saadet’in oyunun yüzde 90‘ının Recep Tayyip Erdoğan’a gitmesine engel olamayacaklar. Erbakan hocayı hükümetten eden, 28 Şubat darbesine destek veren, başörtüsü zulmünün mimarı kim, CHP. Bütün başörtülüleri ağlatacaksınız, bütün mütedeyyin muhafazakar insanları onların karşısına dikeceksiniz, İmam Hatiplerin önünü kapatacaksınız, Erbakan hocayı istifaya zorlayacaksınız, postmodern darbeyi destekleyeceksiniz sonra da gidip ’biz kardeşiz’ diyeceksiniz. Eğer Saadet yönetimi sizinle kucaklaşırız deyip rahmetli Erbakan hocamıza yapılan ve o dönemde şu an ki yönetiminde şahit olduğu bu kadar haksızlığa rağmen kendi içlerinden çıkan Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü ve sevilen bir lideri indirmek için onlarla beraber olacaklarsa benim söyleyecek lafım olmaz. Ama ben eminim ki Saadet’in tabanı buna ’biz Recep Tayyip Erdoğan’la beraberiz’ diyecek ve sandıkta buna en güzel cevabı verecektir” diye konuştu.
Bozdağ, ”Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığına aday olursa cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedecektir. Milletvekilliğine aday olamadığı için milletvekilliğini de kaybedecektir. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olacaktır. Milletvekili seçilemediği için de siyasi hayatı bitecektir” dedi.

"SİYASETÇİLER AÇISINDAN ’BASKIN SEÇİM’ KAVRAMINI KULLANMAK DOĞRU DEĞİL"

Seçim işinin tüpten macunun çıkması gibi bir şey olduğu benzetmesini yapan Bozdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çok net bir şekilde bazı gerekçeler de sıralayarak açıklama yapması üzerine, AK Parti’nin yeniden bir değerlendirme yapmak durumunda kaldığını belirtti. Bozdağ, birtakım olumsuzlukları göz ardı etmemeleri gerekliliğine dikkat çekerek, "Yeni şartlar ortaya çıkınca biz bu şartları değerlendirdik ve Türkiye’nin erken bir seçime gitmesinin milletin ve devletin yararına olduğu kanaati hasıl oldu. Ve biz bu kararı aldık. Bakarsanız, hükümetin ve Cumhurbaşkanının görev süresinin bitmesine yaklaşık var. Cumhurbaşkanı görevinden vazgeçiyor 1 buçuk yıl süreden. Tabi parlamentoda ondan vazgeçiyor. Niye vazgeçiyoruz biz bundan? Türkiye için vazgeçiyoruz, aziz milletimiz için vazgeçiyoruz. Bu bir seçim, Erken seçim. Ama biraz daha erken seçim gibi diyelim. Yani neden? Çünkü bir buçuk sene var ve herkes başka bir hesap yaparken yeni bir durum ortaya çıktığı için, Bahçeli’nin dediği 26 Ağustos’un da önünde bir tarih ortaya çıktığı için erken seçim ama biraz erken seçim. Bu baskın seçim değil. Çünkü siyasette baskın seçimi, ben hani o kavramı kullanıyor gazeteciler ama siyasetçiler açısından bu kavramı kullanmak doğru değil. Neden değil? Çünkü siyasetçi her daim seçime hazırdır. Çünkü onun varlığı seçimle kendi fikirlerini, kendi programını iktidara taşımak içindir. Seçimin ne kadar erkene alınırsa alınsın onun için bu bir mutluluk nedenidir. Çünkü fikirlerini iktidara taşımak için daha erken bir zamanda imkan elde etme durumu ortaya çıkmaktadır. O yüzden hem işini bilen dersine çalışan öğrenci için sınav nasıl bir sıkıntı oluşturmuyorsa ama nasıl bir tembel için nasıl bir kabusa dönüşüyorsa seçimin ortaya çıkması işine çalışan dersini iyi yapan siyasi partiler için büyük bir fırsat ama yatan tembellik eden siyasiler içinse büyük bir kabus" şeklinde konuştu.

"SEÇİM SİYASETİN BAYRAMIDIR"

Siyasetin her zaman seçim istediğine dikkati çeken Bozdağ, "Her zaman seçim olduğu zamanda bayram gibi sevinir" diyerek AK Parti’nin seçime hazır olarak girdiğini anımsattı. Bozdağ, "Biz her zaman hazırız, bütün kadın kollarımızı yeniledik, gençlik kollarımızı yeniledik. Teşkilatlarımızı yeniledik, belediyelerimizde revizyonlar yaptık ve Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız, genel başkan yardımcılarımız, Türkiye’nin bütün il ve ilçelerini bir defa elden geçirdik. Biz durmuyoruz. Şimdi muhalefet partisi konuşuyor. Ama tembellikten nasıl konuşmaya mecal buluyorlar onu da anlamıyorum. Şimdi düşünün Türkiye’nin Cumhurbaşkanı bir yandan ülkeyi yönetiyor, içeride dışarıda bu kadar problemle mücadele ediyor ve orada en büyük güç o. Bütün bunların içerisinde var onları çözüm konusunda çalışmalar hepsinde var. Peki öte yandan AK Parti genel başkan AK parti yönetiyor öte yandan kongreler var, teşkilatları var kabuller var hepsine gidiyor. 3 tane aynı günde ilçe kongresine katılıyor orada konuşmaları yapılıyor. Yabancı misafirler kabul ediyor" dedi.

“TÜRKİYE’YE DÖNÜK BÜTÜN KİRLİ SENARYOLARI ÇÖPE ATTIK"

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le imzalanan 22 milyar dolarlık Mersin-Akkuyu nükleer güç santralinin temelinin atıldığını ve Katarlılarla yapılan beş milyar dolarlık bir projenin imzasının atıldığını ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti:

"Yarın seçime gidecek bir hükümetle değil, önüne beş yılı almış bir iktidarla bu bütün sınamaların üzerine Türkiye’nin gitmesi lazım. Bir tanesi bu. Öte yandan tabi Irak’ta da olup bitenler var. Öte yandan terör örgütleriyle de Türkiye’nin içinde dışındaki terör tehdidiyle, Türkiye’ye dönük olanlar var, etrafımızdaki siyasal jeopolitik şartlardan kaynaklı durumlar, öte yandan da FETÖ, PKK, DEAŞ, DHKP-C gibi terör örgütlerini pek çok ülke gizli de değil aleni silahla besliyorlar, aleni parayla besliyorlar, aleni uluslararası alanda, başka alanlarda destekliyorlar ve Türkiye’yi de kendi projelerine karşı yerli ve milli tutum sergilediği için eleştiriyorlar. Şimdi bu terör örgütlerinin üzerinden de bir başka çalışmalar yürütüyorlar. Terörün biz belini kırdık Allah’ın izniyle. Artık savunma yok. Dağda, ovada inde, yurt içinde, yurt dışında, kırsalda, şehirde nerede varsa tepesine bindik ve terörü ezdik şuanda. Terör örgütleri, bütün bilumum terör örgütleri Türkiye’ye karşı organize bir terör eylemi gerçekleştirme kabiliyetini önemli ölçüde kaybetmiştir. Bu güçler, Türkiye’ye dönük senaryolardan vazgeçmiyorlar bir türlü. Neden vazgeçmiyorlar?

Çünkü Türkiye’nin ayakları üzerinde duran güçlü bir ülke olması, savunma sanayinde, diğer yatırım alanlarında güçlenmesi fevkalade rahatsız ediyor. Düşünün bu kadar olay oluyor, Putin’le biz 22 milyar dolarlık Mersin-Akkuyu nükleer güç santralinin temelini atıyoruz. Siz düşünün böyle bir olay oluyor, Katarlılarla beş milyar dolarlık bir projenin imzasını atıyoruz. Şimdi bu oluyor, biz ne yapıyoruz, 23 şirketle 135 milyar dolarlık bir projeye imza atıyoruz ve Türkiye’nin cari açığını 19 milyar dolar azaltan bir büyük ekonomik adım atıyor. Şimdi bakıyor, ‘Türkiye’yi biz durduramıyoruz, o kadar baskı yapıyoruz, o kadar bunların içine saldığımız, salacağımız ne varsa salıyoruz, olmuyor.’ Bakın, Türkiye’yi Gezi olayları ile dize getiremediler. 17-25 Aralık FETÖ yargı darbesi ile hizaya getiremediler. En nihayet darbe teşebbüsüyle de Türkiye’yi dize getiremediler ve şimdi ekonomik kozu kullanmak istiyorlar ve bunu da gizleme falan da yok. Çok net bir şekilde bakıyorsunuz, Türkiye üzerinden güvensizlikler, belirsizlikler, ‘gelecekte işte seçim olacak, iktidar duracak mı, durmayacak mı, bir hele durun bakalım, bir mahalli seçimi bekleyin, mahalli seçim Türkiye’nin gelecekte ne olacağının işareti olacak, ona göre bakarsınız.’ Herkesi bu belirsizlik nedeniyle yatırımcıyı yatırım yapmamaya, yatırım yapmak isteyeni bu isteğini şimdi bloke etmeye, cebinde para olanı para harcatmamaya ve Türkiye’deki bu belirsizlikleri de bir yandan kendilerince oluşturarak öte yandan da bunu köpürterek insanlar üzerine bir baskı oluşturulmak isteniyor.

Şimdi biz, bu Türkiye’mizin siyaseten belirsizlikleri ortadan tamamen kaldırmak ve bu tür hesapları, kitapları, tuzakları yok etmek için biz bir adım attık. Bir başka şey tabi, 2019’a kadar Türkiye üzerinde pek çok uluslararası çevreler ve içerideki onlarla iş birliği yapan çevrelerle beraber pek çok plan-program tuzak var. Seçimin planlanandan öne alınması bütün senaryoları boşa çıkarmıştır. Türkiye’ye dönük bütün tuzakları tuzak kuranların elinde patlatmıştır. Bütün senaryoları boşa çıkarmıştır. Bütün hayalleri kabusa dönüştürmüştür. Türkiye üzerine artık kimse hesap yapamayacaktır. Eminim ki, bu seçim kararı bu hesapçıların hepsini perişan etti. Ben o yüzden bakarsanız seçim kararına üzülenleri, Türkiye’nin burada ne kadar doğru büyük bir hamle yaptığını, geçen bir gazete manşet atmıştı, ‘Şah-Mat’, nasıl bir şah-mat yaptığını çok net bir şekilde görecektir. Türkiye’ye dönük bütün kirli senaryoları biz bu kararla çöpe attık. Türkiye üzerinde artık oyun oynanacak, önüne tuzak kurulacak, Türkiye dışarıdan birtakım yöntemlerle yönlendirilebilecek bir ülke değildir. Bunu dostumuz biliyor zaten düşmanları da Türkiye’nin bunu eninde sonunda öğrenmesi lazım. Türkiye büyük bir devlet, Türk milleti büyük bir millet."
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BUTEKOM tarafından yürütülen BUTEXCOMP projesi tamamlandı Teknik tekstil ve kompozit malzeme sektörlerinde faaliyet gösteren KOBİ’lerin, küresel pazarlarda rekabetçiliğini güçlendirme hedefiyle Bursa’da hayata geçirilen BUTEXCOMP Projesi tamamlandı. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, “Akademik Bilgiyi Üretimle Daha Fazla Buluşturmak İstiyoruz” diye konuştu. Avrupa Birliği ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ‘Rekabetçi Sektörler Programı’ çerçevesinde finansal olarak desteklenen, BTSO tarafından BUTEKOM çatısı altında yürütülen Kompozit Malzeme ve Teknik Tekstil Prototip Üretim ve Uygulama Merkezi Projesi (BUTEXCOMP) faaliyetlerini tamamladı. Toplantıya BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, BUTEXCOMP Proje Operasyon Koordinasyon Birimi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Karahan’ın yanı sıra proje paydaşları ile iş dünyası temsilcileri katıldı. “BUTEKOM, çok daha güçlü bir yapıya kavuştu” BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Bursa’nın yüksek teknolojili ve katma değerli üretim hedefleri doğrultusunda dönüşümünü başarıyla gerçekleştiren, bununla birlikte ürün ve pazar çeşitliliği ile Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı konumunda olduğunu ifade etti. Bursa’nın ürettiği mal ve hizmetlerin 200’ü aşkın ülkeye ve gümrük bölgesine ulaştığını kaydeden Koçaslan, “Kilogram başı ihracatımız 4,5 dolar seviyesinde. İhracatımız 17 milyar doları, dış ticaret fazlamız 8 milyar doları aştı. Ancak küresel rekabetteki dönüşüm hızı, bugüne kadar başardıklarımızın da ötesine geçmemizi zorunlu kılmaktadır. Değişimin kazananları arasında yer almak istiyorsak en değerli varlık olan bilgiyi katma değer oluşturacak bir akılla üretimde de kullanmak zorundayız.” dedi. Gelişmiş ekonomilerin akademik bilginin ticari değere dönüşmesinde hızlandırıcı etki yapan modeller geliştirdiğini belirten Muhsin Koçaslan, “Dünyada geçerli olan bu iş modelinin Bursa’daki karşılığı ise 2008 yılında Uludağ Tekstil İhracatçılar Birliği bünyesinde kurulan BUTEKOM olmuştur. 2013 yılından itibaren Odamızın da iştirakiyle bünyesinde mükemmeliyet merkezlerini barındıran BUTEKOM, proje ile çok daha güçlü bir yapıya kavuştu” diye konuştu. “Sektörlerimizin rekabet gücü arttı” BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, BUTEKOM’un katma değerli üretim hedefleri doğrultusunda, binlerce firmanın, yüzlerce akademisyenin, doktora öğrencilerinin, AR-GE merkezlerinin aynı çatı altında birlikte çalıştığı eşsiz bir ekosistem oluşturduğunu söyledi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın destekleriyle iki büyük güdümlü proje ve bir IPA projesi gerçekleştirdiklerini belirten Muhsin Koçaslan, şunları kaydetti; “Bakanlığımızın uhdesinde gerçekleştirdiğimiz BUTEXCOMP projesiyle de yüzlerce firmamız, tanı analizi, dönüşüm parametrelerinin belirlenmesi, tasarım, danışmanlık ve eğitim hizmetlerinden faydalandı. Proje kapsamında strateji yol haritasını belirleyen tekstil ve kompozit kümemiz de yakın zamanda tüzel kişilik kazandı. Oda olarak bu doğrultuda sektörlerimizin rekabet gücünü artırmak için üniversite-sanayi işbirliğinin somut projeler ile hayata geçirilmesine büyük önem veriyoruz. BUTEKOM’a kazandırdığımız yetkinliklerle temel araştırmadan prototiplemeye kadar tüm ürün geliştirme aşamalarını gerçekleştirebilmekteyiz. Üniversitelerimizin ve özel sektörümüzün örnek birlikteliği üreticilerimize önemli bir rekabet avantajı sağlayacaktır. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı artırmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin en köklü ve en güçlü odalarından biri olan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi noktasında yapılacak tüm çalışmalarda işbirliği ve desteğe devam edeceğiz.” “Ekonomideki hedeflerimiz için çok önemli bir proje” Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa’da üniversite-sanayi iş birliği adına örnek bir projenin gerçekleştirildiğini belirterek, önümüzdeki süreçte benzer çalışmaların hayata geçmesiyle elde edilecek katma değerin daha da artacağına inandığını söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, “Üniversite sanayi iş birliği birçok sorunun çözümü. Üniversitenin bilgi birikimiyle sanayinin dinamizmini bir araya getirmemiz gerekiyor. Bunu sağladığımız zaman katma değerli üretim kabiliyeti artmış bir ekonomi ortaya çıkacak. Bursa Uludağ Üniversitesi olarak öncelikli alanlarımız içerisinde akıllı ve yenilikçi malzemeler geliyor. Dolayısıyla projenin kendisi doğrudan doğruya bizim yetkinlik alanımızı kapsıyor. Bu projelerin ekonomimiz için önemi çok fazla. Projede önemli bir rol oynayan BTSO’yu tebrik ediyorum. Biz de kendilerine katılarak buradaki ilişkiyi daha dinamik hale getirmek istiyoruz. Projenin ortaya çıkışı, kurgulanışı, alınışı ve sonuçlanması süreçlerinin hepsinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. BUTEXCOMP Proje Operasyon Koordinasyon Birimi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Karahan ise, tedarik işlemleri ve teknik destekle birlikte yaklaşık 42 aylık sürecin nihai değerlendirmesini ve bu süreçte projeden elde edilen kazanımları gerçekleştirdiği sunumla katılımcılara aktardı. Toplantı, açılış konuşmalarının ardından Dr. Ersin Üresin’in moderatörlüğünde ‘Yeni Nesil Malzeme Teknolojileri ve Sürdürülebilirlik’ paneliyle devam etti. Panel sonrasında “Yeşil Ürün ve Rol Model Programlarında” yer alan firmaların başarı öyküleriyle toplantı sona erdi.
Erzurum Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin yeni dönemdeki meclisi toplandı Erzurum Büyükşehir Belediye Meclisi mahalli idareler seçimleri sonrası yeni dönemdeki ilk meclis toplantısını yaptı. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in başkanlığında toplanan mecliste meclis başkanlık divanı, encümen üyeliği ve diğer ihtisas komisyonlarının seçimleri yapıldı. Yapılan seçimlerde Meclis 1. Başkanvekilliği’ne Cumhur İttifakı Adayı AK Parti Meclis Üyesi Mehmet Akarsu, Meclis 2. Başkanvekilliği’ne Cumhur İttifakı Adayı MHP Meclis Üyesi Emre Akar seçildi. Divan katip üyeliklerine ise AK Parti Meclis Üyeleri Mehmet Akif Dorman, Ahmet Tikici, Ömer Atik, Harun Polat, Yavuz Korucu ve MHP Meclis Üyesi Tolgahan Dinç seçildi. “Erzurum 10 yılda çağ atladı” Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, meclisin açılışında yaptığı konuşmada, “Geldiğimiz bu noktada Erzurum; modern şehircilik anlayışıyla artık iç içedir. Şehrimiz, kentsel kimliğinin yanı sıra turizm potansiyelini de günden güne arttırmaktadır. Bu süreçte sürdürülebilir kalkınma ilkelerinden hareketle, daha iyiye ve daha ileriye doğru hızla yol kat etmekteyiz. Erzurum’umuz on yılda kelimenin tam anlamıyla çağ atladı” kaydını düştü. “İnanıyorum ki; önümüzdeki yıllar daha verimli ve etkin projelerin hayata geçtiğini hep birlikte görecek, şehrimizi hak ettiği yere hep birlikte taşıyacağız” diyen Başkan Sekmen, şunları kaydetti: “Erzurum Büyükşehir Belediyemiz sadece bölgesinde değil Türkiye’mizde de örnek alınan bir kamu kurumudur. Zira bu konuda tek ve iddialıyız. Ülke genelinde bütçesinin yüzde 70’ini yatırıma ayıran tek belediyeyiz. Ve yine başka bir ayrıntı Türkiye’de 30 Büyükşehir Belediyesi arasında personel giderleri yüzde 27 ila yüzde 41 seviyesindedir. Başarı ortalamasında Türkiye ikincisi olan belediyemizde personel giderleri yüzde 13’tür. İşte bizler; etkin iktisadi yönetim anlayışımızla her alanda öncü olduk ve olmaya da devam ediyoruz.” EBB’nin faaliyet raporu kabul edildi Başkan Mehmet Sekmen, konuşmasına şöyle devam etti: “Yerel yönetim anlayışımızın temelini oluşturan, katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda hazırladığımız Faaliyet Raporu’muzu tamamlamış bulunmaktayız. Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak yapılan her işte şeffaflık ilkesine uyulmuş, görsel ve yazılı basın aracılığı ile yaptığımız hizmetler değerli halkımıza sunulmuştur. 2023 yılı Faaliyet Raporu’nda 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 41’inci maddesine dayanılarak; Belediye hizmetlerini yerel yönetim anlayışı ile yasaların vermiş olduğu yetki, görev ve sorumluluk çerçevesinde çalışmalarımızı sürdürdük. Yeni bir döneme girmenin ve tüm kentimize hizmet sunabilecek olmanın heyecanıyla, hizmetlerimizde insanı merkeze almaya, hemşehrilerimizin yaşam kalitesini artırmaya ve insanımıza dokunan hizmetler üretmeye devam edeceğiz. Kadim şehrimizin hayat ağacını yıllardır kültürle, sanatla besliyor, medeniyetler sahnesinin ışıklarının canlı kalmasına, sürekli yanmasına katkı sağlıyoruz. Kalitemizin ve başarımızın sırrı işimizi sevmemizden, heyecanımızı kaybetmememizden kaynaklanıyor.” Başkan Sekmen’in konuşması sonrası Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin 2023 yılına ait Faaliyet Raporu meclis tarafından kabul edildi.
Afyon Zafer Müzesi restorasyonunda sona gelindi Afyonkarahisar Valiliği’nden yapılan açıklamada, Kurtuluş Savaşı döneminde karargah binası olarak da kullanılan Zafer Müzesi restorason çalışmalarında sona gelindiği ve İl Özel İdaresinin de katkıları ile projeye 7 milyon 130 bin 487 TL bütçe ayrıldığı belirtildi. Konu ile ilgili yapılan yazılı açıklamada, Zafer Müzesi restorasyon işinin Afyonkarahisar İl Özel İdaresi tarafından 22 Eylül 2021 tarihinde ihale edildiği ve bu çerçevede restorasyon projesinde belirtilmiş olan analizler sonucunda yapıya sonradan eklenen ve zarar veren betonarme kolon ve kirişlerin kaldırıldığı vurgulandı. Açıklamada, “Zafer Müzesi restorasyon inşaat işleri için ise Zafer Kalkınma Ajansına, Tarım ve Orman Bakanlığı 5. Bölge Müdürlüğü ve İl Özel İdaremiz ortaklığı ile 7 milyon 130 bin 487 TL bütçeli, proje hazırlanmış 25 Nisan 2023 tarihinde Zafer Kalkınma Ajansı ile sözleşme imzalanmıştır. Tarım ve Orman Bakanlığı 5. Bölge Müdürlüğü ile Zafer Kalkınma Ajansı 2023 ve 2024 yılı yatırım bütçeleri ve Afyonkarahisar Valiliğinin mali desteği ile ‘Zafer Müzesi 2. Etap Güçlendirme, Restorasyon ve Tefrişat Yapım İşi İhalesi’ yapılmış, ihale ile iç cephe çelik konstrüksiyon gezinme platformu ve ince sıvalar tamamlanmış; ahşap, kapı ve pencerelerin boyası ile teşhir ve tanzim dolaplarının imalatı da yapım aşamasındadır. Zafer Müzesi restorasyon işinin yüzde 80’i tamamlanmış olup yaz aylarında ziyarete açılması planlanmaktadır. Zafer Müzesi restorasyonu tamamlandığında orijinal hali olan Cumhuriyet öncesi mimari yapısına kavuşacaktır. Ayrıca iç mekân düzenlemesi ile o dönemde kullanılan materyallerle Zafer Müzesi zenginleştirilerek, savaş zamanı yaşananlara ışık tutan bir müze haline gelecektir” ifadelerine yer verildi.