EKONOMİ - 23 Haziran 2018 Cumartesi 10:31

Seçim sonrası Türkiye ekonomisinde beklenen gelişmeler

A
A
A
Seçim sonrası Türkiye ekonomisinde beklenen gelişmeler

Prof. Dr. Cengiz Bahçekapılı 24 Haziran seçimlerinin ardından Türkiye ekonomisinde beklenen gelişmeler hakkında yaptığı değerlendirmelerde seçim sonrasında kamu harcamalarında bir kısılma olacağına ve sıkı para politikasının devamlılığının söz konusu olacağına dikkat çekti.

Marmara Üniversitesi İktisadi Gelişme ve Uluslararası İktisat Profesörü Dr. Cengiz Bahçekapılı, 24 Haziran sonrası Türkiye ekonomisinde yaşanması muhtemel gelişmeler hakkında konuştu. Prof. Dr. Bahçekapılı, söz konusu dönemde kamu harcamalarının kısalacağını ve sıkı para politikalarının uygulanacağını söyledi. Bahçekapılı, “Kim gelirse gelsin herkesin önünde ciddi bir sorun var. Bu sorunun aşılması için para ve maliye yapılabilecek kısa dönemli iki tane ayak var. Birincisi bütçe açığında bir daraltıcı maliye politikası gerektiği bir gerçek. Yani kamu harcamalarında bir kısma olacaktır. Sıkı para politikasının devamlılığı söz konusu olacak. Merkez Bankası’nın faiz oranlarının yüksek olacağını söyleyebiliriz” dedi. 

“Ekonomideki büyümenin sınırına gelindi” 

Yeni dönemde ekonomide bir daralmanın var olacağından bahseden Prof.Dr. Bahçekapılı, “Kısa vadeli borçlarla ilgili olarak bankaların içerideki kredi verdiği kuruluş ve kişileri ciddi bir şekilde sıkıştıracağını söyleyebiliriz. Bu söylediklerimizin hepsi bir daralmayı işaret eder. Ekonomideki büyümenin artık sınırına gelindi.Çeyrekler itibariyle baktığımız zaman küçük büyümelere hatta bazen eksi büyümelere neden olabilir ve işsizliğin bir miktar artmasıyla sonuçlanabilir. Çünkü dışarıdan finansman bulamıyorsanız bu finansmanı kendi iç tasarrufunuzda oluşturmak zorundasınız. Bu daralma beraberinde bir tasarruf artışına sebep olur. Dış açık aslında bir tasarruf açığıdır. Dolayısıyla ya yatırımı kısacaksınız ya da tasarrufunuzu artıracaksınız bizi bekleyen süreçte ikisi birlikte olacak. Zorunlu bir tasarruf artışı ve zorunlu bir yatırım düşüşü olacak. Bu da ekonomide bir daralma sürecinin yaşanmasına neden olabilir” ifadelerini kullandı.

“Cari açık meselesini çözmemiz lazım” 

Türkiye ekonomisinin temel sorununun cari açık olduğunu kaydeden Bahçekapılı, bu problemin çözümünde anahtar olarak yüksek katma değerli ürünler üretmeyi gösterdi.

Bahçekapılı şöyle konuştu: 

“Türkiye ekonomisinin temel meselelerini konuşmak lazım. Bu konuştuklarımızın hepsi kısa dönemde yapılması zorunlu olunan, iktisat disiplininin bize tavsiye ettiği bir takım yaklaşımlar. Fakat asıl sorunumuz olan cari açık meselesini çözmemiz lazım. Bunun yolu da ülkenin ihracat potansiyelini artırmak. Genç, büyüyen, dinamik bir ekonominin ithalatını düşürmeyi beklemek çok gerçekçi değil, ihracatını artırmayı beklememiz lazım. Bunun da anahtarı katma değeri yüksek ürünler üretebiliyor olmak. Eğer bunu sağlayamıyorsanız ne döviz kuru, ne kısa süreli oluşturulan finansmanlar, ne de aldığınız tedbirler bu sorununun temelden çözülmesini sağlamayacak. Bunlar kısa vadede politikacıların oy maksimizasyonu hedefleriyle çelişir. Politikacılar kısa vadede çözüm almak isterler ama iktisatta kalıcı çözümler uzun vadedir.”  

Ali Canberk Özbuğutu - Fatih Gavuz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.