SAĞLIK - 27 Ağustos 2013 Salı 11:04

Sedef hastalarının yaşamı, kanser hastalarının yaşam kalitesinde

A
A
A
Sedef hastalarının yaşamı, kanser hastalarının yaşam kalitesinde

Burhan Engin, “Yapılan araştırmalar sedef hastalarının yaşam kalitesinin, kanser hastalarına yakın bir yaşam kalitesinde etkilendiğini gösteriyor” dedi.

Sedef hastalığının birçok insanda görüldüğünü, dünyada yüzde 2’lik bir oranın bildirildiğini, Türkiye’de de aynı oranın olduğunu söyleyen Dermatolog Doç. Dr. Burhan Engin,sedef hastalığı kabuklu, serifi renkli, skuamlarla seyreden plakların olduğu bir hastalık olduğunu söyledi. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burhan Engin, “Hastalık belli bölgelerde özellikle de diz, dirsek, sakral (kuyruk sokumu, bel bölgesi) ve saçlı deri gibi alanlarda görülüyor. Kişiden kişiye görüldüğü yer değişse de bazı kişilerde daha dar alanda, bazı kişilerde ise daha geniş alanları ilgilendirebiliyor” dedi. Sedef hastalığında genetik yatkınlığın önemli olduğunu dile getiren Doç. Dr. Engin, “Genetik yatkınlığın yanında çevresel faktörler de önemlidir. Bazı beslenme alışkanlıkları, sigara tüketimi, stres gibi faktörler olabilir ama kişiden kişiye çok değişebiliyor. Mevsimler de etkiliyor. Özellikle yaz döneminde iyileşme görülüyor. Hastalardaki lezyonlar daha çabuk iyileşiyor. Güneşin, ultraviyolenin olumlu etkilerinden dolayı. Sedef hastalığını kış mevsiminde daha çok görmüş oluyoruz” diye konuştu.Sedef hastalığının yaşam kalitesini etkileyen bir hastalık olduğunu açıklayan Doç. Dr. Engin, “Tedaviye karar verirken sadece vücut yüzey alanı değil, dermatoloji yaşam kalitesi de etkilenen hastaları sistemik tedaviye almak gerekiyor. Özellikle sedef hastalarda yaşam kalitesi çok etkileniyor hatta bazı çalışmalarda kanser olgularına yakın bir yaşam kalitesinde etkilendiğinden bahsediliyor” dedi.

20 SEANS FOTOTERAPİ ALIYORLAR

Sedef hastalığının sadece deride görülen bir hastalık olmadığını tırnak, eklem ve sistemik tutulumların da görülebildiğini açıklayan Doç. Dr. Engin, “Bunlarla beraber diyabet, obezite gibi şikayetler de olabiliyor. Bu nedenle hastaların yüzde 10’unun üzerinde vücut tutulumu varsa tedavinin iyi planlanıp, yapılması gerekiyor. Sedef hastalığının tedavisinde özellikle tutulum alanlarına göre belirleniyor. Hastaya dosya açılıyor, vücut yüzey alanlarını belirliyoruz. Vücut yüzeyinin yüzde kaçı olduğuna bakıyoruz. Yüzde 10’un üzerinde mi diye tespit ediyoruz. Sonra tırnak tutulumu, eklem tulumu, sistemik tutulum açısından hastayı değerlendiriyoruz. Tedavi kararını bunlara göre veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Engin sözlerine şöyle devam etti: “Burada hastanın beklentisi de çok önemli çünkü sedef hastalığı yaşam kalitesini çok etkiliyor. Tropikal tedaviyi özellikle yüzde 10’un altında olan hastalara uyguluyoruz. Tropikal tedavi dediğimiz yerel tedaviler ilaçlar, merhemler, kremler. Belli alanlara hastaların sürmesini istiyoruz ancak yüzde 10 geçen hastalarda diğer sistemik tedavilere geçiyoruz. Sistemik tedavilerde de en çok uyguladığımız fototerapi dediğimiz bu cihazımız. Fototerapi ünitesinde kabinler var. Puva ve darbant tedavilerimiz var. Puva haplı, darbant ta hapsız şeklinde oluyor. Ultraviyolenin değişik dalga boyları var. Ultraviyole A ve B şeklinde. Hastalar bu alanlarda yüzde 10 üzerinde tutulumu olanlarda bu alanlarda belli bir program yapıyoruz. Ortalama 20 seans gibi genellikle yanıt alıyor. Kabine giriyorlar ve belirli periyotlarda kontrollerle lezyonları temizlenmiş oluyor”.

NİHAL IŞIK
İSTANBUL

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beşiktaş, MKE Ankaragücü maçı hazırlıklarını sürdürdü Beşiktaş, Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında sahasında oynayacağı MKE Ankaragücü maçının hazırlıklarına bugün yaptığı antrenmanla devam etti. BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde, Yardımcı Antrenör Serdar Topraktepe yönetiminde gerçekleşen antrenman, dinamik ısınma hareketleriyle başladı. Minyatür kaleye şut çalışmasının ardından idmanın basına açık olan bölümü sonra erdi. Antrenmanın basına kapalı kısmında ise MKE Ankaragücü maçının taktiği üzerinde duruldu. Semih Kılıçsoy ve Mert Günok, Ankaragücü maçında forma giyemeyecek Siyah-beyazlılarda Samsunspor ile oynanan Süper Lig müsabakasında sağ ayak sırtına aldığı krampon darbesi sonrası ayağında cilt kesisi ve künt travmaya bağlı ezilme yaralanması oluşan Mert Günok ve aynı müsabakada uyluk üst iç kısmında ağrı hisseden Semih Kılıçsoy’un tedavisine başlandığı bildirilirken, bu oyuncular idmanda yer almadı. Mert Günok ve Semih’in, cuma günkü lig müsabakasında görev alması beklenmezken, yine MKE Ankaragücü’yle Türkiye Kupası’nda oynanacak mücadeleye ise yetiştirilmesi hedefleniyor. Savunma hattında tedavi süreçleri tamamlanan Onur Bulut ve Arthur Masuaku’nun yanı sıra Salih Uçan ile Tayfur Bingöl de bireysel olarak çalıştı. Sezonu kapatan Ante Rebic’in yanı sıra Samsunspor müsabakasında başına darbe alan Omar Colley ise tedbir amaçlı antrenmanda yer almadı.
Balıkesir Bandırma’da Bahar Kupası Türkiye Tenis Şampiyonası Balıkesir’in Bandırma ilçesinde düzenlenen ’Büyükler Bahar Kupası Türkiye Serisi-3’ tenis şampiyonası, Türkiye’nin çeşitli illerinden 55 sporcunun katılımıyla başladı. Bandırma Tenis Kulübü ve Türkiye Tenis Federasyonu (TTF) tarafından Bandırma Tenis Kulübü tesislerinde düzenlenen ve dün başlayan şampiyona, 19 Nisan Cuma gününe kadar devam edecek. Turnuvaya Türkiye’nin çeşitli illerinden katılan 55 sporcu, Bandırma’da kıyasıya bir mücadele verecek. Bandırma’yı temsil eden 8 oyuncu, şehrin ismini duyurmak için aylar öncesinden hazırlıklarına başladı. Turnuvaya; Ankara, Antalya, İstanbul, İzmir, Manisa, Balıkesir ve Mersin’den toplamda 55 sporcu olmak üzere katılım sağlandı; bunlardan 15’i kadın, 40’ı ise erkek sporculardan oluşuyor. Bandırma Tenis Kulübü Başkanı Mustafa Kemal Sönmez, turnuva ile ilgili Bandırmalı tenis severlere yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Birbirinden değerli toplam 55 sporcu, 40’ı erkek 15’i kadın Türkiye’nin değişik illerinden gelerek şampiyonluk için ter dökecekler. Bandırma Tenis Kulübü olarak Türkiye çapındaki bir turnuvaya ilk defa ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bandırma’mızda 4 tane sosyal tesis kazandırdık. Türkiye Tenis Federasyonuna bağlı bu bölgede tek kulübüz. Türkiye Tenis Federasyonu’nun düzenlediği Türkiye Şampiyonası’na Bandırma Tenis Kulübü olarak ev sahipliği yapıyoruz. Antalya, İstanbul, İzmir, Manisa, Bursa’dan katılım sağlandı. Bandırma tarihinde tenis turnuvası olarak ilk turnuva olması nedeniyle onun heyecanını yaşıyoruz. Bundan sonra daha çok sporcu, daha çok turnuva ile tenis sporunu Bandırmamızda ileri seviyelere götürmek amacımız. Hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla bu tür tenis organizasyonlarına destek vermeye devam edeceğiz. Turnuvamıza katılan Türkiye genel klasmanda 7’incisi ve 40’ıncı olan sporcularımız var. 4 günlük periyotta güzel maçlar olacak. Bu başlangıç için hepinize teşekkür ederiz. Biz kocaman bir aileyiz. Bu aile, Türkiye’nin değişik illerinden gelen tenis ailesiyle daha da büyüyor."
Bursa Otomotiv sektöründe yeni işbirlikleri Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), büyük önem verdiği Üniversite-Sanayi işbirliği çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Gerçekleştirilen protokoller ile akademik ve bilimsel çalışmalar güç kazanırken, öğrenciler için de staj ve uygulama dersleri için yeni kapılar açılıyor. BUÜ, otomotiv sektörünün yenilikçi firmalarından Seger Ses ve Elektrikli Gereçler San. A.Ş. ileişbirliği protokolü imzaladı. Ortak proje ve organizasyonların yapılmasını sağlayacak işbirliği sayesinde doktora, yüksek lisans, lisans ve ön lisans öğrencilerine yönelik staj yapma, personel istihdamı, uygulama dersleri ve mentörlük konularında da karşılıklı destekler sağlanacak. Ana gündem İmza töreninde konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, araştırma üniversitesi vizyonu içerisinde üniversite-sanayi işbirliği konusuna ayrıca önem verdiklerinin altını çizdi. Sahip oldukları akademik donanım ve araştırma altyapısı doğrultusunda daha nitelikli proje üretebilmeye odaklandıklarını söyleyen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Araştırma üniversiteleri liginde kalmak, daha da üst sıralara çıkabilmek için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bu anlamda da Ar-Ge faaliyetlerine ve elbette ki iş dünyası ile ilişkilerin geliştirilmesine özel önem veriyoruz. Bursa gibi sanayinin son derece güçlü olduğu bir şehirde elimizin çok daha güçlü olduğuna inanıyoruz. Sahip olduğumuz teorik bilgi ve akademik donanımı, sanayicinin pratik bilgisi ile harmanlayarak güçlü projeler üretiyoruz. Bundan sonra da üretmeye devam edebilmek için yeni işbirliklerine her zaman son derece pozitif bakıyoruz. Bugün firmamız ile yine güzel bir protokole imza atacağız. Firma yöneticilerine ve akademisyenlerimize bu anlamda teşekkür ediyor, işbirliğimizin hayırlar getirmesini diliyoruz” şeklinde konuştu. Firma Yönetim Kurulu Başkanı Selim Baykal ise otomotiv sektöründe büyük bir değişimin yaşandığına işaret ederek; “Firma olarak biz de bu değişime daha hızlı adapte olabilmek istiyoruz. Kendi içimizde yaptığımız çeşitli Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetleri bulunuyor. Ancak yenilik bitmiyor. Teknolojiye daha hızlı adapte olmamız gerekiyor. Üniversitenin bu anlamda bizlere kıymetli katkıları olacaktır. Değerli akademisyenlerimizle de özel projeler üreteceğimize inanıyoruz. Hayırlı olsun” dedi. Konuşmaların ardından işbirliği protokolü imzalandı. Törende mühendislik fakültesi akademisyenleri ile firma yöneticileri de hazır bulundu.