SAĞLIK - 15 Temmuz 2018 Pazar 12:57

Selfie bencillik duygusunu tetikliyor

A
A
A
Selfie bencillik duygusunu tetikliyor

Psikolog Melek Demir, insanın benliğinde beğenilme duygusu ve kendisiyle ilgili öne çıkma duygusu olduğunu ve selfienin de bencillik duygusunu tetiklediğini söyledi.

Diyarbakır’da bulunan Persona Psikoterapi Eğitim ve Danışmanlık Merkezinden Psikolog Melek Demir, dünyanın hemen her köşesinde yaşanan ve selfie çekerken gerçekleşen ölümlü ve yaralanmalı kazalar nedeniyle bazı uyarılarda bulundu. Selfie çekme ile ilgili son zamanlarda çok ciddi problemlerin meydana geldiğini belirten Psikolog Demir, “Dünyanın neredeyse her bir köşesinden selfie çekerken ölen insanların haberini alıyoruz. Bu çılgınlık bizi, anne ve babalarımızı tedirgin ediyor. Belki anne-baba neslinde çok fazla selfie olmamış olsa da çocuklarımızda, ergenlerimizde, gençlerimizde ciddi anlamda selfie çılgınlığı devam ediyor. Bu tabii ki bizi korkutuyor. Çünkü ölüm haberleri artmış durumda” dedi.

“ÇOCUKLARLA İLGİLİ BELLİ SINIRLARIN OLMASI GEREKİYOR” 

Çocuklarla ilgili olarak bu konularda belli sınırların olması gerektiğini ifade eden Demir, “Hayatımızda ne olursa olsun her şeyin aşırısı ciddi anlamda hayati tehlike getirir. Selfie kötü bir şey değil. Tabii ki insan kendini beğenebilir, çekebilir ama bunun etrafındaki herhangi bir tehlikeyi görmeyecek ve hayati tehlikeyi de ortaya çıkaracak kadar yapılması tabii ki engellenmelidir. Bu konu teknoloji bağımlılığı ile ilgili bir durum. Hayatımızın çok büyük bir kısmını tamamen sosyal medya üzerinden, insanlarla iletişimimizin tamamını sosyal medya üzerinden ve yaptığımız her şeyi paylaşarak, ki bu genelde selfie çekerek yapılan bir şey. Buna bağlı olarak belli sınırlar getirmemiz gerekir. İnsani ilişkilerimize daha çok önem göstermemiz gerekiyor. Örnek veriyorum bir yere gidiyoruz hepimizin elinde telefonlar oluyor. Telefonlarla bir yerleri çekmeye çalışıyoruz, kendimizi çekmeye çalışıyoruz. Tüm iletişimimiz neredeyse kesilecek hale geliyor. Çocuklarımıza teknoloji ile alakalı belli sınırlar olmalı. Örneğin günde iki saatten fazla tabletle, internetle, telefonla, televizyonla çok fazla vakit geçirmemeli ve hayatında kullandığı şeylerin nasıl kullanıldığını iyi bilmeli. Bunu ve sınırlarımızı öğretebilirsek, insani ilişkilerimizi iyi tutabilirsek teknoloji bağımlılığının getirmiş olduğu riskleri her zaman minimuma indirmiş oluruz. Bunun için anne-babaların sınır koyma konusunda ciddi anlamda öğretici olmaları gerekir” diye konuştu.

“İLETİŞİM ARTMASI TEKNOLOJİYE OLAN İHTİYACI AZALTACAKTIR” 

Çocuklarla olan iletişimin arttırılmasının teknolojiye olan ihtiyacı azaltacağını aktaran Psikolog Demir, “Sokak oyunlarının daha fazla olması, ebeveyn ve çocuklar arasında ki paylaşımların arttırılması, arkadaşlarla olan iletişimlerinin sosyal medya üzerinden değil de gerçek dünya üzerinden yapılması çocukları teknolojiden biraz daha uzak tutacaktır. Teknolojiye olan ihtiyaç azalınca daha bilinçli bir kullanım başlayacaktır. Bu da anne babaların dikkat etmesi gereken unsurlardan bir tanesidir. Çocuk telefon taşımaz diye bir şey yok. Günümüzün mecburi bir koşulu olmuş durumda. Özellikleri düşürülebilir. O sorumluluğu taşıyabileceği seviyeye getirilebilir” ifadelerini kullandı.

“SELFİE ‘BENCİLLİK’ DUYGUSUNU TETİKLER” 

İnsanın benliğinde beğenilme duygusu ve kendisiyle ilgili öne çıkma duygusu olduğunu ve selfienin de bencillik duygusunu tetiklediğini vurgulayan Psikolog Demir, şunları kaydetti: 

“Birçok fotoğraf düzeltme programı var. Bu programlarla her türlü oynama yapabiliyorsunuz. Kişi kendini aynı şekilde görüp beğenme duygusunun artması gibi duyguları yaşamaya başlıyor. Bu tür duyguları yaşadıkça selfieye olan talep daha çok artıyor. Fotoğrafı kendi beğeneceği şekilde yapmaya başlıyor. Bu tür duyguları yaşadıkça da selfieye olan talep daha çok artıyor. Her fotoğrafı toplu çekmek yerine selfie çekmek çok daha fazla olmaya başlıyor. Teknolojiyi hayatımızdan çıkaramayız, çünkü çağ teknoloji çağı. Teknoloji çağındayken onlara hadi git kendine başka bir şey bul dersek çocuk bunda zorlanır. Bu bizim için de geçerli. Yetişkinlerin de bağımlı olduğu bir kavramdan bahsediyoruz. Onun yerini dolduran başka bir aktivite bulmamız gerekiyor. Kurs olabilir, kitap okuma olabilir. Bunlardan en önemlisi de kitap okumaktır.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Hayır çeşmesi yapmak isterlerken hayatlarını kaybettiler Çanakkale’nin Lapseki ilçesine bağlı Kangırlı köyünde dün tarlada hayır çeşmesi için su kanalı açtıkları sırada toprak kayması sonucu göçük altında kalarak hayatını kaybeden Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan köy camiinde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazlarının ardından toprağa verildi. Lapseki ilçesine bağlı Kangırlı köyünde saat 16.30 sıralarında su kuyusundan hayır çeşmesi oluşturmak için kanal yapımı sırasında toprak kayması meydana geldi. 3 kişi toprak altında kaldı. İhbar üzerine bölgeye jandarma, sağlık personeli, AFAD ve UMKE ekipleri sevk edildi. Ekipleri tarafından toprak altından çıkarılan kepçeci Refik Bilgiç, sağlık ekiplerince Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesine kaldırıldı. İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü, AKUT, UMKE ekipleri tarafından yarı beline kadar toprağa gömülü halde olan Tahir Ödemiş göçükten kurtarıldı. Ambulansa alınan Tahir Ödemiş, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Hastanesine kaldırıldı. Tahir Ödemiş, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Kurtarma çalışmaları kapsamında toprak kayması sonucu göçük altında kalan Sefer Arslan’ı da cansız bedenine ulaşıldı. Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesi morguna kaldırılan Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan’ın cenazeleri otopsinin ardından ailelerine teslim edildi. Kangırlı köyünde tarlada hayır çeşmesi için su kanalı açtıkları sırada toprak kayması sonucu göçük altında kalarak hayatını kaybeden Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan’ın cenazeleri köy camiinde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazlarının ardından toprağa verildi. Cenaze törenine, Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Lapseki Kaymakamı Emre Öztürk, Çanakkale Belediye Başkanvekili Av. Bülent Şarlan, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sadi Akman, Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan’ın yakınları ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Samsun Başkan Kurnaz: “Kapımız da gönlümüz de milletimize hep açık olacak” İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, kapılarının da gönüllerinin de her zaman millete açık olduğunu söyledi. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nde İlkadım Belediye Başkanı seçilen İhsan Kurnaz’a hayırlı olsun ziyaretleri sürüyor. Başkanlık makamında misafirlerini ve hayırlı olsun dileğinde bulunmaya gelen vatandaşları kabul eden Başkan Kurnaz, vatandaşlar, STK temsilcileri ve yöneticilerini ağırladı. “Kapımız da gönlümüz de milletimize hep açık olacak” Ayrım yapmayan, herkese eşit yaklaşan, şeffaf ve hesap verebilen bir yönetim anlayışına sahip olduklarını vurgulayan Başkan İhsan Kurnaz, “Seçim döneminde İlkadımlı hemşehrilerimize söz verdik. Kimseyi ayırmadan, herkese eşit hizmet edip, her kesimin belediye başkanı olacağız inşallah. Belediyenin kapısı herkese açık olacak. Bu anlamda göreve seçildiğimizden bu yana kapımız, İlkadım’da her kesimden insanımıza açık oldu. Olmaya da devam edecek” dedi. “İlkadım’ı gurur duyulan ilçe haline getireceğiz” İlkadım’ın kaybedecek vakti olmadığına değinen Başkan İhsan Kurnaz, “İlkadım’ın kaybedecek vakti olmadığını biliyoruz. Gerekli ön çalışmaları hızlandırıp kısa sürede sahaya çıkacağız. İlkadımlı hemşehrilerimiz şunu bilsin: İlçemizi herkesin yaşamaktan mutlu olduğu, gurur duyduğu bir ilçe haline getireceğiz. Bunun için çok çalışacağız. Hemşehrilerimizin destekleri ile hep birlikte bunu başaracağız” diye konuştu. Başkan Kurnaz, bir yandan da belediyenin mevcut tablosunu analiz ettiklerini, kısa süre içerisinde sahaya çıkıp çalışmalara bizzat nezaret edeceğini ifade etti.