MAGAZİN - 17 Ekim 2018 Çarşamba 19:22

SEN ANLAT KARADENİZ İZLE: Sen Anlat Karadeniz 27.BÖLÜM FRAGMAN İZLE (ATV, PUHU, YouTube İZLE!)

A
A
A
SEN ANLAT KARADENİZ İZLE: Sen Anlat Karadeniz 27.BÖLÜM FRAGMAN İZLE (ATV, PUHU, YouTube İZLE!)

SEN ANLAT KARADENİZ İZLE: Sen Anlat Karadeniz 27.BÖLÜM FRAGMAN İZLE (ATV, PUHU, YouTube İZLE!) ATV'nin reyting rekorları kıran dizisi yine ekranları başında izleyenleri duygulandırdı. Sen Anlat Karadeniz hayranları bu akşam yayınlanan 26.bölümü heyecanla izledi. 26.bölüm biter bitmez herkes 27.bölüm fragmanını aramaya başladı. Peki 27.bölüm fragmanı yayınlandı mı? Sen Anlat Karadeniz 26.bölümü full nasıl izleriz? İşte detaylar...

SEN ANLAT KARADENİZ İZLE: Sen Anlat Karadeniz 27.BÖLÜM FRAGMAN İZLE (ATV, PUHU, YouTube İZLE!) ATV'nin reyting rekorları kıran dizisi yine ekranları başında izleyenleri duygulandırdı. Sen Anlat Karadeniz hayranları bu akşam yayınlanan 26.bölümü heyecanla izledi. 26.bölüm biter bitmez herkes 27.bölüm fragmanını aramaya başladı. Peki 27.bölüm fragmanı yayınlandı mı? Sen Anlat Karadeniz 26.bölümü full nasıl izleriz? İşte detaylar... ATV ekranlarının sevilen dizisi Sen Anlat Karadeniz yeni bölümüyle bu akşam da nefes kesti. Çarşamba akşamları saat 20.00'de televizyon ekranlarında seyirci ile buluşan Sen Anlat Karadeniz 26. bölümüyle de izleyenleri ekrana kilitledi. Peki 26. bölümde neler oldu? İşte tüm detaylar...Vedat'ın kurşunu Tahir'in merhametsizliğinin bedeli olurken, Nefes can çekişiyor. Vedat demir parmaklıklar ardında duvarlara, Tahir Karadeniz'e Nefes diye ağlıyor. Nefes Tahir'in yakarışlarını duyup sevdiğine tekrar yol olacak mı?Bunca işkenceye rağmen hayata tutunmayı asla bırakmamış olan Nefes, bugüne kadar hep başkalarına nefes oldu. Şimdi kim ona nefes olacak, kim can verecek?

SEN ANLAT KARADENİZ İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

SEN ANLAT KARADENİZ FRAGMANI İÇİN TIKLAYINIZ

SEN ANLAT KARADENİZ BÖLÜMLERİNİ FULL İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

SEN ANLAT KARADENİZ SON BÖLÜMDE NELER OLMUŞTU?

Tahir, Mustafa'nın katil olmasına engel olurken kendi öfkesine hakim olamaz. Vedat'la hesaplaşmasını tamamlamaya karar veren Tahir çizgiyi aşar. Nefsine yenilen Tahir için merhametsizliğinin geri dönüşü olacak mı? Murat, Nazar için endişelenirken sevdiğinin kendisi için Vedat'la olduğunun farkında değildir. Murat için çok büyük bir bedel ödeyen Nazar, her şey için çok geç olduğunu düşünmesine rağmen Murat'ın elinden tutabilecek mi? Tahir vicdanının sesini dinleyip teslim olmaya karar verir. Zalimliğinin bedelini özgürlüğüyle ödemeye hazır olan Tahir, beklediğinden büyük bir bedel mi ödeyecek? Vedat'ı gömdüğü mezara girerken yanında kimi sürükleyecek?

SEN ANLAT KARADENİZ OYUNCULARI

SEN ANLAT KARADENİZ İZLE: Sen Anlat Karadeniz 27.BÖLÜM FRAGMAN İZLE (ATV, PUHU, YouTube İZLE!)

Ulaş Tuna Astepe -Tahir Kaleli

Namıdiğer Deli Tahir. 29 yaşında. Mert, hırçın, deli fişek, sabırsız bir Karadeniz delikanlısı. Ailenin sahip olduğu kum gemilerinde çalışıyor, şirket işlerinden hoşlanmıyor, Karadeniz'i, denizde olmayı çok seviyor. Kanı deli akıyor ama yüreği merhamet dolu.

SEN ANLAT KARADENİZ İZLE: Sen Anlat Karadeniz 27.BÖLÜM FRAGMAN İZLE (ATV, PUHU, YouTube İZLE!)

İrem Helvacıoğlu - Nefes Zorlu

24 yıllık hayatında, daha adına yakışır bir tek nefes bile almayı başaramamış genç bir kadın. Annesi onu doğururken ölmüş, babası tarafından daha 16 yaşındayken Sayarların oğlu Vedat'a satılmış. On yedisinde Yiğit'i doğurmuş. O zamandan beri, oğluyla birlikte kapatıldığı evde nefes almaya, var olmaya, direnmeye çalışıyor. Defalarca oğlunu alıp kaçmış, defalarca bulunup geri getirilmiş. Her seferinde dayak yemiş, her seferinde işkence edilmiş. Acısını saklayan, dayanıklı müdanasız, inatçı, başı dik bir kadın.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars "Ulu Camii’de Ermeniler 285 Türk’ü diri diri yaktı" Ermeniler Kars’ta, 1915 yılında Ulu Camii’ye ’anlaşma yapacağız’ diyerek topladıkları Türkleri diri diri ateşe vererek yaktı. Yanan Türklerin kan ve yağlarının izleri cami duvarlarında duruyor. Kaleiçi Mahallesi’nde bulunan ve 17’nci yüzyılda Osmanlı Padişahı Sultan İbrahim döneminde yaptırılan Ulu Camii, Ermeni mezaliminin canlı izlerini taşıyor. “Müslümanları diri diri yaktılar” Ermenilerin insanları diri diri yaktığını ifade Ulu Camii Dernek Başkanı Yasin Aşkın Yıldırım, "Her yıl biliyorsunuz 1915 yılında Avrupa’da olsun, Amerika’da olsun Ermeni katliamlarıyla ilgili söylentiler yapılıyor. Kars, özellikle çevresinde birçok katliamın yapıldığı bir şehir. Buna Erzurum ve Van’ı da katabiliriz. Ulu Camii gerçekten Kars’ta çok acı dramların yaşandığı bir cami, 1915 Nisan ayında Kars’ın ileri gelenlerini ‘toplantı yapacağız’ diyerek Ulu Camii’de toplayıp, diri diri yakılmasına şahitlik yapmış bir camidir" dedi. Yıldırım, "Ulu Camii’de 2 taşımızı çerçeve içerisine aldık. Yandıktan sonra üzerinde insanların yağ izlerinin bulunduğu cam içerisine aldığımız 1 çerçeve mevcuttur. Herkesin burayı görmesinde fayda var. Tarihini öğrenmesinde fayda var. Biliyorsunuz tarihine sahip çıkmayan milletler yok olup gitmiştir. İşte canlı tarih” diye konuştu. Nisan 1915’te Ulu Camii’de Ermeniler, şehrin ileri gelenlerinden 285 kişiyi, ’anlaşma yapacağız’ vaadiyle kandırıp camiye toplayarak ateşe verdi. Diri diri yakılan insanların duvarlara sıçrayan kan ve yağlarının izi ise halen korunuyor. Yakılan insanların kan ve yağ izlerinin bulunduğu duvarın orijinal 2 taşı çerçeve içinde tutuluyor. Ulu Camii duvarlarında bulunan ve Ermeniler tarafından yakılan Türklerin ’kan ve yağ’ izleri çerçeveye alınarak muhafaza ediliyor. Ulu Cami önünde bulunan kitabede ise Ermeni mezaliminin fotoğrafları yer alıyor.
Kayseri KSMMMO Başkanı Ali Yedikaya: “Meslektaşlarımızın masa başında ölmesini istemiyoruz” Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası tarafından (KSMMMO) taleplerini dile getirmek amacıyla düzenlenen basın açıklamasında konuşan KSMMMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yedikaya, “Meslektaşlarımızın masa başında ölmesini istemiyoruz” dedi. Düzenlenen basın açıklamasına KSMMMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yedikaya, yönetim kurulu üyeleri ve oda üyeleri katıldı. Başkan Ali Yedikaya, yönetim kurulu üyeleri ve meslektaşları ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yapmış oldukları başvuruların dikkate alınması gerektiğini dile getirerek; “130 bin Mali Müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için, haklı ve insani taleplerimizin ivedilikle hayata geçirilmesi için, Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yaptığımız hem yazılı hem sözlü başvurularımızın dikkate alınması, meslektaşlarımızın masa başında ölmemesi için haklı taleplerimiz için meslektaşlarımızla bir araya gelerek bu tepkiyi göstermek zorunda kalıyoruz. Artık ekonominin can damarı olan Mali Müşavirlerin sırtındaki yük dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Meslek mensupları aracılığıyla alınan beyan ve bildirimlerin sayısı her geçen gün artmakta, bu beyan ve bildirimlerin içerikleri kolaylaşacağına daha da zorlaştırılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde iş verimini artırmak için haftalık çalışma günlerinin dört güne indirilmesi tartışılırken, biz Mali Müşavirler olarak neredeyse 7/24 ofislerimize hapsedilmeye çalışılıyoruz, Bunu kabul etmeyeceğiz” dedi. Başkan Yedikaya, beyan ve bildirimleri almak için kullanılan sistemlerin sağlıklı çalışmadığını vurgulayarak, “Görünürde işverenlerden istenilmekte olan hemen her veri Mali Müşavirler aracılığıyla toplanılır hale gelmiştir. Bu durum meslek mensuplarının zaten çok ağır bir iş yükü altında ezilmelerine sebebiyet vermekte iken bir de beyan ve bildirimleri almak için kullanılan sistemlerin sağlıklı çalışmaması ve yoğunluk dönemlerinde tıkanması, zamanla yarışan meslektaşlarımızın streslerini katbekat artırmaktadır. Meslektaşlarımız, rutin dönemlerde dahi beyan ve bildirimleri sağlıklı bir şekilde hazırlayamaz hale gelmiştir. Bu kadar ağır iş yükü altında çalışmak zorunda bırakılan biz meslek mensupları, bir işletmenin faaliyetlerini ve işlemlerini sağlıklı bir şekilde yürütemez hale geldik. Sadece Nisan ayında GİB tarafından ilan edilen vergi takviminde toplam elli altı beyan ve bildirimin verileceği açıkça görülmektedir. Bu beyan ve bildirimlerin yanında bir de en son 20 yıl önce uygulanan ve genel tebliği ile sirküleri henüz iki üç ay önce yayımlanan, hala uygulamada birçok tereddüttü barındıran enflasyon düzeltme işlemlerine ilişkin yapılacak çalışmaları da aynı takvimde tamamlanmak zorunda bırakılmamızı adil ve uygulanabilir bulmuyoruz. Resmi, idari ve hafta sonu tatilleri Ramazan Bayramı ile birleşince toplam on iki günlük tatil nedeniyle Nisan ayında çalışma günümüz olarak sadece on sekiz gün kalmıştır. Bu kadar kısa sürede bu kadar beyan ve bildirimin sağlıklı bir şekilde verilmesine imkân yoktur” ifadelerini kullandı. "Bilgi sistemlerinde modernisayon şart" Başkan Yedikaya, “Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yaptığımız hem yazılı hem sözlü başvurularımızı dikkate alması için meslektaşlarımızın masa başında ölmesi mi gerekmektedir. Mali Müşavirlerin iş yükünü hafifletecek çözüm önerilerini Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine hem yazılı hem de sözlü olarak birçok kez aktardık. Yaptığımız her görüşmede, Mali Müşavirlerin ağır iş yükü altında ezildiğini, omuzlarındaki yükün artık dayanılmaz bir seviyeye geldiğini, meslektaşlarımızın beden ve ruh sağlıklarının bu yükü kaldıramadığını anlamanız için, daha kaç kez dile getireceğiz. Önerilerimize yıllardır sessiz kalınması sebebiyle büyüyen bu sorunların ortadan kaldırılması için beyan ve bildirimlerin sadeleştirilmesi, bilgi sistemlerinin alt yapılarının modernizasyonu şarttır. Ölçüsüz bir iş yükü ve adil olmayan ücret tarifesi, mali müşavirlerin iş ve yaşam dengesini olumsuz etkiliyor ve insani yaşam hakkını ellerinden alıyor” dedi. Başkan Yedikaya açıklamasında 130 bin meslek mensubunun çığlıklarına duyarsız kalınamayacağını ifade ederek, “Şu saatte tüm Türkiye deki bütün odalarımızda aynı anda ,Sorunlarımıza ivedi olarak çözüm üretilmesi için haykıran 130 bin meslek mensubunun çığlıklarına duyarsız kalınamaz. Artık mevcut işlerimizi yapamaz hale geldik, bıçak kemiğe dayanmıştır, kimse bizim sabrımızı denemesin. İnsani şartlarda yaşamak biz mali müşavirlerin de anayasal hakkıdır. Hazine ve Maliye Bakanlığından her ay beyan sürelerinin uzatılmasını değil, günümüzde yapay zekâ teknolojisinin kullanıldığı bir çağda, elektronik uygulamalar aracılığıyla toplanan verilerin etkin bir şekilde sınıflandırılmasını ve yasal olarak veri talep eden kurumlarla, örneğin TUİK, Merkez Bankası ve Kamu İhale Kurumu gibi tüm kamu kurumlarıyla paylaşılmasını talep ediyoruz. Aynı verilere dayalı olarak yapılan tekrarlı beyan ve bildirim yüklerinin hafifletilmesini istiyoruz. Ayrıca, vergi beyan dönem ve sürelerinin, resmî tatil günleri dikkate alınarak düzenlenmesini talep ediyoruz“ ifadelerini kullandı. Başkan Yedikaya ,”Şu an meslek camiamızda bir infial hali mevcuttur. Meslektaşlarımız gece gündüz demeden rutin işlerinin yanında ay sonuna kadar kurumlar vergisi beyannamelerini yetiştirmek için uğraşmaktadırlar. Bayram tatili nedeniyle çalışmaların sekteye uğraması, mükelleflerden bilgi ve belgenin toplanamaması sebebiyle kurumlar vergi beyannamelerinin süresinde sağlıklı bir şekilde hazırlanabilmesi mümkün değildir. Kurumlar vergisi beyannameleri bile süresinde hazırlanıp beyan edilemeyecek durumda iken bir de bundan 17 gün sonra geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi işlemlerinin yapılmasının ve beyanname ekine bilançonun eklenmesinin istenmesi, biz mali müşavirlerin adeta cinnet geçirmesine sebebiyet vermektedir. 2024 yılı geçiş dönemi olması ve ikincil mevzuatın oldukça geç yayımlanması ve aşırı yoğunluk nedeniyle 2024 yılında geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltme işlemlerinin yapılmaması için dayanakları ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı ve gelir idaresi başkanlığına yaptığımız müracaatımızın hayata geçirilmesini talep ediyoruz. 2023 yılına ilişkin Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin ve elektronik defter beratlarının yüklenmelerinin Nisan ayındaki resmî tatil sürelerinin uzun olması nedeniyle zamanında yapılması mümkün değildir. Bu nedenle kurumlar vergisi beyannameleri ile e-defter beratlarının yükleme sürelerinin ve geçici vergi beyan süresinin uzatılması talebimizin, biran önce yerine getirilmesi zorunluluktur” dedi. Başkan Yedikaya açıklamasında meslek mensuplarının taleplerini yineleyerek, “Angaryalara Hayır diyoruz. Çalışmayan Maliye bakanlığı sistemlerini istemiyoruz. Masa başında ofislerimizde ölmek istemiyoruz. Enflasyonun sorumlusu biz değiliz, enflasyon muhasebesini yıllık istiyoruz. Saygın bir meslek için Kota istiyoruz. KDV beyannamelerinin birleştirilmesini istiyoruz. Hakkımız olan ücretimizi biz belirlemek istiyoruz” ifadelerine yer verdi.