SPOR - 03 Aralık 2016 Cumartesi 23:05

Şenol Güneş: “Beraberlik kötü değildir”

A
A
A
Şenol Güneş: “Beraberlik kötü değildir”

Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, “Kaybettiğiniz zaman rakibiniz size yanaşıyorsa beraberlik kötü değildir. Fenerbahçe 4 puanlık farkı 1 puana indirecekti kaybetseydik. Evet Başakşehir bizden 2 puan önde. Ancak kötümser değilim” dedi.

Spor Toto Süper Lig’in 13. haftasında Fenerbahçe ile Beşiktaş Kadıköy’de puanları paylaştı. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında Şenol Güneş açıklamalarda bulundu.

“Oyun disiplinine bağlı kaldık”
Deneyimli çalıştırıcı, “Kritik dönem maç yaptık. Maçın geldiği nokta böyle bir oyun tarzını ortaya çıkarmamıza sebep oldu. Bizim istemediğimiz bir oyun tarzıydı. Ama bu maçı kaybetseydik rakibin avantajı olacaktı. Biz kazansaydık bizim avantajımız olacaktı. Ligin son maçı değildi ama psikolojik eşik atladık. Aradaki puan farkı korunmuş olması olumsuzluğu ortaya çıkarmadı. Pozisyon olmadan maçın sona ermesi maça gelenleri de mutlu etmemiş olabilir. Rakibin oyun anlayışında biz kontrollü oyun oynamak zorunda kaldık. Seyirci ve rakibin baskısına soğukkanlı kalarak oyun disiplinine bağlı kaldık. Hücumda sıkıntılıydık. Oyuncularımı oynadığı disiplinli oyundan dolayı tebrik ediyorum. Rakibimizin seyirci avantajı vardı. Yine de baskılarını kırdık. Bu maç ile Başakşehir maçında 4 puan kaybettik. Galatasaray maçında da böyle oldu. Derbide kaybedilen puanlar üzücü ama kritik dönemden geçiyoruz. Şampiyonlar Ligi’n de önemli bir maça çıkacağız. Taktik idmanı yapmadan Kiev’de maça çıkacağız. Lig yarışında olmak, Şampiyonlar Ligi’nde gruptan çıkmak için mücadele etmek kolay değil. İnşallah son maçlarımızı kazanıp son maçlardaki beraberliğimizi telafi ederiz” yorumunu yaptı.

“Kiev maçının etkisi de var”
Oyunun kilitlenmesi ve pozisyon sayısının kısır kalmasıyla alakalı sorulan soruya Şenol Güneş, “Onların savunma yapmasından çok onların ve bizim savunma yapma anlayışımızdan ortaya böyle bir oyun çıktı. Hücuma çıkmalarda yavaş kaldık. Kiev maçının etkisi de var bunda. Aboubakar düşündüğümün altında oynadı. Rhodolfo yeni yeni toparlandı. Elimdeki oyunculardan forma olmayan oyuncularda var. Dolayısıyla tempolu bir oyun olmadı ve gidip gelmeyen oyuncular tempoya da ayak uyduramadı. Bu da hücumda etkinliği azalttı” diye konuştu.

“Benim takımım daha net hücum yapmalıydı”
Topu aldıklarında doğru hücum yapmadıklarını ifade eden Güneş, “Kerim’i istediğimiz gibi kullanamadık. Cenk iyi çalıştı. Savunma tarafında daha başarılıydık. Oğuzhan ya da Tolgay’dan birini almam gerekiyordu. Bizim duran topumuz onların boylarına göre dezavantajdı. Çünkü bizde kısa oyuncu daha fazlaydı. Necip’i duran toplarda kullanma düşüncesiyle oyuna aldım. Hamle şansımız vardı ama oyunun geride kontrolünden sonra hücumda Aboubakar ve Cenk ile Olcay’ın daha güçlü hücuma çıkmasıyla kaynaklıydı son dakikalarda elimize geçen ataklar. Ama bunlar hücum değil, benim takımım daha net hücum yapmalıydı” açıklamalarında bulundu.

Güneş, Quaresma’yı korudu
Ricardo Quaresma’nın oyundan alınmasıyla alakalı Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, “Ricardo sarı kart gördükten sonra rakipte bu tip işleri iyi yapıyordu yani Ricardo’ya seyircinin ve saha içerisinde yapılacak baskının ardından ikinci sarı görebilirdi. Bir sarı daha görmesin diye aldım” dedi.

Gökhan Gönül’e tepkiler
Deneyimli çalıştırıcı, Gökhan Gönül’e taraftarın verdiği tepkiyle alakalı, “Gökhan değil bütün oyuncuların oynamaya isteği var. Beck de istedi oynamayı. Bütün oyuncular oynamak ister. Oyuncu ihtiyaca göre oynar. Bu maçta Gökhan’ın uluslararası deneyimi olan en iyi sağ beklerden bir tanesi oynatmam normal. Hasan Ali, Şener ve İsmail Köybaşı bunlar değerli oyuncular ve milli takımın oyuncuları. Bizden İsmail gitmiş, oradan da Gökhan geldi. O kulüp anlaşsaydı orada kalırdı. Fenerbahçe’den gelmek isteyen bir oyuncu daha vardı ancak o transfer gerçekleşmedi. Birden gidince mi kötü oldu Gökhan. Kızdıkları için mi, sevdikleri için mi bu tepki anlamadım. Destekleri güzel ama oyuncuya hakaret ve başka taraftan bakınca da mesela seyirciye hakaret de doğru değildir. Oyuncuyu baskıya almak istemek normal ama bu aşağılama duygusu yanlış. Kaptan yaptığınız oyuncuyu kötü olarak gösteriyorsanız, siz başından beri yanlıştınız; yeni mi uyandınız? İsmail Köybaşı gelince alkışlayın demiyorum ama yuhalamayın da. Duygu bağlarından çıkıp rasyonel olmalıyız. Oyuncu gitmiş gelmiş ne olacak ki? Şener’i istedim alamadım. Ozan gol attı konuşmayacak mıyım? Oyuncu gitti de ne oldu? Kalsaydı iyiydi. Kalıp da giden oyunculara yapma ihtimalin var o zaman aynı tepkiyi. O zaman o oyuncu da size saygı göstermez. Anlaşsaydı Gökhan Fenerbahçe’yle o zaman zaten Beşiktaş’a gelmezdi” dedi.
Şenol Güneş, şu anda takım olarak kadro derinliği anlamında sıkıntılı günler geçirdiklerini söyledi.

“Rakiplerimizden de aşağıda değiliz”
Büyük maçlarda alınan beraberliklerin sebebinin sorulması üzerine Güneş, “Maç bittiğinde skorların eşit olmasına bağlıyorum. Kazanmak isterdim ama kaybetmemek de iyi bir şey. Kaybetmemek için oynamadık. Başakşehir’de o tempomuz yoktu. Bugün daha diriydik. Ayın 1’inde Eylül’de yeni oyuncuları oynatmaya çalışırken takımın da formatı değişti. Bugün çıkan kadroda şampiyon takımdan 7 oyuncum yoktu. Fenerbahçe ise 7 oyuncuyla sahadaydı. Kadro değişti. Hem oyun sistemi oturacak hem oyun oynayacak. Eksiklik oyun düzenini de bozuyor. Eksiklerimiz var ama rakiplerimizden de aşağıda değiliz” açıklamalarında bulundu.

“Fikirlerle kavga edelim”
“Ligin en iyi takımıysanız kazanmak zorundasınız” diyen Şenol Güneş, “Kaybettiğiniz zaman rakibiniz size yanaşıyorsa beraberlik kötü değildir. Fenerbahçe 4 puanlık farkı 1 puana indirecekti kaybetseydik. Evet Başakşehir bizden 2 puan önde. Ancak kötümser değilim. Benim kafamda Kiev maçı da var. O kadar çaresizim ki yenileme yapıp yolculuk yapacağım. Taktik idmanını orada yapacağım. Maça hazırlanma sürecim yok. Ben sezon planlamasından bahsettim. Bizim rakiplerimiz cuma günü oynadılar. Kupa neden bu hafta. Fikirlerle kavga edelim. Şampiyonlar Lig’in de kalırsak Galatasaray ile ardından yine Şampiyonlar Ligi oynayacağız. Fenebrahçe perşembe oynayacak. Onun için de önemli. Benim öyle şansım yok. Benfica’ya da böyle gittim. 1 gün 1 saat fark eder. Kupa maçlarını hafta aralarına koydular. Doğru yapılmalı bu. Ben hem Trabzonspor’da hem de burada Şampiyonlar Ligi oynarken gazaba uğradım. O gün Trabzonspor’da elendim ama sadece düşüncemi söyledim” dedi. 

Doğan Gündoğdu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Fatih Çintimar: "Bu önemli şampiyona ile Türkiye’nin dünyaya tanıtımını yapacağız" Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF) Başkanı Fatih Çintimar, 21 Nisan Pazar günü Antalya’da yapılacak Dünya Yürüyüş Şampiyonası öncesi medya mensuplarına bilgiler verdi. Fatih Cintimar, "Bu önemli şampiyona ile Türkiye’nin dünyaya tanıtımını yapacağız" dedi. Dünya Yürüyüş Şampiyonası, 21 Nisan 2024 tarihinde 52 ülkeden 431 sporcunun katılımıyla Antalya’da gerçekleştirilecek. Şampiyonanın düzenleneceği EXPO alanında medya mensupları ile buluşan Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF) Başkanı Fatih Çintimar, organizasyon ile ilgili bilgiler verdi. Türkiye’nin çok önemli bir şampiyonaya ev sahipliği yapacağını dile getiren Çintimar, "Bu önemli şampiyona ile Türkiye’nin dünyaya tanıtımını yapacağız. 21 Nisan günü yapılacak olan bu yarışmanın en önemli özelliği en fazla olimpiyat kotası veren yarışma olması. Ferdi kotalarla beraber toplamda 80’e yakın kota hedefliyoruz. Açık alanda yapılacak olan şampiyonanın tüm hazırlıklarını tamamladık" diye konuştu. "Dünyanın her yerinden katılım sağlanacak" Alan içerisinde organizasyonu en iyi şekilde yapıp, Türkiye’yi en iyi şekilde temsil edeceklerini söyleyen TAF başkanı Çintimar, "Bu şekilde daha fazla organizasyona ev sahipliği yapmak istiyoruz. Yaklaşık 1600 akredite ile dünyanın her yerinden katılım sağlanacak. Pazar günü dünya şöleni yaşayacağız. 2 sporcu rekor hedefliyor. Ülkemizde ilk defa açık alan Dünya Yürüyüş Şampiyonası düzenlenecek. MIX bayrak takımında ilk 6’yı hedefliyoruz. Meryem Bekmez ve Salih Korkmaz bayrak takımında yarışacaklar. Sporcularımız olimpiyat kotası için yarışacak. Hedef, 6 yürüyüşçü sporcu ile ülkemizi Paris’te temsil edebilmek. Ülkemizde bu tarz önemli ve büyük yarışmalar oldu ama olimpik anlamda kota veren en büyük yarışma pazar günü Antalya’da yapılacak" ifadelerini kullandı.
Samsun Kahverengi kokarcaya ‘hunili tuzak’ engeli Samsun’un Çarşamba ilçesinde kahverengi kokarca zararlısı ile ilgili mücadele kapsamında tuzak asılımı gerçekleştirildi. Çarşamba ilçesi Karaağaç Mahallesi’nde, Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliği ile “Kahverengi Kokarca Acil Eylem Planı” ile “Entegre Mücadele Kapsamında, Kahverengi Kokarca Popülasyonunu İzleme ve Yok Etme Amaçlı Feromon Tuzak Kullanımı Projesi” kapsamında feromon içeren ‘hunili tuzak’ alınarak ve zararlının bir önceki yıl gösterdiği, yoğunluğa göre üreticiye dağıtıldı. “Biyolojik mücadelenin bir öncülüğü” Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “Geçtiğimiz yıllarda yoğunluk yaşanan köylere de bu tuzaklardan astık. Astığımız bu tuzaklarla yoğunluğun nerede olduğunu belirlemiş olacağız. Biyolojik mücadele kapsamında önce tespit çalışmaları yapacağız. Ardından yoğun olan bölgelere samuray arılarını bırakacağız. Bu izleme tuzaklarına göre gerekirse kimyasal mücadeleyi nerede yapacağımıza belirleyeceğiz. Sahadaki arkadaşlarımız her gün, her hafta bu tuzakları kontrol edecekler” dedi. “Kimyasal mücadeleyi habersiz yapmayalım” Kimyasal mücadelenin bilinçsizce yapılmasından kaçınılması gerektiğini vurgulayan Müdür Sağlam, “Şu ana kadar yapılan arazi çalışmalarında çok yoğun ilaçlama durumu yok. Olursa da takibini yapacağız. Mevsimlerin çok farklı olması, zararlının ve zararın da çok farklı olacağı anlamına gelecektir. Kimyasal mücadeleyi kesinlikle saha arkadaşlarımızdan habersiz yapmayalım. Bilinçsiz davranmamak gerekiyor. Her zaman zarar gelebilecekmiş gibi takip etmeliyiz” diye konuştu. Samsun’da "Kahverengi Kokarca Eylem Planı" çerçevesinde alınan 250 adet funnel (hunili) tuzak il genelinde dağıtıldı.
Erzincan EBYÜ’de “Would You Mind Set?” adlı uluslararası projenin açılış programı yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde, Türkiye Ulusal Ajansı tarafından hibelenmiş olan “Would You Mind Set?” adlı projenin açılış töreni yapıldı. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “Would you mind set?” açılış toplantısına Rektör Prof. Dr. Akın Levent, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük ve Prof. Dr. Çağrı Çırak, Genel Sekreter Doç. Dr. M. Cihat Özgenel, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mücahit Kağan, İl Milli Eğitim Müdürü Hacı Ömer Kartal, akademisyenlerin yanı sıra İspanya, Finlandiya, İtalya, Hacettepe Üniversitesi ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinden de çok sayıda akademisyen ile öğrenci katıldı. Açılış konuşmasını yapan proje yürütücüsü, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek İlhan Beyaztaş, proje hakkında katılımcılara bilgi verdi. “Would you mind set?” adlı projenin odak noktasının Fen bağlamında başarı düzeyi düşük olan ortaokul öğrencileri olduğunu söyleyen Beyaztaş, “Bu proje ile dezavantajlı ve başarı düzeyi düşük okullarda görev yapan Fen Bilimleri dersi öğretmenlerine ve öğrencilerine gerekli eğitimler düzenlenerek zekânın doğru yaklaşımlarla geliştirilebileceği öğretilecektir. Yine yapılacak deneysel çalışmalar ile öğrencilerin Fen bilimleri dersi başarılarının artırılması hedeflenmektedir. Ayrıca zekâya ve başarıya ilişkin yanlış algıların yok edilmesi yoluyla zorluklarla karşılaştığında pes etmeden mücadele edebilen, problem çözme becerilerine odaklanan, öğrenenlerin kendi öğrenme süreçlerini ve çalışma becerilerini keşfetmelerine imkân tanıyan kapsayıcı öğretim ortamlarının nasıl oluşturulabileceği ortaya konulacaktır” dedi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent “Would You Mind Set?” adlı projenin üniversite için önemine değinerek bu projenin ülkemizin eğitim vizyonu için de çok kıymetli olduğuna vurgu yaptı. Proje kapsamında dezavantajlı bölgelerde çalışan Fen bilgisi öğretmenlerine Zeka Zihniyeti eğitimlerinin verilmesi planlandığını söyleyen Rektör Levent, projenin Fen bilimleri dersi çatısı altında özellikle dezavantajlı öğrencilerin öğrenmeye bakış açılarının değiştirilmesi, sabit zihin yapısından gelişen zihin yapısına geçmeleri için rehberlik edilmesi ve böylece öz yönetimli, öz düzenlemeli, öğrenmeyi öğrenen, öğrenme motivasyonu yüksek bireylerin yetiştirilmesine hizmet edilmesini amaçladığı konusuna dikkat çekti. Rektör Levent, projeye ilişkin oluşturulacak 5 temel neticeye değinerek “Bu proje sonucunda ortaya konulacak fikri çıktılar fen bilimleri eğitimi ile harmanlanarak öğrenmeye yepyeni bir bakış açısını sunacak ve yeni bir öğrenme pratiği ortaya koyacaktır. Bu proje birbirini tamamlayan bir öğretim programı, öğretmen el kitabı, öğrenci çalışma seti, e-öğrenme platformu ve bilimsel çalışmalar olmak üzere 5 farklı fikri çıktı oluşturacaktır” dedi. Üniversitenin himayesinde, 9 farklı kurumun iş birliği ile yürütülecek proje için Rektör Levent, zengin bir ortaklığın ve iş birliğinin önemine değinerek çalışma ekibine başarılar diledi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi(Koordinatör), Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Erzincan İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Van Gençlik Eğitim Akademisi Derneği, Fondazione Istituto di Formanione Culturale Sant Anna(İtalya), INNETICA(İspanya), Aar Social Development Association(ASDA) RY (Finlandiya) iş birliğinde yürütülen “Would You Mind Set?” projesi kapsamında Fen bilimleri dersine entegre bir program geliştirilecek, geliştirilen programı destekler nitelikte öğretmen el kitabı ve öğrenci çalışma kitapçığı hazırlanacak. Proje kapsamındaki tüm süreçler öğretmen ve öğrencilerin gelişen zihniyete yönelik farkındalıklarını ve eğilimlerini arttırmak amacıyla kullanılacaktır. Aynı zamanda proje kapsamında tüm materyallere ve ek kaynaklara da ulaşım sağlanacak bir dijital platform oluşturulacaktır. Bu platformda Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde bilgilendirici video, animasyon, etkinlik önerileri ve etkinlikler yer alacak.
Samsun Samsun’dan Tokat’a ‘Mobil Mutfak Aracı’ Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından depremin yaşandığı Tokat’a ‘Mobil Mutfak Aracı’ gönderildi. Sıcak yemek dağıtımına başlanırken, günde 5 bin kişiye yemek dağıtılacak. Büyükşehir Belediyesi tarafından Tokat’ın Sulusaray ilçesi merkezli olarak meydana gelen depremler sonrasında bölgeye Mobil Mutfak Aracı gönderildi. Bölgeye ulaşan ekipler, deprem bölgesindeki vatandaşlara ve görevlilere sıcak yemek dağıtımına başladı. Günlük yaklaşık 5 bin kişiye yemek dağıtımı yapılacağı belirtildi. 18 Nisan’da Tokat’ın Sulusaray ilçesi merkezli olarak meydana gelen 5,6 ve 4,4 büyüklüğündeki depremlerin ardından afetzedelere destek olmak amacıyla harekete geçen Samsun Büyükşehir Belediyesinin Mobil Mutfak Aracı ve görevli personel hızla afet bölgesine ulaştı. Bu sabah itibariyle araç vasıtası ile bölgedeki vatandaşlara, görevlilere kahvaltı ve sıcak yemek dağıtımına başlandı. Günlük yaklaşık 5 bin kişiye deprem bölgesinde yemek dağıtımı yapılacağı belirtildi. Depremlerden etkilenen Tokat ve bölgedeki tüm vatandaşlara tekrara geçmiş olsun dileklerini ileten Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Deprem haberi sonrasında hızla ekiplerimiz organize olup harekete geçtiler. Bölgedeki vatandaşlarımızın temel ihtiyacı olacak sıcak yemek ihtiyacını karşılamak adına ‘Mobil Mutfak Aracımız’, 6 personelimiz 3 araçla birlikte bölgeye gitti. Vatandaşlarımıza ve bölgede görev yapan personele hızla sıcak yemek temininde bulunduk. Ekiplerimiz ihtiyaç sürecince bölgede olmaya devam edecek. Her zaman her türlü olası afet durumunda tüm gücümüzle vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
Bilecik Köy ve mahalle muhtarları ile tanışma ve istişare toplantısı Bilecik’in Osmaneli İlçesinde Kaymakam Yüksel, köy ve mahalle muhtarları ile tanışma ve istişare toplantısı yaptı. Muhtarlara, yeni görevlerinin hayırlı olmasını dileyen Kaymakam Yüksel Ünal “İlk kez seçimini kazanarak yeni muhtar olan 18 muhtarımıza, yeni seçilen 1 İl Genel Meclis üyemize, eski muhtarlarımız ile İl Genel Meclisü üyelerimize görevlerinde kolaylıklar diliyorum. Yeni muhtarlar ağırlıklı olarak gençlerden oluşuyor. Bir mahallenin sorununu en iyi muhtar bilir. Sizler mahallelerinizde bizlerin gören gözü duyan kulağı olacaksınız. Bu yüzden sizlere büyük işler düşüyor. Sizler seçilerek göreve geldiniz. Ben inanıyorum ki mahallenizi ve köyünüzü en iyi şekilde temsil edeceksiniz. Devletin varoluş amacı vatandaşın rahat, huzur ve güven içinde yaşamasını sağlamaktır. Sizler de vatandaşların sorunlarını bizlere ve yerel yönetimlere aktarmakla görevlisiniz. Bizler zincirin halkaları gibiyiz. Ekip ruhu ile hep birlikte güzel çalışmalara imza atacağımıza olan inancım tamdır. Bu vesile ile şimdiden sizlere görevinizde başarılar diliyorum” dedi. Osmaneli için hizmet ve yatırımlarına hız kesmeden devam edeceğini belirten yeni Belediye Başkanı Bekir Torun da yerel yönetimde muhtarların önemine değinerek, “Osmaneli’mize nitelikli hizmet sağlarken mahallelerimizin ihtiyaçlarını ve isteklerini tespit etmemiz noktasında muhtarlarımıza büyük görev düşüyor. Bu kapsamda muhtarlarımızla iş birliği içerisinde olmamız, ortak akılla karar almamız hizmetlerimiz açısından önem arz ediyor. Kaymakamımızın düzenlemiş olduğu tanışma kahvaltısına katkı sağlayan kıymetli muhtarlarımıza teşekkür ediyorum. İnşallah bu hizmetleri gerçekleştirirken siz kıymetli muhtarlarımızla iş birliği içerisinde olacağız. Şimdiden destekleriniz için teşekkür ediyorum. Cenab-ı Allah birlik ve beraberlik içerisinde çalışmayı nasip etsin. Mahallelerimizin gözü, kulağı olacak siz kıymetli muhtarlarımıza yeni görevinizde başarılar diliyorum. Hayırlı, uğurlu olsun inşallah" dedi. Toplantının sonunda kendini tanıtan mahalle ve köy muhtarları düzenlenen tanışma kahvaltısından dolayı Osmaneli Kaymakamı Yüksel Ünal’a teşekkürlerini sundular.
İstanbul Gülşen 12 Mayıs’ta Volkswagen Arena sahnesinde Türk pop müziğinin yıldız ismi Gülşen, 2 Mayıs’ta İstanbul Volkswagen Arena sahnesinde sevenleri için şarkı seslendirecek. Sahne performansıyla Türkçe pop müziğin zirve isimlerinden Gülşen, unutulmaz performans için 12 Mayıs’ta Volkswagen Arena sahnesine geliyor. Gülşen’in eşsiz sesi ve enerjisiyle dolu muhteşem konserin biletleri Biletinal’da satışa çıktı. 1996 yılındaki ilk albümü "Be Adam" ile müzik sektörüne giriş yapan Gülşen, 2004’te dördüncü albümü “Of... Of... “ ile büyük bir çıkış yakaladı. Bu şarkısıyla Altın Kelebek hem de Kral TV Video Müzik Ödülü kazandı. “Yurtta Aşk Cihanda Aşk” (2006) albümünden sonra satış başarılarını sürdürerek “Beni Durdursan mı?” (2013) albümüyle Türkiye’de yılın en çok satanı oldu. Bunu yılın en çok satan ikinci albümü olan "Bangır Bangır" (2015) takip etti. "Yurtta Aşk Cihanda Aşk", "Bi’ An Gel", "Yeni Biri", "Sözde Ayrılık", "Yatcaz Kalkcaz Ordayım", "Kardan Adam", "İltimas", "Bangır Bangır" ve "Bir İhtimal Biliyorum" şarkılarıyla Türkiye Resmi Listesi’nde haftalarca bir numarada kaldı. Şarkı yazarı kimliğiyle de öne çıkan Gülşen, kendi yazdığı şarkıları da seslendirmeye başladı ve meslektaşları için liste başarıları yakalayan birçok hit şarkı hazırladı. 2015’te YouTube’da en çok izlenen Türk şarkıcı olurken sonraki yıl tek bir video klibi iki yüz milyonun üzerinde izlenen ilk Türk şarkıcı olma unvanına erişti. Bugüne kadar altı Altın Kelebek ve dokuz Kral Türkiye Müzik Ödülü dahil olmak üzere onlarca ödül kazandı.