Sivasspor karşısında taraftarı önünde 2-1 mağlup olan Beşiktaş’ta Teknik Direktör Şenol Güneş, karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı.
Mücadeleyi değerlendirerek sözlerine başlayan Güneş, “Bizim için çok kötü bir sonuç oldu. Kazanmak için sahaya çıktık, öne de geçtik. Rakibin ilk geldiği pozisyonda yediğimiz gole hata da şanssızlık da diyebiliriz. Oyun düzenini bozmak için çok etkili oldu bu gol. O şok içinde hem hücumda hem de defansta sıkıntı yaşadık. İstediğimiz oyunu uygulayamadık. Değiştirip daha baskılı oynamaya çalıştık. Rakibin de morali arttı ve dirençli oynadılar. Yediğimiz goller sonrası oyunu kontrol edememek mağlubiyetin başlıca sebepleri. 3 gün önce oynayan oyuncularda verimi düşen oyuncular oldu. Fiziksel ve moral olarak düşük performans sergiledik. Çok kritik bir maçtı bizim için. Alınacak 3 puan, son haftalardaki oyun doğrularımızı ortaya koyarak daha moralli hale getirebilirdi bizi. Rakibi tebrik ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Genk maçından sonra yorgunluk kendisini gösterdi”
Medel’in cezalı, Karius, Gökhan Töre ve Adriano’nun sakat olduğunu belirten Şenol Güneş, “Tolgay’ın kendine göre sorunları vardı. Bu nedenle bizimle bugün birlikte değil. Kaybeden bir takımımız var şu anda ve puan olarak oldukça geride kaldık. Kaybettiğimiz puanları telafi etmenin tek yolu önce oyunculara sahip çıkmak. Hiçbir oyuncu dışlanmamalı. İyi bir takımımız olduğunu düşünüyorum. Son maçlarda daha iyi oynayan bir takımımız vardı. Ama fizik olarak yoruldu takım. Kramp giren oyuncular vardı sahada. Oynayan oyunculardan daha fazla performans bekliyordum ama isteklerine rağmen fizik güçleri iyiydi. Güven vardı bugün. İkinci yarıda biraz düştü. Genk maçında oynamayan oyunculardan daha büyük randıman bekliyordum. Kaldı ki 1-0 öne geçtikten sonra o golü yemeseydik belki daha şevkle oynayabilirdik. Bunların hiçbiri mazeret değil. Özellikle sahamızda coşkulu oynayarak maçı kazanmalıydık. Ne yaptığını bilen bir takım olarak doğru oynayan bir Sivasspor vardı karşımızda” açıklamasını yaptı.
“Beşiktaş’ın ismi bile şampiyonluk yarışında olur”
Şampiyonluk yarışının gerisinde kaldıklarını ama yarıştan kopmadıklarını söyleyen Güneş, “Beşiktaş’ın ismi zaten şampiyonluk yarışında olur. Ancak buna uygun oynamak gerekiyor. 2 gün önce maça çıktığımızda çok efor sarf ettik ve bunun olumsuzlukları sahaya yansıdı. Rakip daha güçlü kaldı bu maçta. Takım olarak üstünlüğümüzü gösteremedik. Geçmişteki iyi ve kötü maçları bir kenara koyarak Beşiktaş’ı bir yere koyamazsınız. Geçen sene Sivasspor aşağı yukarı aynı kadroya sahipti ve o zaman da farklı yenmiştik. Göztepe’yi de Başakşehir’i de Antalyaspor’u da yenebilirdik. Bu sene olumsuz maçlara baktığımızda buradaki Genk maçını sayabilirim. Bugün de yine öne geçtik.
Yediğimiz gollere bakarsanız bizden kaynaklı pozisyonlar oldu. 2 teknik oyuncumuzun arkasına Atiba’yı koyduğumuzda Kayseri maçında daha etkili olmuştuk. Ama rakibe oyunu kabul ettiremedik. Etkili ataklarımız yine olmadı. Takım olarak kaybettik. Kalecisinden yönetimine kaybettik. Düzeltmesi gereken de biziz. Başarısızlığın sorumluluğunu futbolculara verirsek çözülmez, bu sorumluluk benim. Maçı kaybettiğimiz zaman da bunun izahını yapıyoruz. Oğuzhan hata yapabilir. Mevcut düzen içinde ne kadar oynatabilirsek o kadar oynatacağız. Oyuncular arasında ayrım yaparsak başarılı olamayız. Bu takıma görevi ben verdim ve başarısızlık varsa benimdir. Artık saha içindeyiz ve buna bakacağız. ‘Sadece dinlenmeniz, motivasyonu yeniden artırmanız gerekiyor. Siz bu işi başaracaksınız, biz de size destek olacağız’ dedim oyunculara. Başkana ve yönetime de olumsuzluk yapmak doğru değil. Onların yükünü teknik kadro olarak biz almalıyız. Geçen maçta oldukça iyi koşan Dorukhan’la Mustafa’yı oyunun başında koymadım oyuna, iyi ki de koymamışım. İkinci yarıda da yorgunluk nedeniyle düştüler oyundan. Maçın mazereti tabii ki yorgunluk olamaz. Yediğimiz ikinci gole bakarsak, bizim gibi büyük bir takımın yapacağı bir hata değil bu. Bunu düzeltmek için fizik ve moral gücünün yüksek olması gerekiyor” diye konuştu.
“Teslim olmak olmaz”
Takım oyunu oynadıklarının altını çizen Şenol Güneş, "Bu bir takım. Bunun içinde yönetim var, hoca var. Taraftar, yönetime, hocaya bağırır. Başkana bağırmasın, bana bağırsın. Sahada oynuyoruz. Burada sahaya çıkan oyuncu oynuyor. Evet zaman zaman transfer aylarında takımda olmamak oyuncuyu etkileyebilir. Ama sahaya çıkıyorsan oynayacaksın. Ama sahadaki oyuncuya da olumsuz tezahürat yapmak doğru değil. Bu takım hepimizin eseri. Başarı da hepimizin eseri. Taraftarıyla, oyuncusuyla, yönetimiyle birlik olmak gerekiyor. Takımın bir başarısızlığı varsa, bu benimdir. Takımın sorumlusu benim. Hesap kesme denildiği zaman kişiler üzerinden gidiliyor. Buna başlarsak devreye kadar elinizde oyuncu kalmaz. Bu doğru bir şey değil. Bunu çözecek anlayış bu değil" dedi.
Transfer döneminde istediği oyuncuların alınıp alınmadığı sorulan Güneş, “Ben şimdi Messi’yi istesem olur mu? Birlikte transfer yapıyorsunuz yönetimle. Bir oyuncu alınmış, bitmiş. Bir maçın sonucuna göre transfer iyi mi kötü mü diye hesap mı keseceğiz? Böyle bir sorun olsaydı, daha önce gündeme getirirdik. Negredo niye gitti, o zaman bunu konuşalım. Gündemimiz bu değil ki. Geçen 2 maçın birinde mağlup olduk, birinde berabere kaldık ama oyun olarak mağlup olmadık. Kaybettik ve sorumlusu benim. İyi durumda değiliz. Ama durumu düzeltmek için kırıp parçalamak olmaz, teslim olmak da olmaz. ‘Bunlar oldu ama aldırmayın’ demiyoruz ki zaten. Ligde kaybettiğimiz maçları kaybetmeyebilirdik. Bireysel olsun, takım olarak olsun hatalarımız da var. Maç üzerinden yönetime vurmak doğru değil, takıma da vurmak doğru değil. Eleştiri yapacağız ama bu oyunculara ihtiyacımız var. Oynayanlar da oyunun sorumluluğunu alacak, başarısızlığın sorumluluğunu almayacak” diyerek sözlerini tamamladı.
Bozhan Memiş
