Karşılaşma sonrasında düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Güneş, mücadeleyi de değerlendirdi. Mücadelenin sonunun düşündükleri gibi olmadığını söyleyen Güneş, “İyi futbol oynayarak maçı kazanmak istiyorduk. Maçtan önce de, şu anda da oyuncularımla gurur duyuyorum. Futbol oynamaya çalıştık. İlk bölümlerde rakibin sert oyununa cevap veremedik. Gol atmayı beklerken, tuzağa düşerek 10 kişi kaldık. 10 kişi kalınca Fenerbahçe daha üstün oynadı ve maçı kazandı. Hızlı bir atakla golü yedik. Fenerbahçe bunu yapmak istiyordu, ancak 10 kişiyle gol aradığımız dönemde yakalandık buna. Futbolun bu olmaması gerekiyor. Sadece futbol oynamayı düşünen bir takım olarak, provokasyona karşı tuzağa düşmeden oynamak gerekiyordu. Atılması gereken başka oyuncu olması gerekirken, bizden bir isim gitti. Maç bittiğinde bütün oyuncularımla gurur duyduğumu tekrar söylüyorum. İleriye dönük baskılara karşı gelmek gerekiyor. Bugün bize baskı yapan bir polis vardı. Ben Trabzonspor’un başında, Kadıköy’de 1-1 berabere kaldığım maçta, polisle soyunma odasına girmiştim. Burada da aynısı oldu. Ben ne yaptım ki sen bana soyunma odasında baskı yapıyorsun. Kaç puan önde olursak olalım, kaç puan geride kalırsak kalalım, aynı şeyleri söylerdim. Konu yine hakeme gelecek ama ben sadece şunu söyleyeceğim, bir pozisyonda topa vurdular ancak oyunu durdurup golü iptal etti. Ya golü ver, ya da sarı kartı ver” diye konuştu.
“Van Persie beni oyundan attırır diye düşündüm”
Fenerbahçe Teknik Direktörü Dick Advocaat’ın çok beyefendi bir adam olduğunu söyleyen Güneş, “Advocaat ile bir sorunumuz yok. Çok başarılı bir adam. Soyunma odasında Kjaer ile bir sıkıntım olmadı. Ama onun benimle bir derdi var galiba. Bugün bana biraz çalışılmış. Bundan sonra antrenmanlarda bunu da çalışacağız. Oyun içinde de Van Persie birden üzerime geldi. Dille mi anlaştık, ruhla mı anlaştık. 4. hakemin gidip onu uyarması gerekiyor. Van Persie çok profesyonel şekilde hareket etti, oyuncularım bu tuzağa düştü. Hatta ilk yarı bitince elini uzattı, ben de elimi çektim ne olur ne olmaz diye. Beni oyundan attırır diye düşündüm. Öğrenmenin yaşı yok, benim de bunları öğrenmem gerekiyor” dedi.
“Tosic tuzağa düştü”
Rakibin kart görmesi gereken pozisyonda Tosic’in kart gördüğünü belirten Şenol Güneş, “Gidip kafasını rakibe uzatıp tuzağa düşüyor. İlk bölümde yaşadığımız sinirlenme, bizim hatamız. Rakibin sert ve agresif oyununa da ilk bölümde esir olduk. Hareketli oynayınca etkili de olduk. Oyunumuzu geliştireceğiz. Rakipler nasıl oynarsa oynasın, sakin kalacağız. Rakip oyuncularla ilgili hiçbir şey söylemeyeceğim, çünkü yanlış anlaşılır. Ben tekrar başa dönmek istiyorum. Lehimize verilen bir ofsayt var ve bundan rahatsız oldum. Ama bunları konuşmaktan kaçıyorum. Hakemdi, rakipti, ortalık toz duman. Zaten 10 kişi kalmışsın, kazanmak zorundasın. Hakemi konuşmayı doğru bulmuyorum. Haksızlık bize de, rakibe de oluyorsa, bunu medya tartışıyor” diye konuştu.
“Hesap vermeyenler, hesap soramazlar”
Karşılaşma sırasında Fenerbahçe Asbaşkanı İlhan Ekşioğlu’nun, sosyal medyada Şenol Güneş’in Kjaer ile yaşadığı problemi paylaşıp, ‘hesap soracağız’ açıklaması yapmasının hatırlatılması üzerine konuşan Güneş, “O şahısla (İlhan Ekşioğlu) ilgili olarak, onun tapelerde neleri var onları konuşmak lazım. Hesap vermeyenler, hesap soramazlar” ifadesini kullandı.
"Kontrollü oynadık"
Güneş maçla ilgili olarak şöyle devam etti:
“Hücumda etkili hamle yapacak oyuncumuz yoktu. Farklı değişiklikler yapabilirdik. Mitrovic iyiydi. Çok iyi bir oyuncu ancak takıma adaptasyon süreci var. Bugünkü maç ölçü değil. Ben bugün bütün oyuncularımla gurur duyuyorum. Bizi saha dışına çekmesinler. Bunu düşünerek Karabük maçına hazırlanacağız. Fenerbahçe ile oynanan lig maçında biz kontrollü oynadık, bu maçta da Fenerbahçe kontrollü oynadı. 11’e 10 iken Fenerbahçe daha üstündü. Biz yine oynamaya çalıştık. Fenerbahçe’nin genel oyun anlayışı savunma üzerineydi. Gol pozisyonunda, Cenk ve Oğuzhan’a yapılan bir hareket vardı, buna da bakmak gerekir. 10 kişi kalmamıza rağmen oyunda kontrollü oynadık.”
"Polis, soyunma odasına gitmemizi engelledi"
Karşılaşma sonrasında oyuncuların tekrar sahaya çıkıp tribünleri selamlamasının, futbolcuların kendi reaksiyonu olduğunu ifade eden başarılı teknik adam, “Maçtan sonra soyunma odasına giderken polisler bizi engellediler. Tribünler de futbolcuları çağırmıştı, oyuncular kendi istekleriyle sahaya geri döndüler. Biz saha içerisinde kalacağız ve futbol dışı sertlik istemiyoruz. Fenerbahçe ile lig maçımız da var. Bizim kimseyle hesabımız yok, onlar Türkiye’nin önemli bir camiası. Futbol hayatı devam ediyor. Geriye bakarak yaşanmıyor. Başkanın aleyhine konuşmayın. Sahaya çıkan her takım futbol oynamaya çalışmalı, siz de bunu yazmaya çalışmalısınız. Şeytanlık yapmayalım. Yönetime de, sokaktaki insana da açık konuşuyorum. Türk futbolunun gelişmesi için uğraşıyoruz. Ben antrenman maçında da futbol oynatmaya çalışıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
