SPOR - 29 Ekim 2018 Pazartesi 23:19

Şenol Güneş: 'Taraftar her takımın sembolüdür'

A
A
A
Şenol Güneş: 'Taraftar her takımın sembolüdür'

Çaykur Rizespor karşısında 4-1 galip gelerek ligde 2 maç aradan sonra galibiyete uzanan Beşiktaş’ta Teknik Direktör Şenol Güneş, maçın ardından yaptığı açıklamada, taraftarın kulübün sembolü olduğunu belirtirken, “Ancak şu anda oyuncuları atma zamanı değil, kazanma zamanı” dedi.

Taraftarı önünde Çaykur Rizespor’u 4-1 mağlup ederek haftayı 3 puanla kapatan Beşiktaş’ta Teknik Direktör Şenol Güneş, karşılaşmanın ardından konuştu. Karşılaşmayı değerlendiren Güneş, “Maça çıkarken hem biz hem de Rizespor çok hırslıydı. Maçın başındaki hırs oyunda devam etti. Rizespor da arzuluydu. Ancak bazen bu arzu, akıl ikinci plana düşünce hata da olabilir. Rakip eksildi ve biz de gol bulunca avantaj bize geçti. Bizim için bu maçta 3 puan almak önemliydi. Oyun olarak da daha iyi oynayıp, olumsuz olan taraftar-oyuncu ilişkisinde mesafe almak istiyorduk. Bazı oyuncularda kırılmalar oldu. Bazı isimleri dinlendirip hem de kartı olan oyuncuları kenara alarak kayıpsız gidelim dedik ama Ricardo kart gördü. Dinlenme olarak ve bazı isimleri dinlendirerek iyi işler yaptık. Sayısal üstünlüğümüzü de oyuna iyi veremedik. Daha rahat pas yapıp daha çok gol atabilirdik. Bunlar eksiklerimizdi ama kazanmayı hak ettik. Eksik sayıdaki oyuncuya karşı, rakibin çıkmasını doğru bulmuyorum. Seyircinin desteği iyi. Ama oyunda büyük yanlışlar vardı. Sayısal fazlalıkta ileriye oynamadık. Saha zeminini düşünerek oynamak gerekiyordu. Taraftarı üzmek bizim için olumsuz bir durum. Onları üzgün göndermemek önemliydi. Taraftar her takımda semboldür. Aynı zamanda müşteridir ve sen iyi oynarsan her maçta müşterin çok olur” ifadelerini kullandı.

“Oyunculara tepki göstermek doğru değil” 

Orta sahada pas yüzdesinin düştüğü anda hücumda 2 oyuncuyla oynamanın daha mantıklı olduğunu söyleyen Şenol Güneş, “Ama hücumdaki isimler orta sahaya da gelmeli. Mustafa bunu zaman zaman yaptı ama yoruldu. Maç temposu olmadığı için fiziksel sıkıntıları var. Rakip de eksik kaldığı için uzun top atmak istiyorduk. Oğuzhan da hücuma dönük top kullandı. Gökhan Töre iyi başlamıştı ama sakatlık sonrasında toparlayamadı” dedi. 

Protestolar hakkında da konuşan tecrübeli teknik adam, “Hiçbir oyuncuya tepki göstermek doğru değil. Biz bir aileyiz ve sorunları çözmezsek, bizi dışarıdan parçalama duygusunun önünü açarız. Sonuçların düştüğü yerde kaosu yönetemez hale gelirsiniz. Bu kulübün geçmiş yıllara göre iyi durumda olduğunu biliyoruz. Alınır, alınmaz bunlar değişebilir. Para da bulunabilir ama var olan değerleri yok etmek doğru değil. Aşk ve sevdayı karıştırmamak lazım. Aşk, hedefine ulaştığında biter. Ama sevda nefesin bitene kadar devam eder. Bu taraftar, bu takıma sevdalanmış. Önümüzdeki 2 lig maçında havaya girerek, devreye kadar çalışmalarımızı yapmalıyız. Kulübün geleceği adına belli kararlar verilir. Bu arada ben hata yaptığımda ya da futbolcu hata yaptığında gerçekleşen protesto, sonucu değiştirmiyor. Bugün Dorukhan’ı oynatmak isterdim, bir türlü oynatamadım. Bugün keşke ikinci yarının başında alabilseydim Güven’i. Ama oyun istenildiği gibi rahat gitmiyor. Beklenmeyen bir gol yerseniz, oyuncuyu da kaybetme ihtimaliniz var” açıklamasını yaptı.

“Oğuzhan yetenekli ve iyi bir karakter” 

Oğuzhan-Medel değişikliğiyle olumsuz tabloyu değiştirmek istediğini söyleyen Şenol Güneş, “Oğuzhan üzerindeki yükü bir türlü atamadı. Hücuma gitmeyi, geri gelmeyi istiyor ama istediği verimi yapamadı. Seyircinin beklediği paslarda eksik kaldı. Çok yetenekli ve iyi bir karakter. Ama güven kaybından sonra bu durumu aşması gerekiyor. Güçlü karakter, yetenekle büyük, aksi halde eksik kalır. Bugün bir karar verdiğiniz zaman, o oyuncuyu at, bunu at durumu olmaz. Şu anda atma mevsimi değil, kazanma mevsimi. Bugün mesela Roco’yu, sadece adam markajında oynattım. Ben bunu görmek istiyorum” dedi. 

Şampiyonluk yarışıyla ilgili konuşmanın zor olduğunu söyleyen Güneş, “Bu maçı kazandık, Başakşehir maçına odaklanacağız. Sakatımız var, moralsizimiz var. Elimizdeki en iyi kadrolarla maçları kazanmaya çalışacağız. Çok puan kaybımız var. Maç başına 2 puan ortalamanın altına düşmemiz iyi değil. Şu anda 26 puanın altında olmamamız gerekiyordu. 2 yenilgi, 3 beraberlik bizim için beklenen bir şey değildi” diye konuştu.

“Oyuncular, taraftarın beklentisine saygı duydu” 

Avrupa Ligi maçında yaşanan protestoların takıma yansımasıyla ilgili de konuşan Şenol Güneş, “Olumsuz bir durumdayken protesto oldu. Olumlu durumda zaten bizi yıkamazsınız. Moralim iyiyken bana hastasın dersen, ben etkilenmem. Oyuncularla toplantı yaptık ve çok konuştuk hafta arasında. Taraftarın beklentisine saygı duyduklarını, buna da tek cevap olarak iyi sonuçlar alınması gerektiğini söylediler. Ama kazanma hırsı varken, aklın, hırsın önüne geçmemesi gerekiyor” dedi. 

Son olarak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayan Güneş, “Cumhuriyet de önemli, bayram da önemli. Bu dönemde olan birlik beraberliğimizin ve ülkemizin kıymetini bilelim. Bunu yaparken eğitim ordusunu akıllı yapmamız gerekiyor. Eğitim ordusu iyi olduğu zaman Türkiye’nin geleceği daha parlak olacaktır. Hepimizin de buna ihtiyacı var” diyerek sözlerini tamamladı.

Bozhan Memiş - Uygar Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da pişkin müşteriler kamerada: Sigara içirmeyince ücretini ödemeyip kaçtılar Güngören’den Mecidiyeköy’e gitmek için taksiye binen üç kişi, sürücünün araçta sigara içilmesine izin vermemesinin ardından ücreti ödemeden araçtan indi. Taksi sürücüsünün, “90 liramı verir misin?” sözlerine karşılık yolcu, “Benim param yok. Git, onlardan al. Paramla beni rehin mi alacaksın” şeklinde pişkin bir cevap verdi. Yaşanan tartışmayı taksi sürücüsü cep telefonu kamerasıyla kaydetti. Güngören Merter’de dün akşam saatlerinde meydana gelen olayda taksi sürücüsü İsa Ünver, yol kenarında kendisini durduran üç kişiyi aracına aldı. Şişli Mecidiyeköy’e gitmek için yola çıkan takside yolcular, bir anda sigara içmek istediklerini belirtti. “Paramla beni rehin mi alacaksın?” Ünver’in aracının içinde sigara içilmesine izin vermemesinin ardından yolcular ile sürücü arasında tartışma çıktı. Bunun üzerine araçtan inen yolcular, 90 liralık taksimetre ücretini ödemek istemedi. Ünver’in, “90 liramı verir misin” sorusuna, “Paramla beni rehin mi alacaksın? Benim param yok, git onlardan al” diyerek cevap veren pişkin yolcular ücreti ödemeden araçtan ayrıldı. O anlar taksi sürücüsünün cep telefonu kamerası tarafından kaydedildi. Kaydedildiğini gören şahıs ise “Hem beni sosyal medyaya atacaksın hem de para isteyeceksin” diyerek uzaklaştı. “Sen niye karışıyorsun?’ diyerek araçtan ineceklerini söylediler” Taksi sürücüsü İsa Ünver ise, “Bugün E-5’te ilerlerken bir arkadaş Merter’de beni durdurdu. Kendisiyle birlikte iki tane de kadın bindi. Bana Mecidiyeköy’e gideceklerini söylediler. Kavşaktan dönüp Mecidiyeköy istikametine bağlanacağım esnada araçta sigara içmek istediler. Araçta sigara içmenin yasak olduğunu ve buna izin veremeyeceğimi bildirdim. Arkadaş bunun üzerine söylenmeye başladı. ‘Biz içiyoruz, kimse karışmıyor. Sen niye karışıyorsun? diyerek araçtan ineceklerini söylediler. İndirmek için müsait bir yere yanaştım. 90 liralık taksimetre ücretine itiraz ettiler” dedi.
İstanbul Beşiktaş’ta o eve yine araç çarptı: 3. kez faciadan dönülen anlar kamerada Beşiktaş Yıldız Mahallesi’ndeki bir apartmanın bodrum katındaki daire, 3 ayda içinde 3. kez meydana gelen kaza nedeniyle bir kez daha hasar aldı. Ehliyetsiz olduğu ve boş viteste seyrettiği iddia edilen sürücü, aracının kontrolünü kaybedince kısa süre önce tadilatı biten eve daldı. Ölen ya da yaralının olmadığı kazada evde bir kez daha hasar oluşurken, dehşet anları kameralara yansıdı. Beşiktaş Yıldız Mahallesi’ndeki bir apartmanın bodrum katındaki daire, 3 ay içerisinde 3. kez meydana gelen kaza nedeniyle bir kez daha hasar aldı. O dairede yaşaya Selver Yaprak ise 23 Nisan sabahı uyandıktan kısa süre sonra dışarıdan gelen çarpma sesiyle dışarı koştu. Saat 06.30 sıralarında 34 GAV 509 plakalı otomobiliyle dik bir yokuştan inen Erten Çayir (58), aracın kontrolünü kaybedince Selver Yaprak’ın yaşadığı eve çarpmıştı. Yaprak, gördüğü manzara karşısında şaşkınına döndü. Pencere demirlerinin daha büyük bir kazanın önüne geçtiği olayda yaralanan olmazken otomobil sürücüsü ve mahalleli büyük bir panik yaşadı. Eve çarpan Çayir, büyük bir şok yaşadı. İddiaya göre ehliyetsiz olan sürücünün yardımına koşan vatandaşlar, onu sakinleştirmeye çalıştı. Kazanın sabah erken saatlerde olması sebebiyle sokakta kimsenin olmaması facianın önüne geçti. Dehşet anları kameraya yansıdı Dehşet anları ise güvenlik kameralarına anbean yansıdı. Görüntülerde, Erten Çayir’ın direksiyon hakimiyetini kaybettiği aracın, Selver Yaprak’ın evine daldığı görülüyor. “3 ayda üçüncü kaza” 3 ay içerisinde evine 3 araç daldığını söyleyen Selver Yaprak, “Yine aynı şey, yine aynı kaza bir ay önce de olmuştu. Bu sabah yine bir gürültüyle uyandık. O saatte ben uyuyordum, kazadan 10 dakika önce su içmeye kalkmıştım. Yine yokuştan inen araba girdi bu 3 ayda üçüncü kaza. 1 ay önce olan kazanın masrafının ödemesini dün aldık bugün yine araba girdi. Kazanın ardından ben dışarı çıktığımda sürücü şoktaydı. Komşumuz sakinleştirmeye çalışıp su vermiş. Sabah saat 6 gibi bana sütçü geldi kaza olduğunda uyanıktım. Yine demirler değişecek, camlar değişecek” diye konuştu. “Deprem oldu sandık ama bu kazalara alıştık” Bu kazalarının toplamda 6 kere yaşandığı söyleyen apartmanın 30 yıldır yöneticisi olan Coşkun Ökol, “Bu apartmanda 60 yıldır yaşıyorum. 30 yıldır da yöneticisiyim. Bu yaşadığımız olay 3 ayda 3 kez oldu. Benim çocukluğumdan bu yana da 3 kez daha olmuştu. Bu olayı 6 kez yaşadık. Önlem alınmıyor, buraya iki tane baba koymakla önlem alındı zannediliyor. Bu yokuşa hız kesici koydular, 2 tane koydular ama az. Arabalar yine vites boşta iniyorlar, yine hızlı geliyorlar ve apartmanın içine giriyorlar. Buna engel olamıyoruz, çözüm bulunması lazım. Yokuş iniş değil çıkış yapılabilir, hız kesici sayısı artırılabilir, buraya çelik halat konulabilir. Sabahın altısında deprem oluyor zannettik. Burada trajikomik bir durum var. Biz buna alışıyoruz, depremde bile korkmayacağız bu gidişle. Sokağın kalabalık olduğu bir anda bu kazanın sonu ölümdür. Yokuş dik ve boş viteste gelen bir arabayı durdurmak imkansız. Şoförün ehliyeti yoktu, suçunu kabul ediyor. Sonrasında el frenine asıldım ama durduramadım diyor. Boş viteste indikten sonra bir değil iki tane el freni çeksen ne olur. Birinci viteste inse hiç böyle sorunlar olmayacak” dedi