ÇEVRE - 17 Haziran 2016 Cuma 16:15

Sessiz çığlığa kulak verin

A
A
A
Sessiz çığlığa kulak verin

Eskişehir Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Eğitim Koordinatörü Semra Onal, sıcak geçen yaz aylarında sussuz kalan sokak hayvanları için vatandaşların kapı önlerine bir kap su, bir kap yemek bırakması konusunda çağrıda bulundu.

Yükselen hava sıcaklıkları nedeniyle bir çok sokak hayvanı susuzlukla karşı karşıya kalabiliyor. Güneş ışınlarına doğrudan maruz kalabilen sahipsiz sokak hayvanları, tüylerinin de etkisiyle sıcağı daha da yoğun halde hissedebiliyor. Hayvanların yaz döneminde yaşadıkları zor şartlar nedeniyle, Eskişehir Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Eğitim Koordinatörü Semra Onal, vatandaşlara çağrıda bulunarak, kapı önlerine bir kap su bir kap yemek bırakılmasını istedi .

“İNSAN ZULMÜNE KARŞILIK UZUN SÜRELER AÇ KALIYORLAR”
Onal, sokak hayvanlarının yaz ve kış aylarında ayrı sorunlarının meydana geldiğini belirterek, “Kedi ve köpekler oruç tutmuyor, ya da onların tuttuklarına oruç denmiyor. Onların yaptıkları oruç üstü bir şey ve insan zulmüne karşılık uzun süreler aç kalıyorlar. Yaz aylarında su bulamıyorlar, kışın yiyecek bulamıyorlar. Sürekli Ramazan, sürekli oruç. Özellikle bu sıcak yaz günlerinde unutmayın kapınızın önüne ‘Bir kap su, bir kap yemek’ koyun, onları aç ve susuz bırakmayın. Konan su ve mama kaplarını ‘Buraya alışmasınlar’ diyerek toplamayın, toplayanlara engel olun, yaşam hakkına değil. Hayvanların yaşam haklarına saygı duymamak en büyük günahlardandır. Bu, insanın ebedi hayatında Cehenneme atılma sebebidir” ifadelerini kullandı.

“KÖPEK VE KEDİLERİN FİZİKSEL VE HAVA ŞARTLARINA GÖRE SUSUZLUĞA DAYANIKLIKLARI 48 SAAT İLE BİR HAFTA ARASINDADIR”
Kedi ve köpeklerin diğer hayvanlar gibi uzun süre susuzluğa dayanamadıklarını anlatan HAYTAP Eğitim Koordinatörü Semra Onal, şunları söyledi;
"Köpek ve kedilerin fiziksel ve hava şartlarına göre susuzluğa dayanıklıkları 48 saat ile bir hafta arasındadır. Belki de insana çok yakın oldukları için öyle yaratıldılar. Ayrıca İslam, Müslümanın dikkatini, ‘Hayvana azap ve işkence, onu hakkından mahrum etme, korkutup ürkütme ve zor işlerde yorma, ahirette azaba müstahak eden davranışlar olduğu gibi, hayvana merhamet etmek ve şefkatle davranmak da bir tür ibadet ve Allah’a yakınlıktır’ gibi hususlara da çeker. İslam’ın hüküm fermanı olduğu coğrafyalarda kurulan sosyal müesseselerde de hayvanların özel bir yeri vardır. Eski vakıf kayıtlarında hasta hayvanların tedavisine ayrılmış özel vakıflar bulunmaktadır, yine yaşlı ve çalışmaktan aciz hayvanların serbestçe otlamaları için vakıf arazileri tahsis edilmiştir. Medeniyet tarihimizde, yaşlanmış, çalışamaz hale gelmiş ve sahipleri tarafından terk edilmiş atlar için vakıflar vardır, söz konusu hayvanlar ölünceye kadar oralarda otlarlardı. Yine kediler için kurulmuş vakıflar vardı, oralarda sabah akşam kedilere yiyecek hazırlanırdı.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir