SAĞLIK - 31 Ocak 2015 Cumartesi 13:20

Sevimsiz lekeler çözümsüz değil!

A
A
A
Sevimsiz lekeler çözümsüz değil!

Dermatoloji Uzmanı Dr.Elif Ebru Güner, bir çok faktöre bağlı olarak oluşabilen lekelerin psikolojik olarak da kişileri rahatsız edici boyuta getirebildiğini belirtti.

Clinimed Dermatoloji Kliniği Uzman Dr.Elif Ebru Güner, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Lekelenme; Melanosit adını alan renk hücrelerinin, deriye rengini veren melanin adlı pigmenti normalden fazla üretimine bağlıdır. En fazla görülen lekelenme tipi melasma olarak bilinir. Özellikle güneş uyarısıyla gelişen bu durum, hormonal sebepler, ışığa duyarlandırıcı ilaçların kullanımı, bazı hastalıklar, genetik yatkınlık ve deri üzerine uygulanan kozmetikler gibi nedenlere bağlı olarak meydana gelebilir. Hatta bilgisayar ve yoğun ışıma yaratan floresans kaynakları bile lekelenmenin sebepleri arasındadır. Gebelik döneminde oluşan lekelenme ise kloasma olarak bilinir ve çoğu zaman doğumla birlikte geriler, ancak gerilemeyebilir de.” dedi.

Dr.Elif Ebru Güner, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Ayrıca solar lentigo olarak bilinen durum, yoğun güneş teması olan el, yüz, vücut gibi alanlarda gelişen derinin güneş hasarına bağlı olarak kalınlaşması ve renk artışıyla karakterize bir başka sorundur. Yaşlanma ile de artış gösterir. Geçirilmiş bir hasara ya da deri üzerinde uygulanan herhangi bir işlem veya hastalık sonrası gelişen durum ise postinflamatuar pigmentasyonu tarif eder.Sevimli bir görüntü sergileyen çiller ise aslında genetik olarak çocukluğumuzdan itibaren var olan yazın belirginleşip kışın kaybolan yüzeysel pigmentasyonlardır. Çillerin tedavi gerektiren bir durumu yoktur.

Bilinmelidir ki lekeyi tedavi etmek duyarlılığı ortadan kaldırmaz ve bunu ortadan kaldırabilmek için uyaranları azaltmak gereklidir. Leke tedavisinde temel mekanizma renk pigmenti üretimini engellemek, pigment taşıyan keratin hücrelerinin atılımını sağlamak ve duyarlanmayı uzun süre azaltmaktır. En az 1,5-2 yıl gibi süren dönemlerde duyarlanmayı azaltmak için lokal tedaviler kullanılmaya devam edilebilir. İlk olarak dermatoloji hekiminin yazdığı ve lokal olarak kullanılan kremlerin yanı sıra fiziksel filtre içeren güneş koruyucuları ile tedaviye başlanmalıdır. En az 4-6 ay süre ile uygulanan bu tedaviler ile başarılı sonuçlar alınamıyorsa ya da mevcut tedavi süresini kısaltmak isteniyorsa pigment hücrelerinin atılımını kolaylaştıran kimyasal peelingler uygulanmalıdır. Çok çeşitli kimyasal peelingler uygulanabilir ve bunların birçoğu meyve asitleri olarak bilinen peelinglerdir. Aslında daha çok resurfacer olarak kullanılan bu kimyasallar, derinin epidermal dediğimiz katmanında etkilidir. 2 haftada bir uygulanabilen resurfacerlar ortalama 6-8 kere uygulanmaktadır. Leke tedavisinde çoğu zaman daha alt katmanlara inebilen orta derece ve derin peelingler tercih edilmektedir. Bu tür hastalarda Dermaplus MD kombinasyon peeling protokollerinin uygulanması tercih edilir. Etkin ve güvenilir bir tedavi protokolü olmasının yanı sıra konforlu bir uygulama sağlayan tedavi, leke sorununa çözüm getirirken çok güçlü antiaging faydalar da sağlıyor. İnce çizgi ve kırışıklıkları dolduruyor, cildi toparlayıp sıkılaştırarak hastayı mutlu eden sonuçlar yaratıyor. (Dermaplus MD Skin Brite Peel, Dermaplus MD TCA (7/2) Peel, Dermaplus Md Super Pigment solution, Dermaplus MD traditional Jessner solution kullanılan uygulamalardan bazıları…) Peeling ajanları komplikasyona neden olmadan, cilde üst üste tatbik ediliyor ve ayda bir olmak üzere 3-6 seans uygulanıyor.

Tedavi basamaklarında peelingler ile birlikte, 2-3 hafta arayla Roller tedavileri, PRP tedavileri, mezoterapi ve dermabrazyon da uygulanabiliyor. Bu tedavilerin başarısı ise kişiden kişiye değişiyor. Bu noktada önemli olan hasta için en uygun kombinasyonu belirleyip uygulamak.Leke tedavisinde lazer uygulamaları da son yıllarda tercih edilmektedir. Lazerle daha kısa sürede başarı sağlamakla birlikte pigment oluşumunu baskılayan diğer tedavilere de devam etmek ve kombine uygulamak gerekiyor. Leke tedavisinde kullanılan lazerler ise Q Switched Nd Yag ve CO2 lazerler Q Switched Ndyag Laser; dermal ve epidermal kökenli melasmalarda ve dövme silmek için uygulanır. Leke tedavisinde uygulama sonrası hafif bir kızarıklık dışında bir problem oluşturmaz, kişi günlük aktivitesine devam edebilir.Ayrıca Fraksiyonel CO2 lazerler de; güneş lekeleri tedavisinde başarıyla çözüm sağlar. Derin soymaya ve kollajen dokuda yenilemeye sebep olduklarından aynı anda cilt gençleştirme de sağlarlar. Ancak güçlü etkileri sebebi ile kızarıklık uzun dönem sürebilmektedir.Bir başka yöntem krioterapi ise lekenin dondurularak ortadan kaldırılmasıdır, uygulaması kolay ve pratiktir. Uygulamada sıvı azot veya karbondioksit kullanılır, sonrasında kızarıklık veya su toplamalar, onu takiben de koyu renkte kabuklanmalar olabilir. Ortalama 2 hafta içinde kabuklar dökülür ve daha canlı renkte canlı bir deri ortaya çıkar.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın inciri için zorlu mesai başladı Dünyanın en kaliteli incirinin yetiştiği Aydın’da sarılop incirinin üretimi için çiftçilerin zorlu mesaisi başladı. Küresel iklim krizi nedeniyle toprağın tavının kaçmaması için adeta zamanla yarışan Aydınlı çiftçiler, Aydın dağlarını ilmek ilmek işliyor. Traktör işlemediği için atlarla sürülen arazilerde eli kolu tutan herkes toprağı en iyi şekilde işlemek için çalışıyor. Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip illerin başında gelen Aydın’ın incir üretimi yapılan sarp arazilerinde motorlu taşıtlar iş görmediği için halen toprak karasabanla işleniyor. Her türlü teknolojik imkana ve ekonomik güce sahip olmasına rağmen köylüler yamaç olan arazilerini sadece atlarla sürüp işleyebilirken, bir çift at ile çalışanlar aylık 75 bin TL ile 90 bin TL arasında kazanıyor. Çalışan herkese adeta mühendis maaşından fazla ücret ödenen Aydın dağlarında çalışan da çalıştıran da durumdan memnun iken çiftçilerin en büyük sorunu dolgun ücrete rağmen çalışacak kişi bulunmaması. Büyük Menderes Nehri’nin kuzey ve güney yamacında bulundan verimli Aydın dağlarında motorlu araçların iş görmemesi nedeniyle halen atlarla toprağı işlemek zorunda olduklarını belirten çiftçi Hayati Kuruş, bu işe hevesli olan kardeşi ile mesai yaptıklarını belirtti. Küresel iklim krizi nedeniyle son yıllarda mevsimlerin değişerek iklim şartlarının kıştan direkt yaz mevsimine döndüğü için toprağı işleme süresinin azaldığını belirterek adeta zamanla yarıştıklarını söyledi. Boyundan büyük sabanla toprağı işliyor Son yıllarda incir ve zeytinyağı fiyatlarının adeta altınla yarışması nedeniyle tarım sektöründe çalışmanın daha cazip hale geldiğini belirten ve küçük yaşına rağmen mahareti ile görenleri şaşırtan 14 yaşındaki Tunahan Kuruş, boyundan büyük işi başarıyor. Çocukluğundan beri tarla bahçe işlerinin içinde olduğunu belirten Küçük Tunahan, babasının kendisine hediye ettiği atlarla boyundan büyük sabanı atlara koşup çift sürüyor. Aylık 75-90 bin TL arasında para kazandığını ve halinden memnun olduğunu belirten Tunahan, görenlerin şaşırdığını söyledi. Kendisinin çift süreceğine inanmadığı için çalışırken izlemeye gelenlerin bile olduğunu belirten Tunahan Kuruş, çalışıp kazanmanın mutluluk verici olduğunu söyledi. Kardeşi ile birlikte dağlarda çift süren 24 yaşındaki Hayati Kuruş ise, mesleği babasından öğrendiğini çok meraklı ve istekli olduğu için kardeşine de öğrettiğini belirterek, “Aydın dağlarında üretim yapmak arazi yapısı nedeniyle zor. Yamaç olduğu için traktörün işlemediği bu incir bahçelerini atlarla sürüyoruz. Kardeşim Tunahan, bu işe çok meraklı ve oldukça da becerikli. Israrla kendisine at alınmasını istedi. Bizler gibi o da atlarla çift sürüyor” diye konuştu.
Düzce Düzceli atıcılardan tam isabet Atıcılar, hedefi 12’den vurarak, Türkiye şampiyonasına gitme hakkı kazandı Türkiye Atıcılık federasyonu tarafından organize edilen Havalı Silahlar Bölgesel Atıcılık Bölgesel Egemenlik Kupası’nda Düzceli sporcu gençler hedefini tam vurarak Türkiye Şampiyona’na gitme hakkı kazandı. Düzce Atıcılık ve Avcılık Federasyonu İl Temsilcisi Ali Süler, atıcılıkta Türkiye’nin en iyisi olacak sporcuları yetiştirmek için çalışmalarına devam edeceklerini söyledi. Düzce, avcılık ve atıcılık alanında genç yeteneklerin gelişimine tanık oluyor. İl Temsilcisi Ali Süler’in rehberliğinde, Düzce’nin genç erkek ve kız atıcıları, Sakarya’da düzenlenen Bölgesel Egemenlik Kupası’nda önemli başarılar elde etti. Genç kızlar kategorisinde Hayrunisa Gözütok bölge şampiyonu oldu. Ayrıca şampiyona sonunda genç erkekler kategorisinde Bülent Eryakalı, genç kızlar kategorisinde ise Şeymanur Koyuncu, Hayrunnisa Gözütok ve Tuğçe Nurşar Trabzon’da yapılacak olan Türkiye Şampiyonasına gitmeye hak kazandı. Derece yaparak başarı kazanan genç sporcular Haziran Ayı’nda Trabzon’da yapılacak olan Türkiye Havalı Silahlar Şampiyonası’nda Düzce’yi temsil edecek. Atıcılık ve Avcılık Federasyonu İl Temsilcisi Ali Süler yaptığı açıklamada; “Bu başarı, sadece bireysel yeteneklerin bir göstergesi değil, aynı zamanda Düzce’nin sporcuları destekleme ve onları ulusal düzeyde rekabet edebilecek seviyeye getirme konusundaki kararlılığının da bir kanıtıdır. Ben ve ekibimin özverili çalışmaları, genç sporcuların yeteneklerini keşfederek potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarına imkan tanımaya çalışıyoruz. Düzce’nin genç atıcıları, disiplin, odaklanma ve tutkuyla donatılmış olarak, gelecekteki yarışmalarda daha da büyük başarılar elde etmeye hazır görünüyor. Onların bu başarısı, diğer genç sporcular için de ilham kaynağı olacak ve Düzce’nin avcılık ve atıcılıkta bir merkez olarak ününü artıracaktır. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ederim” dedi.
Trabzon Batista Mendy, Trabzonspor’un savunma ve orta sahadaki jokeri oldu Trabzonspor’un sezon başında Fransa’nın Angres takımında transfer ettiği Batista Mendy, hem savunmada hem de orta sahada forma giyerek bordo-mavili takımın jokeri oldu. Trabzonspor, sezon başında Fransa’nın Angers SCO takımında 4 milyon 400 bin Euro bedelle transfer ettiği Batista Mendy’le, 4+1 yıllık sözleşme imzalamıştı. Mendy, hem savunmada hem de orta sahada görev alarak Ranz Beckenbauer, Philipp Lahm, Carles Puyol gibi defans, orta saha ve kanatlarda oynadıkları maçlarla takımlarında ’elmas’ olarak tabir edilen yıldız futbolcuların izinden gidiyor. Trabzonspor’un eski teknik direktörü Nenad Bjelica döneminde ön libero bölgesinde değerlendirilen Batista Mendy, Abdullah Avcı’nın takımın başına gelmesiyle defans, ön libero ve merkez orta sahada forma giydi. Son haftalarda stoper bölgesinde oynayan Fransız oyuncu, Trendyol Süper Lig’de ve Ziraat Türkiye Kupası’nda toplam 32 müsabakanın 11’inde ön libero, 11’inde stoper ve 10’unda ise merkez orta sahada görev yaptı. Mendy için bölgenin bir önemi yok Trabzonspor’un Fransız oyuncusu Batista Mendy için adeta saha içerisinde bölgenin bir önemi yok. Bordo-mavililer, Mendy’nin bu sezon ön libero olarak sahaya çıktığı 11 karşılaşmada 6 galibiyet, 2 beraberlik ve 3 mağlubiyet aldı. Fransız oyuncunun stoper bölgesinde top koşturduğu 11 mücadelede 8 galibiyet, 1 mağlubiyet ve 2 beraberlikle sahadan ayrılan Karadeniz temsilcisi, Mendy merkez orta sahadayken de 10 maçta 6 galibiyet, 1 beraberlik ve 3 mağlubiyet elde etti. Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, ihtiyaç doğması halinde Batista Mendy’nin bek oynatabileceğinin sinyalini de verdi. Ziraat Türkiye Kupası yarı final ilk maçında Fatih Karagümrük ile oynanan ve 3-2 bordo-mavililerin üstünlüğüyle sona eren maçın ardından Avcı, "Mendy’nin bana gelen raporunda 8, 6, 4 ve 2 numarada oynayabildiği açıkça görünüyor. Dünya futbolunda stoper topa artık en fazla dokunan oyuncudur. Orta sahada da faydalanacağız. Önümüzdeki sezonla alakalı da çalışmalarımızı sürdürüyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
İstanbul Türkiye’de yapay zeka lisesi kurulma yolunda ilk adım atıldı İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Teknopark İstanbul iş birliğiyle “Yapay Zeka Lisesi kurulum ve içerik geliştirme çalıştayı” gerçekleştirdi. Teknopark İstanbul’da Türkiye’nin geleceğine yön verecek önemli bir adım olan ilk “yapay zeka lisesinin oluşum sürecini şekillendireceği ifade edilen “Yapay Zekâ Lisesi Kurulum ve İçerik Geliştirme Çalıştayı” gerçekleştirildi. Programda konuşan İstanbul Milli Eğitim Müdür yardımcısı Hüseyin Aydın, yapay zeka, çağın en hızlı gelişen ve dönüşen alanlarından biri olarak, eğitim ve genç nesiller için kritik bir öneme sahip, bu çerçevede, Yapay Zeka Lisesi kurma hedefimiz, genç beyinlerin bu alanda nitelikli bir eğitim almasını sağlayarak, Türkiye’nin küresel arenada rekabet gücünü artırmayı amaçladıklarını belirtti. Teknolojinin hızla ilerlediği bir çağda, yapay zeka bilgi ve becerisi, sadece bireylerin değil, aynı zamanda ulusların ve toplumların geleceğini şekillendirdiğini ifade eden Aydın, Yapay Zeka Lisesi, genç yeteneklere bu alanda eğitim sağlayarak, onları geleceğin liderleri, yenilikçileri ve girişimcileri olarak yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Çalıştayda yapay zeka eğitim ve öğretim konularında uzman isimler bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunacağı ve stratejik adımların belirleneceği bir ortam oluşturmayı hedeflediklerini ifade etti. Teknopark İstanbul’da düzenlenen programa, İstanbul Milli Eğitim Müdür yardımcısı Hüseyin Aydın, Teknopark İstanbul yönetim kurulu üyesi Mehmet Akif Özyurt, akademisyenler, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. “Yapay Zeka Lisesi ile geleceğin bilimsel ve teknolojik gelişmelerine gençlerimizi şimdiden hazırlıyoruz” İstanbul Milli Eğitim Müdür yardımcısı Hüseyin Aydın, “Günlük hayatımızın birçok alanında kullanılmaya başlanan yapay zekanın etki alanının her geçen gün arttığına şahit oluyoruz. Bilişimden medyaya, sanayi ve ticaretten eğitime kadar çeşitli alanlarda kullanılmaya başlanan yapay zekanın geleceğin en önemli alanlarından biri olduğunun farkındayız. Yapay Zeka Lisesi ile geleceğin bilimsel ve teknolojik gelişmelerine şimdiden hazırladığımız gençlerimiz için bu alanda nitelikli ve eğitim temelli adım atmayı sağlayarak ülkemizin küresel ölçekte diğer ülkelerle teknoloji ve bilimsel rekabette güçlü bir konuma gelmesi gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın, ilan ettiği Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital Dönüşüm vizyonuyla, bakanlığımız eğitim, bilim ve teknolojiyi ulusal hedeflerimize entegre ederek Türkiye’nin eğitimdeki dönüşümüne öncülük etmektir. Bu iki yaklaşım; yani geleneksel değerlerle yenilikçi teknolojilerin benimsenmesi ülkemizin eğitimde kapsamlı bir dönüşüm yaşamasını sağlayacak stratejik bir birlikteliği temsil etmektedir” dedi.